Öncelikle iki haftalık yazamayışımın nedeninin sanıldığı gibi takımın bu kadar erken ligden koptuğu gibi benim de takımdan kopmuş olmam değil üst üste iki Pazar ve Pazartesi günlerine denk gelen seyahatlerim olduğunu belirteyim. Ancak böyle giderse bir süre sonra başka takım yazmaya başlamayacağımın da garantisi yok zira bu hafta Rams karşısında 49ers seyretmek neredeyse eğlenceden çok işkenceyi andırıyordu.

Aslında bu maçın özelinde son üç maça baktığımızda C.J. Beathard’ın benim beklediğimden daha iyi iş çıkardığını söyleyebilirim ama maalesef hem hücum hem de savunma takımları olarak eldeki malzeme bu. Her ne kadar taraftar ve yorumcu sitelerinde Beathard için baskı altında pek iyi iş çıkaramadığı konusunda eleştiriler yoğunlaşsa da bunun suçlusunun Beathard olmadığı, Beathard öncesi Jimmy Garoppolo dönemindeki sack ve pass/completion oranlarına bakınca dahi anlaşılabilir. Los Angeles Rams maçında örneğin, takımın George Kittle’dan başka bir tane bile pas tutma tehdidi olmayınca Rams savunmacıları belki de sezonun en rahat blitz’leriyle çöktü Beathard’ın üstüne. 49ers O-line’ı güç olarak da ezilince topu eline alan Beathard pas atacak boş adam arayışına düşmekten maç boyu yedi kez sack oldu ki bunun sadece dört tanesi Aaron Donald’dan geldi. Hatırlatmakta fayda var, bu sezon Garoppolo döneminde de en büyük şikâyetlerden biri Garoppolo’nun sack oluş sayılarıydı.  Takımın pas oyunu, “O ana kadar koşu yardı da sadece 60 olan takımın receivar’ların eline ilk kez topun üçüncü çeyrekte değmesi” şeklinde özetlenebilir.

Öte yandan, sanki McKinnon, Garoppolo, Pettis, Sherman, Ward gibi uzayıp giden bir sakatlar listesi yokmuş gibi maç içinde de safety Adrian Colbert (ki sonradan Injured Reserved olarak açıklandı), DB K’waun Williams ve RB Breida sakatlanıp oyunu terk etti. Breida’nın zaten devam eden bir ayak bileği sakatlığı vardı ki muhtemelen nüksetti. Breida oyundan çıktıktan sonra, yaşlı Alfred Morris’in de artık takıma pek katkı sağlayamayacağı gerçeği ortadayken, bu olumsuz ortamda olumlu bir gelişme olarak takımın üçüncü running back’i Raheem Mostert beklenenden daha iyi bir performans ortaya koydu. Geçen hafta Green Bay Packers’a karşı 12 denemede 87 yard ve 7.25 yard ortalaması ile sürpriz bir performans ortaya koyan Mostert güçlü Rams defansına karşı da yedi denemede 59 yard ve 8.4 ortalama ile umut verdi. Elinde Kittle’dan başka hücum silahı olmayan takım için koşu tehdidi oluşturacak her opsiyon, ileride can simidi gibi gelecektir.

Zaten çok da kaliteli olmayan, yeniden yapılanmaya çalışan bir kadroda yaşanan bunca sakatlıkla berbat bir hale dönüşen 2018 sezonunda belki de yüzümüzü güldüren tek şey NFL’de ikinci yılını geçiren tight end George Kittle.  Mostert’in daha iki haftalık kıpırdanışını bir kenara bırakacak olursak takımda izlenmeye değer neredeyse tek detay Kittle’ın gün be gün bir Gronkowski, bir Kelce’ye doğru evrilişi oluyor. Fiziği ve hızının hakkını vererek şu ana kadar 527 pas yardı ile takımda bu alanda lider durumda olan (sanki başka top tutacak adam varmış gibi) Kittle sezon sonuna kadar 1,000 yard üstüne çıkarsa gelecek sene için umut taşımamız adına bir etken olur.

Yedi sack, dört top kaybı (iki fumble, iki INT) hücum hattının acizliğini gösterirken tüm bunların Rams gibi komple bir takıma karşı verildiğini de unutmamak lazım. Yine de önceki altı maçtaki 20 sack, 17 top kaybı, iyi bir takım olmak isteniyorsa, gelecek sezon çözülmesi gereken en öncelikli sorun gibi duruyor. Gelecek sezon denince, bu yılı daha şimdiden çöpe atan 49ers taraftarı şimdiden 2019 draft’ını düşünmeye başladı bile. Daha Ekim ayı bitmeden bir sonraki Nisan ayını konuşmak ne derece doğru bilmiyorum ama takımın acil eksikleri sırasıyla pass rusher (kimin eksik değil ki?), wide receiver ve secondary. İşin iyi yanı, söylendiği kadarıyla, 2019 draft’ının pass rusher konusunda bereketli bir draft yılı olacağı şeklinde. Tabi pass rusher deyince de adı daha şimdiden listenin en tepesine yerleştirilen Nick Bosa herkesin olduğu kadar bizim de hayallerimizi süslemiyor değil. Onun dışında daha o köprünün altından çok sular akacak olsa da DT Ed Oliver, LB Dewin White, DE Clelin Ferrel, DT Derrick Brown, DT Quinnen Williams (Alabama’dan tuttuğunu getir baba), WR AJ Brown, WR Deebo Samuel gibi isimler 49ers için draft tahtasının en tepesinde olacak gibi duruyor. Takım da çok şükür en tepelerden seçmek için sahada varını yoğunu ortaya koyuyor. :)

Maçın diğer tarafına bakacak olursak; Rams’E diyecek laf bulamıyorum. Sanki bu oyunun hilesini bulmuş gibi, bu salary cap kısıtlamasında hem savunma hem de hücum olarak böyle bir takımı, üstelik de QB Jared Goff dışında herkesi kontrata bağlayabilmiş olmak büyük iş. Neredeyse hiçbir eksikleri yok gibi. Maç boyunca savunmada Aaron Donald dört sack, bir fumble ile Beathard’ın üzerine kâbus gibi çökerken, hücumda da Todd Gurley adeta 49ers savunma hattının üzerinden geçerek üç TD yaptı. Öte yandan Donald’dan kaçanı Cory Littleton yakaladı (Sekiz tackle, iki sack). Kafanı kaldırsan tepene Suh biniyor. Savunmada Gurley’e odaklandığında Woods ve Cooks cezayı kesiyor ki daha bu takımda şu an Cooper Kupp oynamıyor. İnsanın içinden sezonun kalanında Rams yazası gelmiyor değil. Hele de o sarı lacivert formalarla.

Diğer maçlara gelince; Mariota’nın 200 yardı geçmeyi başardığı(!) nadir maçlardan birinde Titans 30 saniye kala ekstra ile bir puan alıp maçı uzatmaya götürme şansı varken riske girip two-point conversion denedi ama yemedi. Los Angeles Chargers, Melvin Gordon’un da oynamadığı maçta tek sayı farkla da olsa Titans’ı geçmeyi başardı. Geçen yılın şampiyonu ise şaşırtmaya devam ediyor. Philadelphia Eagles kendi evinde ağırladığı Carolina Panthers’a tamamını son çeyrekte yediği 21 sayı ile boyun eğdi. Cleveland Browns 2018 yılında oynadığı yedinci normal sezon maçını dördüncü kez uzatmalara götürmeyi başarsa da bunlardan sadece bir tanesini kazanabildi. Sene başında 49ers’dan aldıkları Carlos Hyde’ı 2019 yılı draft’ı beşinci tur hakkı karşılığı Jaguars’a takaslayan Browns’da çaylak Nick Chubb’ın idare eden performansı ve 23-7 girilen son periyottaki geri dönüş, galibiyete yetmedi. Blake Bortles en sonunda maç içinde yedeğe çekildi ancak Jaguars’ı Texans karşısında Cody Kessler’ın vasat performansı da mağlubiyetten kurtaramadı. Jags’de ilginç olan, Fournette’in yokluğunda en yüksek koşu yardının 30 yard ile Bortles’den gelmiş olması. Eski günlerdeki gibi ne koşuyorlar ne tutuyorlar.

Brock Osweiler’in hiç de fena oynamadığı maçta Miami, kendi evinde, running back Kerryon Johnson’u durduramayınca sadece maçın ilk çeyreğinde sakatlanan yıldız wide receiver’ı Albert Wilson’u değil Detroit Lions’a karşı maçı da kaybetti. Minnesota’da iki hafta önce ilk beş maçın tamamında 100 yard üstü pas tutarak bu alanda rekor kıran Adam Thielen, New York Jets karşısındaki 110 yardlık performansıyla rekorunu yedi maça taşıdı. Sam Darnold’un kariyerine üç güzel interception daha eklediği maçın kazananı 37-17 ile zorlanmadan Vikings oldu. Üçüncü QB Derek Anderson’un da sadece üç interception istatistiği ile geleneksel “Bills QB’lerinin top kaybından başka istatistik yapamama” şenliklerine katkı koyduğu maçta, belki bir iki şey yapar denen McCoy da daha maçın ikinci oyununda kafayı kırarak maçı terk edince Bills Colts’a 5-37 kaybetti. Bu aynı zamanda Bills’in yedi maçta üçüncü kez TD yapamadan ayrıldığı maç oldu.

Yedi maçta 163/251 tamamlama oranı, 2223 yard ve 22 touchdown’lık performansı bugün iki-üç yıllık komadan uyanan birine söyleseniz muhtemelen size bunu rakamların sahibinin Brady, Brees ya da Rodgers’dan biri olabileceğini söylerdi. Patrick Mahomes bu rakamlarını daha nereye kadar götürür bilmiyorum ama sadece Kansas City Chiefs’e değil tüm NFL’e bir heyecan getirdiği kesin. Bu hafta da 358 yard dört TD ve bir INT’lık performansıyla sezonun iyi takımlarından Bengals’ı 45-10’la geçmeyi başararak yedi maçta altı galibiyete ulaştılar. Chiefs’de maçın bir diğer yıldızı üç TD ile Kareem Hunt oldu.

Öye yandan acaba Josh Gordon adam mı oluyor? Bakalım huylu huyundan vaz geçecek mi? Şimdilik işler Belichik’in istediği gibi gidiyor. New England Patriots, Chicago Bears’ı 38-31 yenip galibiyet sayısını beşe çıkarırken sorunlu wide receiver Josh Gordon dört top tutmada 100 yard ile önemli bir performans ortaya koydu. Gordon’un günde iki kez doğruyu gösteren bozuk saat mi yoksa artık tıkır tıkır işleyen bir İsviçre saati mi olduğunu zaman gösterecek. Haftanın son maçında ise Odell Beckham ve Sterling Shepard’ın 150’şer yard civarı performanslarına rağmen New York Giants bir maçı daha mağlubiyetle kapatarak 1-6’lık galibiyet sayısı ile 2019 NFL Draftı için 49ers’ın rakiplerinden biri olmaya devam etti. Aslında Saquon Barkley’i, Odell’i, Shepard’ı ve kimseye kendini beğendiremeyen Eli Manning’i ile oldukça renkli ve kağıt üstünde iyi bir takım olan Giants’ın Bills, Cardinals ve Raiders kadar tehlike arz etmediği net (evet bu listede Browns yok:)). Atlanta Falcons ise iyi oynayıp kaybettiği maçların ardından Giants’ı yenerek 3-4 ile NFC Güney’in son sırasındaki yerini korudu… :)