Merhaba Amerikan futbolu severler, bu yazıda Baltimore Ravens takımının savunmasını sizler için detaylı bir şekilde inceleyeceğim. Bu yazı sadece savunma odaklı olacak çünkü şampiyon Ravens’ın savunması neredeyse baştan aşağıya değiştiği için hücumu da buraya katarsak yazı oldukça uzun bir hal alabilir…

Baltimore Ravens takımı geçen sene çoğu otoriteye göre sürpriz sayılabilecek bir şampiyonluk kazandı. Hatta Ravens’a sezon içindeki sakatlıklar sebebiyle taraftarı playoff’larda bile çok güvenmiyordu. Fakat takımın yüzü Ray Lewis’in dönüşü ve uzun yıllar sonucunda oturan savunma kimyası Ravens’ın en büyük silahı oldu. Bu savunma kolay kolay oluşmadı tabii ki. Fakat bir anda savunmadaki oyuncuların takımdan ayrılması ve gelecekte kesin olarak Hall of Fame müzesinde büstü bulunacak olan Ray Lewis’in emekliliği bu uzun yıllarda kurulan savunmayı dağıttı. Ravens taraftarı da kara kara düşünmeye başladı doğal olarak. Fakat taraftar ne kadar düşündüyse Ozzie Newsome ve ekibi taraftardan daha fazla düşünerek ve mantıklı hamleler yaparak savunmayı eski haline getirmeye çalıştı. Şimdi giden oyunculara ve gelen oyunculara ayrıntılarıyla bakalım.

Gidenler

Ray Lewis (Emekli): Baltimore Ravens takımı 1996 senesinde kuruldu. 1996 senesinde de draft’ta çok özel iki isim takıma kazandırıldı. Birisi 12 yıllık NFL kariyerinin tamamını Ravens’ta geçiren ve kimilerine göre tarihin en iyi left tacklelarından biri Jonathan Ogden (kendisi geçtiğimiz günlerde Hall of Fame’de yerini aldı) diğeri de takım tarihinin en iyi oyuncusu olan ve Lawrence Taylor ile beraber tüm zamanların en iyi linebacker’ı Ray Lewis idi (O da gelecek yıllarda Hall of Fame’e girecektir). Ray Lewis bu sezon triceps’inden sakatlandı ve bu sakatlık onun büyük ölçüde sezonu kapatmasına neden olacak bir sakatlıktı. En azından takım doktorları böyle söylüyordu. #52 bunlara rağmen her maç takımının yanında, koç John Harbaugh’un yanında yerini aldı fakat bir gün bir basın açıklaması yaptı. Bu açıklamada sezon sonunda emekli olacağından bahsetti. O günden sonra bütün dikkatler Ravens’a çevrildi. Herkes onun bir daha asla oynamayacağını düşünürken o Indianapolis Colts ile oynanacak olan wild card maçına hazırdı. Bütün şehir kenetlenmiş bu maçı bekliyordu çünkü bu maç efsanenin evindeki son maçıydı. Ray Lewis, Ravens forması içinde son tünel dansını yaptı. Hatta son snap’te hücumda oynadı. Playofflar boyunca takımın tackle lideri oldu.

Super Bowl dışında muhteşem bir playoff geçirdi Ray Lewis. Ancak takımı Super Bowl’a getiren de kendisi ve Joe Flacco’ydu (Flacco sonraki yazımda büyük bir yer kaplayacak). Ravens şampiyon oldu ve Ray Lewis efsanesi artık The Bank’in yeşil sahasında dans etmeyecekti. Ray Lewis takım tarihinin en iyisi de olsa artık eski sertliği kalmamıştı. Gidişi mental olarak takımda büyük bir eksiklik ortaya çıkaracaktır. Soyunma odasında eksikliği hissedilecektir. Fakat onun yerine de genç oyuncuların gelmesi de taraftarın geleceğe umutla bakmasına neden oldu. Gidişi takıma mental ve savunma kimyası açısından zarar verir nitelikte. Fakat performans olarak daha iyisi gelecektir.

Ed Reed (Houston Texans): Ravens takımının bir diğer gelecek Hall of Fame kalibresindeki oyuncusu Ed Reed bu sezonun sonuna kadar kariyerinin tamamını Charm City’de geçirdi. O da Ray Lewis gibi Miami çıkışlı bir oyuncuydu. Henüz ikinci yılında ligin en iyi savunmacısı seçildi. Halen lig tarihinin interception return yardlarında lider. Ancak kendisi bu sezon Ravens’tan ayrılmayı kafaya koymuştu. Playoff’lardan önce Houston Texans’ın yıldız receiverı Andre Johnson ile konuşan Ed Reed. “Başkanım beni Houston’a al” olayı yaşatmıştı. Ravens’ta Super Bowl XLVII maçını kazandıktan sonra misyonunu tamamlayan Ed Reed’e minnettarız Ravens taraftarları olarak. Bence ayrılığı Ray Lewis tarzı. Performans açısından iyisi gelir fakat soyunma odasında yerini doldurmak zor olacaktır. Bu transferin bir diğer yüzü de AFC playoff’larında Ravens-Texans potansiyel eşleşmesi olacak. Playoff’larda tecrübe ayrı bir önem kazanıyor bildiğiniz gibi.

Her ne olursa olsun Reed 34 yaşında ve kalçasından ikinci defa ameliyat oldu. Eski hızı, atikliği artık mevcut değil. Ozzie Newsome doğru bir kararla kontrat yenilemedi Reed ile. Front Office çalışıyor…

Bernard Pollard (Tennesse Titans): İlk 11’in değişmez isimlerinden bir diğer safety Bernard Pollard. O da gidenler kervanına katıldı şampiyonluk yüzüğünden sonra. Açıkçası bu transfer bu yaz beni en çok şaşırtan transfer oldu. Pollard ligin en sert, en kuvvetli oyuncularından. Patriots taraftarları da bu özelliklerini çok iyi bilir Pollard’ın. Zaten Twitter’da kendisini tanımlıyor: Crushboy31. Kendisi çok ön planda olmasa bile her takıma gereken bir oyuncu. Ravens ile sözleşmesi olmasına rağmen Flacco kontratının kurbanlarından oldu. Titans da bu hamleyi değerlendirerek güzel bir transfer yaptı.

Paul Kruger (Cleveland Browns):
 Kruger tam bir makine. Robot gibi bir adam. Hem OLB hem de DE oynayabiliyor. Zaten Terrell Suggs gibi bir yıldızın tecrübelerinden yararlanmış bir isim. O da bu sene çoğu maça starter olarak başladı. Çok iyi maçlar çıkardı. Yanılmıyorsam bu sene takımın sack lideriydi. Fakat Browns ona çok yüklü bir kontrat önerdi. İyi bir oyuncu fakat kontratı bence çok oldukça ağır oldu. Kendisine başarılar dileriz.

Dannell Ellerbe (Miami Dolphins):
 Ellerbe bu sezona starter olarak başladı ve çok güzel bir sezon geçirdi. O da Paul Kruger tarzı bir kontrat aldı. Kruger için söylediğim her şey Ellerbe için de geçerli. Onun da kontratını çok ağır buluyorum. Ray Lewis de gidince takımda kalması gerektiğini düşünüyordum.

Cary Williams (Philadelphia Eagles): Cary Williams da diğer giden oyuncular gibi bir starter’dı. Gerek normal sezon gerekse playoff’larda üst düzey bir performans sergiledi. Bence Ravens yıldız cornerback’i Lardarius Webb’in dönüşüne, Jimmy Smith ve Corey Graham gibi isimlere güvenerek Williams ile yollarını ayırdı. İyi bir oyuncu fakat yeri dolmayacak diye bir şey yok.

Gelenler

Elvis Dumervil (Denver Broncos): Bu transfer döneminin bombası Dumervil oldu. Faks makinesine kurban giden Elvis Dumervil önce menajerini kovdu sonra da Ravens ile imzaladı. AFC’den direk olarak rakibe geçen bir transfer olması, takım kaptanı olması gibi yönleriyle de iyi bir transfer. Zaten sürekli Pro Bowl seçilen bir oyuncu. Kısacası yıldız transferi. Bu transfer ile Ozzie taraftara kendisini tekrardan gösterdi ve savunmayı Haloti Ngata, Terrell Suggs ve Elvis Dumervil üzerine kuracağını belli etti. Yani Kruger gitti Dumervil geldi ki bundan memnun olmayan Ravens taraftarına rastlamak çok zordur. Bu sene taraftar ondan çok şey bekliyor umarım Denver’daki sezonlarından daha iyi bir sezon geçirir.

Chris Canty (New York Giants): Chris Canty öyle çok büyük bir transfer gibi görülmese de Ozzie aldığına göre bir iş vardır bunda kesin diyebiliriz. Kariyeri boyunca çok büyük işler yapmış bir isim değil. Ancak Giants ile bir şampiyonluğu bulunuyor. Bu transfer d-line’a derinlik katacaktır ve takım içi çekişmeyi artıracaktır. Ayrıca şu ana kadar çok iyi bir performans gösterdiği söyleniyor. En azından NFL.com yazarları böyle düşünüyorlar.

Michael Huff (Oakland Raiders):
 Bu transfer de ihtiyaçtan dolayı yapılmış bir transfer. Yazının başında bahsettiğim gibi, sistem ve kimya kolay kolay oluşmuyor fakat bir off-season’da parçalanabiliyor. Huff transferi öali açıdan çok uygun. Reed yerine Huff ve Elam geldi. Savunma açısından çok iyi. Ayrıca pahalı oyuncular da değiller ve potansiyelleri de var. Ayrıca Huff CB pozisyonunda da oynayabiliyor ve bu bölgedeki rekabeti de arttıracaktır.

Matt Elam (Florida Gators): Elam, Ravens’a Ed Reed ve Bernard Pollard gittikten sonra gereken bir isimdi. Üniversitedeyken üst düzey maçlara çıkmış bir oyuncu. Zaten NFL Draft’ının birinci turundan seçilen bir isim. Florida da iken safety oynamış fakat nickel formasyonunda defensive back de oynayabilen ve bu tecrübeye sahip bir isim. Oyununda eksikleri var fakat bu bir çaylak için çok normal şeyler, zamanla geliştirecektir. Umarım takımın yeni “Reed”i olur.

Arthur Brown (Kansas State Wildcats):
 Brown’ın draft’ta ikinci tura kalmasına çok şaşırdım açıkçası. Kendisi 2013 NFL Draftı’nın en yüksek rating’li linebacker’ıydı ve ilk turda kimse tarafından seçilmedi. Kurt GM Ozzie ve ekibi de Ray Lewis ve Dannell Ellerbe’den boşalan MLB pozisyonuna güçlü, genç ve hızlı bir oyuncu getirerek hem geleceğe yatırım yaptılar hem de kısa vadede başarı için önemli bir parça buldular. Ama Brown büyük bir baskı altında kalacak. 17 yıl boyunca orada olan Ray Lewis’in gölgesinde oynamak her babayiğidin harcı değil.

Özet olarak bu sene Ravens savunmasının kimyası oldukça bozuldu ve bu kimyanın tekrar tutması zaman alacaktır. Oyuncuların birbirlerine alışması, güven, yeni isimler derken bu bağ oynayarak kuruluyor Kağıt üzerinde çok isimle yollar ayrılmış olsa da iyi oyuncularla anlaşıldı. Her zaman savunması ile ön plana çıkan bir takım Baltimore Ravens. Koç kadrosunun da iyi olduğunu düşünürsek en kısa zamanda oyuncular arasındaki bir bağ kurulacaktır.

Bir sonraki yazıda Ravens’ın hücum takımını gelenler-gidenler şeklinde ele alıp, Super Bowl XLVII’nin MVP’si Joe Flacco’nun muhteşem kontratına değineceğim.

Yazan: Süphan Kaldırımcı