Chicago Bears, 2011 NFL sezonuna çok zor bir fikstürle başladı. İlk hafta sahasında geçen senenin normal sezonunu 13-3 ile bitirip playoff’da şampiyon Green Bay Packers’a elenmiş Atlanta Falcons, ikinci hafta deplasmanda Atlanta ile aynı grupta olup 11-6 ile grubunu ikinci bitimesine rağmen wild card ile playoff’a kalan New Orleans Saints, rakipleri idi. Üçüncü hafta ise ezeli rakip ve geçen senenin şampiyonu Green Bay Packers, Bears’ın rakibi olacak.

Bears ilk maçında Atlanta Falcons’u 30-12 ile adeta dağıtarak sezona çok iyi başlangıç yaptı. Ancak ikinci maçta kendisi dağıldı ve Saints’e 30-13 mağlup oldu. Şimdi bu yenilgiye bahaneler arayacağız; esinlenmemizi ESPN’de yayınlanan bu yazıdan aldık.

Bu sezonun ilk iki haftası paslar açısından oldukça bereketli başladı. Geçen sezon pasların yard ortalamasında ilk sıradaki takım olan San Diego Chargers 13.2 iken 10. sıradaki Philadelphia Eagles 12.1 idi. Bu sezon ise Carolina Panthers (bunlar da 4. haftadaki rakibimiz, eyvah!) 16.4 ile birinciyken, 10. sıradaki Pittsburgh Steelers 13.2 ile geçen sezonun en iyi pas yapan takımı ile aynı ortalamaya sahip.

İkinci paragrafta linkini verdiğimiz yazıya göre bunun sebebi lokavt. Bilmeyenler için hatırlatalım, NFL’de de aynı NBA gibi oyuncular ile takımlar arasında anlaşmazlıklar oldu ve sezon sonunda lokavt oldu. Gelgelelim sezon başlamadan anlaşmaya varıldı ve sezon zamanında başlayabildi. En azından normal seyirci için öyle oldu, ama bu arada sezon öncesi kampları bayağı kaynadı.

Gerçi sezonun açılışı olan New Orleans Saints – Green Bay Packers maçında, lokavta rağmen oyuncularını kendi insiyatifiyle kampa çağıran QB Drew Bees’in takımı Saints kaybetmiş, kamp falan yapmayan Packers kazanmıştı. Maçı kazanan Packers QB Aaron Rodgers “İyi bir başlangıç yaptık. Bir de kamp organize etseydik nice olurdu” diyerek yarı şaka yarı ciddi mesaj da vermişti.

Lokavt sonucu sezon öncesi kampların kaynamasının pas ve skor bolluğuna katkısı şu (en azından esinlendiğimiz yazıya göre): Defansın arkasında yer alan S ve CB’lerin kampa daha çok ihtiyacı var, zira karşı tarafın planını devamlı tahmin etme durumunda olan bu oyuncuların (defensive backs) uyumu çok önemli, bu da uzun süreli antrenmanlarla sağlanabilir. Receiver’ların ise işi nisbeten daha kolay, kendisine çizilen oyunu uygulayacak, başka işi yok, diğer receiverlarla da koordineli çalışmasına gerek yok. Pas yakalama bireysel bir iş.

İşte tam bu yüzden S ve CB’ler çok hata yapıp WR’leri kaçırdıkları için uzun paslar ve bol skor mümkün oldu; en azından ilk iki hafta itibariyle.

Sadede gelirsek, Bears da bu sebepten rakibine 264 yarda pas ve üç pas touchdown’ı verdi. Peki kendisi niye aynısını yapamadı? Zira QB Jay Cutler altı sack ve sayısız pas sonrası darbelerden boşa kaçan receiver’ları görmeye fırsat bulamadı. Tabii burada şanssızlık da var; zaten iyi olmayan hücum hattı bu sezona dört yeni oyuncu ile başlamıştı. (C Olin Kreutz’un gidişini geçen yazımızda anlatmıştım) 

Bu maç öncesi de iki Guard’dan biri olan Lance Louis zaten sakattı, diğer G Gabe Carimi de sakatlanınca hücum hattında işler iyice sarpa sardı, kampsızlık avantajından faydalanılamadı. Son olarak Martz’ın 45 pas oyununa karşı sadece 12 koşu oyunu denemesi ve haftaiçi LB Brian Urlacher’ın annesinin vefat etmesi de anılması gereken mühim faktörler…

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere…