Super Bowl maçının galibine olan Lombardi Trophy’i havayı kaldırmak için 1 Şubat Pazar gecesi iki takım sahaya çıkacak. Ancak Lombardi Trophy öncesi, her iki konferansta da kazanılması gereken iki kupa daha var: Lamar Hunt Trophy ve George Halas Trophy. Super Bowl kupasına ismini veren Vince Lombardi, Amerikan futbolundan ötesinde, ünlü sözleri her türlü spor dalından iş dünyasına kadar motivasyon aracı kullanılan, Amerikan futbolu tarihinin en büyük koçu. Super Bowl kupasının isim babası, o zamanlar Super Bowl olarak anılmayan final maçlarında 1967 ve 1968 yıllarında Green Bay Packers’ın başında kupayı kaldıran kişi. Peki bu diğer iki kupa da neyin nesi oluyor?

Halas’ın Kupası: Seattle Seahawks – Green Bay Packers

Pazar gecesi gerçekleşecek olan konferans finallerinden ilki Türkiye saati ile 22.05’te Seattle Seahawks ile Green Bay Packers arasında oynanacak. Kazanan takım, NFC şampiyonluk kupası olan George Halas Trophy’i müzesine götürüp, Super Bowl’daki rakibini beklemeye başlayacak. NFC şampiyonluk kupasına ismini veren George Halas’ın, büyük kupanın isim babası Vince Lombardi’den aşağı kalır bir yanı yok. Halas’ı Chicago Bears taraftarları yakından tanırlar, günümüzde halen Chicago Bears formasının kolunda bulunan “GSH” harflerinin anlamı, George S. Halas’tan gelmekte. NFL’in kurucularından olan Halas’ın Chicago Bears’taki koçluk kariyeri daha oyuncuyken, I. Dünya Savaşı’nın ardından 1921 yılında başlıyor, biri II. Dünya Savaşı’nda ordudaki görevi sebebiyle olmak üzere iki kısa ara ile 1967 yılına kadar devam ediyor. Bir de bu süreçten ölümüne kadar Halas’ın Chicago Bears’ın sahibi olduğunu da belirtmekte de fayda var. Bir dönem, hem oynuyor, hem koçluk yapıyor, hem bilet satıyor hem de kulübü yönetiyor. Kısacası, günümüz NFL’inde Chicago Bears halen George Halas demek. Takvim yapraklarını ileri sardığımızda ise Pazar gecesi George Halas Trophy için sahada Halas’ın takımının en büyük rakibi Green Bay Packers ile son şampiyon Seattle Seahawks mücadele edecek.

Seattle, buraya geçtiğimiz Cumartesi günü sonucu en kolay tahmin edilebilecek divisional round maçlarından birini oynayarak geldi ve Carolina Panthers’ı beklendiği gibi çok zorlanmadan geçerek rakibini beklemeye başladı. Açıkça söylemek gerekir ki Carolina Panthers zaten bu sezon için gerçek bir playoff takımı değildi. 2014 NFL sezonunun en kötü grubu olan NFC Güney’i sadece 7-9 ile lider bitiren Carolina Panthers, playoff’un ilk turunda kolu kanadı kırık olan Arizona Cardinals’ı geçerek Seattle’ın rakibi olmuştu. Öyle ki ortalama NFL izleyicisi, o maçta oynayan Arizona Cardinals’ın iki quarterback’i ve dört running back’inin iki ay önce ismini bile duymamıştı. Doğal olarak Carolina Panthers, playoff’un belki de en güçlü takımı olan Seattle Seahawks’a birkaç gömlek küçük geldi. Panthers’ın SuperCam lakaplı quarterback’inin iyi oynaması durumunda ufak bir şansı vardı ancak Cam Newton’ın, SuperCam olmadığı zamanlarda adeta sakar bir Clark Kent’e döndüğünü, ben de dahil az da olsa Carolina’ya şans tanıyanlar, unutmuştu.

Green Bay Packers ise kendi sahasında Dallas Cowboys ile uzun yıllar unutulmayacak bir maça çıktı ve kim kaybetse ona yazık olacaktı. Tartışmalı hakem kararları başka bir yazının konusu olsun, iki takımın da koşu hücumu işledi ve iki quarterback de adeta canını dişine takarak oynadı. Hafta boyunca sakatlığı konuşulan Aaron Rodgers, zaman zaman topalladığı maçta, kusursuz oynamayı başardı. Dallas Cowboys’ta ise bir ömrü sakat oynamakla geçen Tony Romo’nun playoff’larda kaybeden bir QB’nin oynayabileceği en iyi oyunu çıkardı. Sadece dört isabetsiz pas atan Romo’nun ne kadar iyi oynadığını, karmaşık ve komplike formülü ile bir oyun kurucunun pas konusundaki performansını en iyi şekilde ortaya koyan QB reytingine bakarak söyleyebiliriz. Romo, en fazla 158.3 alabileceği QB reytinginde 143.6’ya ulaştı ki bu rakam NFL tarihinde playoff’larda maç kaybeden bir QB’nin ulaştığı en yüksek rakam oldu. Özetle, Packers rakibini hiçbir şekilde durduramadan maçı kazandı desek yanlış olmaz herhalde.

Dallas’ı bu şekilde geçen Green Bay Packers’ın aynı oyun ile Seattle’ı geçmesi ise küçük çaplı bir mucize olacak. Rodgers’ın sakatlığını bir kenara bırakalım, iki takım 2014 sezonun açılış maçında karşılaştığında yıldız oyuncu, Super Bowl’da Peyton Manning’in yaptığını denemiş ve Seattle cornerback’i Richard Sherman’ın tarafına hiç pas atmamıştı. Her ne kadar Richard Sherman, günümüz NFL’inin en iyi cornerback’i olsa da onun tarafına pas atmadan kazanmanız çok zor çünkü Sherman’ın tarafına pas atmayınca yüklediğiniz tarafta Byron Maxwell’ler, Earl Thomas’lar, Kam Chancellor’lar sizleri bekliyor. Zaten en basit tabir ile Sherman’ın tarafına pas atmamak demek, onun savunacağı Jordy Nelson’ı tamamen unutmak ve karşılaşmaya en iyi wide receiver’ınız olmadan devam etmek demek. Seattle savunması ligin en iyisi olabilir ancak playoff’larda tamamen koşu hücumu tamamen terk edilmez ise bu seviyede hiçbir savunma takımı iyi bir pas hücumunu durdurmaz. Buna rağmen Aaron Rodgers ve arkadaşlarının omuzlarında büyük bir yük olacak ancak maçın belirleyici noktası Green Bay Packers savunması olacaktır.

Green Bay Packers, yıllardır gelen bir alışkanlıkla koşuyu hiç durduramayan bir ekip. Koşuyu durduramamaları da onların son iki sezonuna mal olmuş durumda. Yanlış okumadınız, iki sezon! Packers iki yıldır playoff’lara San Francisco 49ers’a yenilerek veda ediyordu ve bu maçlarda 49ers koşu hücumu Packers savunmasını yol geçen hanına çevirmişti. 2013 sezonunun ilk maçında karşılaştıkları 49ers maçında ise Packers tamamen koşuyu durdurmaya odaklandığında ise onları yıkan isim Colin Kaepernick olmuştu. Şimdi ise benzer bir durum oluşması muhtemel çünkü Packers savunmasının karşısındaki hücum da pek durdurulabilir cinsten değil üstelik onlara ters gelen 49ers hücumunun bir tık üstüdür desek yeridir. Eğer Packers tamamen Seattle running back’i Marshawn Lynch’e odaklanırsa, Russell Wilson için maç Super Bowl idmanına dönebilir. Russell Wilson’ın modern NFL’de QB’ler arasında başı çektiğini ve bu sezon 849 yard koştuğunu bir anlık unutalım, herkes playoff’larda Baltimore Ravens QB’si Joe Flacco’yu konuşa dursun, Wilson daha üçüncü sezonunda playoff’ları altına üstüne getiren bir isim. Wilson’ın geçen sezon kazandığı Super Bowl bunun en büyük göstergesi olurken, genç QB’nin kariyeri boyunca çıktığı altı playoff maçında attığı interception sayısı sadece bir (1)! Packers savunmasının da Seattle tarzı hücumlara karşı hali ortaydayken ve savunmada da Pro Bowl’a gönderebildiği tek isim Clay Matthews iken, yeşil-sarılı ekibi çok ama çok zor bir maç bekliyor…

Hunt’ın Kupası: New England Patriots – Indianapolis Colts

Gelelim diğer konferanstaki finale. Super Bowl’daki Lombardi Trophy’e değindik, NFC’deki George Halas Trophy’den bahsettik, iki efsane isimden bahsederken aslında en ilgincini sona sakladım: Lamar Hunt Trophy. “Lamar Hunt nasıl oluyor da bu iki efsaneden daha ilginç olabiliyor?” dediğinizi duyar gibiyim. Aslında oldukça uzun süredir Hunt’a ayrı yazı ayırmayı düşünüyorum o yüzden kısaca geçeceğim. AFC Finali’nin kupasının isim babası Lamar Hunt için Amerika’nın profesyonel spor dünyasını şekillendiren isim dersek, en iyi tanımı yapmış oluruz. Hunt, NFL ile birleştikten sonra AFC adını alan AFL’in (American Football League) kurucusu. Aynı zamanda NFL takımlarından ise Kansas City Chiefs’in de kurucusu. Ayrıca hani Amerika dışında dünyanın geri kalanında oynanan futbol var ya, onun Amerika Birleşik Devletleri’ndeki en üst ligi olan MLS’in de kurucusu. Dahası ölümüne kadar MLS’de, günümüzde Sporting Kansas City (NFL Lokavtı sırasında sansasyonel wide receiver Chad Johnson’ın formasını giydiği takım olarak hatırlayabilirsiniz), FC Dallas ve Columbus Crew olarak bilinen takımların da sahibi olan bir isim. Bitti mi? Bitmedi. Tenis, evet tenis. Zamanın en itibarlı turlarından WCT’nin kurucularından. Hem Amerikan futbolunda hem futbolda hem de teniste profesyonel Hall of Fame’lere giren Hunt gördüğünüz gibi bu üç sporda da Amerika’yı derinden etkilemiş bir isim. Bir dönem NHL’e (Buz hokeyi) de el atmış bir de NBA’de Chicago Bulls diye bir takımın hissedarlarından. NFL, MLS, WCT, NHL, NBA… Peki, bitti mi? Bitmedi, Lamar Hunt, curling ve dartta da Amerika’nı… Şaka şaka bitti…

İşte böyle bir efsane ismin adını taşıyan kupa için Pazar’ı Pazartesi’ye bağlayan gece saat 01.40’ta New England Patriots ile Indianapolis Colts sahne alacak. Tarihten girdik, çok ufak iki not daha verip, eşlemeye kısaca değinelim… Colts, daha Baltimore’da yaşarken bu kupayı kazanan ilk ekip, New England Patriots ise yedi defa ile Denver Broncos’la birlikte bu kupayı en çok kazanan ikinci ekip. Pazar gecesi oynanacak maç için favori ise doğal olarak New England Patriots. Kendileri bu sezon tam da olması gereken yerdeler. Ancak Colts kazansa da büyük bir sürpriz olmayacaktır. Patriots, 2000’li yıllarda öyle bir hale geldi ki playoff’larda aldığı her yenilgi “upset” sayılmaya başlandı. Tom Brady ve arkadaşlarının sezona yavaş başlamalarına alıştık ancak playoff’larda kaybetmelerine halen şaşırıyoruz. Yine her sezon olduğu gibi Super Bowl’un en büyük adaylarından biriler ve her zaman olduğu Super Bowl’a çok yakınlar. Geçtiğimiz sezon yine konferans finaline gelmeyi başarmışlardı ancak Denver Broncos’a boyun eğdiler, bu sezon herkes rövanş maçı beklerken ki bir isim sürpriz yaptı ve dedi ki “Her sene her sene aynı takımlar, yeter ama!”. Bu isim, Andrew Luck’tı.

Denver’ın Indianapolis Colts’a yenilmesinin ne denli bir sürpriz olduğunu anlamak için takımın şuanki haline bakmak yeter de artar diye düşünüyorum. Şampiyonluk şarkılarıyla girilen off-season ve normal sezon sonrası, kaybedilen bir playoff maçının ardından head koç John Fox hemen kovulurken, quarterback Peyton Manning, maç sonrası “Önümüzdeki sezon dönmeyebilirim, emekli olabilirim” misali açıklamalar yaptı. Colts’un Denver Broncos galibiyeti sonrası kafamda oluşan tek soru işareti acaba Denver hücumunu savunmanın mı durdurduğu yoksa Broncos’un ipini çekenin Peyton Manning’in kendisinin mi olduğu idi. Açıkça söylemek gerekirse Peyton Manning o kadar kötü oynadı ki, yanlış tercihler, yüksekten atılan paslar vs. derken aradaki bu çizgiyi belirlemek oldukça zor. Ancak playoff tarihinin en iyi quarterback’lerinden biri olan Tom Brady karşısında Colts’un işi çok daha zor olacak.

Colts hücumu bakımından büyük bir sıkıntı görmüyorum keza Andrew Luck, üç yıldır ligde olmasına rağmen oldukça playoff tecrübesi kazanmış durumda ve olası bir düello durumunda Tom Brady ile baş edebilecek yetenekte bir isim. Öyle ki Luck, lige girdiğinden beri, playoff’larda 2012’de kazanması gereken bir maçı kaybetti, 2013’te rakipleri Kansas City Chiefs’in önemli oyuncularının maç için sakatlanmasına rağmen muhteşem bir geri dönüş ile takımını zafere taşıdı. 2013’te Patriots karşısında ağır bir hezimet yaşadı ve bu sene kazanması gereken ilk maçı kazandı. Geçen hafta kariyeri boyunca karşılaştırıldığı ve karşılaştırılmaya devam edeceği selefi Peyton’ı herkesi şaşırtarak playoff dışına itti. Özetle, yaşanması gereken her türlü playoff tecrübesini iyisiyle kötüsüyle, olabildiğince erken tattı diyebiliriz. Yani kendisi, Brady ve Belichick’in karşısına toy QB olarak çıkmıyor.

AFC Finali’nde Colts’u bekleyen tehlikeler neredeyse NFC Finali’nde Packers’ı bekleyen tehlikelere birebir benziyor. Seattle nasıl Packers’a ters gelen bir takım ise Patriots’ta Colts’a öyle ters gelen bir takım. Üstelik bu takımın son iki karşılaşmasında sırasıyla LeGarrette Blount ve Jonas Gray dörder touchdown koşusuna imza attılar. Bu iki isim de halen takımdalar ancak Patriots koçu Bill Belichick’in sisteminde bu maçta çıkıp Shane Vereen, Brandon Bolden veya James White, Colts’a dört touchdown pası yapsa şaşırmamak lazım. Pas hücumunda Tom Brady – Rob Gronkowski ikilisini Colts savunmasının durdurması zaten oldukça çok zorken, Patriots koşu hücumunun göstereceği performans maçın kaderini belirleyecektir. Eğer Colts, rakibinin koşu hücumunu yavaşlatabilirse Patriots’a da sürpriz yapabilecek bir isim ama aksi halde, iki takımın son iki randevusunda olduğu gibi 20 küsür sayı farklık bir maç tekrar yaşanabilir.

Evet, maçlar Pazar günü ve özellikle New England Patriots – Indianapolis Colts maçına çoğu kişinin enerjisi yetmeyebilir. Tüm Pazar gününü uyuyarak geçirmek, sonrasında ard arda iki maçı izleyip, işe/okula doğru yol almak en iyi çözüm. Uyku düzeniniz de birkaç gün sonra yerine gelir. Peki değer mi? O kadar George Halas Trophy ve Lamar Hunt Trophy var işin ucunda, neden değmesin?