Haftalık: Sakat Geldik

Ne haftaydı ama! Geri dönüşler, onside kick’ler, bireysel anlamda galibiyeti getiren performanslar, bol skorlu maçlar… Gerçekten de Amerikan futbolu severler olarak eminim ki dolu dolu bir haftayı geride bıraktık. Lakin bu haftayı özel kılan bir şey vardı ki o da hiç istemediğimiz üzücü sakatlıklardı. Maçları izlerken ardı ardına gelen sakatlık haberleriy neredeyse takımlar birbiriyle yarıştı. Şunu da söylemek gerekir ki takımların starter oyuncularını kaybetmesi bu haftayı direkt olarak etkilememiş olsa da gelecek haftalarda bu eksikler kesinlikle gün yüzüne çıkacaktır.

Tabii bu sakatlıkların en üzücüsü New York Giants koşucusu Saquon Barkley oldu. Daha geçen sene bileğinden sakatlık yaşayan Barkley, geri dönmesine rağmen zaten takımdan da bir hayır gelmeyeceğini anladığından sınırlı bir şekilde kullanılmıştı. Bu sezon başlangıcında da Daniel Jones ile birlikte takımın taşıyıcısı olacağı tahmin ediliyordu. Ancak Barkley, Chicago Bears karşısında aldığı darbe sırasında ön çapraz bağlarını kopardı ve sezonu kapattı. Çapraz bağlarını koparan bir diğer isim de Denver Broncos’un wide receiver’ı Courtland Sutton oldu. Benzer şekilde sadece San Francisco 49ers’ın değil belki de ligin en iyi defensive end’leri arasında olan Nick Bosa da aynı sakatlıktan dolayı sezonu kapattı. Geçtiğimiz hafta Marlon Mack’i sakatlığa kurban eden Indianapolis Colts’ta ise Malik Hooker, aşil tendonunu kopardığı için sezonu kapatan bir başka savunmacı oldu. Daha bitmedi… Pektoral kasını (göğüs ile kol arasında kalan kas) yırtan Minnesota Vikings linebacker’ı Anthony Barr’da sezonu kapatanlar kulübünün bir üyesi oldu. Maç içinde bileğinden sakatlanan Panthers running back’i Christian McCaffrey’nin ise dört-altı hafta arası uzak kalacağı açıklandı. Bunlar sadece buraya yazabildiklerim. Daha nice oyuncular henüz ikinci haftadan sezonu kapattılar.

Haftanın açılışında iki Heisman ödüllü oyun kurucuyu karşı karşıya getiren karşılaşmada Cleveland Browns, Cincinnati Bengals’ı 35-30 mağlup etti. Bengals’ta Joe Burrow ise 60 veya üstü denemede hiç interception atmayan ilk çaylak oyun kurucu olarak NFL tarihine geçti. Pazar günü erken saat maçlarında ise Indianapolis Colts, Minnesota Vikings karşısında rahat kazanırken çaylak koşucu Jonathan Taylor, 2012’den bu yana 100 yardı geçen ilk çaylak Colts oyuncusu oldu. Josh Allen’ın 417 yard pas ve dört TD pası ile oynadığı ve karşılaşmanın şimşek tehlikesi yüzünden yaklaşık 45 dakika durduğu maçta Buffalo Bills, Miami Dolphins’i mağlup etti. Haftanın favorilerinden olan San Francisco 49ers, New York Jets, Green Bay Packers ise Detroit Lions karşısında sürprize izin vermedi. Tyler Higbee’nin üç TD ile yıldızlaştığı maçta Los Angeles Rams, Philadelphia Eagles’i mağlup ederken Chicago Bears’ta Trubisky’nin iki TD pası ve iki interception attığı maçta New York Giants’ı yenmeyi başardı. 2008 yılından beri ilk defa sezona iki galibiyetle başlayan Tennessee Titans, Jacksonville Jaguars karşısında zorlanmasına rağmen kazanmayı bildi. Tom Brady’nin NFL tarihinde 75,000 pas yardına ulaşan ikinci oyuncu olduğu karşılaşmada Tampa Bay Buccaneers, sezonun ilk galibiyetini Carolina Panthers karşısında aldı. Denver Broncos, Pittsburgh Steelers karşısından mağlup olarak ayrılırken, turuncu beyazlı ekip 1970 yılından bu yana dördüncü defa sezona 0-2 başladı.

Pazar günü 23.00 seansında ise Arizona Cardinals, Washington Football Team karşısında rahat kazanırken; Kansas City Chiefs beklenenin aksine Los Angeles Chargers’ı anca kicker Harrison Butker’ın uzatmalarda attığı 58 yardlık alan golüyle yenebildi. Deshaun Watson ile Lamar Jackson’ı karşı karşıya getiren maçta ise gülen taraf Baltimore Ravens olurken, Ravens 2018’in Kasım ayından beri normal sezon maçlarının hepsinde en az 20 sayı bulmayı başardı. Pazar günü gece seansında ise Seattle Seahawks, New England Patriots’u 35-30 mağlup etti ve Russell Wilson daha iki maçtan dokuz TD pasına ulaşmış oldu. Son olarak Allegiant Stadyumu’nun açılış maçında Las Vegas Raiders, güçlü rakibi New Orleans Saints’i yenmeyi başardı ve 2016’dan bu yana ilk defa üst üste iki maçta 30 veya üstü skor elde etti.

HAFTANIN OLAYI: Andy Reid’in Buğu Engelleyici Kullanması  

Hatırlanacağı üzere Kansas City Chiefs Head koçu Andy Reid, sezonun açılış maçında maske kullanmak yerine “Face Shield” yani Türkçe söyleyecek olursak siperlik tercih etmişti. Ancak tecrübeli çalıştırıcının hesaba katmadığı bir şey vardı: Kendi nefesinin siperlikte buğu yapması. Bu durumdan dolayı sık sık siperliği buğulanan Reid belki de uzun yıllar unutulmayacak bir görüntü ortaya koymuştu. Ayrıyeten buğudan dolayı görüş alanı da kapanan Reid’in takımı rahat galibiyet alsa da kendisi için baya sıkıntılı bir maç olmuştu.

Bu probleme çözüm getirmek adına Kansas City Chiefs’in malzeme sorumlusu Allen Wright, buz hokeyi oyuncularının maskelerindeki buharı önlemek için kullandıkları ürünü Reid için temin ederek, tecrübeli koçun görüş alanının maç boyu temiz kalmasını sağladı. Özellikle koçların maske kullanması konusunda çok hassas davranan lig yönetimi, siperlik kullanımına da izin veriyor ancak buharlaşma konusu sıkıntılı bir durum teşkil ettiğinden pek kimse yanaşmıyordu. Belki de artık Andy Reid sayesinde diğer koçlarda siperlik kullanıma geçecektir.

HAFTANIN MAÇI: Atlanta Falcons (39) – Dallas Cowboys (40)  

Maçın Adamı: CeeDee Lamb (6-9 pas yakalama, 106 yard)  

Sezona mağlubiyetle başlayan iki takım olan Dallas Cowboys ve Atlanta Falcons, AT&T Stadyumu’nda karşı karşıya geldi. Maça hızlı başlayan ekip Atlanta Falcons olurken, Dallas Cowboys’ta özellikle ilk çeyrekteki sakarlıklarıyla dört top kaybı yaparak adeta Falcons’un sayı bulmasına davetiye çıkardı. Ancak, geri dönüş konusunda kötü bir tecrübeye sahip olan Falcons, hatalarından ders çıkarmamış olacak ki üçüncü çeyreğe başlarken ki 19 sayılık farkı koruyamayıp üstüne koskoca ikinci yarıda sadece on sayı üreterek Super Bowl LIV’deki gibi önde olduğu maçı kaybetmeyi bildi. Falcons bu mağlubiyetle moral olarak da dağılırken; Cowboys ise hücum anlamında olumlu sinyaller verdi.

Maça konuk ekipten başlayacak olursak bahsetmemiz gereken ilk isim mutlak suretle wide receiver Calvin Ridley olacaktır. 7-10 pas yakalama ile 109 yard elde eden Ridley, iki de TD yaparak hücumda üretken rakamlar ortaya koymayı başardı. Geçen hafta Seahawks karşısındaki 130 yardı sonrası, kariyerinde en fazla top tuttuğu dördüncü maçı geçiren 25 yaşındaki oyuncu, özellikle adam adama kaldığı pozisyonlarda karşısındaki cornerback’e maç boyunca zor anlar yaşattı. Son derece keskin dönüşlere sahip olan Ridley’in ani yön değiştirmeleri ile yakaladığı paslar Falcons’un hücumunda önemli bir yere sahip oldu. Lakin Calvin Ridley bu performansını bir isme borçlu: Julio Jones. Eğer yıldız receiver’ın bu maçtaki oyununu rakamlar üzerinden okumaya çalışırsak katiyen hata etmiş oluruz. Hepi topu iki top tutan Julio, sadece 24 yard elde ederken, bilhassa yaptığı koşularla rakip savunmanın dikkatini dağıtmak konusunda güzel bir iş çıkardığını söyleyebiliriz. Falcons’un pas oyunlarında, Cowboys savunmasının Julio’yu durdurmaya çalışması esnasında, cornerback yahut safetylerin (bazense linebacker) yıldız oyuncunun koşu yollarını kapatmaya çalışması korudukları alanları terk etmelerine ve arkada alan bırakmalarına neden oldu. Ridley ise bu alanları doğru koşularla değerlendirerek üretken olmayı başardı. Şunu da belirtelim ki Julio Jones üçüncü çeyrekteki bir pas oyunu sırasında adalesinde bir sıkıntı yaşayarak kenara geldi ve maçın son çeyreğinde sınırlı süre aldı.

Koşu oyunlarında ise Todd Gurley’i 21 kez kullanan Falcons, 25 yaşındaki oyuncuyla 61 yard elde etmesine karşın, Ito Smith ve Brian Hill ile de sırasıyla beş ve üç koşu denemesinde bulundu. Ancak Falcons, koşu oyunlarında genelde center-guard arası koşmayı yani iç koşuları tercih etmesi üç koşucunun da kısa yardlar almasına neden oldu. Maç içinde gerek koruma gerek ise koridor açma konusunda iş yapan bir hücum hattı olan Falcons’un, bu hücum hattını da kullanarak biraz daha dış koşulara yani kenar çizgilere yakın koşulara yönelmesi Gurley gibi süratli bir oyuncunun daha çok işine gelebilirdi. Tabii bunun için receiver’ların da blok özelliğinin olması gerekir ki Falcons’ta blok yapabilen receiver olmaması eksi olarak nitelendirebilir. Nitekim sürekli iç koşuları veya play-action oyunlarla uzun pasları tercih etmesi ve maç boyu farklı varyasyon düşünmemeleri de Cowboys’un skor üretirken kırmızı siyahlı ekibin pasif kalmasına neden oldu.

Falcons işin savunma kısmında ise doğal olarak Ezekiel Elliot’un koşularına odaklandı. Ancak bölümün başında da dediğimiz gibi Dallas Cowboys’u dört kere fumble’a zorlamalarıyla maça çok iyi başlamışlardı. Ön tarafta Grady Jarrett ve Dante Fowler Jr. ile Prescott’u terletmeleri Cowboys’un pas oyunlarını engellerken linebacker oyuncularının savunma hattının boşluklarını kapatarak tam bir ekip halinde çalışıyordu. Ancak linebacker Foyesade Oluokun, cornerback Ricardo Allen ve defansif end Takkarist McKinley’in sakatlanmaları nedeniyle oyuna devam edememeleri, savunma kurgusunu epey bir bozdu. Oyunun ilerleyen bölümlerinde Cowboys’un pas hücumlarına yönelmesiyle sakatlığın ve uyumsuzluğun vermiş olduğu olumsuz etkiyle maçın sonuna doğru bir hayli dağınık bir görüntü sergileyen Falcons savunması, bilhassa Cowboys’un son saniyede alan golü fırsatını elde ettiği oyunlarda gereken savunma direncini ortaya koyamaması mağlubiyetin nedenlerinden birisi oldu.

Kazanan tarafta Dak Prescott herhalde maçın başlama saatini şaşırmış olacak ki kendisi yerine dublörünü maça yolladı ve ancak maçın ikinci yarısına yetişebildi. Şaka bir tarafa rezalet bir ilk çeyrek oynayan Dak, yaptığı fumble ile de bu kötü performansını süslemişti. Lakin Mike McCharty’nin de hücumdaki tercihleriyle özellikle ikinci yarı daha çok pasa yönelen Cowboys, kaliteli pas yakalayıcıları olduğunu hatırladı ve Prescott’ta maçı 450 yard ile kariyerindeki en yüksek pas yardı elde ettiği maçı oynamış oldu. Prescott’un kankası Ezekiel Elliot ise ilk çeyrekteki tutuk Cowboys hücumunda yine iş yükünü çeken isim oldu. Koşu koridoru fark etmeksizin her yere dalan ve mücadeleden hiç kaçmaya Elliot, neredeyse peşine birden fazla adamı takarak yardları almayı başardı. Son derece güçlü bir fiziksel yapısı olan Elliot’un bu oyunu Cowboys’un ilk yarıdaki tek touchdown’u bulmasına neden oldu ama şunu da belirtmek gerekir ki play-action oyunlarında Elliot’un blok performansı bir hayli yetersiz kaldığı da bazı pozisyonlarda gözüktü. Nitekim Elliot dışında, ilk yarı pek adı duyulmayan receiver grubu ise ikinci yarıda sahneye çıkarak fazlasıyla üretken bir oyun ortaya koyarak galibiyetin mimarlarından oldular. Açıkçası bu receiver grubundan bahsedeceksek hepsinden birlikte bahsetmek daha doğru olacaktır. Hemen hemen bütün rotaları koşabilen Amari Cooper, CeeDee Lamb ve Michael Gallup üçlüsü, Falcons secondary’sine ciddi sorun çıkardı. Hele ki adam adama olan savunma kurgularında gerek Amari Cooper gerek CeeDee Lamb’ın line arkası koşuları diğer receiverın istediği alanları bulmasına vesile oldu. Özellikle maçın bitimine iki dakika kala “üç ve iki” oynandığı sırada Prescott’un pasını yakalan CeeDee Lamb için blok yapan oyunculardan birinin Amari Cooper diğerinin ise Dalton Schultz olduğunu belirtelim. Ha bu arada Dalton Schultz demişken, Blake Jarwin’ın IR’a gönderilmesinden sonra starter olarak şans bulan Schultz, 88 yard pas tutarak, maçın Cowboys adına sürpriz ismi olmayı başardı.

Ev sahibi ekibin savunması daha doğrusu secondary’si ise maça çok kötü başladı. Falcons hücumunda Julio Jones’un koşularını takip eden oyuncuların boşalttığı alandan bahsederken bu alanları doldurması gereken Cowboys’un arka oyuncuları yaşadığı iletişimsizlik Ridley’in birebir de yeteneklerini göstermesine sebep oldu. Eğer Cowboys secondary’si bu hususta birbirlerini daha destekleyici olabilseydi oyunu bu raddeye getirmeyebilirdi. Nitekim mavi beyazlı ekibin kazanması bu oyuncu grubunun gelecek maçlarda da alarm vermeyeceği anlamına gelmediğini de belirtmek gerekir. Tam da bu nokta da Cowboys’un neden Ha Ha Clinton-Dix ile sezonun başlamasına çok kısa bir süre kala yollarını ayırdığını da Jerry Jones’a sormak lazım diye düşünüyorum ki takımda özellikle arka alanda “playmaker” bir oyuncunun eksiği maç içinde açıkça görüldü. Ancak Cowboys savunmasına bahsedilmesi gereken isim ve bence maçın gizli kahramanı olan linebacker Jaylon Smith. Özellikle Leighton Vander Esch’in sakatlığından dolayı o bölgede yalnız kalan Smith, gerek koşu oyunlarında savunma hattının boşluklarını kapatmada gerekse koşu oyunlar line arkası koşu yapan receiverları takip etmede üst düzey bir oyun sergiledi. Öyle ki savunma hattı demişken ekibin önemli ismi DeMarcus Lawrence sakatlanarak oyuna devam edememesi, yeni transfer Everson Griffen ve yaklaşık beş senedir sahalardan uzak olan pass rusher Aldon Smith’i sahada görmemize neden oldu. Ancak bu ekibin rakip oyun kurucuyu baskı altına alma da daha çok çalışmaları gerektiği de izlerken ekranlara yansıdı.

Sonuç olarak Dallas Cowboys çok kötü başladığı maçı yetenekli hücum oyuncularıyla bir şekilde kazanmasını bilerek büyük bir moral depoladı ve sezona iki mağlubiyetle başlamaktan kurtuldu. Atlanta Falcons cephesinde ise son birkaç yıldır ısınan Dann Quinn’in koltuğunun akıbetinin ne olacağını gelecek maçlar bize gösterecekken; takımın yine bir geri dönüşe davetiye çıkarması üstüne bir leke olarak iyice yapıştı.

HAFTANIN OYUNCUSU: Aaron Jones (68 pas yakalama, bir TD, 168 yard koşu, iki TD koşusu)  

NFC Kuzey’deki rakibi Detroit Lions’u geriye düşmesine rağmen maçın ilerleyen bölümlerinde ağırlığını koymasıyla kolayca yenen Green Bay Packers’ta Aaron Jones oynadığı oyunla göz doldurdu. Bir koşucu olmasının yanında gerek receiver gibi rota koşabilen gerekse rakip savunma hattı arkasına sarkmalar yapan 25 yaşındaki oyuncu, hücumdaki esnekliği sayesinde hem adaşı Aaron Rodgers’ın elini bir hayli rahatlatırken hem de rakipler için ciddi tehdit unsuru ve savunulması sıkıntı bir oyuncu olarak ortaya çıkıyor. Çaylak kontratının son yılında olan Jones içinde artık Green Bay Packers yönetimi şöyle güzel bir sözleşme de önerir diye düşünüyorum.

HAFTANIN HÜCUM VE SAVUNMA 11’İ  

GELECEK HAFTANIN MAÇLARI

Nefes kesen ikinci haftanın ardından üçüncü haftaya Florida derbisiyle başlayacağız. Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece 03.20’de karşılaşacak olan Miami Dolphins ile Jacksonville Jaguars takımlarından beklentim bize güzel bir açılış maçı sunmaları. Nitekim bu maç sadece Florida derbisi dışında aynı zamanda bir sorunun daha yanıtını bulacağımız bir maç olacak. O soru da: “Sakal mı, yoksa bıyık mı?”. Bu sorunun asıl çıkış nedeni ise Dolphins oyun kurucusu tecrübeli Ryan Fitzpatrick’in bıyık ile ilgili yaptığı “Sakal daha cool. Bıyık bırakanların kusurlu tarafları vardır.” açıklamasına karşın Bay Bıyık Gardner Minshew’ın da “Bence ben de sakal bırakabilirim. Büyüklerime karşı çok büyük saygım var, özellikle çok çok büyüklere.” şeklinde cevap vermesi maçın ehemmiyetini bir nebze de olsa artırdı. O zaman sakal ve bıyığın kapışmasını Perşembe gecesi kaçırmayın diyelim.

Pazar günü 20.00 seansında ise göze çarpan maçlardan birisi Los Angeles Rams ile Buffalo Bills arasında oynanacak. Her iki takımında galibiyetle başlamasından ötürü son derece keyifli geçmesini beklediğim karşılaşmada Jared Goff – Josh Allen kapışması gözümüzün pasını silen bir mücadeleye sahne olabilir. Yine aynı şekilde New Orleans Saints’i mağlup eden Las Vegas Raiders ile Cam Newton ile ilk mağlubiyetini alan New England Patriots’un çarpışması da o saatte izlenebilecek karşılaşmalar arasında yer almakta. Ayrıca John Gruden ve Bill Belichick’in daha önce iki kere karşı karşıya geldiğini ve bu karşılaşmaların ikisinden de galibiyetle ayrılan tarafın Belichick olduğunun notunu da buraya bırakalım.

Pazar günü gece seansında ise çaylak Justin Herbert, Tyrod Taylor’un sakatlığından ötürü forma giyemeyeceği maçta Los Angeles Chargers forması altında ikinci maçına çıkacak. Lakin gece seansının en ilgi çeken maçı kesinlikle Dallas Cowboys ile Seattle Seahawks arasında oynanacak. Şimdiden MVP adayı olarak gösterilen Seahawks’ın yıldızı Russell Wilson ile Atlanta Falcons karşısında unutulmaz geri dönüşün mimarlarından olan Dak Prescott’un birbirlerine kafa tutuşunu izlemek kuşkusuz çok güzel olacaktır. Pazar maçlarını sonuncusunda ise Green Bay Packers, zorlu New Orleans Saints deplasmanında üçüncü galibiyetini arayacak. En son altı yıl önce karşılaşan Drew Brees ve Aaron Rodgers arasındaki müsabeki 44-23’lük skorla Brees’in New Orleans Saints’i kazanmıştı.

Son olarak ise üçüncü haftayı mükemmel, harikulade, fevkaladenin fevkinde bir mücadele ile kapatıyoruz. Biri 2018’de ve biri de 2019 de MVP olmuş ve hatta NFL’in yeni yüzlerini olarak adlandırılan iki isimi Patrick Mahomes ile Lamar Jackson’u karşı karşıya getirecek olan müsabaka Pazartesi’yi Salı’ya bağlayan gece 03.15’te oynanacak. Bu iki yıldızın en son karşılaşmasında gülen taraf Patrick Mahomes’un Kansas City Chiefs’i olmuştu. Açıkçası böyle bir maçtan beklentimin bol skor olması gayet doğaldır diye düşünüyorum ve hatta bir adım ileri giderek belki de normal sezonun en skorlu maçını bile izleyebileceğimizi bile tahmin ediyorum dersem umarım yanılmam. O yüzden bu maçı kaçırmamanız önemle rica olunur.

Bir Haftalık’ın daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. Herkese iyi haftalar, zevkli maçlar dilerim…