Uzun bir aradan sonra nihayet tekrar yazmaya değer bir şeyler bulmanın sevinci ile merhaba diyerek yazıma başlamak istiyorum. Ligler yine aksaklıklarla başlasa da sahadaki sürprizler ve football kalitesi uzun zamandır hasret çektiğimiz görüntülerle neden bu spora gönül verdiğimizi bir kez daha hatırlamamıza neden oluyor diyebilirim.
Öncelikle Eskişehir Anadolu Rangers ile Yeditepe Eagles maçını es geçerek yazıma başlayacağımı bildirmek isterim. Bugüne kadar koçluk, idarecilik ya da oyunculuk yaptığım takımlarla ilgili yazı yazmamaya çaba gösterdim. Bu kararım da devam ediyor. Gerekli kritikleri Eskişehir Anadolu Coach’u Evre ve takım oyuncularım ile paylaştım. Taraf olduğum bir mücadeleyi analiz etmem doğru olmayacaktır. Sadece Rangers’a bir kez daha sıcak ev sahipliği, misafirperverliği ve sahaya koyduğu football için teşekkür ve tebrik etmek isterim.
2. Lig’in ilk büyük sürprizi Koç Rams – Sakarya Tatankalar maçından geldi diye düşünüyor olanlar olabilir. Ancak Koç Rams’in İTÜ Hornets ile yaptığı hazırlık maçından bir hafta sonra Sakarya Tatankaları Yeditepe Eagles’ı sahasında misafir etmiş ve kora kor bir scrimmage yapmıştık. O scrimmage’dan sonra yakın çevremdekilere Sakarya’nın Koç karşısında favori olduğunu söylediğimde buna inanmakta zorlanmışlardı. Son dönemde kan kaybeden Koç’un karşısına kendini geliştirmiş bir Sakarya çıkacağına çok kimse inanmamıştı. Neticede maçı izleme şansı bulamamaa rağmen Milli Takım scouting kadrosunun bana ilettiği rapor beni çok şaşırtmadı ve maçın tahmin ettiğimiz seyirde geçtiğini gösterdi. 2. Lig için kilit eşleşmeler Koç Rams – Eskişehir Anadolu ve Sakarya Tatankalar – Yeditepe Eagles eşleşmeleri olacaktır. Bu gruptan çıkan ekip kim olursa olsun 1. Lig sonuncusu ile karşılaşacağı için Federasyon kararını beklemek durumunda kalacaktır. İstanbul AFK’nın kalan maçlarına çıkamayacağı ve takımı kapatacakları dedikoduları henüz resmiyet kazanmamış, gerek kulüpten gerekse Federasyon’dan bu konuda resmi bir açıklama yapılmamıştır. Ancak 2. Lig’den çıkacak takımın maç yapması durumunda dahi İstanbul AFK takımını yeneceği düşünülmektedir.
Gelelim 1. Lig maçlarına. İlk hafta iki köklü kulübün maça çıkmaması ile kısır geçti. ODTÜ Falcons maddi sorunlar sebebi ile DAÜ Crows maçını ertelemek için başvuruda bulundu. DAÜ Crows takımı benzer mazeretler kendileri için de söz konusu olabildiği için bu talebi mantıklı buldu ve maç iki takımın da isteği ile ileri bir tarihe ertelendi. Benzer bir erteleme talebi de Boğaziçi Sultans tarafından İTÜ Hornets’a geldi. Ancak Sultans’ın mazereti kulübün ve lisansların tescil edilmesiydi. İTÜ Hornets bu erteleme teklifini kabul etmeyerek konuyu karar mercii olan Federasyon’a taşıdılar ve maçı İTÜ Hornets hükmen kazanmış oldu. Oynanan maçlarda ise son şampiyon Gazi Warriors QB Burak Şenyuva’nın yokluğunda eski sistemi Double Wing T ile sahaya çıktı, ancak eski günlerde elde ettiği yüksek skorları elde edemese de Ankara Cats karşısında sahadan galip ayrılmayı bildi. Ankara Cats bu sene yeni bir Coach ve güçlenen kadro ile lige başladığı için en çok izlemek istediğim takımların başında yer alıyor. Özellikle İTÜ Hornets ve DAÜ Crows maçları Ankara Cats’in sıralamadaki yerini tayin edecek karşılaşmalar olacaktır diye düşünüyorum. Hacettepe Red Deers ile İstanbul AFK maçının değinilecek bir yanı olduğunu sanmıyorum. Ancak Hacettepe bu sene için final favorim diyordum. İnanamakta zorlananlar ilerleyen dönemde Hacettepe’yi takip etsin diyorum sadece. Birkaç veteran oyuncu dışında kadronun tamamı genç oyunculardan oluşuyor. Single ve I-Formation oynuyorlar. Daha önce İTÜ Coach’u Emrah Asılyazıcı’ya da söylediğim gibi, İTÜ’nün 3-4 defansının Hacettepe koşu oyunları karşısında çok savunmasız kalacağı aşikardı. Ancak bu kadar çok koşu yard’ı alabileceklerini ben de beklemiyordum. Hacettepe bu sene çok can yakacak bir takımın iskeletini kurmuş. Muhafaza edebilirlerse eski günlerine dönmeleri yakındır.
1.Lig 2. Hafta maçlarında da sürpriz çıkmadı. Boğaziçi Sultans, Seyrantepe Sanayii Mahallesi’nde misafir ettiği DAÜ Crows’a neredeyse 1st down fırsatı bile vermedi diyebiliriz. Maçın başından son anına oyunu domine eden Boğaziçi ekibi her zaman olduğu gibi yine final maçının güçlü adayı olduğunu gözler önüne serdi. Şimdiye kadar izlediğim hiç bir maçta play-book değişiklikleri gözüme çarpmamış olsa da takımların oyuna daha hakim olduğu aşikar.
Haftanın tek çekişmeli maçı Ankara’da oynandı. ODTÜ Falcons 7-0 öne geçtiği ve Gazi Warriors QB’i Burak Şenyuva’nın henüz maçın 2. Dakikasında köprücük kemiğinin kırıldığı maçta avantajı ele geçirmişti. Ancak Gazi Warriors maçı uzatma kendi lehine çevirmeyi başardı: 17-14. Eski Bilgi Hunters oyuncuları il kadrosunu güçlendiren Gazi Warriors sanıyorum tek spread QB’leri Burak’ın sakatlanması ile eski sistemleri olan Double Wing T’ye geri dönecektir. Gazi Warriors için de kritik maçlar Boğaziçi Sultans ve Hacettepe Red Deers olacak ve ligin zirvesi bu maçlar neticesinde belirlenecektir.
Gözüme çarpan bir diğer uygulama ise hakemlerin bu sene çok daha katı oldukları. Ancak oyun bilgisi hala eksik olan hakemler de olduğu için bu katı tutum zaman zaman anlamsız bir dayatmacılığa dönüşebiliyor. Yıllarca hakemlik yapmış ve Federasyon’un ilk hakemlik kurslarını düzenlemiş biri olarak bu kadar amatör ortamda bu kadar katı olunması biraz yıpratıcı olabiliyor. Hala kalifiye, belgeli Coaching Staff’ı olmayan, kiralık sahalarda oynayan, goal post’u olmayan, devşirme ekipmanlarla oynandığı düşünülürse eligible forma numarası için ceza çalınması, ufak renk farklarının olduğu pant’lerin sahaya alınmaması pek çok takımı zor durumda bırakacaktır. Bununla birlikte oyuna aşırı müdahale edecek ceza uygulamaları da maçı seyrinden çıkarmakta ve gereksiz uzamasına, gerilmesine neden olmaktadır. Elbette ki hakemlerin bu profesyonelliği sevindirici bir gelişme. Ancak bizim liglerimiz ve takım organizasyonlarımız ne yazık ki hala bu kadar profesyonel değil. Bu bağlamda MHK’nın liglerin başlamasından en az 1 ay önce saha-ekipman-bench organizasyonu ile ilgili kulüpleri uyarmaları faydalı olacaktır. Zira tribünü, goal-post’u, hash-mark’ları, yard indicator’ları, hatta bazen nizami bir chain set’i bile olmayan sahalarda oynandığı düşünülürse, bir ara formül geliştirilmeli diye düşünüyorum. Özellikle 2. Lig ekiplerinin Coaching bakımından neredeyse 1. Lig ekiplerinden daha güçlü olduğu bir yapılanmada.
Bu sene en büyük sürpriz şüphesiz ki büyük sponsorlarla lige hızlı bir giriş yapan, tesisleri ile tüm takımları kıskandıran Selimiye Parslar oldu. İstanbul AFK’nın birkaç yıla uzatabildiği serüveninin Parslar ziplenmiş bir şekilde yaşadılar diyebiliriz. İstanbul AFK da üniversite dışında, sponsorlar desteği ve Amerikalı Coach il yola çıkarak, Anadolu yakasındaki kalifiye oyuncuları bünyesinde toplayarak başarılı bir program oluşturdu. Ancak sponsor desteği azaldıkça operasyonel masraflarla başa çıkmak daha da zorlaştı. Bununla birlikte üniversite tabanı olmamasının da dezavantajlarını yaşamaya başlayan kulüp bugün eskiden kısa bir süre var olmuş, ancak sonra kapanmak zorunda kalmış bir üniversite içinde yeniden yapılanma çabasına girmiştir. Parslar da muhteşem bir ekipman ve saha sponsorluğu ile camiaya hızlı bir giriş yapmış, ancak idari kadroyu ve Coaching Staff’ı amatör tutarak yapılanmanın olgunlaşmasını sağlayamamış, aldığı kötü sonuçlarla da sponsorların desteğini ve oyuncuların motivasyonunun zedelenmesi sonucu kan kaybetmiş bir şekilde lige başlamak durumunda kalmıştır.
Yaptığımız spor üniversite tabanlı bir spordur ve üniversite kampüsü dışında yaşam ömrü, günümüz şartlarında, bulunmamaktadır. Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray gibi köklü ve finansal açıdan güçlü kulüpler bile amatör spor branşlarını kapatma yoluna girerken, sponsor desteği olmayan, diğer sporlara göre çok daha fazla operasyonel masrafı olan Amerikan Futbolu kulüplerinin amatör bir kulüp yapılanması ile gerekli maddi şartları oluşturması için ne yazık ki daha çok zaman gerekmektedir. En başından itibaren bu camianın içinde bulunmuş biri olarak gelinen noktanın bile büyük bir başarı olduğunu, ancak şartları aşırı şekilde zorlamanın da kulüp organizasyonlarını aşırı oranda zorladıkları yakından gözlemleme fırsatına sahip oldum. Kaldı ki dünyanın en büyük spor organizasyonu sayılabilecek NFL bile lise ve NCAA kökenli organizasyon şemasını devam ettirmektedir.
Gelelim TAFL ile ilgili tahminlere. 1. Lig için tahmine gerek kalmayacak bir şema oluştu denilebilir.
Bogaziçi Sultans, Hacettepe Red Deers ve Gazi Warriors ilk üç için mücadele eden takımlar olacaktır. İlk hafta Boğaziçi Sultans karşısında aldığı hükmen galibiyet ile ligden düşürülmesi garantileşen İstanbul AFK sayesinde İTÜ Hornets play-out oynamamayı garantiledi diyebiliriz. Ancak play-off için kritik karşılaşmaları Ankara Cats ve ODTÜ Falcons maçları olacaktır. DAÜ Crows için gerek deplasman sıkıntıları, gerekse yeniden yapılanma sürecinde olan her takımın başa çıkmak zorunda kaldığı kadro derinliği büyük bir sorun olacak gibi gözüküyor. Ankara Cats’in ve ODTÜ Falcons’un maç görüntüleri henüz elime ulaşmadığı için Milli Takım scouting ekibinin raporlarını referans almak durumundayım. Bu iki ekip de köklü yapılarına takviyelerde bulunarak lige dahil oldular. Henüz üst sıraları zorlayacak kadar ilerleme kaydetmemekle birlikte play-out oynama potasından uzakta oldukları ve ilerleyen dönemde üst sıra mücadelesine ortak olabilecek potansiyeli barındırmaktalar.
2. Lig için de şu an BSK Dolphins favori gözüküyor. İzmir ekibini zorlama ihtimali olan tek ekip sürpriz bir çıkış yapan Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi ekibi diyebiliriz. B Grubunda ise Yeditepe Eagles favori olmakla birlikte Selimiye Parsları haric tüm ekipler dişli denilebilir. Şu an için namağlup Sakarya Tatankaları en zorlu rakip gibi gözükse de Koç Rams’in de hata affetmeyecek bir ekip olduğu bilinmekte.
İlerleyen dönemde sakatlıklar ve kadrolara eklenmesi muhtemel oyucuların da kilit rol oynayacağı düşünülürse B Grubu şampiyonu sadece 2. Ligde kalan maçları için değil, 1. Ligde kalıcı olmak için de hazırlanmak durumundadır.
Takımların liglere dağıtılması konusunda kişisel görüşüm sahada maç kazanmanın çok abartıldığı ve takım organizasyon şemalarının küçümsendiği yönündedir. Bir takımın sezonda kritik bir maçı kazanarak ligdeki durumunun belirlendiği düşünülürse takımların organizasyon şemaları daha ön plana çıkmak durumundadır. Zira hayati maç öncesi eski oyuncular toplanarak, yeni takımlardan biri ile birleşerek ligdeki durumunu sağlamlaştıran, sağlamlaştırmaya çalışan zihniyet yerine uzun vade planları ile programlı bir yapıda hareket eden takımların daha fazla teşvik edilmesi ülke sporu adına daha faydalı olacaktır. Yurt dışındaki sistem de bu doğrultuda işlemektedir. Önceden belirlenen bir ekip tarafından, belli kriterler gözetilerek takımların tesis, saha, ekipman, finansal güç, organizasyon şeması, lige katabilecekleri değerlendirilerek takımların hangi ligde yer almaları gerektiği tayin edilebilir. Sezon öncesi verilen taahhütlerin yerine getirilmemesi durumunda takımlar, önceden belirlenmiş idari ve maddi cezalara tabi tutulsun. Böylelikle lig belli standartlara oturtulabilir.
Yaklaşmakta olan 2012 yılında bomba gibi gelişmelere tanık olacağınızın da müjdesini vermek isterim. Gelişmeler için Federasyonun resmi web sitesi ile sitemiz NFLTR’yi takip etmenizde fayda var. Football dolu günler dilerim…