Öncelikle herkese merhabalar… Başlıktan da anlayacağınız gibi bu yazımda 2006 draftının 3.sırasından seçilen Vince Young’ın NFL’de neler yapabileceği hakkındaki fikirlerimi sizinle paylaşacağım. Paylaşacağım demek ne kadar doğru bilmiyorum aslında, desteklediğim takım nedeniyle zaten sık sık kafa yorduğum bu konuda bu sefer sesli düşüneceğim demek daha doğru sanırım. Her neyse hem kafamdakileri paylaşıp rahatlayacağım hem de sizi sıkmayacak bir yazı olacağını umarak başlıyorum.

Benim yorumlarıma gelmeden önce daha nesnel veriler olan Vince Young’ın istatistikleri, bazı başarıları ve kariyerinden bazı önemli noktalarla yazıya girmek daha doğru olacak diye düşünüyorum.Vince Young’ın kariyerini incelediğimizde karşımıza öncelikle Madison lisesinde 3 spor dalında büyük başarılarla dolu bir kariyer geliyor.Futbol’da 3819 yard ve 59! TD ile akıl almaz geçen son sezonu(bir başka enteresan istatistik de 50.3 gibi akıl almaz bir sayı ortalaması) başta olmak üzere olağanüstü bir QB,basketbolda atletik yetenekleriyle rahatlıkla skora gidebilen bir swingman,şampiyon bir 400 metre koşucusu ve başarılı bir beyzbol oyuncusu.Böylesi başarılarla dolu bir lise kariyerinden sonra,hiç şaşırtıcı olmayan bir şekilde,doğup büyüdüğü Texas’ın en büyük üniversitesi olan Texas üniversitesinden bir futbol bursu aldı.

Texas üniversitesindeki ilk sezonunu maçlara çıkmadan sadece takıma alışarak ve oyunları öğrenerek geçiren Young 2003 sezonuyla birlikte büyüleyici performanslarını sergilemeye başladı. İlk sezonunu geçiren oyuncuların sıralamasında Texas üniversitesi tarihinin birçok istatistikte ilk 5’e(pas yardı ve td’ı sayısı, koşu yardı ve td’ı sayısı, toplam hücum yardı, bunların dışında Texas Üniversitesi tarihinde ilk NCAA’ler tarihinde 3. 1000+yard hem koşup hem pas atan QB) adını yazdırdı 2003 sezonu sonrası. Bir sonraki sezon yüzde 60’a yakın bir yüzdeyle 12 pas td’ı(11 interception),1849 yard,14 koşu td’ı ve bu alanda da 1079 yard ile oynayarak hem ödül arşivini daha da genişletti hem de takımını,sezon boyu sadece 1 yenilgi yaşayarak,Rose Bowl’a taşıyordu.Bu maçta da 180 yard pas ve bir pas td’ı,ayrıca 192 yard koşu ve 4! koşu td’ı ile takımını galibiyete taşıyor ve ortada pek soru işareti bırakmadan maçın MVP ödülünü alıyordu.

Son sezonu ise zaten hem kendisinin Leinart-Bush ikilisi ile rekabeti hem de takımının USC ile rekabeti açısından unutulmaz sezonlar arasında yerini almış bir sezon.Bütün kazanan Texas,Young’ın müthiş performanslarıyla tekrar Rose Bowl’a kadar yükselen Texas R.B’da sezon boyunca birinci sırada giden,kendileri gibi namağlup ve aynı zamanda son ulusal şampiyon USC’ye,Young ise iki sezondur onun önünden Heisman Kupasını alan Leinart-Bush ikilisine karşı müthiş bir düelloya hazırlanamaya başladı(farkındayım klişe ve ucuz ir filmin başlagıcı tarzında bir cümle oldu fakat maçı izleyenlerin çok iyi bildiği şekilde maçta olanlar bir filmde bile olsa abartılı sayacağımız cinstendi).Maçı 267 yard pas,200 yard koşu,3 td(ki sonuncusu gerçekten bir filmin mutlu sonu gibiydi) ile tamamlayan Young MVP ödülünü rahatlıkla alıyor ve 2 sezon boyunca 1 adım geriden takip ettiği USC’yi son anda burun farkıyla geçiyordu.

Amatör kariyerini böyle tamamladıktan sonra drafta kadar geçen yaklaşık 4 aylık bir sürede bu sefer draft sırası tartışılmaya başlandı ve son birkaç haftada Titans tarafından 3.sıradan seçileceği hemen hemen kesinleşti. Young 3.sıradan seçildi seçilmesine fakat bu sefer yavaş yavaş yayılan bir haber kafaları iyice karıştırdı;Titans koçu Jeff Fisher ve hücum koordinatörü Norm Chow, Matt Leinart’ın seçilmesini isterken Floyd Reese(Titans genel menajeri) son anda ağırlığını koymuş ve Young’ın seçilmesini sağlamıştı.Bu durumun yarattığı en büyük soru işareti koç Fisher’ın istemediği(en azından ilk opsiyon olarak düşünmediği) bir QB’le nasıl bir diyalog kuracağıydı.Bütün bunlar konuşulurken yaz kampları başladı ve ilk gelen yorumlar Young’ın takıma uyumunun son derece iyi olduğunu söylüyordu.Bu gelişmelerden sonra Young’ın Volek’in arkasında bir sezon geçireceğini düşünürken sezonun başlamasına yakın eski Raiders QB’i Kerry Collins’le anlaşılması işleri iyice karıştırdı.Elbette Young bu takımın geleceği için çok önemliydi ve bu hamle onun kariyerinin gidişatını muhtemelen pek etkilemeyecekti fakat bir anda ilk sezonunu 3.opsiyon olarak kısacası maçlarda hiçbir şey yapmayarak geçirmesi ihtimali doğmuştu.

İşte böylesi bir ortamda sezona girildi. Bütün Titans taraftarları her gün büyük bir heyecanla gelişmeleri kontrol ederken gelen açıklamalardan anlaşıldı ki Young ikinci opsiyon olacak,Collins ve Volek 1.-3. QB pozisyonları için mücadele edecekti.Bu mücadelede Collins tecrübesiyle büyük avantaj sağlamış olacak ki çok az antrenman yapmış olmasına ve söylendiğine göre düşük bir form seviyesine sahip olmasına rağmen as QB olarak sezona başladı.İlk haftalarda insanın rüyasına girecek kadar korkunç performanslar sergileyen Collins yavaş yavaş süresini Young ile paylaşmaya başladı.(bu arada takım içindeki yerinden memnun olamayan Volek 5.tur draft hakkı karşılığında genç QB Rivers’ı yedeklemesi için Chargers’a yollandı).Kasım ayı geldiğinde ise Young bir numaralı QB olarak görev almaya başladı.

Young’ın görev aldığı maçlardaki istatistiklere baktığımızda da hiç fena olmayan bir manzarayla karşılaşıyoruz. Yüzde 46 ile çaylak sezonu için idare eder denilebilecek bir yüzdeyle pas atıyor ki bu istatistiklere bakarken henüz sezonun ortasında olduğumuzu ve bu 23 yaşındaki genç adamın her hafta daha iyiye gittiğini de göz önüne almamız lazım.Bunun dışında maç başında yaklaşık 4 denemede 20 yard koşuyor. Fumble’ları biraz sorun olarak gözükse de bu konuda oyun stili olarak kendisine benzetebileceğimiz Michale Vick’in kariyerinin ilk 7 maçındaki istatistiklerle hemen hemen aynı.Ayrıca istatistiklerin ötesinde NCAA’lerdeyken de gördüğümüz ve daha kariyerinin başında olmasına rağmen Texans maçı öncesi Carr’la arasında ”yaratılan” bir nevi rekabet sonrası gösterdiği performansla hatırlama fırsatı bulduğumuz önemli maçları iyi oynama özelliği,gerek galibiyet yüzdelerinden gerekse kritik anlarda sorumluluğu almasıyla bize gösterdiği liderliği ve de kafalardaki soru işaretlerinden biri olan kötü pas mekaniğinin(pas atarken vücudu ve kolları arasındaki o uyumsuz ve ürkütücü şekil,izlediyseniz mutlaka dikkatinizi çekmiştir) pek sırıtmış gibi gözükmemesi ile doğrusunu söylemek gerekirse ben Young’ın NFL geleceğinden umutluyum

Şöyle bir baktım da bu yazı pek sesli düşünme havasında olmamış, insan birileriyle paylaşacağını bilince ister istemez kasıyor kendini sanırım. Başında dediğim gibi olmadı yazı ama mazur göreceğinizi umuyorum.

Kalın Sağlıcakla…