NFL’de acısıyla tatlısıyla bir sezonun daha geride bıraktık. Asla geçmek bilmeyecek football’suz aylar artık bizleri bekliyor. Bu sıkıcı zamanlarda boş geçmesin diye sizlere NFL tarihinde yer edinen önemli takımları, oyuncuları, koçları, hanedanlıkları inceleyip geçmişe ait yüzleri ve belgeleri gün yüzüne çıkartıp bir NFL arşivi oluşturmak adına elime kalemimi aldım. Bu bağlamda da ilk olarak Vince Lombardi’li, Bart Starr’lı, Paul Hornung’lu, Jim Taylor’lı, Ray Nitschke’li, Jerry Kramer’li Super Bowl tarihinin ilk hanedanlığı, 1960’lı yılların efsanevi takımı Green Bay Packers’ı inceleyerek başlayacağım…

Bildiğiniz üzere Amerika’daki football tarihi 1960’lı yılların çok daha öncesine dayanıyor. Super Bowl öncesi şampiyonlukları da hesaba kattığımızda Green Bay Packers, kazandığı 13 şampiyonluk ile bu alanda tepede bulunuyor. Super Bowl tarihinden itibaren incelersek Tom Brady A.Ş. ise kazandığı yedi yüzük ile bu konuda ilk sırada. Onu takip edenler ise altı şampiyonluk ile New England Patriots ve Pittsburgh Steelers. Super Bowl ise 1967’de oynanmaya başladı ve ilk iki Super Bowl’u kazanmayı başaran takım ise Green Bay Packers idi. Tabii ki, Lombardi’nin Packers’ının başarıları bu iki şampiyonluktan ibaret değil. Super Bowl öncesinde de üç defa bu başarıya ulaşan Packers, Amerikan futbolu çağlarını bir araya bağlayan bir köprü görevi görerek bu geçişi sağlayan takım olmasıyla beraber ligin en değerli franchise’larından biri haline geldi.

Super Bowl kupasına da ismini veren Vince Lombardi, Green Bay’de de geçirdiği dokuz sezonda kazandığı beş şampiyonluk ile eşi benzeri bulunmayan bir başarının kahramanı oldu. Bu dokuz yılda da takımın head koçluğunu yapmasının yanı sıra ayrıca genel menajerlik görevlerini de yürüttü. Lombardi’nin bu kadar kısa sürede elde ettiği başarılar kendi adını tarihe altın harflerle yazdırmasını sağladı ve Amerikan futbolu tarihinin ikonik karakterlerinden birine dönüştü.

Hikaye kısmına gelmeden hemen önce birazcık da takımın değerli oyuncularından bahsedelim. Quarterback’ten başlamak adettendir ama biz bunu bozup takımın Heisman ödüllü Hall of Famer koşucusu Paul Hornung’dan başlayalım. Hem Heisman hem MVP kazanan dokuz oyuncudan biri olan Hornung’un lakabı ise “The Golden Boy” olarak akıllara kazındı. Lombardi’nin hayatımda çalıştırdığım en harika oyuncu dediği Hornung yakın bir zaman önce (13 Kasım 2020) aramızdan ayrıldı. Bir diğer koşu oyunlarını üstlenen efsane ise günümüzde gitgide azalan bir mevki olan fullback pozisyonunda oynayan Jim Taylor’dı. Hornung gibi o da MVP ve Hall of Famer bir isim. Koşuculardan başlamamın sebebi ise Packers’da Lombardi’nin geliştirdiği koşu oyununa değinmek istemem. Sweep koşu oyununu temel alan Lombardi Sweep veya Packers Sweep adı verilen koşu oyununu bu iki oyuncu ile iyi bir şekilde uygulanabilmesi Packers’a birçok kapı açtı. Rakipler gelenin ne olduğunu biliyordu ama durdurmak pek mümkün olmuyordu. Bu başarıda da O-Line’ın katkısı da çok büyüktü. Hall of Famer iki O-Line oyuncusu Jerry Kramer ve Forest Gregg’in oluşturduğu yapı bu tarihin yazılmasında önemli yer aldı. O-Line arkasında ise iki defa Super Bowl MVP’si ve Super Bowl öncesi son sezonun (1966) yılının normal sezon MVP’si olan Bart Starr vardı. Nerede kaldın dediğiniz de duyar gibiyim ama şimdi tarihin en iyi oyuncu-koç ikililerinden bahsetmemizin zamanı geldi…

Bart Starr’ın istatistiklerine baktığımızda değişen hücum sistemlerinin etkisi ve günümüzde oyunun daha çok pasa dönmesi sebebiyle günümüz NFL’inin standartlarının altında kaldığını görüyoruz. Ancak zamanına damga vuran bir “winner” karaktere sahip olan Bart Starr lig tarihinde çok değerli bir konuma erişmeyi başarmış biri isim. Sahaya çıkıp yapması gerekeni layıkıyla yapan Starr ve lig tarihinin kahramanlarından biri olarak anılıyor. Defans oyuncularına baktığımızda ise Lombardi defanslarının hep güçlü ve atletik olduğunu söyleyebiliriz. Burada başta Ray Nitschke, Herb Adderley, Willie Wood, Willie Davis, Henry Jordan gibi isimleri sayabiliriz.

1958 yılındaki Packers’a dönecek olursak, Hall of Fame seçilecek altı oyuncunun bulunduğu Packers kadrosu Ray McLean’ın koçluğu altında 1-10-1 gibi bir derece ile tarihinin en kötü sezonu yaşamıştı. Bunun ardından sıkıntılı zamanlar geçiren Packers, Giants ofansif koordinatörü Vince Lombardi’yi takımın başına getirdi. Çaylak head koç, ilk sezonda yakaladığı 7-5’lik derece ile yılın head koçu ödülünü kazandı. Lombardi’nin ilk sezonunda gösterdiği başarının arkasından Packers taraftarları da takımını yalnız bırakmadı ve bundan sonra statta boş yer bırakmadılar. İyi de geçen bir ilk sezonun ardından Packers, 1960 yılında finale kadar yükselmeyi başardı fakat finalde Philadelphia Eagles karşısında maçın son anında end zone’a birkaç yard kalmışken durdurulmasıyla şampiyonluk fırsatını elinden kaçırdı. Böylelikle, Lombardi de ilk ve son defa bir şampiyonluk maçında yenilgi yaşamış oldu. Vince Lombardi’nin maçın ardından takıma yaptığı konuşmada “Bu asla yaşanmayacak, bir daha asla bir şampiyonluk maçı kaybetmeyeceksiniz!” sözleri de gerçeğe dönüştü. Bunun ardından Lombardi ve Packers hiçbir playoff maçından boynu bükük ayrılmadı. İlerleyen yıllarda gösterilen post-season başarısının bir eşi benzeri Bill Belichick’li New England Patriots’a kadar olmadı. 1960 yılında Philadelphia Eagles’a kaybedilen şampiyonluğun ardından ise Packers önündeki yedi sezonda beş şampiyonluk kazandı ve asla arkasına bakmadı. Bu şampiyonlukları New York Giants (2), Cleveland Browns, Kansas City Chiefs (Super Bowl I) ve Oakland Raiders’a (Super Bowl II) karşı elde etti.

Packers’ın kazandığı Super Bowl sezonlarına bakacak olursak, ilk sezonunda Packers önceki sezonun savunan şampiyonu olarak sezona başlamasıyla favori takımlar arasında başı çekiyordu. Western konferansını 12-2’lik galibiyet derecesi ile zirvede kapatan Packers, Eastern konferansını 10-3-1 dereceli lideri Dallas Cowboys ile eşleşti. Dallas, Teksas’da oynanan maç, son ana kadar kıyasıya geçti. Maça baseball kariyerinin ardından Packers’da safety oynamaya başlayan Tom Brown’un,  bitimine yirmi sekiz saniye kalan Cowboys iki yard çizgisinde dördüncü hak oynanırken topu end zone’da yakalayarak maçın kahramanı olmasıyla sona erdi. Böylece karşılaşma 34-27’lik skorla Packers’ın Super Bowl I’de Kansas City Chiefs’in karşısına çıkacak takım olarak belirlenmesiyle sona erdi. Los Angeles’da oynanan final mücadelesi ise tarihteki ilk Super Bowl olmasının yanı sıra 2007’de oynanan New England Patriots ile New York Giants arasındaki Super Bowl dışında Amerika’da iki ulusal kanaldan da yayınlanan iki karşılaşmadan ilki oldu. CBS kanalı NFL maçlarının yayın hakkını bulundururken NBC kanalı AFL maçlarının haklarına sahipti. Rating savaşına giren iki dev kanalın ateşli tartışmalarının ardından maç iki kanalda da yayınlandı ve maçın farklı yarılarında kanallar kendi spikerlerini kullandı. Maça bakacak olursak Packers ilk yarısı çekişmeli giden karşılaşmada defansın ve hücumun gücüyle ağırlığını ikinci yarıda sahaya koydu ve 35-10 gibi net bir skorla kupayı kazanan ilk takım oldu. Bart Starr ise ilk Super Bowl MVP’si olarak tarihteki yerini aldı. Vince Lombardi’nin ise yeni hedefi 1961 ve 1962 yıllarının ardından gerçekleştiremediği Green Bay Packers’ın bir diğer efsanesi Curly Lambeau’nun ardından üç defa üst üste şampiyonluk kazanma rekorunu egale etmek olacaktı. Lambeau da bir tanesi oyunculuk döneminde olmak üzere takımın head koçu olarak altı şampiyonluk yaşadı. Lombardi ve Lambeau gibi isimleri ele aldığımızda NFL’in en az nüfuslu franchise’ına bir kimlik katarak şehri tüm ülkeye hatta dünyanın da hatırı sayılabilecek bir kısmına tanıttığını söyleyebiliriz.

Şampiyonlukla kapanan sezonu takibinde, Packers şu an “NFC North” grubundan bildiğimiz takımların bulunduğu “NFL Central” grubunu 9-4-1 derece ile lider kapattı. Batı konferansı final maçında da “Western Coastal” grubunu 11-1-2 derecesiyle kazanan Los Angeles Rams’i 7-0 geride başladığı maçta başka hiç sayı vermeden 28-7 yendi. Bir sonraki maçta ise önceki senenin intikamı için sahaya çıkacak olan Eastern konferansı galibi Dallas Cowboys ile eşleşti. Ancak bu maçın diğer maçlardan bir farkı olacaktı. Hatta bu maç, o sene oynanacak Super Bowl’dan daha meşhur olduğu da söyleyebiliriz. NFL tarihine “Ice Bowl” olarak geçen mücadelede maç zamanı Lambeau Field’da sıcaklık -26 santigratta bulunuyordu. Serin rüzgarında etkisiyle ortalamanın -44’ü gösterdiği de söyleniyordu. Ancak, 2001’de NWS (Ulusal Hava Durumu Servisi)’in açıkladığı verilere göre serin rüzgârın etkisindeki sıcaklığın ortalamasının -38 santigrat derece olduğu açıklandı. Statta da 51.000 taraftar bu maçı canlı şekilde izledi. Oyuncular da dahil olmak üzere donma tehlikesinin yaşandığı maçta taraftarlardan birinin soğuktan öldüğü de söyleniyor. Maçın hakemi Norm Schachter’ın maçı başlatmak için metal düdüğünü üflediğinde dudakları düdüğe yapışmış ve ondan kurtulduğunda ise dudağının kabuk bağlaması gerekirken soğuk havanın kanı dondurduğu görülmüştü. Lambeau Field’a da “Frozen Tundra” denmesi bu maça dayanır.

Maçın içine dönecek olursak, karşılaşma maçın sonuna kadar oldukça çekişmeli geçen bir karşılaşmaydı. Maçı belirleyen ise oynanan son drive olacaktı. Dallas Cowboys, 1970’li yıllara damga vuracak meşhur “Doomsday Defense” lakaplı savunmasını kurmaya başladığı yıllardı. Böyle anılmasının sebebi ise takımın gol çizgisine yakın konumlarda başarılı bir savunma göstermiş olmalarından kaynaklanır. Fakat Ice Bowl’da maçı kazanmak için son drive’ını yapan Packers gol çizgisine yaklaştığında Bart Starr’ın “QB sneak” diyebileceğimiz oyunuyla 21-17 öne geçer. Touchdown öncesinde de Packers buzlu zeminde koşup düştükleri için başlangıçta istediğini alamıyordu ve maçın bitimine 16 saniye kala son molasını kullanan Packers’ın üçüncü hakta herkes pas atmasını beklerken Lombardi soğuk havanın etkisiyle “Koş ve buradan gidelim artık!” demesiyle tarihi karşılaşmanın galibi Green Bay Packers oldu ve Super Bowl II’nin yolunu tutar. Rakip ise John Rauch yönetiminde sezonunu 13-1 derece ile bitiren Oakland Raiders olacaktı. Miami, Florida’da oynanan maçı birçok kişinin de beklediği gibi Packers domine etti. Sadece Daryle Lamonica’nın iki TD’ı ile 14 sayı üretebilen Raiders sahadan 33-14 mağlup ayrılır. Packers’ın dört alan golü ve Herb Adderley’in pick-six’i ile de skor bulduğu Super Bowl II’nin MVP’si bir TD ve 202 yard pas atarak oynayan Bart Starr olur. Böylelikle bu ödülü de üst üste iki sene kazanan iki oyuncudan biri oldu. Vince Lombardi, Packers’ın başında olduğu son maçta Super Bowl’u kazanmış olarak takımın head koçluğu görevinden ayrılır.

Lombardi’nin Packers koçluğundan ayrılmasından sonra bir yıl daha takımın genel menajerliğini yapar. Koçluk koltuğunu ise dokuz yıldır asistan koçluğunu yapan Phil Bengtson’a bırakır. Lombardi’siz geçen bu ilk sezonda işler pek iyi gitmedi ve 6-7-1 ile üçüncü bitirdiği NFL Central grubunda 1958 sezonunun ardından ilk kez kaybedilen sezon derecesi ile playoff’ların uzağında kalır. Bu sezonun ardından Lombardi tüm görevlerinden ayrılıp Washington Redskins’in genel menajerlik ve head koçluk görevlerini üstlenir. 1955’ten beri winning sezon yaşamayan Redskins, 7-5-2 derece ile 14 yıllık kötü gidişata dur der. Ancak 1970 yılında Lombardi kolon kanseri sebebiyle 57 yaşında hayata gözlerini yumar. Lombardi’nin Amerikan futbolu için bıraktıklarını muazzam bir seviyededir ancak yatağındaki son dakikalarını yaşarken bile daha fazlasını kazanmayacağı için pişmanlık yaşar.

İlerleyen yıllarda Packers’ın yaşadıklarına bakınca takımın 20 yıldan fazla sürecek bir sessizliğe büründüğünü görürüz. Bu sessizlik ise ancak Brett Favre’lı yıllarda sona erer. Favre ile gelen Super Bowl XXXI şampiyonluğunun ardından bir sonraki şampiyonluğa ise Aaron Rodgers’ın önderliğinde Super Bowl XLV’de gelir. Favre’ın arkasından gelen Aaron Rodgers da Favre gibi bir yüzük kazanma başarısını gösterir. Aaron Rodgers’ın kariyeri günümüzde halen devam etse bile işi her geçen gün zorlaşıyor. Favre takımını iki defa Super Bowl’a çıkarırken diğer yandan Rodgers, Packers taraftarlarının Super Bowl hayallerini konferans finallerinde kırmaya devam ediyor. Ancak Favre’ın üstüne çıkma şansı henüz bitmiş değil. Aaron Rodgers her ne kadar yetenek olarak herkesi heyecanlandırsa da şu an kağıt üzerinde Favre’ın arkasında kalıyor. Dileriz bu önümüzdeki yıllarda değişir ve Rodgers tarihi dopdolu Packers formasının hakkını sonuna kadar vermeyi başarır…