18 Şubat 2012 Cumartesi günü Üsküdar’da bulunan Harem Hotel’de EFAF Koç Geliştirme Programından sorumlu, Avrupa Amerikan futbolunun önemli isimleri koç Paul Vincent Miraval ve koç Giorgio Longhi ile röportaj yapma imkanı bulduk. Aslında koçları NFLTR TV stüdyolarında ağırlamak istiyorduk ancak zamanları oldukça kısıtlıydı. Koç Miraval ve koç Longhi, Türkiye’de bulundukları süre içinde 14-15 Şubat’ta İstanbul birinci kademe, 16-17 Şubat’ta Ankara’da ikinci kademe antrenörlük kursları verdiler. Bu kursların ardından Milli Takım head koçu Oktay Çavuş’un değerlendirmesi EFAF’ın resmi web sayfasında yayınlandı.

Koçlarla Harem Hotel’de sitemizin yazarları Oktay Çavuş ve Bora Tamer Yılmaz’ın da katılımı ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Kendileriyle çalışmaları, Türk Amerikan futbolu ile ilgili izlenimleri ve ilerleyen dönemde EFAF’ın ortaklığında Türk Amerikan futbolu ile ilgili yapılacak çalışmalar ile ilgili konuştuk. Ülkemizde Amerikan futbolunun geleceği ile oldukça pozitif olmaları bizi umutlandırdı ve sevindirdi diyebiliriz. İşte koç Miraval ve koç Longhi ile yaptığımız röportaj…

NFLTR: Öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Kısaca okuyucularımıza kendinizi tanıtabilir misiniz?

Paul Vincent Miraval: Adım Paul Vincent Miraval. Fransızım, şuandan EFAF’da (Avrupa Amerikan Futbolu Federasyonu) Koç Geliştirme Programı’nın başındayım. Aynı zamanda EFAF’ın teknik sorumlusuyum.

Giorgio Longhi: Ben Giorgio Longhi, ben de EFAF’ın Koç Geliştirme Programı’ndayım. Çeşitli ülkelerde klinikler düzenleyip, bu ülkelerin koçları geliştirmesine yardım etmeye çalışıyoruz.

NFLTR: Şuanda antrenörlük kursları için Türkiye’de bulunuyorsunuz. İstanbul ve Ankara’da iki kademeli kurslar düzenlediniz. Bu eğitimler sırasındaki izlenimleriniz nelerdi?

Oktay Çavuş: Koç, isterseniz biz çıkabiliriz. (Gülüşmeler)

P.V.M: Türkiye Ragbi Federasyonu tarafından İstanbul’da birinci seviye ve Ankara’da ikinci seviye Amerikan futbolu antrenörlük kursları düzenlemek için davet edildik ve buradaki izlenimlerimiz muazzam. Çok iyi karşılandık ve katılımcılardan çok olumlu geri dönüşler aldık. Türkiye’de geçirdiğimiz bir haftadan oldukça memnunuz. Bence burada Amerikan futbolu aşığı çok iyi insanlarla tanıştık. Amacımız Amerikan futbolu hakkındaki tecrübelerimizi insanlara aktarmaktı. Avrupalı koçlar olarak deneyimlerimizi Türk koçlara aktarmaya çalıştık.

NFLTR:
Bu hafta gerçekleştirdiğiniz antrenörlük kurslarının Türk koçlar için yararlı olduğunu düşünüyor musunuz?

G.L: Evet, bu klinik belki Türk koçlarının beklediğinden oldukça farklıydı. Türk koçlara, problem çözme konusunda Avrupai yöntemler gösterdik. Tabii ki yüksek seviyede koç gruplarıyla tecrübelerimiz var ama en önemlisi bu kurs tecrübeleri paylaşmak, koçlara karşılaştıkları problemleri nasıl çözmeleri gerektiği ile ilgiydi. Amerikalı koçlar, hiçbir zaman yeterli oyuncu bulamamak, oyuncuları zamanında idmana getirememek gibi Türk koçların karşılaştıkları problemlerle karşılaşmadılar. Bu tarz şeyler Amerika’da asla olmuyor. Türk koçların bu sorunlara bir cevap bulması lazımdı ve biz burada onlara güzel cevaplar verdik.

NFLTR: Peki Türkiye’deki Amerikan futbolu seviyesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Yakın bir zamanda Milli Takımımız ilk maçını oynayacak. Değil mi Oktay?

Oktay Çavuş:
Evet, milli maç 5 Mayıs 2012 tarihinde, Bükreş’de Romanya Milli Takımı ile.

P.V.M: Yaptıkları çalışmalar için Oktay ve Tamer’e büyük saygı duyuyoruz. Bence bu adamlar kendilerini gerçekten Amerikan futboluna adamış durumdalar. Başarmaya çalıştıkları şeylere saygımız sonsuz. Avrupa’da Amerikan futbolunu yaymanın kolay olmadığını biliyorum. Türkiye’de de büyük ihtimalle bu kolay değildir. Çok popüler değil, insanların Amerikan futbolu hakkında pek bir bilgisi yok. Türkiye’de insanların Amerikan futbolu konusunda sahip oldukları tutkuyu çok beğendik. Gerçekten çok etkilendik ve dediğim gibi yapılmaya çalışılan şeyler için size çok saygı duyuyoruz.

Oktay Çavuş: Burada araya girerek bir bilgi vermek istiyorum. Umuyorum ki ilerleyen dönemlerde koçları tekrar burada göreceğiz. Özellikle Milli Takım kampında. Kampı düzenleyeceğimiz zaman koçlarla iletişime geçip onları buraya getirmeye çalışacağız. Böylece onlara danışıp, tecrübelerinden faydalanabileceğiz. Milli Takım kampında bulunmaları hem bize verecekleri tavsiyeler hem de kamp hakkındaki fikirleri açısından çok önemli olacak.

NFLTR: Peki koç Miraval ve koç Longhi’yi, Bükreş, Romanya’da oynanacak olan Milli maça davet edecek misiniz?

Oktay Çavuş: Koçları Milli Takım kampı için burada ağırlamaktan onur duyarım ve umarım ki zaman bulup bizimle Romanya’ya gelme imkanı bulabilirler. Bunu çözüp, tam tarihleri konuşup, hayata geçirmemiz lazım çünkü oldukça yoğun bir programları var, sürekli Avrupa’nın farklı yerlerine seyahatler yapıp, federasyonlara ve takımlara yardım ediyorlar. Umarım bunu gerçekleştirebiliriz.

NFLTR: İsterseniz koçların altyapı çalışmalarını baz alarak yakın bir zamanda gerçekleşecek olan Junior Bowl hakkında konuşalım. Bora Tamer Yılmaz, burada bize biraz bilgi verebilir… Koçların bu organizasyonun oluşmasında ne gibi etkileri oldu? Yapacağınız altyapı çalışmalarında koç Vincent ve koç Longhi’den ne gibi tavsiyeler aldınız?

Bora Tamer Yılmaz:
Hepimiz koç Vincent ve koç Longhi’nin altyapı programlarında yaptıkları çalışmalardan oldukça etkilendik. Koç Vincent, iki sene öncede buradaydı ve 2010 yılında bir klinik düzenlemişti. Kendisi NFLEurope ve NFL’de oynamayı başarmış Pierre Gardent adından bir oyuncu ile buradaydı. Bu motiften etkilendik ve genç oyunculara nasıl hitap edebileceğimiz, onların yeteneklerini nasıl geliştirebileceğimiz konusunda fikir sahibi olduk. Amacımız genç oyuncuların daha iyi seviyelerde Amerikan futbolu oynaması. Belki Avrupa takımlarında, belki Avrupa’daki turnuvalarda ve şampiyonlarda… Onlar bize göre daha organizeler ve Avrupa’da insanlar bu işten daha çok zevk alıp daha büyük coşku ile Amerikan futboluna sarılıyorlar. Koçların antrenörlük kurslarıyla, bizim organizasyonumuzun tarihinin yakın olması bir tesadüftü, ama iyi bir tesadüf oldu.

P.V.M:
Biz Amerikan futbolu konusunda Türkiye ile olan işbirliğimize devam etmek istiyoruz. Bu ne nasıl olur, ne zaman olur, nerede olur şuan için bilemiyorum. Ama şunu söyleyebilirim ki, bu tek seferlik bir şey değildi. Buradaki arkadaşlarımızla çalışmaya devam edeceğiz. Kesinlikle işbirliğimiz devam edecek. Şuanda konu müsait olma ve çalışmalara nasıl devam edeceğimiz konusu. Kesinlikle Türkiye’deki arkadaşlarımızdan vazgeçmeyeceğiz.

G.L: Kesinlikle. Umuyorum ki tekrardan Türkiye’ye dönme şansı elde edebiliriz. Ama seyahat etmediğimiz zamanlarda da tüm koçlarla, Oktay’la, Tamer’le İnternet’ten, SKYPE’dan, sosyal ağlardan iletişim imkanına sahibiz. İnanıyorum ki iletişimde kalıp, koç geliştirme, oyuncu geliştirme, federasyon geliştirme, Milli Takım geliştirme, altyapı Milli Takımı geliştirme gibi konularda bilgi akışının devamını sağlayacağız. Fiziksel olarak burada olmasak da her türlü bilgi paylaşımına açığız.

P.V.M: Ayrıca her zaman uzmanlıklarımızı paylaşacağımız yerler de olacak. Bu sefer üç seviyeli bir antrenörlük sertifika programı düzenlemeyi planlayacağız. Bence bu konuda beraber çalışabiliriz. Ve evet, Milli Takım konusunda da. Giorgio daha önce İtalya Milli Takımı’nda görev almıştı, ben Fransa Altyapı Milli Takımı’nda görev almıştım. Bu konularda da size yardımcı olabilecek tecrübelerimiz var.

Oktay Çavuş:
Koç Miraval ve koç Longhi, Fransa Altyapı Milli Takımı’nda ve İtalya Milli Takımı’nda inanılmaz işlere imza atmışlardı. Bir sürü Avrupa şampiyonası tecrübeleri var. Koç Miraval, yedi yıl boyunca Fransa Altyapı Milli Takımı’nı çalıştırdı ve 2004 ve 2006 yıllarında arka arkaya Avrupa şampiyonu oldular. Koç Longhi, İtalya Milli Takımı ile önemli başarılar elde etti. Türkiye’deki insanlar şunu anlamalı, eğer sağlıklı bir Amerikan futbolu programımız olsun istiyorsak, işin derinine inip, sağlıklı bir altyapı programı kurmamız lazım.
NFLTR: Türkiye’deki Amerikan futboluyla ilgili kişilere tavsiyeleriniz nelerdir? Oyuncular, koçlar, federasyon…

P.V.M: Bizim tavsiyemiz, şuana kadar Amerikan futbolunu yayma, destekleme, geliştirme konularında yaptığınız başarılı işlere devam etmeniz. İnsanların sizi farkına varmasını sağlayın. Antrenör sertifika programlarının üstüne koyun, Milli Takım kurulması, gençlerle çalışmalar… Yapılacak çok şey var. Ama oldukça eminim ki şuan görevde olan insanların kalitesiyle bütün bu hedefler başarılacaktır.

G.L: Öncelikle tanıştığımız insanların kalitesinden oldukça etkilendik. İkinci olarak organizasyon ve federasyonda da çok etkilendik. Ama bir koç olarak benim için en önemlisi insandır. Çünkü bu işe tutkuyu koyan insandır. Kurumlar bunun kutusudur. Bu kutunun içinde ne olduğuna bakmamız lazım. Bence sizde oldukça iyi şeyler var. Gerçekten doğru yolda olduğunuza inanıyorum.

P.V.M: Dediğim gibi burada yaptığımız çalışma tek atımlık bir şey olmayacak. Daha önce 2010 yılında buraya gelip bir klinik düzenlemiştim. Bu hafta da burdaydım ve önemli bir haftaydı. Kesinlikle çalışmalarımıza devam etmek ve EFAF ile Türk Federasyonun işbirliğinin devamı için yollar bulacağız. Ama dediğim gibi nasıl olur, ne zaman olur, şuan için kesin bir şey söyleyemiyorum. Şuan her şey çok taze. Zor bir haftayı yeni bitirdik. Biraz oturup programa bakmamız lazım ama iletişim halinde kalacağız. Koç Longhi’nin de dediği gibi İnternet elimizin altında. Kolayca bir mail yollayıp bir şeyler ayarlamaya çalışabiliriz. Tekrardan söylüyorum ki bu tek seferlik bir şey değil ve yeniden size yardım etmek için burada olacağız.

Oktay Çavuş: Ben, daha sonra NFLTR’de detaylı bir yazı yazacak olsam da klinik ile biraz yorumda bulunmak istiyorum. Bildiğin gibi, şimdi neredeyse 12 yıldız Amerikalı koçlarla klinikler ve yaz kampları düzenliyorum. Burada şunu gördüm ki, Avrupalı koçlarla çalışmak Türk oyuncular ve futbol programları için çok daha faydalı oldu. Çünkü Amerika’da bu işe Disneyland gibi. Tesis var, para var, personel var, en kaliteli ekipman var, en kaliteli saha donanımları var, vs.. Yani durum buradakinden tamamen farklı. Türkiye’de, -10 yıl önce Avrupa’da olduğu gibi- Amerikan futbolu için muhteşem bir dünya yok. Avrupalı koçlar, bizim geçtiğimiz yollardan daha önce geçmiş durumdalar. Bizim durumumuz hakkında oldukça oldukça deneyim sahibiler, programlarımızı nasıl yürüttüğümüzü, organizasyonları nasıl yaptığımızın farkındalar. Şuanda onların birkaç adım gerisindeyiz. Onlar bizim geçtiğimiz yollardan geçtiler. Onlar şuan bulundukları seviyeye geldilerse, bu deneyerek, başaramayarak, sonra başka bir yol deneyerek ve problemlere doğru çözümleri bularak geldiler. Bize verecekleri destekler, aktaracakları tecrübeler, bize oldukça zaman kazandıracak. Bu yüzden Türk Amerikan futbolunu geliştirmek için Avrupalı koçlar ve Avrupalı danışmanlarla yola devam etmemiz daha iyi olacaktır diye düşünüyorum.

NFLTR:
Önemli bir noktaya değindin. Kesinlikle katılıyorum. Son olarak koçlara EFAF ve Türkiye ile ilgili bir soru soralım. Bildiğiniz gibi Türkiye, EFAF’ın oldukça yeni bir üyesi. Türkiye’nin EFAF’daki yeri hakkında ne düşünüyorsunuz?

P.V.M: Türkiye’nin EFAF’da tam üyeliği hak ettiği konusunda hiçbir şüphen yok. Bu gerçekleştiği için de oldukça mutluyum çünkü üç yıl önce klinikyen hemen önce federasyon eski asbaşkanı Alper Gerdaneri ile çalışmıştım. Türkiye’nin EFAF’a tam üyeliği konusunda çok çabalamıştı. Türkiye’nin kesinlikle EFAF’da bir yeri olduğuna inanıyorum.

G.L: Bir örnek vermem gerekirse, Türkiye, iki yılda üç antrenörlük semineri düzenlediğimiz tek ülke. 2010’da birinci seviye ve şimdi hem birinci hem ikinci seviye. Başka hiçbir ülke bize böyle bir şey önermedi. EFAF, kesinlikle Türk federasyonunun çok iyi işler yaptığına inanıyor.
NFLTR: Oktay, Tamer, sizin koç Miraval ve koç Longhi’ye herhangi başka sorunuz var mı?

Oktay Çavuş:
Bence artık koçları bıraksak ve biraz dinlenseler daha iyi olur çünkü oldukça yorgun olduklarını biliyorum. (Gülüşmeler)
P.V.M: Çok teşekkürler. Her şey için çok teşekkür ederim. EFAF adına şunu söylemek isterim ki burada çok iyi karşılandık. Buradaki insanlara minnettarız ve tekrardan; bu tek seferlik bir şey değildi. Tekrardan Türkiye’ye gelip işbirliğimize devam etmekten memnuniyet duyarız.

NFLTR: Röportaj için ve bize ayırdığınız zaman için teşekkür ederiz.

P.V.M: Bizim için bir zevkti teşekkürler.