Korumalı Futbol Üniversiteler Ligi karşılaşmaları 29-30 Nisan 2017 tarihlerinde İzmir’de yapılan final karşılaşmaları ile tamamlandı. Bu sene yine rekor katılımla 40 takımın mücadele ettiği liglerde heyecan yine zirve yaptı.
1. Lig’de gruplarını maç kaybetmeden lider tamamlayan dört takım Süper Lig’e yükseldi hem de 1. Lig klasman maçlarını oynadılar. Oynanan yarı final ve final karşılaşmaları sonunda Dokuz Eylül Üniversitesi’ni 16 – 23 yenen Boğaziçi Üniversitesi 1. Ligi lider tamamladı. Diğer maçta ise Afyon Kocatepe Üniversitesi, Ankara Üniversitesi’ni 18 – 10 yenerek lig üçüncüsü oldu. Bu yıl 1. Lig’de sadece grup liderlerinin playoff oynaması şeklinde yapılan uygulama biraz tartışılmalı. Gruplarda herhangi bir seri başı uygulaması olmadığı için rastgele çekilen kura sonuçları grup ikincileri için sıkıntı yarattı. Kişisel görüşüm playoff oynanacaksa Süper Lig’e çıkan takımları belirlemek için oynanmalı. Ünlig ödül uygulaması nedeni ile ilk üç sırayı belirlemek istiyor ve bu konuda haklı. Uygulamayı ben yapıyor olsam ilk dört takımı çapraz eşleşme ile belirler ve ödülü dörde bölüp bu takımlara eşit olarak dağıtırdım.
Süper Lig’e gelirsek… Çeyrek final eşleşmeleri sonucu A ve C grubunu ilk iki sırada bitiren takımlar çapraz oynadıkları B ve D grubuna karşı üstünlük sağlayarak son dörde kaldılar. Yarı final eşleşmelerinde 2016 Şampiyonu ve A grubu seri başı Sakarya Üniversitesi, C grubu ikincisi Gazi Üniversitesi’ni yenerek ilk finalist oldu. Diğer yarı final eşleşmesinde ise 2016 finalisti ve C grubu seri başı Anadolu Üniversitesi, A grubu ikincisi İstanbul Teknik Üniversitesini geçerek son üç yıldaki üçüncü finalini oynamaya hak kazandı.
Üçüncülük maçında geçen yıl çeyrek finalde elene İTÜ, geçen yıl playout oynayan Gazi Üniversitesi ile karşılaştı. Son saniyesine kadar kıran kırana geçen maçtan galip ayrılan taraf 30 – 24’lük skor ile İTÜ oldu. Gazi Üniversitesi son hücumu yaparken İTÜ redzone’unda bir ve gol oynamasına rağmen sayıya ulaşamaması tüm tribünü hop oturup hop kaldırdı. İki takımında harika oynadığı maç izlemeye değerdi…
Ünilig şampiyonluk maçında ise geçen yılın finalistleri Sakarya Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi karşılaştı. Maça iyi başlayan taraf Anadolu Üniversitesi oldu. Rakip hücumu durdurup hızlı bir şekilde sayı bulan Anadolu 6 – 0 öne geçtikten sonra Sakarya maçın kontrolünü eline aldı ve ilk yarıyı 13 – 6 önde tamamladı. İkinci yarıda ise Anadolu’nun genç kadrosu sahada sanki yoktu. Çok rahat oynayan Sakarya Üniversitesi maçı 42 – 12 kazanarak üst üste ikinci şampiyonluğunu kazandı. Anadolu Üniversitesi ise üst üste üçüncü finalinden de gümüş madalya ile döndü.
Özetle, Ünilig organizasyonu rayına oturdu. Son üç yılda organizasyona sırasıyla 38, 39 ve 40 takım katıldı. İlk 16 takım Süper Lig’de geri kalan takımlarda 1. Lig’de mücadele ediyor. Süper Lig’de dörderli, dört gruptan oluşuyor. Gruplarını birinci ve ikinci bitiren takımlar çeyrek finale çıkmaya hak kazanırken, üçüncü ve dördüncü bitiren takımlar 1. Lig’e düşecek dört takımı belirlemek için playout oynuyorlar. Yani her takım en az dört, en çok altı maç oynuyor. Aslında her şey yolunda tek sıkıntı maç sayılarının az olması Ünilig’in bu duruma yavaş yavaş bir çözüm bulması lazım…
Seçeneklerden ilki grup maçlarını devreli oynatmak olabilir. Her takım ekstradan üç maç oynar ve maç sayıları en az yedi en çok dokuz olarak değişir. Amerikan futbolunun en önemli özelliği olan bir maçta her şey olabilir ilkesi bu seçeneğe biraz ters. Aynı takımla iki kere oynamak benimde çok sevdiğim bir uygulama değil. En basitinden işin heyecanı kaçıyor ve gruplar arası dengesizlik korunmuş oluyor.
İkinci seçenek ise Süper Lig’deki takım sayısını artırmak olabilir. Bu seçenekte de 1. Lig’in sayısının düzenli olarak artacağını düşünsek bile Süper Lig adına 1. Lig’in düzenini bozmak çok mantıklı değil ve maç sayısındaki artış bir maç fazla olacağı ve playout olmayacağı için lig pek de heyecanlı olmayacaktır diye düşünüyorum.
Üçüncü ve aklıma en yatan seçenek ise grup sayısını dörtten ikeye düşürmek olabilir. Sekizli iki gruptan yapılacak karşılaşmalar, grup maç sayısını yediye çıkartırken ligin dengesinin daha iyi kurulmasını da sağlayacaktır. Bu seçeneğin dezavantajı ise maç sayısının playoff ve playout statüsü korunursa takımların en az sekiz en çok 11 maç yapması anlamına gelir. Burada ise Kulüpler Ligi maçları ile Ünilig maçları çakışması sorunu ile karşı karşıya geliyoruz..
Bakalım önümüzdeki yıl nasıl olacak?
Bu konuda son sözüm: “Yerinde saymak mümkün değildir ya ileri gidersiniz ya da geriye”