Sevgili football ve fantasy football takipçileri sizlere bu yazımda bu sene seçilen ve birçok maçını izlediğim NCAA süperstarlarının kendimce iyi ve kötü taraflarından bahsedeceğim. İlk kısımda QB ve RB’lerden başlamak istiyorum. Seçtiğim oyuncular tamamen kendi gözlemlerime göre değerlendirilip maalesef imkanlar dahilinde (tenyard torrent’ten 3 yılda 25 kez atıldığım düşünülürse) hep aynı takımların maçlarını izlemem doğrultusunda gerçekleştirilmiştir.
Amerikan futboluna başladığım dönemlerde her hafta sonu acaba bugün Colts veya Patriots maçı var mıdır?! Peyton veya Brady’i izleyebilecek miyim derken bir hafta sonu malum kanalı açtığımda hiç forma olarak tanımadığım ama yetenek olarak inanılmaz büyük farkların olmadığı bir maça denk geldim, maçı yaklaşık olarak 15 dakika boyunca izledikten sonra farkına vardım ki bu maç bir NCAA maçı ve takımlardan birinin ismi de LSU. Tabi benim bunun NCAA maçı olduğunu anlamamamın ve maçı inanılmaz büyük şaşkınla izlememin en büyük sebebi de çoğunuzun izleme şansı bile bulamadığı JAMARCUS RUSSELL idi. Maç içinde o kadar rahat ve sert paslar atıyordu ki benim onun NFL oyuncusu olmadığını anlamam imkânsızdı.
Ben bunları düşünürken kendisi benim idol oyuncum olmuş ve NFL Draftı’nda 1.tur 1.sıradan seçilmiş ve beni hiç şaşırtmamıştı. İşte bu yılda maçları izlemeye başladığımda bu duyguyu bana tekrardan yaşatan 1.98’lik 112 kiloluk Auburn’nün süper yıldızı Cam Newton bu sene NFL’e aynı JaMarcus gibi 1. Tur 1. Sıradan seçildi.
Cam Newton bu sene Panthers takımında forma giyecek ve geçen sene büyük ümitlerle draft edilen ve bir türlü istenileni veremeyen Jimmy Clausen’den formayı kapmaya çalışacak.
1989 doğumlu olan Cam Newton şuanda Amerika da bir kahraman gibi sokaklarda gezmekte ve medya tarafından devamlı takip altında bunun sebebi ise Mick Vick’ten sonra Amerikan futboluna bir türlü spekteküler bir QB’nin gelmemesi ve Amerikan halkının artık futbolda yapılamayanları yapan oyuncuları görmek istemesi neden olmakta.
Cam Newton’nun genel özelliklerine baktığımızda özellikle 40 yardından da anlayacağımız gibi(4.59) çok hızlı bir QB olması ve bu hızını fiziği ile birleştirerek müthiş etkili koşular yapması özellikleri arasında 1. sırayı almakta. Her ne kadar çok sert toplar atmasa da yerine atabilen çok soğukkanlı bir şekilde pocket da durabilen bir oyun kurucu olması(özellikle son yıllarda), son olarak da onun en can alıcı özelliği olan koşma riski fazla olan bir oyun kurucu olduğu için etkili fake’leri LB ve DE baskısını çok rahat kırması onun diğer silahları diyebilirim.
Cam Newton’ın eksiklerine gelince ilk olarak yıllarca shotgun’lı oyunlar oynamış olması zayıf adımlama yeteneğine dönüşüp NFL’e yetecek kadar ayak tekniklerinin olmamasına neden olmuştur. Bu da onu NFL’de oynarken pocket’ta duramamasına neden olacak ve topu elinden erken çıkartması sonucu istediği pasları atamamasına neden olacak. Aklınızdan şu cümlenin geçtiğini düşünerek den “Ee bu adam atlet değil miydi pas atamaz ise koşar” bunun NFL gibi kaliteli atletlerin oluşturduğu bir ligde neredeyse imkânsıza yakın olduğunu düşünüyorum. Nedeni ise NFL koçlarının QB’lerin onlara kazandıracağı 3-5 yardın peşinde olmaması ve bu sporun sistem sporu olmasından dolayı bir süre sonra bu tür oyun kurucuların takım dengesini bozduğuna inanmasını söyleyebilirim. Bu tür oyuncular NFL’de ancak forma satışların katkıda bulunmaktadırlar.
Belki aranızda bu düşüncemi doğru bulmayanlar olabilir ama bu size anlatabileceğim en yalın halidir size sadece şunu söyleyebilirim yıllardır hangi tür oyun kurucunun takıma yarar sağladığı takımını şampiyonluğa götürdüğü tartışılsa da istatistiklere bakıldığında sizde gerçeği çok rahat göreceksiniz.
Sonuç olarak Cam Newton eğer bu ligde oynamak istiyorsa sabah akşam adımlama ve “I-formation” dan top alıp verme çalışmalıdır. Zaten o-line’nın yaptığı pocket içinde durmayı öğrenirse ilerleyen yıllarda çok daha etkili bir pas yeteneğine sahip olup cover’ların genişleyip açılmasına neden olacak ve önündeki boşlukları değerlendirmesi için Allah’ın verdiği koşu yeteneğini kullanması ona yetecektir.
Benim için çok önemli olan Nevada football’unun yetiştirdiği diğer bir yıldız bu yıl 2. Tur 3. sıradan seçilen Colin Kaepernick. Colin bu yıl San Francisco 49ers tarafından seçildi ve ben dâhil bütün San Francisco taraftarlarını ilerleyen yıllar için ümit ışığı yakmıştır. Uzun yıllar önce seçilen ve 1.tur 1. sıranın hakkını bir türlü veremeyen Alex Smith belki de bu sene formasının tamamen kaptırmaya çok yakın hale gelmiştir.
Colin’in fiziksel özelliklerine baktığımız zaman yine 1.98’lik 105 kiloluk diğer bir dev olduğunu söyleyebiliriz Newton gibi çok hızlı bacaklara sahip olan Colin yıllarca Nevada football’unun yarattığı PISTOL Offence de kendini bulmuş ve takımına koşarak yüzlerce yard kazandırmıştı.
Top atış stili olarak baktığımızda mükemmele yakın pas atan Colin ilerleyen yıllarda iyi bir pocket QB’si olabileceğini tüm NFL’e göstermiştir. Bunların yanında koşucuya verilen fake’li oyunlarda tam bir uzman olan Colin NCAA’de DE’leri ve LB’ların korkulu rüyası haline gelmiştir.
Yetersiz kalan özelliklerine baktığımız zaman koşan QB’lerin genel eksikliği olan adımlama Colin’nin de sahip olduğu bir özellik olup san Francisco’nun I, PRO, STRONG VE WEAK oyun formasyonlarında RB’e verilen toplarda ve pas oyunlarında Colin’e büyük sıkıntılar yaşatacaktır.
Son olarak benim favorim olan ayrıca Brady Quinn ve Tim Tebow hayranları içinde onların oyun tarzına çok benzeyen tarzı ile Titans’ın yeni umudu Jake Locker. Bu sene 1.tur 8.sıradan seçilen Locker kariyeri boyunca Washington’da forma giymiş 1148 denemede 619 tamamlanmış pas atmış ve 7639 yard pas atarak takımına toplamada 53 pas touchdown’ı kazandırmıştır.
Genel fiziki özelliklerine baktığımız zaman 1.91 m boyunda 105 kilo ağırlığındaki Locker koşmaya başladığı adeta zaman üstüne birkaç kişi alabilen bir boğayı andırmakta. Locker oynadığı dönem boyunca 454 denemede 1939 yard koşarak her denemesinde takımına 4.3 yard kazandırdı ki bu orta halli bir Running back’in yard’ına yakın olmakla birlikte bir takım için çok önemli değer taşımaktadır. Locker’ın toplamda 29 koşu touchdown’ı bulunmakta.
Locker’ın oyun özelliklerine baktığımız zamanda ilk olarak şu zamana kadar gelmiş onun fiziğindeki koşan diğer QB’lere oranla çok daha sabırlı ve olgun davranarak asla verilen oyunun dışına çıkmadan sadece gerektiğinde koşan bir oyun kurucu olması dikkate çarpıyor. NCAA’e girdiği ilk yıl haricinde koşu girişimlerini orta düzeyde bırakıp daha çok ona ilerde başarıyı getirecek olan pocket QB’liği için mücadele eden Locker maalesef yinede beklenen düzeye gelemese de son yılında ortalamanın üstünde pas atarak şuanda bulunduğu yeri hak eder hale geldi.
Pas tekniği ve gücü gayet yerinde olan Locker sadece dar pencereleri görmekte sıkıntı yaşasa da benim düşünceme göre NFL’inde ona getireceği tecrübe ile ilerleyen yıllarda beni şaşırtmayıp iyi bir takım oyuncusu olacaktır.
QB’lerle ilgili olan yazımı kendi gözlerimle izlediğim ama bundan sonraki dönemlerinde neler yapabileceklerini tam olarak kestiremediğim birkaç oyun kurucuyu size aktararak bitirmek istiyorum. Bu oyuncuları da gayet iyiler QB’ler ama NCAA kariyerleri boyunca beni şuana kadar anlattığım diğer oyun kurucular kadar etkileyememişlerdir.
İlk olarak Ryan Marllett Arkansas’tan, kendisi 2.05 boyunda vizyonu açık gayet yeterli kolu olan bir oyun kurucudur. Patriots tarafından 3 turda seçilen Marllett bakalım Tom Brady’den bir şeyler öğrenebilecek mi?
İkinci olarak Christian Ponder… Florida State’den NFL’e gelen Ponder, Vikings tarafından 1.tur da draft edilmişti ve açıkçası beni biraz şaşırtmıştı umarım yeni bir Clausen vakası daha yaşanmaz çünkü oyun tarzını ben ona benzetiyorum. Genel özelliklerine bakıldığında NFL’in sevdiği sakin kısa pasları düşünene ilk amaç olarak firts down’ı kabullenmiş bir oyun kurucu olan Ponder ayrıca iyi adımlamalara ve tekniğe sahiptir.
Son olarak da çok güçlü bir NCAA takımından gelen Greg Mcelroy. Alabama’dan NFL’e gelen ve Jets tarafından yedinci turdan seçilen Greg yıllarca iyi RB’lerle oynamış sayısız Bowl görmüş tecrübelenmiş ve NFL formasyonlarına alışık bir oyun kurucudur. Doğruyu söylemek gerekirse de 7.tur seçilmesinin en büyük sebebi ise yine aynı RB’lerin ve o güçlü takımın, ondan aldığı sorumluluklar var mıdır sorusunu akla getirmesidir.
Haftaya bu yazının ikinci bölümü olan Running Back’ler ile devam edeceğim, umarım bu sene bu oyun kurucuları izlerken birkaç kelimeyi aklınızda bir ışık yakacak şekilde yazabilmişimdir…