Sayıları bir hayli az olsa da bu yazı dizisini başından itibaren takip eden değerli salary cap sevdalıları, NFL’in en karmaşık uygulamalarından bir tanesinde bir hayli yol almış bulunmaktayız. Öyle ki, salary cap’e giriş yapıp bu ilginç uygulamanın gerek NFL’e gerekse de MLB ve NBA gibi diğer Kuzey Amerika liglerine kazandırdığı artıları inceleyerek başladığımız bu maceramızın ikinci bölümünde, bonus türleri ve bu türlerin aritmetik olarak maliyet defterine nasıl işlendiğine göz attık.

Üçüncü bölümde ise, bazı önemli tarihlerin ve bu tarihler etrafında şekillenen prensiplerin salary cap üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu gördük ve girdileri bir hayli sadeleştirilmiş bir kontrat üzerinde, bütün bu konseptleri birleştirdik.

Dördüncü bölüme geçmeden önce şunu büyük bir inançla (!) söyleyebilirim ki salary cap yazı dizisine vakit ayıran bu ayrıcalıklı grup içerisinde Ted Thompson’lar baş vermeye başladı bile. Geleceğin bu GM’leri birkaç yaz tatilini menajerlik oyunlarına ayırıp, hafta sonlarında gittiği beach club’larda mojito’sunu yudumlarken arada bir de Tom Callahan’ın efsane genel menajer Ernie Accorsi’nin New York Giants deneyimini anlattığı “The GM: The Inside Story of a Dream Job and the Nightmares That Go With It” (GM: Hayalleri Süsleyen Mesleğin İç Yüzü ve Bu Mesleğe Eşlik Eden Kabuslar) adlı ünlü kitabına şöyle bir göz atsa, bir bakmışsın Jacksonville Jaguars genel menajeri David Caldwell bizimkilerin yanında halt edecek seviyeye düşmüş.

Yok artık… Yazı dizisi boyunca bir hayli kulaklarını çınlattığımız, salary cap’in düz hesap maaş toplamı olduğunu sanan arkadaşlar bile inanmadı bu hikayeye be kardeşim.

Şaka bir yana eğer NFL’in salary cap özelindeki tonla kuralını, Pasifik Okyanusu’ndan tutun da Aral Gölü’ne (Milletin deniz sandığı o göl kuruyalı 15 yıl olmadı mı ya?) kadar Dünya’daki bütün su kütleleriyle temsil edersek, bu yazı dizisi boyunca birçok önemli kavram ve prensibi incelememize rağmen daha Ege Denizi’ni bile aşamadık ve yazı dizisi tamamlandığında da Cebelitarık Boğazı’na ancak gelmiş olacağız.

Lafı daha fazla uzatmadan bu bölümün konusuna geçeyim: Bu zamana kadar yaptığımız aritmetik incelemelerde oyuncular, takımlarıyla ilk sözleşmelerini imzalıyorlardı. Ancak sizin de bildiğiniz üzere durum her zaman böyle olmayabilir ve takımlar, oyuncularının var olan sözleşmelerini yeniden yapılandırmak veya uzatmak için onlarla tekrardan masaya oturabilir (renegotiation). Peki bu durumlar salary cap’i nasıl etkiler?

Kontratın Yeniden Yapılandırılması (Contract Restructure)

Yazı dizisinin ikinci bölümünde de anlattığım üzere NFL oyuncularının kontratları, yıllar ilerledikçe artan taban maaşı (back-heavy) prensibine göre düzenlendiğinden takımla birkaç yıl öncesinde anlaşmış olan bir oyuncunun sahip olduğu kontratın ilgili senedeki cap işgali (cap hit), takım için can sıkıcı boyutlara ulaşmış olabilir ve bu sebeple de kontrat şartlarının yeniden görüşülmesi gerekebilir.

Bu noktada takımların başvurduğu strateji kontratı yeniden yapılandırmak olur. Kontratı yeniden yapılandırırken takımların güttüğü amaç oldukça basittir: Mevcut kontratın garanti ücret kapsamına girmeyen herhangi bir kalemini sanki kontrat yeniden imzalanıyormuşçasına imza bonusuna çevirerek, meblağın yarattığı cap mesuliyetini birkaç yıla yaymak.

Ancak burada gözden kaçmaması gereken bir husus vardır ki o da, mevcut kontratın ilk imza bonusu eş bölüşümü halen cap’te etkisini göstermektedir. Dolayısıyla kontratın yeniden yapılandırılması her ne kadar hamlenin yapıldığı yılın cap işgalini azaltacak olsa da, ilerleyen yılların cap yükümlülüğünü kesin olarak artıracaktır.

Hemen basit bir örnek üzerinde inceleyelim. Bir oyuncu, takımıyla imzaladığı beş yıllık ilk kontratı ile 10 milyon dolarlık imza bonusu alsın ve oyuncunun, bu beş yıl içerisindeki taban maaşı da şu şekilde düzenlenmiş olsun:

Taban maaşıİmza bonusu eş bölüşümüCap işgali
1.      Yıl1 milyon dolar2 milyon dolar3 milyon dolar
2.      Yıl2 milyon dolar2 milyon dolar4 milyon dolar
3.      Yıl5 milyon dolar2 milyon dolar7 milyon dolar
4.      Yıl6 milyon dolar2 milyon dolar8 milyon dolar
5.      Yıl6 milyon dolar2 milyon dolar8 milyon dolar

Sözleşmenin üçüncü yılına gelindiğinde, taban maaşının beş milyon dolara yükselmesi sebebiyle cap işgalinde dramatik bir artış olacağından takım, kontratı yeniden yapılandırmak için oyuncuyla masaya otursun. Pazarlık sonucunda takım, oyuncunun üçüncü yılda alacağı taban maaşının üç milyon dolarını imza bonusuna çevirsin.

Yeni imza bonusunun birer milyon dolarlık eş bölüşümü (3/3 = 1) kontratın ilerleyen yıllarına ekstra’dan yansıyacaktır ve son üç yıl için imza bonusu eş bölüşümü toplamı üç milyon dolar (2+1 =  3) olacaktır. O zaman karşımıza şu şekilde bir tablo çıkacaktır:

Taban maaşıİmza bonusu eş bölüşümüCap işgali
       3.    Yıl2 milyon dolar3 milyon dolar5 milyon dolar
       4.    Yıl6 milyon dolar3 milyon dolar9 milyon dolar
       5.    Yıl6 milyon dolar3 milyon dolar9 milyon dolar

Sonuç olarak takım, oyuncunun kontratını yeniden yapılandırarak üçüncü yıldaki cap işgalini yedi milyon dolardan beş milyon dolara çekmeyi başarmış olur. Ancak bunu yaparken üçüncü yıla ait taban maaşının bir kısmını imza bonusuna çevirdiğinden ve bu yeni imza bonusu da kalan üç yıla ek olarak yayıldığından dördüncü ve beşinci yıllardaki cap işgali, yeni imza bonusunun eş bölüşümü olan bir milyon dolar kadar artmıştır. Yani takım, bir bakıma bu hamlesiyle cap mesuliyetini ertelemiştir.

Kontrat Uzatımı (Contract Extension)

Kontrat yeniden görüşülürken takım ve oyuncuların bir diğer seçeneği ise mevcut kontratın şartlarını koruyup, kontrat süresi tamamlandığında geçerliliğe girecek olan ekstra bir kontrat üzerinde anlaşmaktır. Buna ise kontrat uzatımı (contract extension) denir. Yani en basit haliyle kontrat uzatımı, var olan kontratın sonuna yeni bir kontrat eklemektir.

Takımların, mevcut kontratı tamamlanmış olan oyuncularına verdiği yeni kontratlar da kontrat uzatımı sınıfına giriyor olsa da bu tip kontrat uzatımlarında, ilk kontrat tedavülden kalkmış olduğu için oyuncunun aldığı yeni kontratı bağımsız olarak değerlendirebiliriz. Dolayısıyla bu kontratla birlikte oyuncunun edindiği yeni imza bonusunu da kontratın kapsadığı yıllara eş bölüştürerek salary cap’e işleyebiliriz.

Bizim bu bölümde ilgileneceğimiz ve salary cap’e işlenişi biraz daha karışık olan hamleler ise mevcut kontrat halen geçerliliğini sürdürüyorken yapılan kontrat uzatımları olacak. Bir örnekle açıklamak gerekirse, takımıyla 2018 yılına kadar sözleşmesi olan bir oyuncu, 2017 yılında takımıyla masaya oturup kontratını 2022’ye kadar uzatıyor olsun. İşte bu, tam da bizim incelemek istediğimiz durum. Nitekim bu senaryoda oyuncu, 2018’e kadar geçerli olan mevcut kontrat halen tedavüldeyken kendisini 2022’ye kadar takımına bağlayacak olan ek bir kontrat alıyor.

NFL takımları, genel olarak bu ikinci tip kontrat uzatımını kadrosunda bulundurduğu süperstar oyuncuların kontratları üzerinde uygular. Yani Aaron Rodgers ve Tom Brady gibi yıldızların kontrat uzatımları, mevcut kontratın sonlanması beklenmeden yapılır. O yüzden hiçbir free agency döneminde “Three Potential Landing Spots for Aaron Rodgers” gibi patlamış mısır niyetine okunan yazılarla karşılaşmazsınız.

Bu tip kontrat uzatımlarını özel kılan husus ise şudur: Ek kontratın oyuncuya verdiği imza bonusu ve bu bonusun eş bölüşümü, mevcut kontratın kapsadığı yıllarda da salary cap’e işlenecektir. Yani her ne kadar, mevcut kontratı uzatacak olan ek kontrat henüz yürürlüğe girmemiş olsa da etkisini, kontrat uzatımı için el sıkışıldığı günden itibaren salary cap’te gösterecektir!

Hemen bir örnekle açıklayalım: 2014 senesinde herhangi bir NFL takımıyla beş yıllığına anlaşan bir oyuncu, sözleşmeyi imzaladığı esnada takımdan 10 milyon dolar imza bonusu almış olsun. Bu imza bonusunun eş bölüşümü, kontrat beş yılı kapsadığından 2019 yılına kadar her senenin salary cap’ine iki milyon dolar (10/5 = 2) olarak işlenecektir.

Bu oyuncu 2017 senesinde, kontratını 2022 yılına kadar uzatsın ve bu esnada da takımından beş milyon dolarlık yeni bir imza bonusu alsın. Beş milyon dolarlık bu imza bonusunun eş bölüşümü ise 2017 yılından başlayıp 2022 yılına kadar salary cap’e birer milyon (5/5 = 1) olarak işlenecektir.

Kontrat uzatımını özel kılan durum tam da bu noktada devreye girer. Oyuncunun 2019 yılına kadar olan ilk kontratı, 2017 ve 2019 yılları arasında her yıl iki milyon dolarlık imza bonusu eş bölüşümü ile var olmaya devam edecek ve buna ek olarak, bir taraftan da ek kontratın birer milyon dolarlık imza bonusu eş bölüşümü, 2017’den 2022’ye kadar maliyet defterine girecektir.

Sonuç olarak takım 2017 ve 2019 yılları arasında, her sene için oyuncunun imza bonusu eş bölüşümünün totalde sahip olduğu üç milyon dolardan (2+1=3) mesul olacak; 2019 yılından sonra ise ilk kontrat tamamen geçerliliğini yitirdiğinden bu yükümlülük yıllık bir milyon dolara inecektir.

Bunun bize anlattığı şey şudur: Bir oyuncunun mevcut kontratı devam ediyorken, oyuncuyla kontratını uzatmak için masaya oturmak takımlar nezdinde, var olan imza bonusu eş bölüşümüne ek olarak yeni bir mesuliyet doğuracaktır ve bu sebeple de kontrat uzatımı, göründüğü kadar karlı bir iş olmayacaktır.

Son Eklemeler…

Takımlar her ne kadar zaman zaman kontrat uzatımı sırasında mevcut kontratın şartlarını da yeniden yapılandırma veya kontratın şartlarını yeniden yapılandırırken mevcut kontratın geçerliliğini uzatma gibi daha karışık hamlelere girişebilse de bu yazı dizisinin ana amacına sadık kalarak, salary cap’in temellerini aşmayı uygun buluyorum.

Bir sonraki bölümde ise, iki takım arasında yapılan oyuncu takası sonucu tarafların salary cap’lerinde ne gibi değişiklikler oluşacağını inceleyecek ve Houston Texans’ın, sırf salary cap’ini rahatlatmak adına neden Brock Osweiler ve iki draft hakkını (ikinci ve altıncı tur) Cleveland Browns’a gönderip karşılığında sadece dördüncü tur draft hakkıyla yetindiğini öğreneceğiz…

Yazı dizisinin diğer bölümleri:

Salary Cap: Nedir ve Ne İşe Yarar?

Salary Cap: Taban Maaşı ve Bonuslar

Salary Cap: Önemli Tarihler ve Model Kontratlar

Salary Cap: Kontrat Uzatımı ve Yeniden Yapılandırılması

Salary Cap: Takas ve Emeklilik