Geçtiğimiz hafta sonu Gazi Üniversitesi Sahasında TÜSF tarafından düzenlenen ÜNİLİG Korumalı Futbol Finalleri vardı. Süper Ligde Gazi Üniversitesi – Bilgi Üniversitesi şampiyonluk adayları olarak sahaya çıkarken Türkiye’nin en büyük teknik üniversiteleri ODTÜ ve İTÜ üçüncülük mücadelesi verdi. 1.Ligde ise finalistler İzmir Ekonomi Üniversitesi ve Yeditepe Üniversitesi olurken sezonu üçüncü tamamlamak için sahaya çıkan takımlar YTÜ ve Atılım Üniversitesi oldu.
Cumartesi günü oynanan ODTÜ Falcons – İTÜ Hornets maçını seyretme fırsatım olmadı ama skorun 47 – 26 olması seyirci açısından eğlenceli bir maç olduğuna işarettir diye düşünüyorum. Hornets bir geri dönüş yapamasa da son sayısını maçın bitimine yakın bir zamanda yaptığını duydum ki bu da maçı kaybetmeleri artık garanti bile olsa oynamaktan vazgeçmedikleri anlamına gelir ki güzel bir durum.
İlk günün finali Süper Lig idi. Bu maçta beşinci (dördü üst üste) kez final oynayan ve iki kez şampiyon olan Gazi Warriors ile ikinci kez üst üste finalde yer alan Bilgi Hunters kozlarını sahada paylaştı. Warriors final oynamaya bir yıl ara verdikten sonra 3 yıldır hasret kaldığı şampiyonluğa tekrar ulaşma, Hunters ise iki yarı final, bir final sonrası bu kez şampiyonluğu alarak tesadüfi başarılar yaşayan bir takım olmadığını sergileme niyetindeydi. Warriors double wing oynamaya çalışarak hepimizi şaşırtırken uzun zamandır oynamadıkları ve ODTÜ Falcons ile oynadıkları yarı final maçı öncesine kadar çalışmadıklarını tahmin ettiğim sistemde hem oyun hem de oyun seçimi olarak fazlaca hata yaptılar. Maça damgasını vuran oyuncu takımının tüm touchdown’larını yapan Hunters #2 İbrahim Shehu olurken dikkat çekici bazı hakem hataları da vardı.
Örneğin; Warriors hücumu sonrası yapılan bir late hit’te uygulama sanki bir ölü top faulü değilmiş gibi 15 yard ceza ve hak tekrarı şeklinde yapıldı. Warriors ekstra sayı denemesinde 69 numaralı oyuncu pasa çıktı, kendisine pas atıldı, topu tuttu ve hakemler bayrak atmak yerine ellerini kaldırıp sayıyı onayladılar. Yine bir Warriors hücumunda başlangıç noktasının yaklaşık 11-12 yard ilerisinde bir Hunters oyuncusu interception yaparak topu aldı ve aldığı yerde yanılmıyorsam Warriors #54 tarafından düşürüldü. Interception olduğu için zaten Hunters bir Ineligible Player Downfield cezasını kabul etmeyebilirdi ama #54 oraya kadar gitmişken başlangıç çizgisini geçen ileri pas atıldığı anda bayrak atılmış olmalıydı. Altı üstü final maçı, olur bu kadar hata diyerek Pazar gününe geçiyorum.
Günün ilk maçı olan Atılım Rhinos – YTÜ Stallions için ben sahaya ulaştığımda ikinci çeyrek oynanmakta ve skor 0 – 0 idi. Her iki takımda defansta oldukça konsantre görünürken hücum anlamında ise vasat bir görüntü sergilediler. Ligin iddialı finalisti Yeditepe Eagles’a 14 sayı atan Stallions ve yarı final maçında İEÜ Halcyons karşısında 26 sayı üreten Rhinos hücumları sanki sahada değillerdi. İki takımda maç boyunca bolca punt yaptılar. Maç içerisinde sanırım tek iyi ilerleyen hücum serisi Rhinos’dan gelirken bu seride TD ile sonuçlanan oyunda holding nedeniyle iptal olunca maç başladığı skorla bitti. Stallions maçın normal süresinde bir, uzatmalarda iki kez field goal denemesi yapsa da hiçbirinde başarıya ulaşamadı. Rhinos ise ilk uzatma devresinde de hücum açısından bir varlık gösteremediği maçı bitirmek için gerekeni ikinci uzatmada yaptı, önce bir facemask (yanılmıyorsam) ile birinci hak kazanan ve sayıya yaklaşan Rhinos hücumu yaptığı TD ile üçüncülüğe uzandı.
Haftanın dördüncü ve son maçı Yeditepe Eagles ile İEÜ Halcyons arasında oynanan 1.Lig finali idi. Maça sayıyla başlayan Eagles ilk çeyreği 8-0 önde kapattı. İkinci çeyrekte üç kez rakip end zone’a ulaşarak rahatlayan İstanbul ekibi ikinci yarıda hücumunu biraz yavaşlatıp yedeklerine yer vermeye başladı. Maç sonunda gülen taraf 48 – 0 gibi net bir skorla Eagles idi. Halcyons defansı özellikle pas oyunlarında etkisiz görünürken hücumda da yüksek sezon ortalamasının aksine üretken olamayınca farklı mağlubiyet kaçınılmaz oldu. Hemen bu finalden de önemli olabilecek bir hakem hatasına değinelim. Intentional grounding için olması gereken ceza uygulaması şuydu:
“PENALTY [a-g]—Five yards from the spot of the foul; also loss of down if by Team A before team possession changes during a scrimmage down (A.R. 3-4-3-IV and A.R. 7-3-2-II) [S35 and S9]. “
Ya da;
“CEZA[a-g]– Faulün yapıldıgı noktadan 5 yd ve bir hücum hakkında A takımı tarafından top el degistirmeden önce yapılmıssa hak kaybı (Ö.K. 3-4-3-IV) [I35 ve I9].
Bu maçtaki uygulama ise topun kalktığı noktadan 5 yard şeklinde yapıldı.
Her iki günde de takımlar için bir ödül seremonisi düzenlense de her sene yapılanın aksine, hakemlere final maçı sonrası plaket/maç hatırası vs. şeyler sunulmadı TÜSF tarafından. Bu durumdan haberdar olan TBSF MHK kendi hazırlattığı teşekkür belgeleri ve MHK amblemli madalyalarla sıcak havada görevlerini yerine getirmeye çalışan hakemlerin gönlünü alacak bir jest yapmıştı.
Hafta sonu geneli için merak ettiğim konu neden maç saatleri 11.00 ve 14.00 olduğu idi. Bu saatlerle ilgili psikolojik sorunlarım yok ama aşırı güneş maç seyretmeyi zorlaştırdığından sahada oynamanın veya maç yönetmenin bir hayli zor olduğunu tahmin edebiliyorum. Şubat ve Mart aylarında oldukça soğuk sayılabilecek havalarda (Mesela bu sene Pamukkale Horozları ile yaptığımız maç bitiminde arabanın termometresi -16 göstermekteydi) maçlarımızın 19.00 gibi saatlerde başladığını ve bırakın seyirciyi oyuncuların bile üşüdüğünü düşünürsek aklıma gelen tek durum spor yöneticilerinin bizi pastörize etmeye çalışması. Buradan önemle belirtmek istediğim nokta UHT yöntemini başarıyla uygulayabilmeniz için çok kısa sürede aşırı ısınıp soğumamız lazım. Cumartesi saha kenarı ağaç gölgelerini paylaşma çabaları ve akşam kol, alın, ense yanıkları ile mücadele sonrası Pazar tribünde şemsiyeyle oturmak da ayrı bir keyifti.
Sonuç: Başkentte sıradan bir hafta sonu idi. ATO seçimi nedeniyle Eskişehir yolu ve ATO civarında trafik tıkalıydı. Gazi Üniversitesi kapısında Cumartesi günü Amerikan futbolu final maçına geldik dediğimizde “Nereden geldiniz?” sorusuyla (Çankaya, Yıldızdan ?!?) karşılaşırken Pazar aynı şeyi söylediğimde sadece “Sahayı biliyor musunuz?” diye soruldu. Sıcaktan bunaldık. Birileri sevindi, birileri üzüldü ve Hilmi Ç. yine yoktu.
Finaller sonrası gereksiz istatistikler vol.2:
Üniversite Süper Ligi şampiyonları (ve rakipleri)Gazi Üni. 2 (Hacettepe Üni., ODTÜ)
Hacettepe Üni. 2 (Gazi Üni. x2)
Boğaziçi Üni. 1 (İ. Bilgi Üni.)
İ. Bilgi Üni. 1 (Gazi Üni.)
En çok finalde yer alan Üniversite; Gazi 5 kez
Üniversite 1. Lig Şampiyonları:
Atılım Üni.
Ankara Üni.
Yeditepe Üni.
Haftasonu 8 takımın yer aldığı karşılaşmalardaki “teknik üniversite” sayısı: 3
Yine aynı 8 içinde vakıf üniversitesi sayısı: 4
İllere göre dağılım: İstanbul 4 / Ankara 3 / İzmir 1
Ve son…