Prekognisyon… Kısaca meydana gelecek olay veya olay örgüsünün önceden kapılma hissiyatına psikoloji biliminde kullanılan adı. Olayın belirli veya belirsizlik hiçbir fark yaratmamasıyla tamamen hissiyatın ürünü olan bu kavramın, spor hatta bilhassa Amerikan Futbolu tarihinde, tekerrürün de bir sonucu olarak karşımıza çıktığına defalarca tanıklık ettik. Tarihler tekerrür ettş, prekognisyon beklentilerine taraftarlar her sezon başı girdi, başarılı ya da başarısız anlamda bir çok takımın geçmişine atıfta bulunduğunu fark ettik ve en önemlisi sporu yıllar yılı takip ettikçe, içine daldıkça, geçmiş yıllarda yaşanan bu tarz benzerlikleri gelecekle bağdaştırıp, üzerine konuşacak ana fikirler çıkardık.
Bugün de temelde konuşacağımız konu esasında, yukarıda da bahsettiğim prekognisyon hissiyatı değerli NFLTR okurları. Sizlerin de eşliğiyle birlikte; birçok açıdan yeni bir döneme adımını atmış, prekognisyon ve beraberinde değişim sonrası yepyeni paradigmalar oluşturmaya başlamış New England Patriots’ın arayışlarını masaya yatıracağız.
Bildiğin Yol En Doğru Yoldur
Tom Brady sonrası ilk dönem, Patriots adına söz konusu olduğunda birçok açıdan gelenekselleşen takım olgularının dışına çıkıldığını söylemek mümkün. Bill Belichick, kendi doğrularını bir kenara bırakarak muhtemelen kariyerinin ileriki yıllarında bir daha gitmeyeceği bir rotaya doğru yol aldı. Hücumu baştan aşağı değiştirip, takımın iplerini Cam Newton’ın ellerine teslim eden Belichick, sezon sonu geldiğinde, birçok açıdan game-manager quarterback’lerin bu camianın esas ilacı olduğunun farkına vardı. Bunun sonucunda da dümenleri ters tarafa, eski yıllarından da tanıdık olduğu bir rotaya çevirdi. Bildiğin yol, en doğru yoldur.
12 sezon sonra playoff dışı kalan Belichick ve ekibi, 2021 NFL Draftı günü değişimin en temel taşı pozisyonuna bir tercih yaptı. Bill’in belki de bildiği yolun kaptan rolüne en tamı tamına oturan Mac Jones tercihi draft gecesi ve sezon içerisinde dahi her anlamda Tom Brady’e benzetilse de ben buna işin fiziksel artı oyun kısmı olarak bir nebze katılmakla birlikte psikolojik tarafında katılmıyorum. Patriots camiası açısından şüphesiz figürün en büyüğü olma niteliği taşıyan Brady’nin veliahtı prekognisyonları ve tekerrür tartışmaları da tam olarak burada başladı. Bu süreçten sonra Patriots’a hangi game-manager quarterback gelirse gelsin Brady tartışmaları ve spekülasyonları her açıdan gündeme taşınacak ve baskı oluşturacaktı. Bu yüzden Mac Jones özelinde yapılan liderlik, fiziksel veya oyun tarzı hakkında Tom Brady benzerlikleri kim olursa olsun yapılabilirdi, bunun esas sebebi de takımın, tarihin geçmişi hiçbir zaman peşini bırakmayacağı olacaktı ki, 2022 NFL Draftı gecesi Belichick’den spekülasyonları farklı bir boyuta taşıyacak bir hamle gördük.
Lige Girişi Tom İle Benzer
30 Nisan 2022 gecesine gelindiğinde New England Patriots, Mac Jones’un önderliğinde geçirdiği başarılı ve beklentileri bir hayli karşılayan sezonu bir üst seviye taşımaya kararlı olacaktı ki riskli draft hamleleri ardı ardına kesilmeden geldi. Toplamda üç gün süren NFL Draftı’nın her gününe tabiri caizse muallakta bir seçim imza attıklarını söylemek mümkün. Fakat belki de kendileri adına NFL çevresince en anlamlandırılamayan seçim dördündü turun 32. sırasından geldi…
Bailey Zappe seçimi birçok açıdan kafaları karıştırsa da oyuncuyu daha önce izlemiş veyahut kolej futbolundan haberdar olan taraftarlar için idrak edilmesi epeyce kolay bir hamle. Normal şartlarda Draft’ın altıncı veyahut yedinci turundan gitmesi beklenen oyuncu nasıl oldu da dördüncü tur gibi, kendi stoku açısından çok erken sayılabilecek bir yerden seçildi? Yaşanmışlık. Evet, bana kalırsa cevap bu. Bundan tam olarak 22 yıl önce 199. sıradan seçtikleri oyuncu camialarından bile daha çok konuşulmasaydı belki de 30 Nisan gecesi kendilerinden bu denli cesur bir hamle göremeyecektik. Tıpkı yazımın başında da sizlere bahsetmeye çalıştığım gibi; Tarih her daim tekerrürden beslenmelidir, zorundadır.
Bill Belichick, geçtiğimiz sezon Western Kentucky’den çıkan, 62 touchdown pası, 5,967 yard ile sezonu kapamış Bailey Zappe’ye verdiği bu erken şansının kaynağını şüphesiz Tom Brady’den aldı. Zappe’nin durumu da aynı şekilde Brady ile eşdeğer bana kalırsa. İkisinin de lige girerken ki mentalitesi aynı; odanın asıl sahibi olmayacakları sezon öncesinden kesinleşmiş, alt sıralardan seçildikleri için hiçbir medya ilgisi veyahut baskısı yok, medyayı geçtim takım hiyerarşisinde bile adları geçmiyor. Üstüne üstlük odanın ikinci adamı olacakları bile kesin değil. İşte tam da bu yüzden Mac Jones – Tom Brady benzerliğini psikolojik olarak ayrı yerde tutuyorum. Bana kalırsa Zappe, psikolojik olarak Brady tekerrürüne daha yakın
Kimlik
Sadece iki sezon önce NCAA Division I’in alt division takımlarından Houston Baptist forması giymiş, daha sonrasında da FBS okulu, Western Kentucky’e kaydını aldırmış Zappe’nin adından söz ettirebilmesi için tam da bu şekilde 62 touchdown pası ve 6K yarda yakın bir top atması gerekiyordu. Yoksa aksi taktirde FBS oyuncularının çoğunluğu gibi üniversiteden sonra kaybolup gitmesi muhtemeldi fakat o da mentaliteyi lige kadar sürdüreceğini en alt seviyede kararlı olmalıydı ki, takımın geçmiş yüzünden erken harekete geçmesinin de şansını kullanarak, sezonun gözde oyun kurucularından biri olan Sam Howell’dan bile erken gitti.
Oyun stiline gelecek olursak, saf ama saf bir game-manager olduğu yorumunu yapmak pek de zor değil. Oyunu epey rahat okuyor fakat kolunun ivmesi hiçbir zaman derin değil. Garanti, kolay, konferansın rakiplerinin zayıf olmasının sebebi istatistiklerinin yegane sebebi fakat nerede oynarsan oyna 62 TD pası ve 6K yardı istatistikleri yakalamak hiçbir zaman kolay değildir. Zoru denediğine saha içerisinde pek rastlamadım, bu da ileriki seviyelerde canını çokça yakabilir. Risk almaktan kaçtığını söylemek için henüz erken fakat lige Patriots gibi bir takımla girecek olması oyunun mental yönünü geliştirmesine yardım etse de günümüz oyununun en büyük gerekliliği olan hareketliliğini kendi kendine oyununa eklemesi lazım. Sahaya performans olarak sağlam başladığı zaman özgüvenini kimse düşüremiyor, paslarının da istikrarı bu paralellikte artıyor. Tam olarak lige hazır girmediği apaçık fakat gelişim kendisinin anahtarı olacaktır. Bazı oyuncular böyledir, kendi kariyerlerinin en büyük ilacı gelişimin ta kendisidir. Zappe’nin de aynı şekilde ve gelişimin esas merkezine geldiğini söylemem mümkün. New England ve Belichick tedrisatı sonrası ne tarz bir oyuncuya evrileceği kendisinin geleceği adına epey önemli. Kısa vadede kendisini en üst seviyelerde görmeyeceğimizden hepimiz hemfikiriz fakat oyuncunun potansiyeli söz konusu olduğunda başarıya açlığı ve lige girdiği konumun ve başarısızlıktan ziyade başarıyla bu konumu yakalamasının verdiği hırs ile lig içerisinde başarısının meyvesini alabileceğini öngörüyorum.
Taban-Tavan eksenini kestirebilmek şimdiden bir hayli zor fakat geleceği Mac Jones’dan dolayı Patriots’da olmasa bile tıpkı Brady’nin arkasında geçirdiği onca yıldan sonra 49ers ile ana adam olan Jimmy Garoppolo gibi şansını farklı bir camiada denemesi Bill Belichick sayesinde olası.
Sonuç
Bailey Zappe özelinde yazdığım bunca şeyden sonra kişisel olarak kısa vadede olumlu veya olumsuz olarak hiçbir beklentiye girmeyeceğim. Geçirdiği kamp süreci, pre-season maçlarındaki bireysel performansı, takımın ikinci adamı olmaya doğru yolculuğu ve lig baskısını kaldırıp, kaldıramayacağını görmemiz adına önümüzdeki lig süreci önemli olacak. Draft gecesi analiz masasında konuşulan konu da Zappe’nin kariyerinin ileriki dönemimde back-up oyunculuğundan kurtulabilme olasılığıydı. Kısa vadede kendisinden backup oyuncuları arasından en iyisi olması bekleniyordu ve bana kalırsa bu makul bir beklenti.
Benim kendisi adına mutlak umudum var çünkü takım-oyuncu ekseninde Patriots-Zappe birlikteliği alt turlardan en beğendiğim ikili oldu bile. Gelişimin esas anahtar olduğu oyuncu tipine sahip olan Zappe’nin anahtarı Patriots camiası bilhassa da geçmişin tekerrürünün esas mimarı Bill Belichick’in elinde. Bakalım geçmişte olduğu gibi bu anahtar gelişimin kilidini açıp, tekrardan tarih yazacak mı?