NFL’de sezonun başlamasına bir haftadan az bir süre kaldı ve takımlar hazırlık maçlarıyla bu sezon ilk kez görücüye çıkmış oldu. Bu yazıda New England Patriots’ın oynadığı hazırlık maçlarına, açıklanan 53 kişilik normal sezon kadrosuna ve kadroya giremeden takımdan kesilen oyunculara göz atacağız.

Patriots, koç Bill Belichick’in yeni Eagles koçu Chip Kelly ile olan sıkı ilişkisi sayesinde bu sezon bir yeniliğe gitti ve ilk hazırlık maçının haftasında maçı oynayacağı Philadelphia Eagles takımı ile ortak antrenmanlar yaptı. Bu kararın doğruluğu kişiden kişiye değişebilir ancak rakibini tanımak açısından benzersiz bir fırsat olduğu da bir gerçek. Tabii Eagles oyuncularının “Pats oyuncuları antrenmanlarda bize karşı ekstra sert oynuyor” demeçleri ve ikinci hafta Tampa Bay Buccaneers ile birlikte yapılan benzer bir antrenmanda Pats’in yıldız quarterback’i Tom Brady’nin sakatlanması bu sistemin eksilerinin de olabileceğini gösteriyor.

Geçtiğimiz hafta Pats taraftarlarının yüreğini ağzına getiren Brady sakatlığına gelirsek, Buccaneers defensive end’i Adrian Clayborne bir pozisyonda Patriots left tackle’ı Nate Solder’ı bull-rush tabir edilen hareketle geri doğru ittirdi ve geriye doğru giderken dengesini kaybeden Solder, Brady’nin sol dizinin üstüne düştü. Bir süre dizini tutarak yerde oturan Brady daha sonra yardım almadan ayağa kalktı, birkaç pozisyon daha oynadı ve sonrasında yine yardım almadan soyunma odasının yolunu tuttu. Zaten Brady’nin pozisyon sonrasında yardıma ihtiyaç duymayışı ciddi bir şey olmadığını kanıtlar nitelikteydi. Bir sonraki hazırlık maçında Bucs karşısında maça başlayan ve attığı 12 pas’ın 11’i isabetli olan, 107 yard ve 1 de TD ile oynayan Brady sağlığının yerinde olduğunu tüm dünyaya ilan etmiş oldu. Bu sakatlığın insanları en çok korkutan tarafı Brady’nin aynı dizinin 2008 sezonunun açılış maçında da sakatlanmış olması ve kendisinin ACL kopması teşhisiyle o sezonun tamamını kaçırmış olmasıydı. Hazırlık maçlarının detaylarıyla devam edelim:

Hazırlık Maçları

Patriots @ Eagles

New England’ın Eagles maçını hücum anlamında iki parçaya ayırabiliriz: Brady’nin oynadığı iki seri ve Mallett ile Tebow’un oynadığı kalan kısım. Brady’nin yönettiği ilk seride Patriots hücumu tamamen koşu oyunları oynadı. Maçın hemen başında Stevan Ridley’nin yaptığı 62 yard’lık koşu maçın Pats için mükemmel başlamasını sağladıysa da takımın bir numaralı koşu silahı olan Ridley’nin açık sahada o pozisyonu touchdown’la bitirememesi bazı soru işaretlerine yol açtı. Serinin devamında da üç LeGarrette Blount ve iki de Stevan Ridley koşusuyla touchdown geldi. İkinci seride ise oynanan on oyunun sekiz tanesi pas oyunuydu. Bu sekiz pasın yedi tanesinde isabet bulan Brady son pasında da end zone’un sol köşesinde Shane Vereen’i bularak Pats için maçın ikinci TD’sini getirdi. Bu iki seri sonrasında Brady yerini ikinci quarterback Ryan Mallett’a bıraktı. Mallett’ın oyuna girdikten sonra oldukça iyi işler de çıkardığı da oldu ancak bir çok kez henüz hazır olmadığını gösteren pozisyonlar da yaşadık. Mallett’ın yetenekli olduğu rahatça anlaşılıyor ancak halen ham olduğu da ortada. Bu yüzden kontratının son senesi olan bu yılda Tom Brady gibi bir efsaneden öğrenebildiği kadar çok şey öğrenmesi gerekiyor. Zira ligde birçok takımın QB ihtiyacı var ve Mallett seneye Patriots’tan ayrılmayı seçerse iyi bir piyasası olacaktır.

Tim Tebow’a gelecek olursak, Tebow bu  53 kişilik normal sezon kadrosuna kalma mücadelesi veriyor. (Not: Tebow verdiği kadroya kalma mücadelesini kaybetti. Detaylar yazının ilerleyen bölümlerinde.) Halen eleştirildiği alanlarda ciddi bir ilerleme kaydetmediğini görebiliyoruz. Eagles karşısında birkaç kez pozisyonu zamanında okuyamadığı için kendi kendini zor durumlara soktuğunu gördük. Pas tekniği biraz daha ilerlemiş durumda ancak Tebow’un oyun okuma hızının NFL’deki hıza halen ayak uyduramadığını görüyoruz. Bu yüzden Florida Üniversitesi’ndeki Heisman aldığı, ulusal şampiyonluklar kazandığı yıllardaki kadar başarılı olmasını artık beklemek bir hayalden başka bir şey olmaz.

Eagles maçında bir parantez de Pats’in genç receiver’larına açmak gerekiyor. Nisan ayında Draft’ta seçilemeyen ve free agent olarak takıma katılan Kenbrell Thompkins antrenman kampında gösterdiği iyi performansı hazırlık maçlarına da taşımayı başararak bu sezon Pats için önemli bir rol oynayabileceğini gösterdi. 2010 yılında yine draft edilemeyen ve free agent olarak New York Giants takımına katılan Victor Cruz’un henüz ilk senesinden ligin en iyi receiver’ları arasına girebilmesi Pats taraftarına Thompkins’in de benzer bir performans gösterebileceği konusunda umut veriyor. Diğer bir dikkat çeken receiver da draft edildiği günden beri Belichick’in çok şeyler beklediği Aaron Dobson. Dobson da koçunu haksız çıkarmayarak kendisine atılan neredeyse her pası yakalamaya devam ediyor. Bu iki genç receiver Patriots’ın Randy Moss’ın gidişinden beri hasretini çektiği o uzun, fizikli ve cornerback’lere kabuslar gösteren wide receiver olma potansiyeline sahip. Bir başka dikkat çeken isim olarak da yine draft edilemeyen tight end Zach Sudfeld’i verebiliriz. Gronk’ın sakatlığı ve Hernandez’in serbest bırakılması sonrası Pats için bir sorun haline gelen tight end pozisyonu Sudfeld’in varlığı sayesinde bir nebze daha sağlam görünüyor. Şu ana kadar Sudfeld, Giants’dan gelen Jake Ballard’dan daha hazır göründü. Gronkowski’nin de en erken normal sezonun üçüncü haftasında dönebileceğini hesaba katarsak Sudfeld hücum için çok önemli bir rol oynayabilir. Running back pozisyonu yıllardır Patriots’ın zayıf karnı olduktan sonra bu sezon en az pas kadar önemli olacakmış gibi görünüyor.

Geçtiğimiz sezon patlama yapan running back Stevan Ridley, Eagles karşısında hazır olduğunu gösterdi. Güçlü fiziği sayesinde savunmacıların arasında ekstra birkaç yard alabilen Ridley, açık alanda ise fazla ağır kaldığı için arkadan yakalanabiliyor. Ridley’nin arkasında sezon başı Tampa Bay’den gelen LeGarrette Blount var. Blount da Eagles maçında oldukça iyi bir performans sergiledi ve sezona hazır olduğunu gösterdi. Bu ikilini arkasında 3rd down back’i olarak bulunan ve zaman zaman receiver da oynayan Shane Vereen var ve Vereen de Eagles maçında oyununun her iki yönünü de gösterdi.

Savunmaya göz atacak olursak göze batan ilk isim DE Chandler Jones oldu. Geçtiğimiz yıl bir çaylak olarak oldukça dikkat çeken Jones bu başarısının şans olmadığını kanıtlamaya devam ediyor. Bu sezon Tommy Kelly’nin de gelişiyle oldukça güçlenen Pats D-Line’ının en önemli sack silahı olacak. Rakip QB’lere sürekli baskı yapması Patriots pas savunmasına da yardımcı olacaktır. Linebacker Brandon Spikes bazen ağır kalıp adamını kaçırsa da koşu savunmasında önemli bir silah ve bunu kanıtlamaya devam ediyor. Bir parantez de çaylak Jamie Collins’e açmak lazım. Futbolda pozisyon değiştirmek oyuncular için zor bir olaydır. Collins lisede bir quarterback olarak oynadıktan sonra kolejde safety pozisyonuna geçti ve şimdi de Patriots kendisinden bir outside linebacker yaratmaya çalışıyor. Bu kadar değişim bir oyuncu için zor olabilir ancak hazırlık maçlarında gördüğümüze göre Collins bu işi kıvırmışa benziyor. Uzun, atletik fiziğiyle 49ers’lı Aldon Smith ve Broncos linebacker’ı Von Miller gibi isimleri anımsatan çaylak Collins’in ne kadar güçlü olduğu yaptığı rakip O-Line’larına yaptığı baskıdan anlaşılabiliyor. Eagles karşısında bir pozisyon QB Nick Foles’la karşı karşıya kalan Collins’in sack’i bitirememesi ise güçlü ancak bir o kadar da ham olduğunu kanıtlıyor. Ancak kendisi henüz ilk yılında ve ilerleyen yıllarda Patriots savunmasının önemli isimlerinden olacaktır.

Patriots vs. Buccaneers

Tampa Bay Buccaneers maçında Tom Brady’nin yine çok sağlam iki seri oynadığını görüyoruz. İki seride bir touchdown yapmayı başaran Brady sakatlığının boş bir endişeden başka bir şey olmadığını kanıtlamış oldu ve sonrasında da yerini Ryan Mallett’a bıraktı. Eagles maçına göre daha sağlam bir performans ortaya koyan Ryan Mallett da 60% pas isabet oranıyla oynadığı maçta bir de touchdown pası atmayı başardı. TD pozisyonunda Zach Sudfeld’in akrobatik hareketlerle topu yakalaması da taraftarı iyice ateşledi. Pats için maçın en dikkat çeken isimlerinden biri de yeni receiver Danny Amendola oldu. Özellikle Brady’nin oyunda olduğu bölümde bu ikilinin muhteşem kimyasını gördük. Amendola da maçı 6 receive’de 71 yard ve bir TD ile bitirdi.

Running back’ler arasında bu maç en çok göze çarpan isim Brandon Bolden oldu. Altı koşu denemesinde 38 yard alan Bolden Belichick’e adeta “Ben de varım.” dedi. Tim Tebow’un oynadığı bölümde oldukça kötü bir pas performansı sergilediğini söyleyebiliriz. Denediği yedi pasın yalnızca bir tanesinde isabet sağlayabilen Tebow’un bu pası da takıma bir yard kaybettirdi. Altı defa da koşu denemesinde bulunan Tebow, bu denemelerde 30 yard kazanmayı başardı. Savunma da ise LB Brandon Spikes, çaylak Jamie Collins ve DE Chanler Jones, ilk maçtaki iyi oyunlarını devam ettirerek bu sezon savunmanın önemli taşlarından olacaklarını gösterdiler. Özellikle Spikes’ın iki sack’i önemliydi. Oyunda kaldığı bölümde Rob Ninkovich de iyi bir performans ortaya koydu. Cornerback Logan Ryan da Bucs’ın çaylak QB’si Mike Glennon’ın attığı bir pasta interception yapmayı başararak kadrodaki yerini sağlamlaştırdı.

Patriots @ Lions

Hazırlık döneminin üçüncü haftasında oynanan Lions maçı, Pats için sezon öncesi oynanan maçlar içinde en kötü sinyaller vereni olarak göze batıyor. Lions deplasmanı oynaması kolay bir yer değil ancak Patriots takımının da hem hücumda hem savunmada tel tel döküldüğü bir maç izledik. Bu maçı sıradan bir sezon öncesi maçı olarak görüp skoru görmezden gelmek kolay olan yol olsa da koç Belichick ve teknik ekibin bu maçın kasetini defalarca izleyeceğine ve birçok dersler çıkaracağına eminim. Patriots hücumu Brady yönetimindeki maçın ilk serisine kötü başlamasa da Zach Sudfeld’in fumble’ı sonrası işler Pats için kötü gitmeye başladı. Takımların as oyuncularıyla oynadıkları bölümde başta ligin en etkili DT’lerinden Ndamakong Suh ve Detroit D-Line’ı olmak üzere tüm Lions savunmasının dominasyonunu gördük. İlk yarıda Tom Brady, ikinci yarıda da Ryan Mallett, Lions savunması karşısında bir şeyler üretmekte çok zorlandı. Brady’nin hazırlık maçlarındaki ilk interception’ını da bu maç attığını gördük. Suh ve Fairley liderliğindeki bir savunma hattına karşı koşu silahları zaten çalışmayan Patriots hücumunun tıkandığına tanıklık etmiş olduk. Patriots hücumunun en etkili isminin punter Zoltan Mesko olduğu bir maç izlemiş olduk(!). Danny Amendola’nın oynamaması tabi ki bu performansta etkili oldu ancak bir oyuncunun eksikliği takımın hücumunda bu kadar büyük bir boşluk yaratmamalı. Çaylak Kenbrell Thompkins istatistiksel olarak iyi bir maç çıkarmış gibi göründü ancak yakalayamadığı pasları da gördük.

Savunmaya bakarsak onların da hücumdan daha iç açıcı olduklarını söylemek zor. Özellikle maçın ilk çeyreğinde Lions’ın yeni running back’i Reggie Bush’un Pats savunmasını alt üst ettiğini görüyoruz. Ancak bir RB olan Bush bunu kendisi koşarak değil screen pass tabir ettiğimiz önce Stafford için blok yapıp sonra yana açılıp pası aldıktan sonra kenardan koşmaya başladığı oyunlarla yaptı. Bu oyunların bir tanesinde Bush’a 67 yard veren savunmanın buna bir çözüm bulacağını umuyoruz. Patriots savunmasının bu gibi durumlarda çaresiz kaldığını gördük ki bu pek de görmek istediğimiz bir tablo değil, özellikle sezonun başlamasına yalnızca iki hafta kalmışken. Savunmanın dikkat çeken ismi olarak Rob Ninkovich’i verebiliriz.

Patriots vs. Giants

Hazırlık döneminin son maçında Patriots evinde ezeli rakibi New York Giants’ı ağırladı. Bu maç hazırlık maçlarının sonuncusu olması ve çoğunlukla yedek oyuncuların oynaması sebebiyle adına yakışır ilgiyi göremese de birçok oyuncu için kadronun 53 kişiye indirileceği günden önce son bir kendini gösterme şansıydı. Bazı oyuncular bu şansı iyi kullanırken, bazıları da bu fırsattan pek iyi faydalanamadı.

Belichick’in Tom Brady’yi oynatmamayı seçtiği maça Pats adına QB pozisyonunda Ryan Mallett başladı. Mallett’in çoğunluğu yedeklerden oluşan Giants savunmasına karşı oldukça iyi bir performans ortaya koyduğunu gördük. Denediği 16 pasın 10’u isabetli olan Mallett’ın özellikle Josh Boyce’a attığı 40 yardlık TD pası görülmeye değerdi. Mallett’in dillere destan kol gücünü bu pas ile görmüş olduk. Tüm preseason boyunca beklentilerin altında kalan çaylak WR Josh Boyce da bu maçta kendisini göstermeyi ve kadroda kalmayı başardı. 44 yard havadan ve 22 yard da yerden kazanan Boyce, sezon içinde de ufak roller oynayabileceğini gösterdi.

İkinci yarıda Mallett’in yerine oyuna giren Tim Tebow, çok göz boyayan bir maç oynadı. 11’de 6 pas isabeti ile 91 yard ve iki TD kulağa hoş gelen istatistikler olsa da maçı izleyenlerin de gördüğü üzere Tebow NFL’de quarterback pozisyonunu oynamasının zor olduğunu gösterdi. Bir seride art arda üç pozisyonda müsait durumda olan receiver’larının 3-5 metre önüne veya üstüne paslar atan Tebow, bu gibi kolay pozisyonları bitiremediği sürece bu ligde QB oynayamaz. Oyunu okuma hızı konusunda da büyük zaafları olan Tebow bu yüzden Giants maçında da dört sack yedi. Tabi bunların hepsinin onun suçu olduğunu söylemek Tebow’a haksızlık olur ancak en büyük silahı hareketli ayakları olan ve gerektiğinde koşabilen bir quarterback’in dört sack yemesi de bir yerlerde bir eksiklik olduğunu gösteriyor.

Savunmaya bakarsak bazı isimlerin oldukça iyi oynadığını görüyoruz. Giants’ın oynadığı ilk seride New York koçu Tom Coughlin’in, Eli Manning’i oynatmaya karar vermesi, Pats yedek savunmacıları adına güzel bir şans oldu. Eli Manning gibi üst düzey bir QB’ye karşı oynamak daha önceki maçlarda bu oyuncuların çoğunun bulamadığı bir fırsattı. Marquice Cole, Dane Fletcher gibi isimler savunmada dikkat çektiler ancak Pats adına maçın yıldızı, çaylak Michael Buchanan’dı. Tıpkı Josh Boyce gibi, Buchanan da preseason boyu beklentilerin altında kalmıştı ancak bu maçta tam anlamıyla patladı. Giants O-Line’ını maç boyu çok yıpratan Buchanan; 4 tackle, 2.5 sack, 1 tackle for loss ile oynarken 1 de Giants pasını havada bloklamayı başardı.

Takımdan Kesinler ve 53 Kişilik Kadro

Normal sezonun başlamasına beş gün kala tüm NFL takımları kadrolarını 53 oyuncuya indirdiler ve birçok oyuncuyu serbest bıraktılar. New England Patriots’ın serbest bıraktığı ilk oyuncular şu isimler oldu: TE Jake Ballard, DE Marcus Benard, TE Daniel Fells, WR Johnathan Haggerty, LB Mike Rivera, OL Luke Patterson, FB Ben Bartholomew, DL Gilbert Pena, OL Matt Stankiewitch, DL Scott Vallone.

Bu on ismin ardından geçtiğimiz gün de bazı oyuncular serbest bırakıldı. Dün Patriots tarafından serbest bırakılan oyuncular da şu isimler oldu: QB Tim Tebow, P Zoltan Mesko, DL Jermaine Cunningham, DL Justin Francis, LB Jeff Tarpinian, DL Marcus Forston, LB Ja’Gared Davis, CB Justin Green, OL Chris McDonald, CB Stephon Morris, WR Quentin Sims, RB George Winn.

Bu 23 isim arasından tabi ki en dikkat çekeni Tim Tebow oldu. Tebow, NY Jets tarafından serbest bırakıldıktan sonra kimilerine göre NFL kariyeri bitmiş görülse de Patriots tarafından kendisine bir şans daha verilmişti. Gerek antrenman kampında, gerek hazırlık maçlarında  kendisini kanıtlama şansı bulan Tebow bu şansları iyi kullanamadı ve serbest bırakıldı.

Tebow dışında bir diğer dikkat çeken isim ise üç yıldır takımın punter’ı olan Zoltan Mesko oldu. Romanya doğumlu Mesko mevkisinde ligin en iyi oyuncularından birisi olmasına karşın geçtiğimiz iki sezonda kolej futbolunun en iyi punter’ına verilen Ray Guy ödülünü alan Ryan Allen ile giriştiği pozisyon yarışını kaybetti. Mesko’nun bu sezon başka bir takımda iş bulacağını düşünüyorum, diyerek yazımı sonlandırıyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere…

Yazan: Göktuğ Selvitopu