Haftalık: Eylül’ün Günahı

Haftalık’ın bir başka bölümünden daha merhaba sevgili NFLTR okurları. Daha ligin başlamasının üstünden üç hafta geçmesine rağmen sanki aylardır oynanıyormuş havası normal sezonun ilk ayını tamamlamış bulunuyoruz. O meşhur söz “Eylül’ün Günahı Olmaz” yine kulaklarımızda yankılanırken, kimi kazanır dediğimiz takımlar kaybetti; kimi kaybeder dediğimiz takımlarda kazandı ve bizleri şaşırttı. Ancak kaybeden takımlar için şunu da söylemek gerekir ki Eylül’ün telafisi olur ama Ekim’in olmaz. Kazanan ve üst sıralara oynayan takımlar ise önümüzdeki aylardaki performanslarıyla süreklilik açısından ne denli kalıcı olduklarını kanıtlayacaklar.

Bununla birlikte bu ay içerisinde düşünüyorum ki dikkatimizi çeken en önemli şey sezon öncesi hazırlık kamplarının ne derece mühim olduğuydu. Hele ki çaylak oyuncuların normal şartlar altında hazırlık kamplarına katılmalarına rağmen lig içinde yaptıkları “çaylakça” hatalar, bu sezon kampsız yaz dönemi yüzünden biraz daha arttı. Öte yandan koç ekiplerinin yaz dönemi boyunca oyunculara istenilen yüklemelerin pandemiden dolayı uzaktan yapması daha ikinci haftadan bilek, kasık veya adele gibi sakatlıkların yaşanmasına sebep oldu. Bu saydığımız dezavantajlara ek olarak hazırlık kampsız geçen bir yazın takıma katılan yeni transferlerin uyum sürecine de olumsuz tesir ettiğinden de bahsetmemiz gerek.

Sonuç olarak öyle veya böyle NFL’de Eylül ayını en azından saha içinde gayet güzel bir şekilde tamamladık ve heyecanımızı üst seviyede tutarak ileriki haftaları merakla bekliyoruz.

Haftanın Özeti  

Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece oynanan Florida derbisinde Miami Dolphins, Jacksonville Jaguars’ı 31-13 mağlup etti. Bu galibiyeti ile birlikte Dolphins 2017 sezonunun 13.haftasından sonra ilk defa bir maçı çift haneli farkla kazandı.

Pazar 20 maçlarında ise San Francisco 49ers, zayıf rakibi New York Giants karşısında hiç punt yapmadı ve maçı 36-9 kazandı. Running back Rex Burkhead’ın toplam üç TD yaparak kariyer maçını oynadığı karşılaşmada New England Patriots Las Vegas Raiders’ı mağlup etti. Haftanın tek berabere biten maçı olan Philadelphia Eagles – Cincinnati Bengals maçında Carson Wentz attığı iki interception ile oynadığı son üç maçın hepsini iki interception ile tamamladı. Cleveland Browns, Washington Football Team’ı 34-20 geçerken, 2010 yılından bu yana ilk defa iki maç üst üste 30 veya üstü puan elde etti. Josh Allen’ın dört TD pası ve bir koşu TD’ı ile oynadığı maçta Buffalo Bills, Los Angeles Rams’in 28-3’ten 32-28 öne geçmesine rağmen son dakikada bulduğu TD ile 35-32 kazanmasını bildi. Yine kicker Stephen Gostkowski’nin son dakikalarda bulduğu alan golüyle öne geçen Tennessee Titans, Minnesota Vikings deplasmanında galip geldi ve 2008 yılından beri ilk defa sezona üç galibiyetle başladı. Bununla beraber Pittsburgh Steelers’ta benzer şekilde son çeyreğine geride girdiği maçta Houston Texans’ı yenerek 2010 yılından bu yana ilk üç maçından üç galibiyet çıkardı. Mitch Trusbisky’nin üçüncü çeyrekte yedeğe çekilip Nick Foles’un starter olduğu maçta Chicago Bears, 26-10 geride olduğu maçı 30-26 kazanarak üçte üç yaparken, Atlanta Falcons’ta 2007 yılından beri ilk defa üç maçından da galibiyet alamadı.

Yine Pazar günü ama bu sefer gece saatinde oynanan karşılaşmaların ilkinde Carolina Panthers, Los Angeles Chargers’ı mağlup etti ve 2019 yılının dokuzuncu haftasından sonra galibiyetle tanıştı. Sam Darnold’un iki pick six attığı maçta Indianapolis Colts, New York Jets engelini çok rahat geçti. Sezona iki galibiyet ile başlayan Arizona Cardinals’a konuk olan Detroit Lions, kicker’ı Matt Prater’ın maçın bitimine dört saniye kala attığı alan golüyle karşılaşmadan galip ayrıldı ve 12 maç sonra galibiyet yüzü gördü. Russell Wilson’ın MVP performansını devam ettirdiği maçta Seattle Seahawks, Dallas Cowboys’u 38-31 yenerken Wilson’da NFL tarihinde ilk üç haftada 14 TD pası atmayı başaran ilk oyuncu oldu. Tampa Bay Buccaneers, zayıf rakibi Denver Broncos karşısında kolayca zafere ulaşırken Broncos’ta üçüncü oyun kurucu Brett Rypien,  Jeff Driskel’in yerine oyuna girdi. Son olarak Pazar gününün kapanış maçında ise Green Bay Packers, New Orleans Saints’i 37-30 mağlup ederken 1995 yılından bu yana New Orleans deplasmanında galibiyet çıkarmayı başardı.

HAFTANIN OLAYI: Cleveland Browns – Washington Football Team Maçının Önemi  

Pazar günü Türkiye saati ile saat 20.00’da oynanan Cleveland Browns – Washington Football Team maçı birçoğumuz için sıradan bir NFL maçıydı. Ancak bu maçın ayrı bir önemi vardı ve bu önemden dolayı lig tarihine geçmeyi başardı. Bahsi geçen konu ise iki kadın koç ve bir kadın hakemin NFL tarihinde ilk defa aynı sahada olmasıydı. Cleveland Browns tarafında Callie Brownson; Washington Football Team tarafında ofansif asistanı Jennifer King ve 2015 yılında NFL’in ilk kadın hakemi olan Sarah Thomas, FirstEnergy Stadyumu’nun çimlerinde yerlerini aldılar. En son oynanan Super Bowl LIV’de de bir kadın koçun ilk defa Super Bowl’da yer alması yine tarihe geçtiğini hatırlayınca NFL’de de kadın koçların yavaş yavaş yer aldığı da açıkça görülüyor. Belki bir gün bir takımda kadın head koç görebiliriz, neden olmasın…

HAFTANIN MAÇI: Kansas City Chiefs (34) – Baltimore Ravens (20)  

Maçın Adamı: Patrick Mahomes (31-42 pas isabeti, 385 yard pas, dört TD pası, bir TD koşusu)

Pazartesi Gecesi Futbolu’nda karşı karşıya gelen Patrick Mahomes’un Kansas City Chiefs’i ile Lamar Jackson’un Baltimore Ravens’ı haftaya güzel bir kapanış yapmamıza vesile oldu. Her iki takımında gerek hücum gerekse savunmada kağıt üzerinde ligin en iyileri arasında olması bu karşılaşmayı daha da çekici bir hale getirdi. Ancak son iki yılın MVP’lerinin düellosunu izlemekte gerçekten bir başka keyifti. Lakin maçın gidişatı pek de düello gibi olmadı. Karşılaşmaya ağırlığını koyan Patrick Mahomes’un Chiefs’i daha hazır bir takım olarak gözükürken Lamar Jackson’un Ravens’ı ise sanki playoff maçı oynuyormuş gibi son derece hazırlıksız gözüktü.

Maç boyunca aldığım notların çoğu kazanan taraf olan Kansas City Chiefs olduğu için kırmızı beyazlı ekipten başlayacak olursam tabii ki de öncelikle Patrick Mahomes’tan bahsetmem lazım. Geçen haftaki Chargers karşısında son derece tutuk bir oyun ortaya koyan Mahomes, bu hafta Ravens maçıyla beraber sahalara geri döndü. Özellikle ligin en çok blitz yapan takımlarından birine karşı oyunu çok doğru yönlendirmesi ve cep içinde receiverlarına rakip cornerbackten kurtulmaları için yeterli zamanı verecek kadar kalabilmesi bu maçta öne çıkan ayrıntılardan belki de birincisi oldu. Yine de cep çöktüğünde bile topu hızla elinden çıkartıp isabet bulmasıyla Ravens savunmasına defalarca zor anlar yaşattı. Bununla birlikte yüksek oyun zekasının da getirdiği üretkenlikle man to man coverage’ları iyi okuyan 25 yaşındaki oyun kurucu, topu elinden hızlı ve isabetli bir şekilde çıkartarak Ravens defansının bu savunma kurgusunu da aşmayı başardı. Ayrıca bahsi geçen yüksek oyun zekasının bir getirisi olarak da bizlere daha önce bu oyunda görmeye alışık olmadığımız hareketler sundu ve yine bir şekilde maça damga vurmayı başardı.

Öte yandan çaylak koşucu Clyde Edward-Helaire (Bundan sonra kısaca CEH), son derece güçlü fiziği ile Kareem Hunt’tan boşalan running back pozisyonu için ne kadar doğru bir tercih olduğunu bir kez daha gösterdi. Kendisine açılan koşu koridorlarını hızlı bir şekilde dolduran CEH, hem geçen sene hem de bu sene ligin en az koşu yardasına izin veren takımına karşı güzel işlere imza attı. Ayrıca bu maçla birlikte pas yakalama özelliklerini de gösteren CEH (CEH yazması çok zevkliymiş, CEH) 70 yard pas tutmayı da başardı. Yine de CEH’ın başarısında Chiefs hücum hattının da payını vermek gerektiğini düşünüyorum. Zone blok koşu oyunlarında iyi iş çıkaran O-Line’ın bunu ligin iyilerinden sayılabilecek Ravens savunma hattına karşı yapması da büyük bir başarı oldu. Receiver kadrosunda ise birçok yeteneği barındıran Chiefs hücumundaki oyuncuların birbirlerine yakın target sayılarının olması oyunun nasıl şekillendirdiklerinin de bir göstergesi. Özellikle her hücum öncesi yaptıkları motionlarda pozisyon değiştiren ve koşu rotalarıyla sürekli birbirlerine alan açan bu receiver ekibinin yaptığı yalancı koşular Ravens cornerbacklerinin birçok kez hata yapmasına neden oldu. Son olarak Chiefs hücumundan bahsederken de bu maçla birlikte biraz kendine gelmiş gözüken Mecole Hardman’ın 81 yard top tutup bir tane de farkı açan TD pasını tutması gelecek haftalar adına umut verdi.

Hücumda aslan payını Patrick Mahomes’a veriyorsak savunmada da kesinlikle defansif tackle Chris Jones’a bu hakkı teslim etmeliyiz. Adeta savunmanın Mahomes’u gibi oynayan Chris Jones, playmaker özelliği ile yine bu maçta damga vurmayı başardı. Yaptığı iki sack dışında iki Qb Hit ve iki Fumble’a zorlama ile gayet üretken bir oyun ortaya koyan 26 yaşındaki oyuncu, maçın yine gizli kahramanı oldu. Ancak Jones ile beraber Chiefs savunma hattı da ekip olarak üst düzey bir görüntü sergiledi. Bilhassa Chiefs savunma hattının gerek linebacker Ben Niemann gerekse safety Juan Tornhill ile birlikte yaptığı blitzler ve rakip oyun kurucu baskılarıyla Lamar Jackson’u sürekli pas atmaya yöneltmesi çok doğru bir savunma şemasıydı ve bunun neticesinde istediklerini de aldılar. Secondary’de ise Tyrann Matheiu’nın yapılan blitz sırasında linebackerlar tarafından açılan boşlukları doldurması ve gerektiği zamanda Lamar Jackson’un koşularında karşısına çıkması savunma kurgusu adına çok değerliydi. Chiefs secondary’sinin de maç boyu iletişim halinde olmasıyla birlikte bundan önceki iki maçta sırasıyla 270 ve 170 yard pas atan Ravens’ı 70 yardada tutması da notlarıma aldığım ilginç bilgilerden biriydi.

Ravens cephesinde ise Lamar Jackson her zamanki gibi hücumun kilit ismiydi. Genç oyun kurucunun verdiği kararlar doğrudan Ravens hücumunu etkilerken istediği alanları da bulamaması alışık olduğumuz etkinliğinden uzak kalmasına sebep oldu. Ancak Lamar Jackson’ın baskı altında pas isabet yüzdesinin zaten görece standartların altındayken Chiefs savunması karşısında da pas isabet yüzdesini (yüzde 53) iyice düşürdü. Bunun sebeplerinden biri de Lamar’ın özellikle baskı altındayken topu elinde fazla tutması ve pas opsiyonu için karar vermede çabuk olamaması söylenebilir.  Bu konularda eksiği olduğu açıkça gözüken Lamar’ın bu hususta kendisini geliştirmesi gerektiği de bir gerçek. Yine de tüm suçu Lamar’a atmak olmaz. Marquise Brown, Willie Snead ve Miles Boykin’den oluşan receiver ekibi de bir Super Bowl yarışmacısı bir takım için pekte yeterli seviyede değil ki bu oyuncuların seperationları bir hayli zayıf. Mark Ingram, J.K. Dobbins ve Gus Edwards’tan oluşan koşu oyunları ise Ravens’ın aslında genel anlamda ana planlarından birisi. Ancak bu maç istediği koşu koridorlarını bulamayan Mark Ingram’ın sadece 30 yardada kalması ana planlarında çökmesine sebebiyet verdi. Gene de Ravens hücum hattı belki de ligin en iyi blok yapan tight endi Nick Boyle’ın desteğiyle fena bir görüntü çizmedi ve en azından Lamar’ın outside koşularında 83 yard kazanmasına yardımcı oldu.

Calais Campbell, Brandon Williams, Derek Wolfe ve Matt Judon’dan oluşan savunma hattı aslında maç boyunca iyi performans ortaya koymalarına rağmen karşılarında Patrick Mahomes olması onlar adına büyük bir şanssızlık oldu. Ancak secondary için aynı şeyi söylemek pek kolay değil. Dağınık görüntülerinin yanında iletişimsizliğinde bedelini Mahomes’ın dört TD pasıyla ödeyen secondary’de, Marcus Peters sadece arka tarafın değil belki de tüm savunmanın zayıf halkası olarak öne çıktı. Özellikle Mecole Hardman’ın yaptığı TD’da arkasında koşan Hardman’ı görmeyip zaten iki takım arkadaşı tarafından markaj altında kalmış Chiefs oyuncusuna yönelmesi yaptığı hatalardan en belirgin olanıydı. Rakamlarla da bunu destekleyecek olursak maç boyu savunduğu dokuz pasın yedisinde Chiefs oyuncusuna yard izni verirken toplamda rakibine 114 pas yardası kazandırdı. Diğer taraftan safety Earl Thomas’ın gidişi de Ravens secondary’sine epey bir zarar verdiği söylenebilir. İlk iki maçta çok belli olmasa da Chiefs gibi sağlam bir hücuma sahip olan bir takıma karşı da gözüktü ki Thomas’ın secondary’deki playmaker’lığı ve arkadaki oyuncuların koordinasyonunu sağlaması Ravens’ın savunma performansının yarısıymış. Gerek savunma hattına destek vererek koşuları durduran gerekse pas oyunlarında cornerback gibi pozisyon alan Thomas’ın yeri Ravens adına bu sezon kolay kolay dolmayacak gibi bundan mütevellit de bu secondary’nin defoları ilerleyen maçlarda da ortaya çıkacak gibi gözüküyor.

En nihayetinde Patrick Mahomes’lu Kansas City Chiefs, normal sezondaki galibiyet serisini dokuz maça çıkarırken belki de NFL’in en korkulan hücumuna sahip olduğunu rakiplerine bir kez daha gösterdi. Lamar Jackson’lı Baltimore Ravens cephesinde ise bu maçla beraber eksiklerin iyice ortaya çıkması gelecek maçlarını daha da zorlaştırırken mor siyahlı ekibin bu mağlubiyetle birlikte 14 maçlık galibiyet serisi de sonlanmış oldu.

HAFTANIN OYUNCUSU: Patrick Mahomes (31-42 pas isabeti, 385 yard pas, dört TD pası, bir TD koşusu)  

Aslında bu hafta ‘Haftanın Oyuncusu’ olarak seçtiğim isim son üç maçtır gösterdiği oyunla dikkatleri üzerine çeken Josh Allen idi. Evet, biliyorum Russell Wilson harikalar yaratıyor ama Josh Allen’ı da es geçmek olmazdı. Ancak Pazartesi gecesi Patrick Mahomes’un gözlerimizin pasını silen oyununu görünce fikrimi çabucak değişti. Yine de Patrick Mahomes’un ‘Haftanın Oyuncusu’ olmasına kimsenin itirazı olmayacağını düşünüyorum…

HAFTANIN HÜCUM VE SAVUNMA 11’i  

GELECEK HAFTANIN MAÇLARI

NFL’de dördüncü haftayla beraber girdiğimiz Ekim ayının ilk maçı hala galibiyeti olmayan takımlardan olan Denver Broncos ve New York Jets arasında oynanacak. Her iki takımında hücum performanslarındaki yetersizlikler bu maçın seyir zevkini de bir hayli düşüren bir unsur olarak karşımıza çıkıyor.

Pazar günü erken saat senasında ise dikkat çeken maçlardan ilki Pittsburgh Steelers ile Tennessee Titans arasında oynanacak. Hem Steelers’ın hem de Titans’ın ilk üç maçlarından galibiyet ile ayrılmaları bu maçı biraz daha önemli hale büründürdüğünü söyleyebiliriz. Öte yandan henüz galibiyeti olmayan Minnesota Vikings – Houston Texans maçı da izlenebilecek maçlar arasında yer alıyor. Lakin bu maç ile ilgili bir detay olarak Viking hücum koordinatörü Gary Kubiak, 2006-2013 yılları arasında çalıştırdığı Houston Texans’a rakip olacak.

Gece seansında bakacak olursak belki de haftanın sonucu en merakla beklenen karşılaşması olan New England Patriots – Kansas City Chiefs maçı bizleri bekliyor. Son yıllarda sık sık karşı karşıya gelen bu iki ekip bizlere oldukça keyifli maçlar izlettirdikleri de bilinen bir gerçek. Lakin bu rekabetin Cam Newton – Patrick Mahomes kapışmasına dönmesi de tadından yenmez bir durum. O yüzden bu maç bu hafta kaçmaz.

Haftanın kapanış karşılaşması ile sezona gümbür gümbür giren Green Bay Packers ile iki haftadır çift haneli farklardan maç veren Atlanta Falcons arasında oynanacak. İki takım arasında oynanan toplam 34 maçta 18-16 üstünlüğü bulunan Green Bay Packers, son dört maçta ise rakibini sadece bir kez mağlup edebildi.

Herkese iyi haftalar…