Hafta başında yazı kurgum bu olmasa da sınırsız internetin olanakları sayesinde 4 maç izleyerek futbol keyfini sürdüğüm güzel bir hafta da yazımı da bundan bağımsızlaştırmak istemedim, daha dürüst bir ifade ile işin kolayına kaçmayı tercih ediyorum. Buna bir köşe yazısı demekten öte bir futbolseverin izlediği maçlarda gördüklerini diğerleriyle paylaşması demek daha doğru olacaktır… ya da böyle çok uzun ve saçma oldu, biz yine köşe yazısı diyelim.

Neyse sadede gelirsek hazırlık maçlarından çok keyif almayan ve geçtiğimiz sezonu da futboldan uzak geçirmiş bir futbol sever olarak büyük bir açlık ve şevkle-bu şevkimi ilk maç olarak Titans maçını koyan NFL yönetimi -ve ya her neyiyse işte- de körükledi, böylelikle hiçbiri canlı olmasa da sonuçlarını bilmeden ve canlı bir maçı izlermişcesine hevesle dört maç izledim. Sonuçları öğrenmemek için internetten uzak kalmam sebebiyle futbol gündeminden uzak kaldığım da düşünülürse elimde yazı yazmak için bu dört maçtan başka malzeme de kalmadı. Daha kapsamlı bir yazı yazmamamın sorumlusunun ben olmadığıma, bu yazıyı okuma zahmetine katlananları -ve aslında ağırlıkla kendimi- ikna etmek adına karaladığım satırları sona erdirerek Titans-Steelers, Bears-Packers, Cowboys-Bucs ve Chargers-Raiders maçları ile ilgili nacizane fikirlerimi paylaşma kısmına geçeyim…

Collins*Haynesworth kaybı Titans için genel futbol kamu oyunda öngörülenin aksine -ki bunun payesi şüphesiz bana ait olmasa da, Titans’ı yakından takip edenlerin bunun aksi olacağı yönündeki görüşlerini ve dolayısıyla bunun üzerinden şekillenen kendi görüşlerimi son yazımda paylaşmıştım-Titans hala blitzlere ihityaç duymadan QB üzerinde baskı oluşturma işini 4 kişilik baskı ile becerebileceğini gösterdi,koşu savunmasının ise geöen yıla oranla geliştiği bile söylenebilir, maçın ikinci yarısında Roethlisberger’in pas atmak için gereğinden fazla süreye sahip olmasını ise no-huddle’lara bağlamak daha sağlıklı olacaktır diye düşünüyorum.

*QB Collins ise yaş geçmişse de iş bitmemiş lafına uygun biçimde daha iyi bir receiver grubuna da sahip olmasının yardımıyla gayet iyi iş çıkıardı, Washington’ın hızı pas oyununa önemli katkı veriyor, Britt ise hem blok yeteneği ile koşu ağırlıklı hücum sistemine iyi oturmuş gözüktü, hem de tuttuğu toplar ile bir kaç sene içinde, kulubün Derrick Mason’dan bu yana özlemi çekilen dominant bir numaralı receiver’ı olabileceğini gösterdi.

*O.Line ve savunma kaldığı yerden devam ediyor ama sağ taraftaki tackle olan David Stewart’ın defalarca aldığı cezalar çileden çıkarttı.

*Steelers hala Roethlisberger+savunma görüntüsünü sürdürüyor, buna Santonio Holmes’u eklemek için erken olabilir diyecektim… ama adam desteklediğin takımı mahvetmiş, Superbowl MVP’si olmuş, hala ne konuşuyorum deyip vazgeçtim, çekemezliği abarttım sanırım, maça dair sinirim hala tam olarak geçmemiş anlaşılan.

*Her ne kadar Titans kaybetmiş olsa da izlediğim diğer üç maça da uygun olarak bunun asıl faktörü özel takımlar oldu. Ne Hentrich’te iş kalmış ne de Finnegan gerçek bir returner, acilen özel takımların güçlendirilmesi lazım, Bironas da büyük saçmaladı, ayıp etti.

*Bu arada Polamalu’yu oynarken izleyebilmek büyük bir şans, ileride futbol tarihinin en iyileri arasında anılacağına şüphe yok, bir kez daha çok etkilendim ondan bu maçta, sakatlığı ise korkuttu, play-off’larda Titans’la karşılaşana kadar sağlıklı kalsın, sonra düşünürüz tekrar.

*Bears-Packers maçına QB’leri izleme hevesiyle oturdum ama savunmlar ikisini de darmadağın etti. Rodgers’ın düşük performansını hemen hemen tamamen savunmanın başarısına -daha doğrusu O.line’ın başarısızlığına- bağlasam da, Cutler gerçekten uygun pozisyonlarda çok kötü paslar attı; tamam Jolly’nin çaldığı pas mucizevi bir oyundu bir tanesi de Hail Mary sırasında oldu ama birçok kötü pasını da Packers secondary’si, özellikle Tramon Williams, ellerinden kaçırdı, interception sayısının daha yüksek olması çok da uzak bir ihtimal değildi.

Packers*Allen Barbre kesinlikle şu durumunda NFL’de as başlayabilecek bir Tackle değil,ilk yarıda Ogunleye o yokmuş gibi davrandı, ikinci yarıda bir iki pozisyon bir şeyler yaptıysa da yine Ogunleye onu darmadağın etmeye devam etti.

*Bu arada yukarıda savunmalardan bahsettim ama iki savunma da gerçekten etkileyiciydi, Bears D.line’ı, ki Line koçlarının değişmesiyle alakalı olabilir diye düşünüyorum, çok iyi iş çıkardı, 6.turdan seçip as başlattıkları Safety Afava da pek sırıtmadı, ama savunmalar arasında bir kazanan seçmek gerekirse bu Packers’ınkiydi; bütün maç boyunca Bears hücumuna çok büyük üstünlük kurdular, özellike QB’yi baskılamak konusunda çok iyiydiler, 3-4 hücumuna hızlı uyum sağlayacaklar anlaşılan.

*3-4 LB’ı olarak oynayan Kampman 4-3 DE’i olarak göstermesine alıştığımız performansından uzaktı ama diğer LB’lar, özellikle de, hızını daha iyi kullanma şansı yakalayan Hawk oldukça etkileyiciydi.

*Cowboys maçı kazansa da hem sonuç hem de skor aslında aldatıcı, maçın kaderini yine özel takımlar belirledi, eğer Nugent’ın Field Goal denemeleri farklı sonuçlansa maçın sonucu farklı olabilirdi.

*Domine etmesi gereken bir maçta Cowboys’un bu kadar zorlanması benim için sürpriz oldu, ya Cowboys’u gözümde büyütmüşüm ya da Bucs’ı küçümsemişim.

*Geçen sene kickoff’larda çok başarısız olan Cowboys bu işi ciddiye alıyor olacak ki bu konuda bir specialist bulmuşlar kendilerine; daha ilk maçta, yanılmıyorsam, 4 touchback yapmaları iyi sonuç verdiğini gösteriyor.

* Cadillac Williams çok ciddi bir sakatlıktan dönmesine rağmen beklediğimden çok daha iyi gözüküyordu, birkaç tane çok iyi koşu oyununa imza attı. Çaylak sezonunda yaptıklarından etkilenmemek mümkün değildi, tüm futbolseverler adına sevindirici bir haber onun iyileşmesi.

*Ronde Barber çok iyi bir maç çıkarttı, istatistiklerin ötesinde savunduğu receiverı maç boyunca sahadan sildi. Yaşlanan Barber yerine Bucs’ın umut bağladığı Talib de gayet iyi gözüküyordu.

Gates*Jamarcus Russell ilk yarıda çok iyiydi ancak ikinci yarıda bocaladı, soru işaretleri elbette devam ediyor ancak yeteneğinin büyüklüğü aşikar. Weddle’ı sürüklediği bir de bloğu var ki akıllara zarar.

*Al Davis’in -çok yanlış bulduğum bir hamle ile- iki yıl sonraki 1.tur draft hakkı karşılığında aldığı Seymour ilk haftadan büyük bir faktör olmaya başladı, D.Line’ın her yerinde oynarken hem Rivers’ı hem de Chargers koşucularını bütün maç boyunca çok zorladı.

*Darius Hayward-Bay maç boyunca hızlı koşmak dışında pek bir şey yapmadı, birkaç top düşürdü, uygun pozisyondaki birkaç topu ise yakalayamadı. Elbette çaylak bir receiverı ilk haftadaki performansıyla yargılayacak halim yok ama Al Davis son yıllarda draft seçimlerinde, sadece 40 yard dash skorlarını önemsediği izlenimi uyandırmaya başladı.

*Diğer çaylak receiverları Murphy ise çok daha etkileyiciydi, bir TD’ı var bir TD’ınını ise resmen hakem yedi. Bunun yanında -nasıl çevirmek gerekir bilmiyorum da- “route running”(rota koşma?) konusunda oldukça iyi. İstikrarlı bir 2 numara olabilir.

*Raiders savunması Seymour’un gelmesi ile etkileyici bir hal almış gözüktü ancak iyi oynayan bu grubun bence en iyisi Safety Tyvon Branch’di. Hem Gates’le eşleştiği her pozisyonda ona üstünlük kurdu hem de çok kritik oyunlara imza attı. Maçı Raiders alsaydı maçın adamı o olmalıydı.

*Bu arada bu maçın sonucu da büyük oranda özel takımlar tarafından belirlendi, maç boyunca üstün olan Raiders’a karşı Chargers Sproles’un kick return’leri ile ayakta kaldı, hoş Raiders son iki drive boyunca Linebacker’larını neredeyse Safety’lerin yanına yollayarak Chargers’a imkan sunmasaydı yine Raiders maçı alacaktı.

*Raiders bu maçta kazanmayı kesinlikle hakeden taraftı, kaybetmelerine neredeyse bizimkilerin kaybetmesi kadar içim yandı.

Gördüğümden, izlediğimden aklımda kalanlar bunlar, kalın sağlıcakla…