NFL Draftı’na bir aydan kısa bir süre kaldı ve şu andaki NFL gündeminin neredeyse tamamı draft haberlerinden oluşuyor. Hal böyle olunca da ben elimi taşın altına koydum ve draft’a girecek wide reciever’ları “Top 10” şeklinde sıraladım…

1- Hakeem Butler, Iowa State (198cm – 102kg)

En iyi reciever sıralamalarında çoğu yerde birinci sırada bulunan D.K. Metcalf’in aksine, benim listemde Hakeem Butler ilk sırada bulunuyor. 1.98 olan boyuna rağmen 40 yardı 4.4 saniyede koşabilen bir atletin kanat genişliğini de hesaba kattığımızda inanılmaz bir potansiyelle karşı karşıya kalıyoruz. Vücut uzunluğu sayesinde savunmaların üzerinden topları toplayan ve pası yakaladıktan sonra da vücuduna göre hiç fena olmayan bir pas sonrası kazanılan yard istatistiği olan Butler’ın rota koşuş yeteneği de hiç fena değil. Fiziğinden beklenene göre çok daha kolay seperation alan ve dar alanda yön değiştirebilen Butler için tek sorun düşürdüğü toplar gibi gözüküyor. Red zone’da ve back shoulder paslarda rakibini tam anlamıyla domine eden Butler’ı durdurmak NFL savunmaları için de zorlayıcı bir görev olacak. Press coverage’ları aşmada bu sınıftaki diğer reciever’lara oranla daha başarılı olan ve ilk anda ellerini kullanarak savunma ile arasında alan açan Butler’ın blok yeteneği de yeterli seviyede olarak gözüküyor. Kendine güveni fazlasıyla yüksek olan Butler’ın ilk turun sonlarına doğru ya da ikinci turda seçileceğini düşünüyorum.

2- D.K. Metcalf, Ole Miss (191cm – 103kg)

Draft’ta adını ilk duyacağımız WR olacağından emin olduğum D.Kç Metcalf hakkında çok fazla şey söylemeye gerek yok. Combine’da elde ettiği inanılmaz derecelerle bir anda NFL gündeminin merkezine yerleşen Metcalf’in dar alanda çabukluk gerektiren drill’lerde çok çok kötü bir performans gösterdiğini belirtmiştim ancak onu draft edecek takımın onu dar alanda kullanması saçmalık olur. 2016’da ayağını kırıp, geçtiğimiz sezon da boynundan yaşadığı sakatlıkla toplam 15 maç kaçıran Metcalf’in bu sakatlık geçmişi kafa karıştırıcı olsa da combine’da verdiği görüntü sakatlıkların etkisini atlattığını ortaya koydu. Deep rotalarda elit bir seviyede olan Metcalf’in NFL seviyesinde başarılı olmak için bundan daha fazlasına ihtiyacı var. Çok hızlı savunmalara karşı zorlanan Metcalf, ilk adımlarını hızlandırmayı ve rota ağacını genişletmeyi başarabilirse elit bir WR olmaması için hiçbir neden yok. Fiziği nedeniyle red zone’da da çok etkili bir silah olacak Metcalf’in, yüzde 50/50’lik topları kendi lehine yüzde 75/25’e çevirmesini ve kalabalık içinde savunmaları domine edip inanılmaz toplar yakalamasına çok kez şahit olacağımızı düşünüyorum. Fiziksel yapısının ona getirisi sayesinde NFL’in en iyi reciever’ları arasına girme potansiyeline sahip olsa da NFL’de tutunamayan bir WR olma ihtimali de az değil. Ne olacağını en çok merak ettiğim WR olan Metcalf için oynayacağı takım ve QB gibi faktörler de çok belirleyici olacaktır ancak önümüzde müthiş bir potansiyel olduğu kesin.

3- A.J. Brown, Ole Miss (185cm – 104 kg)

Bir başka Ole Miss oyuncusu olan Brown da bu sınıfın en özel oyuncularından birisi. Geçtiğimiz sezon çoğunlukla slot reciever olarak görev yapan ancak Metcalf’in sakatlığında dışarıda da dizilen Brown’ın yetenek seti NFL reciever’ı olmak için gayet uygun. Çoğunuzun D.K. Metcalf’in meşhur kaslı pozundan tanıdığı (Metcalf’in yanındaki diğer kaslı adam) Brown’ın özellikle atletik yeteneği ve rota koşma becerisi çoğu reciever’ın önünde. Bu yeteneklerini istatistiğe de yansıtan Brown, Ole Miss’te geçirdiği son iki sezonda da 1200 yardı aşmayı başardı. Çabuk ayakları sayesinde dar alanda çok keskin yön değiştirebilen Brown’ın topu yakaladıktan sonra kazandığı yardlar da onun en büyük özelliklerinden biri. Yakalanması zor bir oyuncu olan Brown, kolayca tackle’lardan kaçabiliyor ve topu takip yeteneği güçlü elleriyle birleşince kalabalık içinde çok zor topları yakalayabiliyor. Draft edeceği takım tarafından hem dışarda hem de içeride oynatılıp direkt olarak katkı vereceğini düşündüğüm Brown’ın tavanını çok yüksek görsem de karakter olarak takımda sorun yaratabilecek bir karakteri var. Özellikle Antonio Brown – Steelers ilişkisini düşündüğümüzde bu tarz diva karakterlerin yetenekleri ne derece iyi olsa da takıma verdikleri zarar ortadayken bu durum AJ Brown için de sıkıntı yaratabilir. Patriots’ın Super Bowl’a kalmasının ardından paylaştığı bu video onun kişiliği hakkında az çok bir fikir verebilir ancak sahip olduğu yetenek seti sayesinde ilk turdan seçilmesi bence gayet yüksek bir ihtimal.

4- Marquise Brown, Oklahoma (178cm – 77kg)

Kolej futbolunun en hızlı oyuncularından biri olan “Hollywood” Brown, Sooners ile geçirdiği son iki yılda da 1000+ yardlık sezon geçirmeyi başarmıştı. Stil olarak Tyreek Hill ile ciddi anlamda bir benzerlik gösteren Brown, ayağından geçirdiği operasyon nedeniyle NFL Draft Combine’da yer alamamış olsa da bu sakatlık onun draft sırasını etkileyecek ciddiyette değil. 77 kilo olan Brown’ın kilosu NFL seviyesi için yetersiz olsa da özellikle bacaklarına ekleyeceği kas kütlesiyle beraber bu durum sorun olmaktan çıkacaktır. Çok üst seviye bir atletizme sahip olan Brown, bu sınıfın en çabuk ayaklı oyuncuları arasında tepede yer alıyor. Topu yakaladıktan sonra kazanılan yardlarda çok ciddi bir silah olan Brown’ın uzun rotalarda cornerback’lere karşı sağladığı hız üstünlüğü, onun gayet iyi bir seviyede olan el hakimiyetiyle birleşince ortaya durdurulması çok zor bir oyuncu çıkıyor. Geçtiğimiz sezon Kyler Murray’nin en büyük silahı olan ve Murray ile birlikte çok güzel bir uyum yakalayan Brown, Alabama’ya karşı oynanan maçta sakatlığı nedeniyle çok sınırlanmış ve Sooners hücumu bu durumdan çok etkilenmişti. Özellikle kritik down’larda her zaman için güvenilir bir seçenek olan Brown için tek sınırlayıcı unsur fiziği olacaktır. Yetersiz fiziği nedeniyle blok yapıcı olarak kullanılması zor olan Brown’ın aynı zamanda çok fiziksel temas sağlayan defanslara karşı kendisine alan yaratmakta zorlandığını da söylemek gerek. Özellikle Chiefs tarzı pas ağırlıklı hücumlarda Tyreek Hill tarzı bir kullanımla optimum efektifliğe ulaşacak Brown’ın tüm bu özellikler sonucunda kesinlikle bir ilk tur yeteneği olduğu gayet aşikâr.

5- N’Keal Harry, Arizona State (1.87cm – 101kg)

Arizona State’te geçirdiği son iki sezonda da 1000 yardı geçmeyi başaran Harry’nin en dikkat çekici özelliği fiziksel yapısı. İyi sayılabilecek bir hıza ve iyi bir vücut dengesine sahip olan Harry, vücudu sayesinde yarattığı boşlukla toplara çok iyi uzanıp inanılması güç topları yakalamayı başarıyor (Bu da sezonun en güzel catchlerinden biri). Pas yakalama zamanlaması çok iyi olsa da düşürdüğü pas sayısı geliştirmesi gereken alanlardan biri. Saha içinde çok agresif bir oyun yapısı olan Harry’nin bloklara yardım etmesi ve tackle’lara karşı koyduğu fiziksel direnç onun en önemli özellikleri. Harry’i birinci, ikinci tur potansiyeli yapan en önemli şey fiziksel yapısı ve onun dışındaki özellikleri benim ona çok umutlu bakmama engel oluyor. Çok dar bir rota ağacına sahip ve press coverage’lara karşı yetersiz kalan hızı NFL seviyesinde savunmaların işine yarayacaktır. Ayak çabukluğu alanında da ciddi sorunları olan Harry’nin bu büyük fiziğine rağmen red zone’daki etkisizliği de soru işareti olarak gözüküyor.

6- Deebo Samuel, South Carolina (181cm – 97kg)

Bana ilk bakışta Anquan Boldin’I hatırlatan Deebo Samuel’in çabukluğu ve darbeye karşı koruduğu denge onun en önemli özellikleri arasında. Fiziği sayesinde blok konusunda da ciddi katkı verebilecek bir oyuncu olan Deebo, oyun devamlılığı ve isteği ile de öne çıkıyor. Combine’da da iyi bir atlet olduğunu kanıtlayan Deebo için en büyük sorunlardan biri ivmelenme olarak gözüküyor. Boyuna göre ağır bir kiloda olan Samuel’in ilk adımlarda yavaşlık sıkıntısı yaşaması onun kendisine yeteri kadar alan yaratmasını engelleyen bir unsur ve bu vücut kütlesine rağmen kendine pas yakalama anında yeteri kadar alanı yaratmayı pek başaramıyor. NFL’de doğrudan etki yapacağı kısım ise kesinlikle kick return kısmı olacaktır. Bu alanda çok yetenekli olan ve kolejde dört kez kick return TD yapan Deebo için ise Kyle Shanahan sistemi bence optimal sonucu verecektir. Kısa rotalar koştuktan sonra pas yakalamasının ardından running back’imsi fiziği ile tackle’lardan kurtulmakta çok zorluk yaşamayacağını tahmin ettiğim Samuel bu alanda da takımına ciddi katkı verebilir. Pek fazla dikkat çekmeyen ancak draft’ın sleeper’larından olmaya aday bir oyuncu olan Deebo’nun ikinci turdan seçilmesini bekliyorum.

7- Kelvin Harmon, NC State (191cm – 97kg)

Çok iyi bir atlet olmadığını bildiğimiz Harmon’ın Combine’da koştuğu 4.6’lık 40 yard koşusu bunu kanıtlar nitelikteydi. Bu durum çoğu takım için bir şüphe yaratsa da Harmon’ın rota koşma ve pas yakalama yeteneği bu sınıfın en iyileri arasında. Elleri de en dikkat çeken özelliği olarak gözüküyor ve bu sayede çok zor topları bile yakalamayı başarıyor Harmon. Atletiklikten çok fiziksel bir oyun yapısı olan ve Alshon Jeffery’e benzettiğim Harmon blok konusunda da çok başarılı olsa da topu yakaladıktan sonra kazanılan yard alanında ciddi sıkıntıları mevcut.  Atılan her çeşit topu bir şekilde yakalamayı başaran Harmon, NFL seviyesinde her zaman güvenilir bir adres olacaktır ancak onun da tavanı bu nedenle sınırlı gözüküyor. Patlayıcılık ve hız eksikliği sebebiyle ilk tur potansiyeli olamayan Harmon’ın ikinci turdan seçilmesini bekliyorum.

8- JJ Arcega-Whiteside, Stanford (191cm – 102kg)

İspanyol bir baba ve Amerikalı bir annenin oğlu olan JJ Arcega-Whiteside bu sınıfın en fiziksel oyuncularından birisi ve vücut yapısı/kuvveti nedeniyle özellikle red zone bölgesindeki etkinliği fazlasıyla dikkat çekiyor. Çoğu basketbol geçmişli oyuncu gibi onun da sahada en iyi yaptığı şey kalça kuvveti ile birlikte savunmasını sırtına alması ve ribaund alır gibi pas yakalaması. Kısa ve orta mesafeli paslarda her zaman çok güvenilir bir adres olan Whiteside, takımına blok konusunda da çok yardımcı olacaktır. Hız ve kısa alanda yön değiştirme konularında NFL seviyesi için yavaş kalsa da red zone’da rakiplerine karşı sağladığı ezici üstünlük sayesinde yüksek bir TD sayısına ulaşmasını bekliyorum. Çok iyi bir rol oyuncusu olmaktan öteye gidemeyeceğini düşündüğüm Whiteside, bir aksilik olmazsa üçüncü veya dördüncü turdan seçilecektir.

9- Parris Campbell, Ohio State (185cm – 94kg)

Kolej futbolunun en hızlı isimlerinden biri olan Campbell, geçtiğimiz sezon Buckeyes forması ile 90 top tutarak; 1,063 yard ve 12 touchdown’a imza atmıştı. Combine’da da 4.31 gibi çok iyi bir dereceye imza atıp draft sıralamasını yükselten Campbell’ın topu eline aldığı her hücum rakip için bir skor tehdidi oluşturuyor. Top ile birlikte çok akıcı gözüken ve tackle’dan kaçma becerisi sayesinde returner olarak da katkı sağlamasını beklediğim Campbell için rota koşma yeteneği bir sorun olarak gözüküyor. Kolej seviyesinde kendine boşluk yaratmayı başarsa da NFL seviyesi için koştuğu rotaları keskinleştirmesi şart. Ellerini de daha iyi kullanması gereken Campbell’ın, Combine’da bu iki alanda da geliştiğini göstermesi onun için çok iyi bir işaret ve fark yaratan bu hızı nedeniyle de takımlar ona sıcak bakacaktır. Bu nedenle de ikinci veya üçüncü turdan seçilmesini bekliyorum…

10- Dillon Mitchell, Oregon (187cm – 86 kg)

Benim en sevdiğim reciever’lardan biri olan ve listeye biraz da torpille eklediğim Mitchell geçtiğimiz sene Oregon Ducks formasıyla kendisinin en iyi sezonuna imza attı. Bu sene draft’a girmekten vazgeçen ve okulda kalan Oregon’un yıldız quarterback’i Justin Herbert’ın favori hedefi olan Mitchell’ın bu sezonki çıkışında aldığı pas sayısı etkili olsa da özellikle slot’ta dizildiği down’lardaki ayak çabukluğu ve patlayıcılıkla Herbert’ın işini kolaylaştırmayı başardı. Kolejdeki savunmalara karşı kendine alan yaratmakta çok sıkıntı çekmese de NFL seviyesinde daha çok kısa pas tutup pas sonrası yardı kovalayacaktır. Bunun dışında geçtiğimiz sezon kalabalık içinde tuttuğu ve göze hoş gelecek pas yakalamalarıyla dikkat çeken Mitchell için uzun rotalar ve fiziksel savunmalara karşı koyamadığı direnç en büyük sorunlar olarak gözüküyor. Güç eksikliği nedeniyle pası yakalama anında kendine alan yaratmada sıkıntısı olsa da hızı ve patlayıcılığı sayesinde NFL’de ilk sezonunda katkı vereceğini düşünüyorum. Bir takımın ilk recieverı olacak potansiyele sahip olmasa da her zaman katkı verecek güvenilir bir receiver olacaktır. Bu sene de üçü ila beşinci tur aralığında seçilecektir…