Öncelikle yazının gecikmesinden dolayı özür dileyerek başlamak istiyorum sayın Amerikan futbolu seveler. Geç olsun güç olmasın diyerek konumuza geçelim…

Hafızalarımızı biraz zorladığımızda geçtiğimiz yılın yine bu aylarında ligde onca konuşulan konulardan birisi de yaşanan oyun kurucu sakatlıklarıydı. Ben Roethlisberger ve Drew Brees talihsizlik sakatlıklar yaşamış, Sam Darnold mono olmuştu ve Nick Foles’un köprücük kemiğini kırmıştı. Sakatlıklar dışında ise bu gelişmeler devam etmiş, Eli Manning daha ikinci haftadan yedeğe çekilip yerini o zaman çaylak olan Daniel Jones’a bırakmıştı. Ligin ilerleyen bölümleri olacak ama Tennessee Titans da Mariota’ya sabretmeye bırakıp sezon başında takıma kattığı Ryan Tannehill’i starter yapmıştı. Tüm bu gelişmelerden sonra bu oyunu takip eden herkes “İkinci Oyun Kurucunun Önemini” bir kez daha anlamıştı. Nitekim bu sezonda ise ne mutlu bize ki oyun kurucu sakatlıkları yaşamadık; ama bu sefer sıra takımların as koşucularına sıra geldi. Aynı söz bu sefer farklı bir forma bürünerek “İkinci Koşucunun Önemi”ne geldi.

Geçen senenin yıldızı Christian McCaffrey ikinci haftada sakatlanıp yaklaşık dört ile altı hafta arası oynayamayacağı açıklandıktan sonra yedeği Mike Davis, Cardinals karşısında iyi bir oyun sergileyerek galibiyette pay sahibi oldu. Dallas Cowboys maçında sakatlanan Nick Chubb ise oyuna devam edemezken, D’Ernest Johnson 95 koşu yardası elde ederek izleyenleri bir hayli şaşırttı ve Chubb’ın yerini iyileşene kadar doldurabileceğini gösterdi. Sakatlığı ile neredeyse herkesi üzen Saquon Barkley, yerini Falcons’tan gönderilen ve kendisine takım bulamayan Devonte Freeman ve 2017’den beri Giants’ta yedeklik yapan Wayne Gallman’a bırakırken bu ikili Giants hücumunu ayakta tutmaya çalışacak. Öte yandan ligin başlamasına çok kısa bir süre kala Washington’tan gönderilen Adrian Peterson, Detroit Lions’a gidişiyle birlikte küllerinden ve yanındaki iki genç koşucu Kerryon Johnson ve D’Andre Swift’e adeta running backlik dersi verdi ve vermeye de devam ediyor. Leonard Fournette’nin ani gidişinden sonra Jaguars’ta takıma giren draft edilmemiş çaylak James Robinson’un gerek koşu gerekse pas oyunlarında harikalar yarattığından da bahsetmezsek olmaz. Miami Dolphins ise koşu oyunlarına çare olarak getirdiği Matt Breida ve Jordan Howard ikilisinden aradığını bulamayınca yedinci tur seçimi Myles Gaskin’in öne çıkması herkes için sürpriz oldu.

Tüm bu gelişmeler ışığında görülüyor ki bu oyunun oynaması en zor pozisyonu olan running back mevkisinin yedeklenmesi de artık takımların göz önünde bulundurması gereken mühim durumlardan biri haline geldi. Bilhassa kulüplerin bu running back pozisyonunun artık bir şekilde doldurulabildiğini de gördükten sonra belki de bu mevkiinin maaşlarında fiyat düşürme politikasını izlemeleri çokta şaşırtıcı olmaz.

Haftanın Özeti  

Dördüncü haftanın açılış maçında karşı karşıya gelen Denver Broncos – New York Jets maçında kazanan taraf Broncos olurken bu sezonki ilk galibiyetini elde etti. Öte yandan Jets ise tarihinde ikinci defa bir sezona dört mağlubiyetle başlayarak kötü bir istatistiğe imza attı.

Pazar günü erken saatte ise iki galibiyeti olmayan takımın maçında Minnesota Vikings, Houston Texans’ı mağlup ederek ilk zaferini elde etti. Vikings cephesinde Dalvin Cook ilk dört maçında altı koşu TD’ı ile Vikings tarihinde bunu başaran ikinci oyuncu oldu; Texans’ta ise head koç/genel Menajer Bill O’Brien ile yollar ayrıldı. Christian McCaffery’siz ikinci maçına çıkan Carolina Panthers, Arizona Cardinals’ı yenmeyi başardı. Draftın bir numarası Joe Burrow çok istediği galibiyete Jacksonville Jaguars karşısında ulaştı. Evinde Cleveland Browns’a kaybeden Dallas Cowboys’ta ise Dak Prescott üç maç üst üste 450 pas yardası barajını geçen ilk oyuncu oldu. Baltimore Ravens, 26 maçlık maç başı en az 20 sayı atma istatistiğini Washington Football Team karşısında da sürdürerek bu alanda NFL’in en uzun serisini devam ettirdi. Oynadığı son beş maçta rakiplerine karşı en az 10 sayı öne geçmesine rağmen maç kazanamama istatistiği bulunan Detroit Lions, New Orleans önünde de benzer bir mağlubiyet alarak bu sayıyı altıya çıkardı. Miami Dolphins’i mağlup eden Seattle Seahawks ise 2013 yılından sonra ikinci defa sezona dört galibiyetle başladı. Seahawks 2013 yılındaki o sezonu da Super Bowl şampiyonu olarak tamamlamıştı.

Gece saatlerde oynanan maçların ilkinde Los Angeles Rams, 2019 sezonunun 12. haftasından bu yana en düşük skorunu üretmesine karşın New York Giants karşısında kazanarak evinde iki de iki yaptı. Tom Brady’nin beş TD pası attığı karşılaşmada Tampa Bay Buccaneers bu sezonki üçüncü galibiyetini aldı ve Brady üç yıl aradan sonra ilk defa bir maçı beş TD pası ile tamamladı. Galibiyet serisini Las Vegas Raiders karşısında da devam ettiren Buffalo Bills, 2008 yılından sonraki en iyi lig başlangıcını gerçekleştirdi. Rakibine sadece 28 koşu yardı vererek kazanan Indianapolis Colts, Chicago Bears deplasmanından galibiyetle döndü. Pazartesi’yi Salı’ya bağlayan gece maçında ise George Kittle’ın 15’te 15 pas yakalama ve 183 yard ile oynaması San Francisco 49ers’a yeterli olmadı ve Philadelphia Eagles karşısında bu sezonki ikinci yenilgisini aldı. Yine 49ers cephesinde yedek oyun kurucu Nick Mullens, attığı INT sonrası yedeğe çekilerek yerini 2017 draftının üçüncü tur seçimi CJ Beathard’a bıraktı.

Pazartesi’ni Salı’ya bağlayan gece oynanan erteleme maçında Kansas City Chiefs, COVID-19 testi pozitif çıkan Cam Newton’un olmadığı New England Patriots’u yenerek NFL tarihinde dört sezon üst üste dört galibiyetle başlayan ilk takım oldu. Kırmızı beyazlı ekip aynı zamanda Patriots’a oynadığı son on maçın dokuzundan da zaferle ayrıldı. Son olarak haftanın kapanış maçında Green Bay Packers, Atlanta Falcons karşısında kazanmayı bildi. Packers cephesinde tight end Robert Tonyan tuttuğu üç TD pası ile Green Bay Packers tarihine geçti.

HAFTANIN OLAYI: Bill O’Brien’ın Kovulması  

Sezona büyük umutlarla başlayan ancak ilk dört haftada değil galibiyet elle tutulur bir oyun bile ortaya koyamayan Houston Texans yönetimi, sonunda doğru bir iş yaparak head koç ve genel menajer Bill O’Brien ile yollarını ayırdı. Nitekim bu hamle her ne kadar yerinde gözükse de DeAndre Hopkins’in gidişinin ve takas edilen draft haklarının etkisi takım üzerinde gelecek yıllarda ciddi bir olumsuz hava yaratacak gibi gözüküyor. Sonuçta ne DeAndre Hopkins gibi bir oyuncu geri gelir ne de takas edilen draft hakları… Bu saatten sonra daha akılcı hamlelerle ilerlemek zorunda olan Texans’ın ilk önce yapacağı şey kesinlikle getireceği head koçu takımın GM’i yapmamak olmalı. Öte yandan Deshaun Watson’ını da takıma daha fazla küstürmeden mutlak sağlam bir kadro donatmalı ancak şu şartlar altında pek bir zor gözüktüğü için tek temennimiz Texans’ı tekrar yarışmacı kimliğine geri kavuşturulması.

HAFTANIN MAÇI: Dallas Cowboys (38) – Cleveland Browns (49)  

Maçın Adamı: Odell Beckham Jr. (5-8 as yakalama, 81 yard, iki TD, 73 yard koşu, bir TD koşusu)  

Hafta öncesi dördüncü haftanın maç takvimine bakıldığında Cowboys – Browns maçı dikkat çeken bir karşılaşmaydı desek pek doğru olmaz. Ancak bu iki takım sahada bol skorun yanında bol aksiyonlu bir oyunda ortaya koyunca, biz seyirciler için tadından yenmeyen bir maç oldu. Maça hızlı başlayan ekip Browns, hızını son dakikaya kadar hiç kesmeden maçın sonuna kadar ayakta kaldı ve galibiyeti söke söke aldı. Cowboys tarafında ise sezon başından beri herkes tarafından eleştirilen savunma bireysel performanslardan öteye gidemedi ve etkili hücumlarının adeta kuyusunu kazdı.

Maçın kazanan tarafı olan Browns hücumunda Kevin Stefanski’nin play-action’ları meyve vermeye Cowboys karşısında da devam etti. Ancak tüm hücum planını sadece bu tarz oyunlar üstüne kurmayan Stefanski, Jarvis Landry’nin pas atabilmesini ve Odell Beckham’ın hızını da ofansa bir şekilde entegre ederek Browns’a ciddi çeşitlilik kattı. Öyle ki Odell Beckham kariyerinde en yüksek koşu yardası elde ettiği ve kariyerinin ilk koşu TD’sini yaptığı maçı geçirdi. Özellikle OBJ’nin bu tarz değişken varyasyonlarda da oynaması Cowboys secondary’sini de terletti. Öte yandan son derece “temiz” bir oyun çıkaran Baker Mayfield, verdiği isabetli kararlarla Browns hücumunun taşıyıcısı oldu. Geçtiğimiz seneye göre rastgele sağa sola pas atmayan ve sahada ne yaptığını bilen bir Baker Mayfield olması Browns’un galibiyetinde kilit noktalardan biriydi. Bunlar dışında tight end’ler Austin Hooper ve çaylak Harrison Bryant’ın da üretken oyunları Jarvis Landry ve OBJ’nin coverage altında olduğu oyunlarda oyunun kurtarıcısı oldu.  Takımın koşu yükünü çeken Nick Chubb’un şanssız sakatlığı sonrası dümeni devralan Kareem Hunt, Chiefs’teki çaylak yılındaki oyununa günden güne yaklaşması, ciddi bir süre kaçırabilecek olan Chubb’un gözünün arkada kalmamasını sağladı. Fizik olarak oldukça hazır gözüken Kareem Hunt’ın Browns hücum hattı ile de uyumu şu ana kadar takımı taşıyacak seviyedeydi. Lakin maçın sürpriz ismi D’ernest Johnson oldu. Kareem Hunt’ın birinci koşucu olmasından sonra kendisine ciddi bir şans doğan 24 yaşındaki oyuncu adeta bu an için doğmuş gibi beklentilerin üstünde bir oyun ortaya koydu. Özellikle hücum hattının bloklarını okuyup hızlı yön değiştirmeleri bu maçta, OBJ’in son dakikalardaki TD’si dışında, Browns’un en uzun koşu yardası elde etmesine sebep oldu.

Myles Garrett’a da bir parantez açmak şart. Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz sezon Pittsburgh Steelers oyun kurucusu Mason Rudolph’ın kaskını çıkarıp adamın kafasına vurunca NFL kariyeri tehlikeye girmişti. Fakat ucuz bir cezayla paçayı yırtan Garrett, bu sezon oynadığı oyunda eskiyi unutturmanın peşine düşmüş. İki sack, bir QB Hit, bir fumble’a zorlama ve üç tackle ile üretken oyunuyla savunmanın “playmaker”ı olan Garrett’ın atletizmi, hızlı yön değiştirmeleri Dak Prescott’un birçok pozisyonda acele etmesine yahut cep içerisinde rahat oyun kurmamasına sebebiyet verdi. Ancak koşu oyunlarını okumak konusunda biraz eksiği olan Garrett’in o eksiğini de kapatırsa daha bütün bir oyuncu profiline bürüneceğinden hiç şüphe yok. Geçen yıl Browns’un linebacker’da tüm iş yükünü çeken Joe Schobert’in ayrılmasından sonra o bölgeyi Malcolm Smith ile dolduran Browns’ta Smith’in eski üretkenliğinden uzak olması o bölgeyi biraz zayıflatmış olduğu gözüktü. Yine de cornebacklerin line’a verdiği destekle bu eksiği şimdiye kadar iyi idare eden Browns savunması Ezekiel Elliot’u 54 yardada tutmayı başardı. Ancak Cowboys koşularını durdurayım derken Amari Cooper ve CeeDee Lamb’e gereğinden fazla hareketlenme alanı tanıyan secondary’inin biraz şanslı olduğunu da söylemek gerek. Eğer kazanan taraf Cowboys olsaydı bu secondary muhtemelen daha çok konuşulacaktı.

Mike McCarthy’nin gelişiyle oyununu birkaç seviye birden arttıran Dak Prescott, bu maçta 502 yard olmak üzere son üç maçta 450 pas yardasını geçmeyi başardı. Ancak Prescott’un blitz altında maç boyunca yaptığı kötü pas denemeleri Cowboys’un maça ortak olmasını bir hayli geciktirdi.  Öte yandan Dak Prescott – Amari Cooper bağlantısı Cowboys’un ana hücum planını oluştururken hızıyla rakip cornerback’lerden çabucak kurtulabilen CeeDee Lamb’in sürprizleri de hücumuna tenevvü katan etmenlerden birisi. Elliot beklenenden az koşu yardasında kalmış olsa da tuttuğu 71 yard top ile yine ofansta bir şekilde söz söylemesine rağmen bu maçla birlikte üçüncü top kaybını yapması da kendisine yakışır bir durum değil. Genellikle play-actionlarda ortaya çıkan Dalton Schultz ve normalde takımın beşinci receiverlarından olan Noah Brown ise takımın yardımcı karakterleriydi ki son derece yetenekli receiver kadrosunun açtığı boşluklardan bu tarz oyuncuları daha sık görmemiz gayet yüksek bir olasılık olarak öne çıkıyor Cowboys adına. Yine de biraz önce söylediğimiz gibi genellikle bireysel hatalardan maça biraz geç ortak olan Cowboys hücumun Prescotta’a 58 pas denemesi yaptırmaktan başka aksiyonlarda denemesi gerekir ki gerek Prescott’un gerekse receiver’ların ne kadar daha bu oyunlarını sahaya yansıtabilecekleri muamma.

Sezon başından beri eksik gözüken Cowboys secondarysi bu maçta da Browns karşısında epey bir defoluydu. Kaçan tacklelar, iletişim eksikliği, yanlış man-to-man düzenleri, bomboş kalan receiverlar… Kısacası değil bu maç şu oynanan dört maçta yapılmaması gereken ne varsa yaptı Cowboys secondarysi. Nitekim sakatlıklarında bunda ciddi bir etkisi olacaktır ki veteran Sean Lee ve normal şartlarda gelecek vaat eden Leighton Vander Esch; cornerbackler Chidobe Awuzie ve Anthony Brown takımın as oyuncuları olmakla beraber aynı zamanda bulundukları bölgenin yönlendiricisi konumundaydılar. Bu oyuncuların yokluğunda devşirme oyuncularla oynamaya çalışan Cowboys’ta doğru düzgün bir savunma kurgusunun kurulamaması da mavi beyazlı ekibi ilk dört maç sonunda savunmada ligin en çok pas TD’si yapılan takımlar arasında koydu. Ön tarafta ise rakip oyun kurucuya yeterli baskının kurulamaması genellikle bu oyun kuruculara istenilen zamanı vermesi secondaryi zorlayan başka bir sebepti. Tüm bunların ışığında aynı hataları yine tekrarlayan Cowboys savunması, OBJ’nin oyununa engel olamadı. Özellikle yıldız receiverın oyuna ağırlığını ciddi şekilde koyduğu anlarda “Double Team” yani iki cornerback tarafından coverage altında bırakılmayıp bire bir savunulmaya çalışılması ve safetylerin oyunu okumadaki yetersizlikleri, Browns maçı özelinde söylenebilecek eksiklerdi. Senelerdir top oynamamış Aldon Smith günden güne gelişse de yıllarını Minnesota Vikings’te harcayan ligin tecrübeli savunma hattı oyuncularından olan Everson Griffen ve uğruna kamyonla para ödenen Demarcus Lawrence’nin ön alandaki verimsiz oyununun devamı bu Cowboys secondarysini yine dibe sürükleyecektir.

En nihayetinde Kevin Stefanski’nin Browns’u dört maç sonunda sürekli yukarıya doğru bir grafik çizmeyi başardı ve bunun meyvesini de üç galibiyetle almış oldu. Savunmadaki eksikler olsa da hücumun bu üretkenliği ile Browns’un geçen seneden daha iyi yere gelebileceğinden şüphe yok. Cowboys tarafı ise Mike McCarthy ile Super Bowl hedeflemiş olsa da oyunun sadece Dak Prescott’un kolu üzerinden ilerlemesi ve Mike Nolan’ın tartışmalı savunma kurguları şu zamana kadar kendilerine üç mağlubiyet hediye etti.

HAFTANIN OYUNCUSU: Aaron Rodgers (27-33 pas isaberi, 327 yard pas, dört TD pası)  

Green Bay Packers, Atlanta Falcons’u rahat geçerek yoluna kayıtsız devam ederken elit oyun kurucu Aaron Rodgers’ta oynadığı fevkaladenin fevkinde oyunla haftaya damga vurmayı başardı. Russell Wilson’un güçlü bir MVP adayı olmasına rağmen artık Aaron Rodgers’ın da ismi bu yarışta ciddi şekilde anılmaya başlandı. Ancak Aaron Rodgers’ın oyununu kıymetli yapan bir başka husus ise birlikte oynadığı oyuncular. Normal şartlarda başka takımların antrenman kadrolarında yer bulabilecek isimlerle şu ana kadar başardığı işler gerçekten inanılmaz.

HAFTANIN HÜCUM VE SAVUNMA 11’İ  

QB  Aaron Rodgers (GB)DE  Ndamukong Suh (TAM)
RB  Joe Mixon (CIN)DT  DeForest Buckner (IND)
WR Odell Beckham Jr. (CLE)DT  Aaron Donald (LAR)
WR  Justin Jefferson (MIN)DE  Myles Garrett (CLE)
WR  Amari Cooper (DAL)OLB  Za’Darius Smith (GB)
TE  George Kittle (SF)ILB  Josey Jewell (DEN)
LT  Dion Dawkins (DAL)OLB  Duke Riley (PHI)
RT  Jack Conklin (CLE)CB  James Bradberry (NYG)
RG  Wyatt Teller (CLE)CB  Jaire Alexander (GB)
LG  Ali Marpet (TB)S  Tyrann Mathieu (KAN)
C  Garrett Bradbury (MIN)S  Jesse Bates III (CIN)

GELECEK HAFTANIN MAÇLARI

Cuma: 03.20Tampa Bay BuccaneersChicago Bears
Pazar: 20.00Arizona CardinalsNew York Jets
Carolina PanthersAtlanta Falcons
Cincinnati BengalsBaltimore Ravens
Jacksonville JaguarsHouston Texans
Las Vegas RaidersKansas City Chiefs
Philadelphia EaglesPittsburgh Steelers
Los Angeles RamsWashington Football Team
Pazar: 23.05Miami DolphinsSan Francisco 49ers
Pazar: 23.25 New York GiantsDallas Cowboys
Indianapolis ColtsCleveland Browns
Ptesi: 00.00Denver BroncosNew England Patriots
Ptesi: 03.20Minnesota VikingsSeattle Seahawks
Salı: 03.15Los Angeles ChargersNew Orleans Saints
Çarşamba: 02.00Buffalo BillsTennessee Titans

Normal sezon macerasının ikinci çeyreğine girdiğimiz beşinci haftada fikstürümüz yine dolu dolu ve birbirinden kritik öneme sahip maçları barındırıyor.

Pazar günü erken saatte Baltimore Ravens, bu sezon zorlu AFC Kuzey grubundaki iddiasını sürdürmek için geçtiğimiz hafta ilk galibiyetini elde eden Cincinnati Bengals’i ağırlayacak. Aynı zamanda iki Heisman ödüllü oyun kurucuyu da karşı karşıya getirecek olan bu maçın öne çıkan rakamlarında Lamar Jackson yer alıyor. Bu haftaya kadar kendi grubundaki takımlara karşı oynadığı sekiz maçta sadece bir kez mağlup olan Lamar Jackson, bu istatistiğini sürdürmek isteyecek iken galibiyetin tadına varan Joe Burrow ise buna engel olmaya çalışacak.

Benzer şekilde yine bir grup içi rekabete tanıklık edeceğimiz Las Vegas Raiders – Kansas City Chiefs maçı da göze çarpan karşılaşmalardan birisi. Geçtiğimiz hafta Patriots’a karşı aldığı galibiyetle NFL tarihinde ilk defa dört sezon üst üste lige dört galibiyetle başlayan Cheifs bu istatistiği favori olduğu Raiders karşısında da sürdürmesi olası gözüküyor. Öte yandan Patrick Mahomes’un ise daha önce AFC Batı’da oynadığı 14 karşılaşmanın 13’ünden galibiyet ile ayrıldığının notunu da buraya bırakalım. Ligde henüz galibiyeti olmayan ve takımın genel menajeri/head koçu Bill O’Brien’ı kovan Houston Texans ise Jacksonville Jaguars’ı evinde ağırlayacakken rakibiyle yaptığı son 12 karşılaşmanın 10’nundan zaferle ayrılması onları biraz öne çıkaran bir etmen.

Pazar günü gece seansının açılışında ise Miami Dolphins, San Francisco 49ers’a konuk olacak. Son finaliste karşı dört maçtan üç galibiyet çıkaran Dolphins, rakibiyle en son dört yıl önce karşılaşmış ve sahadan kazanan taraf olarak ayrılmıştı. Son üç maçından en az 30 sayı atarak ayrılan Cleveland Browns ise bu sezon en az sayıya izin veren takım olan Indianapolis Colts karşısında boy gösterecek. Pazartesi günü sabaha karşı maçında ise Russell Wilson’lu Seattle Seahawks bu senenin beklentilerin altında kalan ekiplerinden olan Minnesota Vikings’i evinde ağırlayacak. Bu maçtan önce Russell Wilson’un Vikings’e karşı playoff dâhil son altı karşılaşmanın hepsini de kazandığını hatırlatalım.

Haftanın notu olarak hatırlatmak gerekirse bu hafta içi iki tane yeni maçımız olacak. New England Patriots’taki COVID-19 vakaları yüzünden ertelenen Denver Broncos – New England Patriots maçı ise Pazartesi’yi Salı’ya bağlayan gece saat 00.00’ya ötelenirken, Tennessee Titans-Buffalo Bills maçı ise Salı’yı Çarşamba’ya bağlayan gece 2.00’ye ertelendi.

Haftayı Aaron Rodgers’ın söylemiş olduğu ve uzun yıllar unutulmayacak olan sözle kapatalım: “Benim kötü yıllarım, çoğu oyun kurucunun kariyer yılı”

Herkese iyi haftalar…