Arizona Cardinals’ın yeni bir galibiyet haftasından merhaba değerli okurlar. Altı haftadır yazılarımıza aynı girişi yapıyoruz ve son yıllarda pek alışkın olmadığımızdan bu durum her yeni hafta daha çok hoşumuza gidiyor.

NFL çevrelerinin maç öncesi yorumlarına göre bu maça oldukça zayıf bir şekilde çıktığı düşünülen ve bu nedenle sezondaki ilk yenilgisini alması beklenen maçta çok önemli isimlerin yokluğuna rağmen Cleveland Browns deplasmanında 37-14’lük ezici bir üstünlükle galip gelen Cardinals, fikstüründe bay haftasına kadarki en zorlu üç haftayı üç galibiyet ile kapatarak yoluna halen namağlup bir şekilde devam ederken, artık gerçek bir Super Bowl adayı olduğunu da kanıtlamaya başladı. Açıkçası bu maça kadar biz de Super Bowl ifadesini hiç telaffuz etmiyorduk. Ancak ligin üçte birini geride bıraktığımız bu dönemde ortaya konan performans sezon başındaki playoff hedeflerinin de ötesini hayal etmemize dair çok büyük  ümitler veriyor.

Kabus Haftası

İsterseniz öncelikle maç öncesinde yaşanan ilginç gelişmelere biraz daha ayrıntılı göz atalım. İtiraf etmemiz gerekir ki hafta boyu yaşanan olaylar sonucunda biz de maç öncesinde tedirgin olanlar arasındaydık. Nasıl olmayalım ki? Önce Chandler Jones’un COVID-19 listesine alınmasıyla başlayan hafta, peş peşe gelen kötü haberlerle adeta kabusa dönmüştü. San Francisco maçında sakatlanan TE Maxx Williams’ın beklediğimiz üzere sezonu kapatması, yine o mücadelede sakatlanan center Rodney Hudson’un sakatlar listesine konulmasının ardından Cuma gecesi head koç Kliff Kingsbury ile birlikte QB koçu Cam Turner ve DT Zach Allen’ın da COVID-19 testlerinin pozitif çıkması nedeniyle Browns maçına çıkamayacakları haberi moralleri iyice bozmuştu. Arizona Cardinals’da OC pozisyonu olmadığı ve tüm play calling’leri Kingsbury verdiği için bu maçta playcalling’lerin kim tarafından verileceği en önemli sorun haline gelmişti. Bu kaos ortamında ilk gelen haberler, maçtan bir gün önce yapılan son koçlar toplantısına yedek QB Colt McCoy’un da katılması üzerine pas oyunlarında onun, koşu oyunlarında ise koşu oyunları ve OL koordinatörü  Sean Kuegler’ın verecekleri şeklindeydi. Ancak maç başladığında çok daha farklı bir karar alınmış olduğu ortaya çıktı ve bütün maç boyunca tüm playcalling’ler, koç kadrosunun en tecrübesiz ismi olan ve sadece iki yıllık deneyimi bulunan asistan WR koçu Spencer Whipple tarafından verildi. Böylece Whipple muhtemelen kısa kariyerinin en unutulmaz anlarını yaşamış oldu.

Kaostan Zafere

Maçın genel değerlendirmesine geçtiğimizde ise, böylesine bir karmaşanın ortasında hücum tarafında Cardinals’ın maç boyunca yaptığı toplam dokuz drive’dan dördü touchdown, üçü ise başarılı alan golü ile son bulurken sadece iki kez punt yapıldı. Hücum koordinatörü olmadan 7/9’luk bir oranın gayet başarılı bir istatistik olduğunu söyleyebiliriz. Topa 34 dk boyunca sahip olan Cardinals zaman yönetimi açısından da maçı oldukça başarılı geçirdi.

Kyler Murray maçı en sakin şekilde idare etmeyi başardı ve 229 pas yardı, dört touchdown pası ve 129.0 passer rating ile Browns defansını domine etti. Her ne kadar MVP adayları içerisinde adı Tom Brady, Josh Allen, Lamar Jackson, Dak Prescott veya Justin Herbert kadar zikredilmese de Kyler Murray sezon başından bu yana gayet başarılı bir şekilde işini yapmaya devam ediyor.

Bu haftanın hücum tarafındaki yıldızları ise Cardinals’ın meşhur wide receiver kadrosu oldu. 55 yard top tutup iki touchdown’a imza atan DeAndre Hopkins, ikinci çeyreğin başlarında rakip cornerback’leri spin move’lar ile geçerek harikalar yarattı.  79 pas yardı ve bir touchdown ile A.J. Green ve 75 pas yardı ve 1 touchdown ile Christian Kirk pas oyunlarının diğer önemli etmenlerinden oldular. Christian Kirk’ün tip-toe touchdown yakalayışı maçın izlemeye değer bir diğer hareketiydi. Cardinals’in wide receiver ekibi de tüm yükü aynen koşucularda olduğu gibi ortaklaşa paylaşmış oldu. Aslında bunlar hücumun gerçekten sağlam temeller üzerinde oturtulmuş olduğunu gösteriyor.

Geçtiğimiz haftaki düşük performanslarının ardından bu maçta hücum takımında öne çıkan diğer isimler ise yine James Conner ve Chase Edmonds ikilisi oldu. Bu maçta touchdown yapamasalar da toplam 117 koşu yardı ile beraber birbirlerini gayet iyi şekilde tamamladılar. Edmonds’ın patlayıcı koşuları ve Conner’ın kısa mesafe gerektiren koşulardaki başarısı toplam koşu hücumunun da verimli bir şekilde işlemesini sağlıyor ve böylece Kyler Murray’nin bu sene azalan koşu oyunları içerisinde takıma koşucu sıkıntısı yaratmıyorlar.

OL ünitesi ise Rodney Hudson’ın yerine oynayan Max Garcia’nın bir pozisyonda hücumun gerilemesine neden olan oyunu erken başlatma hatası haricinde genel olarak iyi bir maç çıkardı. Cezalarda da geçen haftaya kıyasla daha iyi bir hafta olduğunu söyleyebiliriz.

Defans takımı ise bu maçta çok önemli işlere imza attı. Rakibi bir interception ve iki fumble ile toplam üç top kaybına zorlayan savunma takımında haftanın ön plandaki isimleri bir interception ile CB Robert Alford, iki sack ve bir fumble’a zorlama (FF) ile OLB Markus Golden, iki sack ile LB Jordan Hicks ve beşer tackle ile oynayan CB’ler Byron Murphy, Marco Wilson, S Jalen Thompson ve LB Isaiah Simmons oldular. Ancak savunma takımında bir ismi diğerlerinden ayrı belirtmek gerekiyor. Takıma katıldığı sezon başından bu yana gösterdiği performans ile J.J. Watt ön alanda verdiği muhteşem mücadele ile savunmanın tüm fitilini ateşleyen isim oluyor. Bu maçı da sezon başından bu yana bir türlü yapamadığı sack’i en sonunda gerçekleştirerek bitiren Watt ayrıca maçtaki ikinci FF istatistiğinin de sahibi olarak Browns hücumunun durdurulmasında çok önemli bir rol oynadı.

Zach Ertz Takası

Arizona Cardinals için kötü haberlerle dolu geçen bu hafta içerisinde bir tane de çok güzel bir gelişme yaşandı. Philadelphia Eagles’ın üç kez Pro Bowl’a seçilen ve 2018 yılında SB şampiyonluğu yaşamış olan başarılı TE’i Zach Ertz 2021 draft’ı altıncı tur seçimi CB Tay Gowan ve 2022 yılı beşinci tur draft hakkı karşılığında Arizona Cardinals’a takas oldu. Aslında Cardinals’ın Ertz’e olan ilgisi bu off-season döneminde de biliniyordu. Ancak o zaman gerçekleşmeyen bu takas daha sonra Maxx Williams’ın sürpriz performansı sonrasında gündemden düşmüş olsa da Williams’ın geçen haftaki sezonu kapatmasına neden olan diz sakatlığı sonrasında ortaya çıkan acil TE ihtiyacının ardından tekrar gündeme geldi ve hızlı bir şekilde sonuçlandırılarak Cuma sabahı resmen açıklandı. SB şampiyonluğu sonrasında Zach Ertz’ün sakatlıklar ve takım olarak gerileyen Philadelphia’ya paralel bir şekilde düşen performansı neticesinde Eagles’ın onun yüksek kontratından kurtulmak istediği biliniyordu. Cardinals için ise Kyler Murray’nin çaylak kontratıyla oynayacağı bu ve önümüzdeki iki sezon transferde mümkün olduğunca agresif olunmasına olanak verdiği için, böyle bir hamleyi yapmak gayet mantıklı bir hareket oldu. Philadelphia’daki son maçında, Perşembe gecesi Tampa Bay’a karşı 29 yard pas tutup bir TD pası yakalayışı ile maçı tamamlayan Ertz maçın bitişi ile birlikte göz yaşları içerisinde soyunma odasının yolunu tutmuştu. Etkili olmuş mudur bilinmez ama Zach Ertz’ün ayak topu olanından futbolcu eşi Julie Ertz’ün Arizonalı olmasının da bu takasta katkısı olmuş olabilir. Sonuç olarak Ertz’ün bu yıl oynayacağı kalan 11 maç karşılığında, bu kadar CB sıkıntısına rağmen maçlarda pek fazla oynamayan bir oyuncu ve beşinci tur draft hakkı verilmiş olması çok da kötü görünmüyor. Performansına göre muhtemelen sonraki bir kaç sene için de Ertz ile yola devam edilecektir.

Bu takas sonrasında Cardinals’ın zengin hücum ekibinde eksik olan halkanın da tamamlanmasıyla artık ligin en iyi hücum takımlarından birine (belki de en iyisine) sahip olduğumuz bir gerçek ve umarız bu takım sezon sonunda Super Bowl’a kadar gider.

Bizi Neler Bekliyor

Ligin üçte birini geride bıraktığımız bu süreçte önümüzdeki haftaların fikstürüne de bakacak olursak bay haftasına kadar önümüzde sırasıyla; Houston Texans, Green Bay Packers, San Francisco 49ers, Carolina Panthers ve Seattle Seahawks maçları bulunuyor. Geçmiş maçları da göz önüne aldığımızda bu maçlar içerisinde en zorlusunun Green Bay Packers maçı olmasını bekliyoruz. Diğer dört maçta ise Cardinals’ın rahat kazanabileceğini fakat geçen sezondan da hatırlayacağımız üzere herhangi bir sürprize de hazır olmamız gerektiğini düşünüyoruz. Bu noktada Cardinals’ın bay haftasına kadar kalan beş maçı dört galibiyet ile bitirmesi bizim için en makul senaryo gibi görünüyor çünkü Cardinals gerçekten kendini bir Super Bowl adayı olarak göstermek istiyorsa ilk önce playoff’u garantilemek zorunda ve bay haftasına girmeden bunu yapabilirlerse işler çok daha rahatlayacak. Bay haftasının ardından son bölümde bizi daha da zorlu bir fikstür bekliyor. Bu nedenle bu haftaki Houston Texans maçının sorunsuz bir şekilde galibiyetle geçileceğini düşünüyoruz.

Bu maçın değerlendirmesiyle haftaya yeniden görüşmek dileğiyle…