Geçen hafta sezonu bitiren Jimmy Garoppolo sakatlığı sonrası kimsenin dönüp de bakmayacağı takımlar sınıfına giren San Fransisco 49ers, 2018 NFL maç takviminin dördüncü haftasında, Los Angeles’ın yancı takımı Chargers’ın ayakla oynanan futbol stadyumu StupHub Center’a konuk olduk. Bırakın aynı grubu, aynı konferansta dahi olmasak bile Kaliforniya kökenli bir rekabet var arada. Gerek bu yüzden gerekse Chargers taşınmadan çok önceleri Los Angeles’da yeşeren 49ers sevgisi yüzünden, takım iddiasız da olsa, tribünlerin yarısından fazlasını San Fransisco takımını destekleyenler oluşturmaktaydı. Gerek önemli sakatlıklar gerekse iki takım arasındaki oyuncu kalitesi göz önünde bulundurulduğunda daha farklı bir maç gidişatı beklerken karşılaştığım sonuç için söyleyebileceğim tek şey “iç güveyisinden hallice” olacak (artık iç güveyisi olmak nasıl berbat bir şeyse:)).

Maç genel olarak iki farklı devre şeklinde geçti. 49ers maçın ilk yarısını, haydi şuna bir buçuk çeyreğini diyelim, adeta Detroit Lions maçının ilk yarısındaki gibi savunmada bu sezonki en büyük problemimiz olan tackle kaçırma ve secondary savunmasını düzeltmiş, hücumda da sıkıntılı end zone hücumuna Kendrick Bourne ile çare bulmuş gibi görünürken daha önceleri iyi işleyen Breida ve Morris’li koşu hücumundan verim alamadık. Aslında Chargers 49ers koşucularına özellikle çalışmış olmalı ki koşu hücumu sadece ilk yarı değil maç boyunca hiç işlemedi.

İkinci yarı özellikle savunmada her şey gece gündüz gibi farklıydı. Savunma hattı ve linebackerların tackle kaçırma yarışı sonucu Melvin Gordon ve Austin Ekeler 49ers savunmasını çekirdek gibi çitlemeye başladı. İlk yarıda 2 ekstra bir de field gol kaçıran Chargers kicker’ı Caleb Sturges da topu iki direk arasından geçirmeye başlayınca mağlubiyet kaçınılmaz oldu. 49ers için ikinci yarıda, aslında belki de bu yılın tüm maçlarındaki en olumlu görüntü kariyerinin ikinci yılındaki tight end George Kittle’ın her hafta yükselen performansıydı. Gerçekten de toplasan eli yüzü düzgün en çok üç, dört TE sayabileceğiniz NFL 2018 sezonunda George Kittle, ortaya koyduğu performansla yakında bu grubun içinde sayılabileceğinin sinyallerini fazlasıyla veriyor. Özellikle bu maçta Beathard’ın pasını aldıktan sonraki 82 yardlık touchdown koşusu birinci sınıftı.

Diğer umut vaat eden ve can sıkan hususlara gelecek olursak; Öncelikle ilk maçtaki performansına bakınca Garoppolo’nun gidişiyle çöpe atılmış gibi görünen sezonun o kadar da kötü geçmeyebileceği düşünülebilir. Kimden mi bahsediyorum? Tabi ki C.J. Beathard’dan. Camianın genel kanaati geçen yıla göre daha iyi bir performans ortaya koyduğu şeklinde. Her ne kadar bu daha bir maçlık bir görüntü olsa da deplasmanda 23/37, 298 yard, iki TD ve iki INT’lik bir performans çok da kötü değil. Üstelik bu top kayıplarından biri de Garret Celek’in ellerinden kayıp Chargers cornerback’i Trevor Williams’ın kucağına düşerek 86 yardlık bir returne yol açtı ki aslında bunun günahı Beathard’a yazmaz bile. Böyle devam ederse Goodwin, Kittle ve Garçon’dan bu sene bir şey beklemeyin diyenleri yanıltabilir. Safety’ler Jaquiski Tartt ve Adrian Colbert’in yokluklarında savunmada kendine yer bulan ve daha maçın ilk hücumunda Philip Rivers’ın pasını kaparak pick six ile maça adeta önde başlamamıza yol açan Antone Exum’un umut vaat eden oyunu. Exum en azından kadro derinliği açısından önemli bir kazanım gibi göründü. Bunlarla beraber bir önceki maçta 14 kez penaltıya yol açan savunmanın bu maçtan sadece dört penaltı ve 29 yardlık kayıpla ayrılmış olması sadece tesadüf mü yoksa üzerinde çalışılan bir konu mu bunu önümüzdeki haftalar gösterecek. Ayrıca ilk üç maçta 13 kere sack imkanı tanıyan O-line’ın bu maçta sadece bir sack’e izin vermiş olması da olumlu bir istatistik.

Öte yandan 49ers’ı iyi takımlardan ayıran en bariz örnek yakın geçen maçları kazanamaması. Son iki sezonda kaç tane üç ve daha altında farkla maç kaybettiğimizi hatırlarsınız. İnternete başvurmadan aklıma gelen yakın geçen skorlu tek galibiyet iki hafta önceki Lions galibiyeti. Oysa bu oran iyi takımlarda tam tersi. O yüzden iyi bir takım olmadığımız gerçeğini bir kenara koyarak can sıkan konulara bakalım. Takımın defans hattı rakip QB’ye baskı yapma konusunda sınıfta kalmış durumda. İlk dört maçta toplam sacks ayısı :) sekiz (en kötü olma yolunda 22. sırayı altı takımla paylaşıyoruz), bu maçta ise sadece bir. Buna karşılık rakibin yaptığı toplam sack 14. Dört maçtaki tek interception’sa bu maçın hemen başında Exum’un yaptığı pick six. Başka da yok. Toplam 267 tackle ile bu alanda 11. sıradayken asıl sorun -dördüncü maç öncesi- rakibin 43 kere tackle kırmasına izin vererek bu alanda ligin en kötüsü olmakta yatıyor. Bu maç özelinde düşünecek olursak, her şeyin yolunda gittiği ilk bir buçuk çeyrekten sonra mağlubiyetin baş sebebi Melvin Gordon ve Ekeler’in tackle’ları üçer beşer kırarak aldıkları yardlar oldu.

Ayrıca gün geçmiyor ki San Fransisco 49ers takımı yeni bir sakatlık şoku daha yaşamasın. McKinnon, Garoppolo, Sherman, Tartt, Colbert derken Chargers maçında da Pettis ve Staley’i kaybettik. Wr Dante Pettis daha ilk punt returnde dizinden sakatlanıp maçı yarıda bırakırken takımın anahtar isimlerinden sol tackle Joe Staley de daha ikinci çeyrekte dizinden sakatlanarak yerini o ana kadar sağ tackle oynayan ve bu yılın birinci tur seçimi olan Mike McGlinche’ye bıraktı. Gerçi Shanahan’a göre her iki sakatlık da ciddi görünmüyormuş ama eğer Staley’in geri dönüşü gecikirse zaten sol tackle oynatılmak için draft edilmiş olan McGlinche’nin bu göreve iddiasız bir sezonda başlayıp tecrübe edinecek olması bir açıdan kötünün iyisi denilebilir.

Sonuç olarak son iki sezonda oynadığı 20 maçın altısını üç ve daha az farkla kaybederek bu yüzden maçları hep şu pozisyonda izlememize yol açan 49ers’ın alıştığımız, umulan kadar kötü ama maç kazanacak kadar da iyi olmayan, yine üzülsek mi, sevinsek mi bilemediğimiz yeni bir maçı daha oldu Chargers maçı.

Haftanın diğer olaylarına bakacak olursak…

Cleveland’ın bu yıl şu ana kadar vasat maçı yok. Hepsi heyecan fırtınası şeklinde geçiyor. Kicker vuramadı berabere kaldılar, kicker vuramadı kıl payı yenildiler, yeni bir kicker bulup maç kazandılar ve bu sefer de uzatmada kaybettiler. Baker Mayfield bir buçukuncu maçında NFL corner back’leriyle tanıştı diyebiliriz. Geçen hafta gürültü koparan sahne alışının etkisinden olsa gerek ki Raiders karşısında bazı anlar zorlama işlere kalkıştı ve bunun sonunda biri pick six ile sonuçlanan iki interception, iki fumble toplam dört top kaybına yol açtı. Özellikle 14 saniye kala 50 yarddan 15-20 yardlık bir oyunla kicker’ı field goal mesafesine sokma şansı varken attığı uzun pasla yaptığı interception maçın sonunda pahalıya patladı. Maç sonunda bu oyunun Mayfield’ın mı yoksa Hue Jackson’un mı eseri olduğuna dair herhangi bir açıklama görmedim. Normal olan daha ikinci maçına çıkmış bir çaylağın burada kendi inisiyatifini kullanmaması ama konunun öznesi Baker Mayfield olunca insanı pek bir şeyin şaşırtacağını sanmıyorum. Geçen hafta 14 fark geriden maçı alan Browns bu kez maç içinde 14 fark önde olmasına rağmen kaybetti. Ancak hem Cleveland hem de Mayfield’ın seyredilmeye değecek bir heyecan kattıkları su götürmez bir gerçek. Maçta sadece üç kez topla buluşup 105 yard ve iki touchdown’lık performans ortaya koyan çaylak Chubb’lardan Nick olanı, boşuna ikinci tur seçimi olmadığını göstermiş oldu. Bu arada hakemler bir kez daha Raiders’a bu kadar yardımcı olur mu, Carr yeniden 400 yardın üstüne çıkıp dört TD pası verir mi bilmiyorum…

Peki Mahomes nereye koşuyor? Her ne kadar berbat playoff performansları ve geçen sezonu da 5-0 açtıktan sonraki tepe taklak oluşları yüzünden pek çok kişi NFL’in 4-0’lık iki takımından biri (diğeri L.A. Rams) olan Kansas City Chiefs’in şu anki durumuna şüpheyle yaklaşsa da ilk QB sezonunu yaşayan Patrick Mahomes NFL severleri büyülemeye devam ediyor. Gerçi sadece bir touchdown pası atmış olması onu istatistiksel olarak geriye götürmüş gibi olsa da, deplasmanda oynadıkları Denver maçındaki 28/45 304 yard ve sıfır top kayıplık performans galibiyete yetti de arttı bile. Özellikle kritik bir “3rd ve 5” oyunda Von Miller’a yakalanmışken el değiştirerek attığı pası atacak veteran QB sayısının oldukça az olduğunu düşünüyorum. Belli mi olur, belki de Alex Smith’in olmadığı bir Chiefs’in playoff ilk tur şanssızlığını da Mahomes kırabilir. Tyrek Hill’in returnler dışında pek ortalıklarda görünmediği Chiefs’in bu maçtaki yıldızı 19 deneme 121 yard bir TD’lık koşuya üç kerede 54 yardlık pas istatistiklerini ekleyen Kevin Hunt oldu.

Bunların dışında; Wentz’in geçen yıl sakatlanmadan önceki MVP performansına dönüş sinyalleri verdiği maçta sıkıcılığı ile bilinen Tennessee Titans, Mariota’nın beklenen Mariota gibi oynaması sonucu son şampiyon Eagles’ı devirmeyi başardı. Sam Darnold’un tam bir çaylak performansı ortaya koyduğu maçta Bilal’im Powell’ım da koşamayınca, Jets Jaguars’ın savunmasını geçemedi ve Jacksonville’e 12-31 kaybetti.  Matt Ryan’ın 400 yardın üstüne çıkıp 3 de td pası verdiği maçta Falcons evinde Bengals’a kaybetmekten kurtulamadı. İlk 2 haftanın yıldızı Buccaneers ve Fitzpatrick’in forsu Şikago’nun ayılarına sökmedi. Fitzpatrick mi, Winston mı oynayacak sorusu da daha ilk yarıda fabrika ayarlarına dönen Fitzpatrick’in kenara alınmasıyla cevabını bulmuş oldu. Maçtaki ilginç olaylardan bir diğeri ise Bears QBb’si Trubisky’nin belki de kariyeri boyunca atmadığı kadar touchdown pasını (6) bir maça sığdırmış olmasıydı.

Patriots AFC Doğu’nun patronu olduğunu Miami’ye hatırlatırken, çaylak Josh’lardan Rosen olanı adaşı Allen’a göre daha iyi bir maç çıkarsa da hem Arizona Cardinals hem de Buffalo Bills rakipleri Seahawks ve Packers’a kaybetmekten kurtulamadı. Aklı bir kez daha sonradan açılan Lions yine son çeyreğe 10 sayı geride girdi ve Ezekiel Elliot’un 152 yard koşu ve 88 yard bir TD’lık pas performansı sonucu Cowboys’a teslim oldu. Antonio Bell’in koltuğunda birasını yudumlayarak izlediği maçta Pittsburg Steelers’a kendi seyircisi önünde bir darbe de Baltimore Ravens’dan geldi. Ravens’a galibiyeti Joe Flacco’nun 363 yard iki touchdown paslık elitin :) bir tık altı performansından çok savunması getirdi denilebilir. Zira Steelers’ın son iki çeyrekte ürettiği sayı toplam 0 (yazıyla sıfır). Son olarak haftanın açılış maçında geçen haftanın yaralı takımı Vikings deplasmanda bu sezonun en iyi takımı diye gösterilen Los Angeles Rams’a 38-31 mağlup oldu. Savunmalarıyla akla gelen her iki takımın maçında skorun bu kadar yüksek olmasının ana nedeni her iki oyun kurucunun da çok iyi performanslar (Jared Goff 465 yard beş TD, Kirk Cousins 422 yard üç TD) sergilemesi oldu. Bir hafta daha bitti ve biz üzüldük…