Saatler 03:20’yi gösteriyor ve soğuk bir İstanbul gecesi. Sıcaklık 9 oC, kış geldi dedirtecek bir soğuk var dışarıda, rüzgar ise batıdan 19km/h ile esiyor, tam yeni yapılmış saçı bozacak bir rüzgar ve ben battaniye altında bir Miami Dolphins – Houston Texans maçı ile haftaya erken bir açılış yapıyorum. Perşembe gecesi maçlarının en güzel yani favori takımınız o gün oynuyorsa diğer günler rahat rahat diğer maçları izleyebilmeniz yoksa diğer türlü kendi takımınızı izlerken bazen o haftanın başka önemli maçlarını kaçırabiliyorsunuz. Fakat daha kötüsü kendi takımınız çok kötü bir maç geçirmiş ve maçı kaybetmiş ise o hafta sonu size zehir olabiliyor.

Geçen hafta Dolphins savunması bu sezonun en kötü maçlarından birini daha oynadı diyebiliriz. Matthew Stafford’lu Detroit Lions mağlubiyeti Dolphins adına Hard Rock Stadium’daki sezonun ilk mağlubiyeti oldu. Brock Osweiler’in Chicago Bears maçındaki performansından uzak olması ve Dolphins savunmasının Kerryon Johnson’un 158 yardlık rushing’e engel olamaması mağlubiyeti getirdi. Fakat maçı kaybetmekten daha kötüsü Albert Wilson ve Kenny Stills’in sakatlığı oldu. Dolphins’in elinde wide receiver olarak sadece Jakeem Grant ve Danny Amendola olarak kaldı. Ancak maç öncesinde bu sezon sadece iki maç oynayan DeVante Parker’ın wide receiver olarak tekrardan sahada olacağı açıklandı ki bu adamın takas ihtimali bulunuyordu hatta Dolphins’in bazı takımlarla takas için görüştüğü ve en azından üçüncü tur draft pick istediği bile konuşuluyordu. Jarvis Landry’den sonra Dolphins’in WR arayışı olmasına rağmen DeVante Parker’a karşılık draft pick istemesi fakat sonrasında sakatlıkların bir anda gelmesiyle DeVante Parker’a ihtiyacı duyulması Parker’ı üçüncü kez sahada görmemize neden oldu. Ryan Tannehill’in ise sakatlığının devam etmesi Osweiler’ın 2016 yılındaki takımı Houston’a karşı oynaması anlamına geliyordu ki bu onun içinde önemli olsa gerek.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen bir umut olsun diye maç öncesi tahminlere bakmak istedim. Fakat karşınızda son dört maçını kazanmış bir Texans olunca istatistikler ve tahminler doğal olarak Texans’ı maçın favorisi yapıyordu ki zaten sadece tüm istatistiklerde geride olan bir Dolphins olması bu maçı daha da kolay tahmin edilebilir yapıyordu. Maçtan önce tek bir umut vardı o da DeAndre Hopkins’in durumunun şüpheli olmasıydı. Fakat ne yazık ki bu adam da sahneye çıktı ve sadece son çeyrekte iki TD ile takımının galibiyetinde (42-23) büyük rol oynadı. Savunmada eksiği çok olan Texans’ta ilk çeyrekte Johnathan Joseph (CB) ve Zach Cunningham (LB) sakatlanıp oyuna devam edemedi. Fakat Houston Texans’ta ikinci yılındaki QB Deshaun Watson beş TD pası ile kariyer gecesini yaşadı ve sezona 0-3 ile başlayan Houston son beş maçını kazanarak durumunu 5-3’e getirdi. Texans aynı zamanda bu maçta hücum olarak ne kadar etkili bir ekip olduğunu da gösterdi. Tabi bunda Dolphins’in savunmasının bu kadar kötü olmasının da büyük faydası vardı ki maç boyunca hiç sack yapamayan bir savunmadan bahsediyoruz.

Dolphins hücumuna gelecek olursak maça iyi başlayan bir hücum takımı vardı. Az önce bahsettiğimiz DeVante Parker kariyer gecesinden birini geçirdi. Maç öncesindeki açıklamalarında ise Osweiler karşılaşmadan önce Parker’ın iyi bir maç geçireceğine inandığını söylemişti ve öyle de oldu. DeVante Parker altı pas yakalama ve 134 yard ile takımın hücum yükünü taşıyan oyuncu oldu. Kenyan Drake ise birincisi 12 yardlık koşu TD’ı ve ikincisi ise Danny Amendola’nın 28 yardlık pası ile iki TD ile performansının üstüne çıktı. Amendola’nın pasına değinmeden geçmemek lazım ki kariyerindeki ilk pastı ve bu haftanın en güzel hareketi olmaya aday bir hareketti. 21-37 pas tamamlama ile oynayan Osweiler ise Bears maçından beri istatistiklerini düşürmeye devam ediyor. 1-0 ile başladığı Dolphins QB macerası son iki maçta alınan mağlubiyetle beraber kötüye gidiyor.

Maç sonunda ise Dolphins defansif koordinatörü Matt Burke’e ise büyük tepkiler vardı ki sezona 3-0 ile başlayıp 4-4 gelen bir takımın defansif koordinatörü mutlaka tepki olmalıdır ve sorgulanmalıdır. Eldeki malzeme ne kadar kötü olursa olsun (ki bence o kadar da kötü değil) adeta sahada maça gelmeyi unutmuş bir savunma olması taraftarları da kızdırdı. Herhalde Matt Burke de bu savunmaya dayanamamış olacak ki bir pozisyonda da elindeki tableti yere fırlattı. Maç sonunda Dolphins koçu Adam Gase açıklamalarında savunmada neden bu kadar kötü olduklarını araştıracaklarını ve her şeyi gözden geçireceklerini söyledi ki her şeyden kastı tam olarak neydi o kısma bir açıklık getirmediği ve diğer koçlar ile alakalı sorulardan kaçındığı belirtildi. Cameron Wake ise maç sonrasında yaptığı açıklamada ise takım arkadaşlarına sitem etti ve yapılan hataların ekrandan gözüktüğü kimin ne yaptığının belli olduğunu belirterek üstü kapalı bir açıklama yaptı.

Dolphins’in önümüzdeki haftadaki rakibi ise ikinci haftada karşılaştığı ve 20-12 ile kazandığı AFC East’teki rakiplerinden New York Jets. İlk maçta Dolphins savunması Jets hücumunu 42 koşu yardında tutmuş ve rakibini üç top kaybına zorlamıştı (evet inanmak zor fakat Dolphins savunması yaptı bunu). Fakat son maçlardaki Dolphins savunmasını akıllara getirince bu savunmanın aynı performansı göstermesi zor gözüküyor. Özetle Matt Burke için hareketli bir hafta olacak aksi halde takip eden hafta içinde Dolphins savunması ile alakalı haberler duyabiliriz. Hücumda ise sakatların durumu önemli fakat son maçtaki performansı ile takas olmaz ise DeVante Parker’ın tekrardan sahada olma ihtimali yüksek. Tannehill ile ilgili ise henüz bir açıklama yok. New York Jets (3-4) ise Pazar günü Chicago Bears’a konuk olacak. Jets’in kazanması durumunda iki takımda 4-4’e gelecek ve AFC East grubu için çok kritik bir maç bizi bekliyor olacak.