Şubat ayından beri beklediğimiz an sonunda geldi. Super Bowl bitti, iki ay boyunca heyecanla draft’ı bekledik sonrasın ise son yılların en hareketleri off-season’larından birini izledik. Hele ki geçtiğimiz off-season’da yaşanan lokavt sonrası Hall of Fame maçı olsun preseason olsun hepimize ilaç gibi geldi. Ama kabul edin hepimiz daha Super Bowl biter bitmez sezonun ilk haftası için geri sayıma başlamıştık. Sonunda 2013 sezonun start alacağı tarih takvim yapraklarından koparıldığında haftanın ilk maçında Denver Broncos – Baltimore Ravens maçı için ekranları karşısına geçen NFL hayranları buruktu. Denver’daki fırtına gereği maç yarım saatten fazla gecikirken şahsen Super Bowl’a elektrik kesintisi yüzünden yarım saat ara vermiş Türkiye’de yaşayan bir NFL takipçisi olarak bir Cuma sabahı yüzüm oldukça düştü. Ne zamanki Peyton Manning sahaya girip attığı yedi touchdown pasıyla NFL muhteşem bir performans ile yedi touchdown pası atıp NFL rekoruna ortak oldu, o zaman dedim “iyi ki beklemişim”. Peyton Manning sayesinde resmen tarihe tanıklık ettik, belki Broncos tight end’i Julius Thomas’ın performansı ile birlikte bir yıldızın doğuşuna şahitlik etmiş olduk. Haftanın olayı kesinlikle Peyton Manning oldu. Tabii ki Peyton Manning dışında Colin Kaepernick’in Packers karşısındaki muhteşem pas performansı, Dallas Cowboys’un ezeli rakibi Giants’ı kendi evinde yenip sezona başlaması, Andy Reid ve Alex Smith’li Kansas City Chiefs’in sezona muhteşem başlaması gibi birçok olay dikkatlerden kaçmadı. Ancak biz haftanın en önemli olaylarını beşe indirerek, yazarlarımızdan yorumlarını aldık. Bakalım NFLTR’nin NFL uzmanları ilk hafta ile ilgili neler söylemiş…

Sezon Denver Broncos – Baltimore Ravens maçıyla açıldı. Aynı zamanda bu maçta Peyton Manning haftanın performansına imza attı. Yedi touchdown pasıyla NFL rekoruna ortak olan ve takımını rahat bir zafere taşıyan Peyton Manning ile Denver Broncos için neler söyleyeceksiniz?

Berkan Uzun: Geçtiğimiz sezonun şampiyonuna yedi TD pası atmak. Sakatlığı tamamen atlattığını söyleyelim. Topu çok efektif olarak dağıtabileceği bir ekibi var. Bu sezon 5000+ garanti gibi yanınada 40+  hatta 50+ TD koyarsa şaşırmamak lazım. Sezon içinde çok başarılı olan Manning Playoff’larda sıkıntılı anlar yaşıyabiliyor. Eğer sezon performansını playoff’a taşırsa final görmeleri çok olası. Broncos tarafına bakmak gerekirse çok güzel bir iskelete çok güzel bir beyin koydular. Belki kısa vadeli bir çözüm ama John Elway kesinlikle güzel bir işe imza attı.

Çağatay Akkaya: Sezonun açılış karşılaşmasında Payton Manning fırtınası estiğini söylemek yanlış olmaz, yedi TD pası ile sezon içinde Broncos ve Manning’in bizlere neler gösterebileceği hakkında fikir edinmiş olduk. Broncos, hücum anlamında çok efektif bir performans sergileyecek o muhakkak, savunma kısmına bakarsak Ravens karşısında Ravens’ın attığı 27 sayı endişe verici olarak hissedilebilir ancak maçı izleyenler görmüştür ki Manning ve Broncos oyun üstünlüğünü, ritmi aldığı zaman istim üzerinde bir takım görüntüsü çizdi; Ravens’ın oyununun kendilerine yaklaşmasına da izin vermedi. Bu konuda son bir değerlendirme olarak da sanırım şunu söylemek mümkün olacak: Payton Manning istiklarlı bir QB!. Bu haftaki gibi her karşılaşmada yedi TD pası atacağını söylemiyorum elbette ancak takımın ihtiyacı olduğu yerlerde ne yapması nasıl katkı vermesi, oyunu nasıl bir boyuta taşıması gerektiğini biliyor ve bu durum da zaten Broncos’un en önemli Super Bowl adayı olarak lanse edilmesini sağlıyor. Bu “istikrar” sözcüğüne sonraki sorularda da kısa bir gönderme yapacağım zaten…

Görkem Şahinoğlu: Açıkçası bu adama daha ne denir bilemiyorum. Şarap gibi yıllandıkça güzelleşiyor klişelerini geçelim. Rakibin her ne kadar geçen yıl ki gücünden özellikle de savunmasından eser kalmamasına rağmen ilk yarı kafa kafaya bir oyun vardı ve bunu bozan kesinlikle Peyton Manning oldu. Dış recieverlarını savunduklarında slot’taki Welker ve tight end Julius Thomas’ı buldu. Onlar savunulduğunda Demaryius Thomas’ı buldu. Tam olarak durdurulamaz bir oyun sergiledi ve Joe Flacco’nun kontratının ne kadar saçma olduğunu ve kısmen daha sıcak bir havada onun takımına asla kaybetmeyeceğini gösterdi. Manning’in MVP için çok ciddi bir şansı var ve kazanamaması sürpriz olur. Denver içinse durdurması çok zor bir hücuma sahipler ama savunma için Miller’ın ve Bailey’nin kesin dönmesi gerek. Yine de AFC’nin en büyük adayı onlar.

Barış Erengüç: Broncos, koç Fox ile iyi bir ivme yakaladı önce savunma düzeltildi sonrasında ise Manning’in bomba dönüşü ile hücum adeta patlama yaptı. Hücumda tek sorun koşu oyunu gibi görünüyor. Benim açımdan AFC şampiyonluğu için en ciddi aday Broncos.

Hilmi Çeltikçioğlu: Peyton Manning kalitesi zaten belli bir oyun kurucu. Denver ise son yıllarda çok iyi bir yapılandırmaya gitti, hatta Tebow ile playoff’lara bile çıkmışlardı. Başarılı bir sezon, geçen seneden kalma hırs, taraftar desteği ve şans tanrılarının da biraz yardımıyla böyle bir sonuç ortaya çıktı. Aynı maçı sabaha kadar oynasalar (yani iki kere daha) yedi touchdown atmak kolay kolay bir daha olmaz. Sezonun devamı içinse koşu oyununda biraz daha tutarlılık gerekiyor. Havalar bozunca pas takımlarında biraz tökezleme gerçekleşebiliyor. Benim asıl şaşırdığım Wes Welker ile Manning’in bu kadar çabuk anlaşması; demek ki Denver çok başarılı bir preseason geçirmiş.

Peyton Manning’in ardından son şampiyon Baltimore Ravens’a da değinmek gerek. Off-season’da savunmada oldukça kan kaybeden, hücumda ise eldindeki az sayılı etkili oyunculardan Jacoby Jones’u sakatlığa kurban veren Baltimore Ravens’ı bu sezon neler bekliyor?


Berkan Uzun:
Takımın savaşçı ruhu olan Ray Lewis ve Ed Reed’i çok arayacaklar gibi gözüküyor. Suggs bir nebzede olsa bu isimlerin yerini doldurmaya çalışsa da bu sezon işleri zor. Hücumda  işleri bir şekilde yerine koyarlar ama işin savunma kısmı bu sezon çok can yakar. Heleki geçtiğimiz sezon alınan şampiyonluk sonrası sezonun ilk maçında 49 yiyorsanız. Sezon sonu tahminim; ucu ucuna playoff görecekleri yönünde…

Çağatay Akkaya: Bir önceki soruda kısaca kendilerine gönderme yapsam da Ravens hakkında da değinilmesi gereken konular var. Birincisi mi? Elbette savunma!  Sezonun ilk maçı olması, savunma düzeninin henüz tam oturamaması, geçtiğimiz sezona göre savunma takımında kaybedilen oyuncular… Ancak bu yeterli bir bahane değil. Geçtiğimiz sezonun şampiyonu “berbat” bir derece elde etmeyecek olsa da “vasat” bir sezon geçirip, playoff’un ya kıyısından dönecek ya da kıyıdan köşeden playoff yapacak hissiyatı uyandırıyor bende. Hücum tarafından da bakacak olursak Jacoby Jones, Ravens için elbette ki kritik bir oyuncu olmasına karşın Jones’un takımda olması da hücum açısından Ravens’ın bir önceki sezon perfomansına yaklaşmasını da sağlamayacaktı. Eğri oturup doğru konuşmalı, yaz boyunca Joe Flacco’nun kontratı fazlasıyla polemik konusu oldu. Kontratın altında ezileceği, kontratına paralel bir performans göstermeyeceği yorumları fazlasıyla yapıldı. Ravens yönetimi de bu durumun farkında olmasına rağmen, bir önceki sezonun Super Bowl MVP’sini yollamak istemedi (Flacco’nun menejerinin de hünerli olduğunu belirtmek gerekir tabi). Ravens’ın seçtiği bu yolla beraber orta vadeli bir yeniden yapılanma ile beraber tekrar başa oynayan bir takım yapısı kurmak istediğini düşünüyorum. Kısacası, Ravens bu sezonu rölantide geçiren, taraflarlarını kahretmese de sevindiremeyen takım olacaktır.

Görkem Şahinoğlu: Baltimore Ravens’ın başındaki adam Ozzie Newsome olsa da bu off-season’da içine başka birisi girmişti sanki. Flacco’nun kontratı neresinden bakarsanız bakın overpaid. Super Bowl kazanmış olabilir ama o alacağı para takımın komple dağılmasına neden oldu. Boldin’in bu hafta neler yaptığına bakın. Pitta’dan sonra Jones’u da kaybederek hücumda sadece Torrey Smith ve Ray Rice’ın eline kaldılar. Savunmada işler daha da vahim. Dummervil ve Suggs ikilisi çok güzel bir pass rusher ikilisi hatta ortada Ngata da kalite katıyor ancak savunmanın geri kalanı, özellikle inside linebacker ve safety pozisyonları acınası durumda. Bu bölgelere draft edilen Matt Elam ve Arthur Brown’ın en kısa sürede oyuna adapte olması ve katkı vermeye başlaması gerekiyor.

Barış Erengüç: NFL’de üstüste şampiyonluk devirleri kapandı gibi. Ravens’ın yaşlı kadrosu defansif anlamda çok sıkıntı çıkaracaktır. Ayrıca hücumda Boldin’i çok ama çok arayacaklardır (Bakınız 1.hafta)ç Ama kendi division’larında Steelers’ın hali içler acısı ve Browns zaten yok. Bengals ile olacak çekişme sonucunda division’ı kazanırlar ama wildcard’ın ötesine geçemezler.

Hilmi Çeltikçioğlu: Sürekli playoff’larda başarı yakalamak kolay iş değil. Patriots, Packers, Steelers gibi bunu devamlı başaranların yanı sıra, arada bir görünüp düşenler var. Baltimore bunlardan biri, hatta ilk Super Bowl’ları da aynı şekilde oldu. 2003 yılının Oakland ve Tampa Bay takımları da bu konuda iyi örneklerdir. Bunun yanı sıra, Ozzie Newsome gerçekten ligin iyi GM’lerinden biri ve koç Harbaugh ile birlikte doğru zamanda rebuilding’e (yeniden yapılanma) girdiler. Şimdi göreceğimiz, bu lastik değiştirme sonucu rakiplerin ne kadar gerisine düştükleri. Ravens’ın playoff’a çıkmasına %65, Super Bowl kazanmasına %5 veriyorum. Jacoby Jones’un sakatlığına takılmamak lazım. Calvin Johnson veya Dez Bryant (bu sene dikkat) gibileri dışında herkesin yeri dolar.

Off-season’da sessiz sedasız Detroit Lions’ın yolunu tutan Reggie Bush, ilk maçında Minnesota Vikings karşısında 90 yard koşup, 101 yard pas yakalayıp bir de touchdown yaptı. Lions ise Calvin Johnson’ın sönük kaldığı maçta Vikings’i geçmeyi başardı. Sizce Reggie Bush, Lions’ı sonunda başarıya taşıyabilecek mi?


Berkan Uzun:
Bush’un zaman zaman böyle maçları oluyor zaten. Bunu bir sezona yaydığını henüz görmüş değilim. Attığı touchdown’da kolej yıllarındaki hızını kazanmış gibi gözüktü bana sanki iyi off-season geçiren isimlerden biri. İşin güzel yanı running back pozisyonundan çıkıp pas tuttuğunda daha iyi işler çıkarıyor. Lions’unda hücum anlayışının genel olarak pas bazlı olduğunu düşünürsek, çok iyi bir sezon Bush’u bekliyor. Ha takımı taşır mı? Bence taşıyamaz ama kesinlikle sezon sonu istatistikleri iyi olur.

Çağatay Akkaya: Öncelikle şunu belirtmek gerek: Lions 2012 sezonundaki derecesi kadar kötü bir takım değil. Reggie Bush, önceki iki sezonu gözlerden biraz ırak kalan Dolphins’de geçirdi, üstelik kötü de geçirmediği kanaatindeyim. Kariyerinin sonbaharına yaklaşan bir oyuncu olarak deneyimi ile Lions’a katacakları var elbette ki bunu ilk maçta Vikings karşısında gösterdi. Pas yakalama konusunda, son birkaç sezondur bu yeteneği kullanılmasa da ilk sezonlarını takip edenler kabiliyetli bir oyuncu olduğunu anımsayacakladır. Burada önemli olan soru şu olabilir: Reggie Bush, ligin en iyi beş RB’inden biri mi? Çoğu NFL takipçisi bunu “hayır” olarak yanıtlayacaktır. En iyi on RB arasına girer mi sorusuna %50-%50 “evet-hayır” oylarını dağılımından bahsedebiliriz. (NFL takipçilerine referandum yapmış gibi hissettim) Bu durumda Calvin Johnson’ın Vikings karşılaşmasındaki performansını değil, 2012 performansını sahaya yansıtması gerekiyor ki Lions grubunda da NFL genelinde de playoff için önemli adaylar arasında sayılabilsin. Bu soru ile alakalı değineceğim son nokta da şu, Vikings gerçekten çok kötü bir performans gösterdi. (Adrian Peterson’ı dışarda tutabiliriz) Christian Ponder’ın dillere destan performansı (1 TD, 3 INT) karşısında Lions’ın kazanmaktan başka çaresi de yoktu kanımca.

Görkem Şahinoğlu: Kaan ile bu konuyu defalarca konuşmuştuk zaten. Bush şu anda tam olarak beklediğim bir performans sergiliyor. 32 NFL takımı içinde en faydalı olabileceği takıma giderek hem kendini hem de takımını kurtarma fırsatına sahip. Bush, koşu yeteneklerinin yanı sıra Darren Sproles kadar etkili bir backfield pas yakalayıcısı. Çok komple bir oyuncu. Geçtiğimiz iki Miami sezonunda 43 ve 35 reception yapan Bush’un Lions gibi ligin en çok pasa dayalı hücumunda 60-70 reception’ı bulmasını bekliyorum. Lions için çok önemli bir oyuncuya dönüşeceği kesin. Yıllardır Megatron’un yanına reciever olarak bulamadıkları oyuncuyu bu şekilde bulmuş oldular. Önemli sürprizler bekliyorum onlardan.

Barış Erengüç:
Reggie Bush’a asla güvenmem. On maç üstüste iyi oynarsa belki. Şu an için benim açımdan one-game wonder statüsünde…

Hilmi Çeltikçioğlu:
Tek tük oyunculara fazla önem vermemek lazım, özellikle koşucu ve top tutucularda. Matt Millen yıllarından sonra Lions bir kaç senedir line oyuncuları açısından başarılı draft’ler geçirdi. Bu sene NFC North’da Packers sonrası Lions’ı ikinci görüyorum; eğer Chicago’nun yeni koçu sürpriz yapmazsa. Lions’ın başarılı olması için yetenek sorunu yok ve çok büyük sakatlık geçirmezse playoff’lara wild card olarak çıkabilirler. Tekrar ediyorum; önemli olan line oyunudur Lions için. Yoksa Bush koşmaz Kush koşar fazla mühim değil.

Sezonun ilk haftasında yeni oyun kuruculardan oldukça iyi performanslar izledik. Geno Smith takımını zafere taşırken, Raiders’ta Terrelle Pryor, Bills’te ise EJ Manuel oldukça iyi performanslar sergiledi. Bu üç genç yıldız adayı hakkında yorumlarınız…

Berkan Uzun: Valla maçları izlemedim, yorum yapmak doğru olmaz sadece söyleyebileceğim. Üç isim de çok kötü takımlarda kariyer başlangıcı yaptılar. İçlerinde kuşkusuz en şanslı isim EJ Manuel, üç takımın da QB’ye gelene kadar bir çok şeyi düzeltmesi lazım ki bu çocuklar adam olsun.

Çağatay Akkaya: NY Jets- Tampa Bay maçı, son bir dakika içinde Jets adına geldi-gitti-geldi. Geno Smith’in “muazzam” bir performans gösterdiğini düşünmüyorum hatta başlangıç açısından muadilleri E.J Manuel ve Terrele Pryor’a göre geride kaldı. Hazırlık maçları performansını da gördüğüm Geno Smith, NFL draftı öncesinde ilk seçilecek QB olarak gösteriliyordu otoritelerce ancak hayal kırıklığı ile beraber ikinci tura kaldı. Smith’in pas tercihlerinin sorunlu olduğu söylenebilir, çok fazla INT atarken göreceğiz onu (TD pasından fazla dahi atabilir), takıma da Jets seyircisine pek güven vermiyor. Bu üç QB arasında bu seneki performansı açısından en aşağıda olacak ismin Smith olacağını düşünüyorum. E.J Manuel, 2013 draftının tek ilk tur QB seçimi. Kıyasladığımız diğer iki QB’ye göre daha aklı başında, oyunu daha iyi okuyor ve bence hatalarını örtebilecek bir takımda. Sezon sonu değerlendirmede en iyi çaylak quarterback, E.J Manuel olacak gibi. Ayrıca ilk maçında rakibi Tom Brady varken neredeyse hatasız oynaması, Bills taraftarlarının da daha fazla arkasında durmasına neden olacak. Terrelle Pryor, bu üç QB arasında en zayıf nitelendirilecek takımda. Geno Smith’in önünde E.J Manuel’in ise gerisinde bir performans ile tamamladı haftayı. Raiders, Colts’a soğuk terler döktürmesine rağmen kaybeden taraf oldu. Pryor’un pas tercihlerinin sıkıntılı olabileceğini söylemek gerek ve tabii pas opsiyonlarının da çok kısıtlı olduğunu eklemek gerek akabinde. Pas atmasın Pryor, koşsun; zira rakibin dengesini bozmayı başardı ilk hafta. (sezonun üçüncü hazırlık maçında Bears karşısında daha bir dikkatli izlemiştim kendisini, o maçtaki performansı bilhassa formayı ona getirdi) 2013 Raiders’ı, Pryor ne kadar doğru koşup yard kazanırsa o kadar ilerleyecek gibi duruyor.

Görkem Şahinoğlu: “Nerede bu Pryor sorusu?” diyordum tamda. Tabi ki öncelikle Terrelle Pryor ile başlayacağım. Maç öncesinde açıkçası kimse ne Pryor’dan ne de Raiders’tan böyle bir performans beklemiyordu. Ancak artık bazı şeylerin değişmiş olduğunu gördük. Geçen yılın aksine takım tamamen kazanmak isteyen ve bunun için çabalayan oyunculardan kurulu. Pryor ise şu sistemde kesinlikle Flynn’den daha faydalı olabileceğini gösterdi. Attığı iki INT pası bir kenera koyun. Çok iyi bir maç oynadı. İlk INT pası maç tecrübesi eksikliğine ve hala gelişmekte olan koluna bağlıyorum. İkincisi zaten ligdeki her oyun kurucunun attığı bir pick’ti (Matt Ryan’a bakın). Pryor çok hızlı bir şekilde gelişimini sürdürüyor, haftalar ilerledikçe daha da iyi olacaktır. Geno Smith, Manuel gibi fazla ışıltılı oynamasa da takımını galibiyete taşıyan aksiyonlara imzasını attı. Sanchez’den daha iyi olacağını düşünüyorum. Manuel ise az kalsın ilk maçında Brady gibi bir efsaneyi yeniyordu. Neden ilk seçilen quarterback olduğunu kanıtlayan ve Bills taraftarlarını umutlandıran bir oyun oynadı.

Barış Erengüç: Terrell Pryor bence en etkili olacak isim. Yetenekli bir oyuncu olduğu daha lise yıllarından belliydi. Liseden Ohio State’e geçerken o sezonun ülke çapında en üst sırada yer alan beş yıldızlı oyuncusuydu. Supplementary Draft sonucu NFL girmesi ilginçti elbet ama Raiders’ın yıllar boyu süre gelen draft facialarının yanında bu yaptıkları en doğru tercih olacaktır. Geno ve EJ’in çok çalışmaları lazım.Yeterli kuvvetleri yok gibi geldi bana.

Hilmi Çeltikçioğlu: Çok erken bir soru, ama merak edilmesi de doğal. Bu garibanların önünde çok başarılı bir çaylak sezon örneği var. Şimdi doğal olarak kendilerinden Luck, Wilson ve RG3 gibi sezonlar bekleniyor ama bu adamların nereden ve ne ihtiyaçlar doğrultusunda draft edildiklerine dikkat etmek lazım. Takımın scouting bölümü işini ne kadar iyi yaparsa yapsın, QB her zaman draft’ın olta-attım-tutarsa pozisyonlarındandır. Yani bu sporun en önemli mevkisi olmasına rağmen her Luck için bir Jamarcus Russell vardır, her Manning için bir Ryan Leaf vardır. (Bu tam doğru olmadı, bu aileden 3 QB çıktı) Sonuçta bekleyip görmek lazım. İlla birşeyler tahmin etmek gerekirse; çaylak sezonlarında hepsi çuvallar, ama rezil takımlarda olduklarından iyiymiş gibi görünürler. Doğru düzgün açığa kaçabilen WR veya koruyabilen bir line olsa, bu Pryor neden bu kadar koşsun ki? Kaepernick koşmak zorunda kaldı mı mesela?

Pazartesi gecesi herkes Robert Griffin III’ün dönüşüne odaklanmışken, Philadelphia Eagles yeni head koçu Chip Kelly’nin NFL’de alışagelmiş olmayan sistemi ile Washington Redskins’i yıkmayı başardı. Michael Vick ise izleyenelere eski günlerinden adeta bir kesit sundu. Eagles bu sezon sürpriz yapacak takımlardan biri mi olacak mıdır?

Berkan Uzun: RGIII ve Redskins çok kötüydü. Yani soru Eagles ama sorun Redskins’deydi bu maçta. Eagles kesinlikle Kelly’nin sistemi ile çok güzel bir başlangıç yaptılar. Geçtiğimiz sezonlarda aynı isimler bir türlü dikiş tutturamazken bu sezon başlangıcında işler biraz değişti gibi demek istiyorum ama dördüncü çeyrek’te düşüşleri gene iyiye sinyal değil. Birazcık havaya girdiğinde gardı kolay düşen bir ekip ve ligin en zor divisionlarından birindeler. Giants ve Cowboys’dan da birer galibiyet alırlarsa playoff görürler ama aksi takdirde divisionlarından dolayı işleri çok zor.

Çağatay Akkaya: Sorunun içinde bulunduğundan ötürü öncelikle Redskins ve RGIII’ye değineceğim. Robert Griffin III, geçtiğimiz sezon playoff’larda kaybedilen maçtan itibaren hiçbir maçta takımla beraber olamadı. Hazırlık sezonunu kaçıran bir QB’nin beklentilerin altında kalmasını da doğal karşılamak gerek. Ayrıca MNF’da değinildiği üzere sakatlığın hala ufak da olsa performansını kısıtladığını düşünüyorum. Redskins, geçtiğimiz sezonki başarısını tekrarlayacak bu sene (ilerleme-gerileme yaşamadan), RGIII’ye bir iki maç daha süre tanımak gerek. Pazartesi gecesi olan maçta koşu oyununda da büyük sıkıntı yaşadı Redskins, Alfred Morris yeterli performans veremedi, bunu da bir etken olarak katabiliriz. Gelelim Redskins’in dengesini bozan esas maddeye: Eagles! Maçı izlerken, Eagles ilk hücumu yaptığı esnada “ne oluyor?” moduna geçtim. Hücumlar akıcı, oyunlar çok değişken. Alışılagelmiş oyun kalıplarının dışında ve hücum çabuk başlıyor, hatta oyuncular bazı oyunlarda oyunu karıştırdı, saha içinde anlaşamadılar vs. Burada Michael Vick, Redskins karşısında fark yaratan isimlerden biri oldu, biri oldu çünkü Vick kadar RB LeSean McCoy’un da (ve koşu oyunlarını dizayn eden koçların da) hakkını vermek gerek. Michael Vick, kariyeri boyunca saha içi-saha dışı inişli çıkışlı çok dönem geçirdi. Dibi de zirveyi de tattı. İlk soruya yanıt verirken son cümlede “istikrar” demiştim Payton Manning’i anlatırken. Michael Vick için de esas soru bu olacak, ne kadar istikrar yakalayabilecek? Koç Chip Kelly’nin sistemi ile Eagles sıradışı bir otomobil ancak direksiyonda Michael Vick var, o nereye, Eagles oraya gidecektir.

Görkem Şahinoğlu: Chip Kelly, hakikatten RGIII’nin şovunu elinden çaldı. Müthiş bir geri dönüş için her şey hazırdı, Monday Night Football ve kendi evi, kendi taraftarı. Ancak Chip Kelly bunların hepsini kaldırıp çöpe attı. Eagles o kadar iyi ve akıcı hücum ediyor ki durdurulamaz olabileceklerini düşünüyorsunuz. Vick, kaybettiği öz güvenini kazanmışa benziyor, DeSean Jackson o çok sevdiği özgürlüğe sahip, LeSean McCoy ise gayet sağlıklı görünüyor. Bu üç isim Eagles hücumunun kalbi ve üçü de Kelly’in yüksek tempo sistemi için yaratılmış oyuncular. Oregon’da Kelly’nin yönetiminde running back’lerin uçtuğunu görmüştük ancak ‘Shady’ McCoy cidden uçtu. Koşu başına yedi yard muazzam bir rakam. Aynı şekilde savunma da gayet iyiydi. Tüm maç boyunca izlediğim etkili blitz paketlerini uyguladılar. Eagles’ı tahminlerimde NFC East’in ikinci sırasına koymuştum. Şimdilik düşüncemde değişiklik yok ama ilk sırayı da ciddi biçimde zorlayabilirler.

Barış Erengüç:
Eagles iş yapar çünkü Chip Kelly her zaman fast paced bir ofans uygular. Oregon’da uygun oyuncuları bulup bu fast paced ofansı çok ama çok iyi uygulardı. Bunu NFL’de uygulamak isterseniz heralde ilk tercihiniz Michael Vick olacaktır. Eagles zaten yetenekli oyuncuların olduğu bir ekipti. Bence bu sezon ses getireceklerdir.

Hilmi Çeltikçioğlu: Eagles sürpriz yapacaksa bunu tamamen koçunun götürdüğü yere kadar yapabilecektir. Super Bowl’da buluşan Harbaugh kardeşlerin koçluk geçmişlerinin standartlardan ne kadar uzak olduğuna bakıp bir de NFL’in son yıllardaki hücum trendlerini göz önünde bulundurursak Chip Kelly kaçınılmaz bir işe alım oldu. Daha preseason’dan bile önce Kelly’nin takımının odak noktasının hız ve çeviklik olacağını görmüştük. Ancak ne kadar doğru konuştuğu yeni yeni ortaya çıkıyor. Şu noktadan itibaren yazacaklarım bütün beş soru için de geçerli; Sezonun ilk maçına bakıp fazla değerlendirme yapmamak lazım. Bunun sebeplerinden en barizi takım daha yeni son kadrosuna kavuşmuş ve en oturaklı takım bile hem kadro, hem koçluk olarak değişikliklere gitmiştir. Ayrıca her hücum koçu ilk maça bir takım sürprizler hazırlar ve Dom Capers’ın ifadesiyle hücumların gösterdiklerinin üçte biri ilk defa görülen şeyler olur. İlk hafta takımı maçı kazananlara itidal, kaybedenlere de sabır tavsiye ediyorum.