Ne zaman başlayacak, nasıl olacak derken Üniversiteler Ligi karşılaşmaları bu hafta start aldı. Takım sayısının en fazla olduğu Amerikan futbolu organizasyonu olan Üniversiteler Ligi’nin başlamış olması tüm camiada yüzleri güldürdü.
Açılış haftasında favoriler galip gelirken, en büyük sürprizi; Sakarya Üniversitesi’ni yenen Işık Üniversitesi yapmış oldu. Geçen sene yarı final oynayan Sakarya, bu sene oldukça kan kaybetmiş olacak ki ligin yeni takımı Işık karşısında mağlubiyetten kurtulamadılar. Grubun diğer maçında ise İTÜ favori olduğu maçta Akdeniz Heroes’u 28-8’lik farklı skorla yenerek grubun en güçlü takımı olduğunu göstermiş oldu.
A Grubunda ise geçen senenin finalisti Bilgi Üniversitesi, Yaşar Üniversitesi’ni 41-0’lık rahat skorla geçerek bu sene şampiyonluk için ne kadar istekli olduğunu gösterdi. Burak Şenyuva’nın koçluğunu yaptığı Bilgi Üniversitesi, spread-option ile sahaya çıkarak iki sene öncesine dönüş yapmış oldu. Line oyuncuları maçın tamamını rahat bir kondisyon ile çıkartırsa Bilgi Üniversitesi bu sene yine final oynar. Gruptaki en ciddi rakipleri şuan Anadolu Üniversitesi olarak gözükmekte ve Anadolu oldukça iyi kondisyonu ile dikkat çekmekte.
Grubun diğer maçında Anadolu Üniversitesi, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi’ni 14-0 yenerek seneye iyi bir başlangıç yaptı. Double-wing oynayan SDÜ’yu durduran Anadolu, favori olduğu maçta Bilgi’nin en ciddi rakibi olduğunu göstermiş oldu. Fakat Bilgi Hunters karşısında başarı yakalamak istiyorlarsa, ofans olarak mutlaka daha dirençli ve üretken olmaları lazım.
B Grubunda son şampiyon Boğaziçi Üniversitesi ise Başkent Üniversitesi’ni farklı skorla mağlup ederek Ankara ekibini ateşe attı. Başkent Knights’ın, bu sene süper ligde kalmak için Bilkent Judges ve ODTÜ maçlarından en az birini kazanması gerekiyor. Boğaziçi takımı, oyun kurucu Abdulgani Atalay önderliğinde bu sene ikinci bir şampiyonluk için mücadele edecek. Fakat takımda tecrübeli line oyuncusunun sınırlı olması ve slant pas oyunlarına iyi cover yapan defanslara karşı alternatif oyunların kısıtlı olması en büyük handikap.
Bu grupta Boğaziçi’yi zorlayacak tek takım olarak gözüken ODTÜ ise Bilkent Judges karşısında 19-0’lık galibiyet ile seneye başlangıç yaptı. İlk yarıda iki ekipte touchdown bulamazken, Falcons defansı Judges ofansını kendi 2.yardlarında durdurarak ilk sayıda takımın moral olarak çökmesini engellemiş oldu. Çok fazla çaylak oyuncunun bulunduğu ODTÜ, geçmiş yıllara oranla biraz daha küçük size’lı oyuncularla kurulmuş. Bu bakımdan ofans-defans line bölgesinde sıkıntılar yaşayabiliyorlar. Eğer bu sorunun üstesinden gelirlerse Boğaziçi maçı oldukça çekişmeli geçecektir.
Ölüm grubu olarak adlandırılan D Grubunda ise geçen senenin hayal kırıklığı yaratan takımı Gazi Üniversitesi kendi sahasında Kocaeli Üniversitesi’ni 36-6 yenerek lige başlangıç yaptı. Tecrübeli oyunculardan kurulu olan Gazi, spread ofans oynayarak maçı rahat bir skor ile tamamladı. Defans Line’ında oldukça agresif oynayan ve rakibin oyun kurucusunu devamlı baskı altında tutan Gazi defansı maçın en dikkat çeken birimiydi. Ensar Korkut Kılıç’ın QB’liğini yaptığı Gazi hücumu maçın büyük bölümünde %60 koşu oyunları ile topu elinde tutan taraftı. Üçüncü çeyrek zaman zaman oyuna giren çaylak QB Arif Yazıcı daha çok pas ağırlıklı oyunlarda kendini gösterme fırsatı buldu. Kocaeli Üniversitesi ise I-Form dizilişinde oynayarak rakibi karşısında sayı aramaya çalıştı.
Grubun diğer ayağı olan Hacettepe Üniversitesi – Ankara Üniversitesi maçı ise 14-8’lik Hacettepe üstünlüğü ile bitti. Oldukça kalabalık ve istekli görünen Hacettepe takımına karşı sahada asgari sayıda oyuncusu bulunan Ankara Üniversitesi takımı son dakikaya kadar istekli mücadelesi ile alkış topladı. Spread ofans görünümünde dört receiver dizerek dive oyunları ile maça başlayan Hacettepe çok geçmeden uzun pas denemesiyle sayıyı buldu.
Maçın geneline bakarsak, Ankara Üniversitesi sadece dört kere pas denemesinde bulundu ve bunun dışında kalan sürede dış koşular ile sayı aradı. Hacettepe ise alışagelmiş trick plays oyunlarını sahaya yansıttı. Fakat beklediği yardları almakta başarılı olamadı.
Maçların oynanıyor olması Amerikan futbolu açısından en önemli gelişme olacaktır. Önceki yıllarda ertelenen maçlar ya da sahaya çıkmayan takımlar mevcuttu. Fakat bu organizasyonun Üniversite Sporları Federasyonu’na bağlı olması ciddiyeti biraz daha arttırırken hiçbir maçta hakem sıkıntısı yaşanmaması güzel bir gelişme. Hakemlerin ekstra eforuyla maçların oynanması ve önümüzdeki hafta 1.lig maçlarının oynanacak olması takımları umutlandıran bir gelişme.
Kulüpler Ligi’nin akıbeti belli değilken bir anda Üniversiteler Ligi’in başlaması ise kimsenin beklemediği bir durumdu. Eğer daha farklı bir sistemde oynatılırsa çok daha kaliteli ve daha fazla maçın olduğu bir lig izleme şansımız da olacaktır. Bu sistemde bir mağlubiyet alan takım neredeyse havlu atmış oluyor ve küme düşmeme mücadelesine giriyor. Kısacası küme düşmek için iki maç kaybetmeniz, şampiyon olmak için beş maç kazanmanız yeterli oluyor. Ama şuan işleyen bir sistemi kimse bozup yeni baştan yapmak istemeyecektir.
Tüm takımlara sakatlıktan uzak bir yıl dilerim…