Thomas Edward Patrick Brady Jr., bildiğimiz haliyle Tom Brady, bu oyunu bırakana kadar NFL’de hükmünü sürdürecek. Ona delil teşkil edecek maçlardan biriydi bu haftaki 41 – 25’lik Buffalo Bills galibiyeti. Sunduğu resital o denli muazzamdı ki ne tarif edebiliyorum ne de tarifine başlasam sonunu getirebileceğimi düşünüyorum. En iyisi maça değinelim…
Bills’te hücum koçu Greg Roman’ın gönderilmesinin ardından LeSean McCoy’un oyununda büyük bir sıçrama yaşanmıştı. Öyle ki, insanlar Watkins’in yokluğunu sorgulamıyor bile. Patriots’la oynadıkları ilk maç dahil Miami Dolphins maçına kadar koşudan olmasa bile toplam yardda bir şekilde 100’ü geçiyordu. Fakat Dolphins maçı öncesi geçirdiği sakatlık sebebiyle McCoy sadece 11 yardda kaldı. Maçta oynaması beklenmiyordu gerçi ama ilerleme kaydedemeyince ikinci yarıda kenara aldılar. Patriots maçı öncesi oynamayacağı kesinleşti. Tabii Patriots’ın başını ağrıtacak oyuncular McCoy’la sınırlı değildi. Bills ligin en çok sack’leyen takımlarından biriydi ve onu zirveye taşıyanların başında da ligin bu alanda zirvesinde yer alan Lorenzo Alexander’ın payı büyüktü. Gelgelelim o da bu maçta sakatlanıp erkenden oyun dışı kaldı. Buna rağmen Bills, dördü Brady’e olmak üzere Patriots’ın QB’lerini beş kez sack’ledi.
Bills’in oyun kurucusu Tyrod Taylor’a bir ayrı parantez açmak istiyorum. Maç içerisinde Bills, Brady’i yere sererken Taylor’ı bir türlü indiremeyişlerine çok kızmıştım ancak yeniden izleyince fark ettim ki Taylor sıyrılma işini çok iyi yapıyor. Fakat pasları biraz sert attığını düşünmeye başladım çünkü isabetsiz pasların önemli bir kısmı overthrow veya underthrow’dan çok elden düşen paslar. Hazır Taylor’dan bahsetmişken maçın en ilginç enstantanesine punter Colton Schmidt’le birlikte imzalarını attılar. Önce “three&out” sonrasında punt yapması gerekirken topu elinden kaçıran Schmidt, safety beklentisinin oluştuğu yerde 4th&15’ten first down aldı. Drive’ın devamında da Taylor 4th&3’den TD çıkarttı. O kadar şanssızlık yaşadıklarını göz önünde bulundurunca biraz da şans yüzlerine gülsün diyebiliyorsunuz.
Geçen yazıda Brady’yi çok iyi bir third down conversion’dan alıkoyanın Brady’den çok diğerlerinden kaynaklandığını ve bu sayede 9/12’nin kıyısından döndüğünden bahsetmiştik. Kayıp giden toplar olmadığında Brady bunun bir rastlantı olmadığını 9/13’lük oranla bir kez daha gösterdi. Maça beşte beşle başladı ve öyle kolay haklar da değildi. Bei conversion’da toplam 40 yard çevirdi. Hak başına sekiz yard ve bunun normalinin 10 yard olduğunu göz önüne alırsak daha da çılgın bir hal alıyor. Özellikle bu serisinin son halkasında önce baskı altında Edelman’a 50 yardlık bir TD pası attı, sonra pasın iptal olmasına sebep olan cezaya nispet yaparcasına hemen peşinden Hogan’a 55 yardlık TD pası gönderdi. Bunun öncesindeki dört conversion’ın hepsi ilk drive’da gerçekleşti.
TD bulana dek Brady yedi isabetli pasta altı farklı oyuncuyu buldu. Maç boyunca da bu dengeli pas dağıtımını korudu lakin ilk kez bu maçta %70 isabet oranının altına indi. Bunda Brady’i sürekli hareket etmeye zorlayan ve baskı altına alan Bills D-Line’ının payı çok büyük. Aynı zamanda Blount’u da koşularda inanılmaz etkisiz kıldılar. Top taşıma başına 2.4’ün altında kaldı Blount. Blount’u her ne kadar frenleseler de Brady’e karşı çaresiz kaldılar. Tabii bir de Gronkowski gerçeği var her çeşit coverage’ı anlamsız bırakabilecek.
Patriots savunmasına gelirsek Rowe ciddi biçimde alarm verdi. Patriots aleyhine verilen 116 yardın 63’ü ona ait. Bills’in takım halinde 84’te kaldığını göz önüne alırsak gerçekten ileride başımızı ağrıtacağa benzetiyor. Bu da şu soruyu beraberinde getiriyor. Haden’ın takas haberlerinin ayyuka çıktığı bir dönemde Patriots neden Collins’i Haden’la takaslamak yerine kadroyu müstakbel bir Super Bowl destinasyonu öncesinde inceltmek pahasına 3. tur son sıra hakkı aldı? En muhtemel yanıt cap boşluğunun ortadan kalkacak olması. Zira Collins’in gönderilmesinin de en büyük sebebi buna bağlanıyor. Fakat bir yandan madem açılacak cap Collins için kullanılmayacaktı o halde neden Chandler Jones gönderildi?
Rowe ve Coleman’ın aksadığı belli ve bunun normal sezon sonrası pahalıya patlayabileceği ihtimali insanın aklını kemiriyor. Kaldı ki Collins’in veliahtı olarak gösterilen Elandon Roberts’ın deneyim handikapının ne ölçüde yansıyacağı belirsiz. İki takası bütünlersek giden önemli iki parça karşılığında hazır olarak kullanabileceğimiz bir Jonathan Cooper geldi ve oynayamadan onu serbest bıraktık. Kısacası koca bir sıfır. Karşılığında bir sağ guard, sağ tackle veya cornerback almayı geçtim bu ikisi sadece takımda kalacak olsalardı yine şu an çok avantajlıydık. Demek istediğim Bill Belichick iyi koç olduğu kadar iyi GM değil. Onun bu hamlelerini orta-uzun vadede mantıklı gösteren tek etmen Brady’nin sürekli takımı zirvede tutması. Mesela bu sezon bu maça kadar 25 sayı yememişti Patriots, Brady varken her halükarda bu rakamın üzerine çıkıldı. Sığ bir çıkarım olarak gözükse de Belichick adına büyük bir güvence aslında. Belki Brady kontrat meselelerinde daha bencil davransaydı bu hamlelerin çoğu zaruretten kaynaklanacaktı. Fakat Brady öyle bir oyuncu ki, hem böyle bir zaruretten kurtarıyor, hem de Belichick hatalı sayılabilecek hamlelere imza atsa da onu fazlasıyla telafi edecek kadar iyi oynuyor.
Her zaman olduğu gibi Brady olduğu müddetçe her daim Super Bowl için bir fırsatı olacak Patriots’ın, Belichick olumlu ya da olumsuz ne yaparsa yapsın. Devir Brady’nin devri…