12.Adamın başkentinden merhaba. Amasya’da ilkokul ve İzmir’de ortaokuldayken, “Türkiye çöl olacak” algısı/ kamu spotu, derslerimizde bolca işlenirdi. Çevre bilinci kazandırmak adına saygıdeğer hocalarımızın sözlü uyarılarını baş tacı yaptık bu yaşımıza kadar. Velakin beni ve sınıf arkadaşlarımı da endişelendiren ifadeler vardı hocalarımızın sözlerinde: “Türkiye 20-25 yıl sonra tamamen çöl olacak. Her sene Kıbrıs adası kadar toprağımız çölleşiyor.”
Aradan 20 sene civarında bir süre geçti ve korkulan olmadı. Ülkemiz çöl biyomunun etkisinden ırak. Bizim o zamanki korkularımızın gerçek olmaması ne güzel. Sinemamızın eski yapıtlarında meşhur çöl sahneleri Antalya Kaş’tan çıktınız Muğla Fethiye’ye giderken Patara Plajı vardır. İşte orada çekilmiştir. Benim yazılarım gibi upuzun olan plajımıza sit alanı olduğu için müze kartı veya giriş ücretiyle girip Akdeniz’in ılık sularında yüzme imkânına sahipsiniz. Karlı Aralık ayında yüzme tavsiyesi de verdik! Sonora Çöl’ünü içine alan Arizona eyaletinde bu seneki en farklı skora ulaştık. Seattle’ın yağmuru boldur. Maçta savunma ve hücumda bol bol yağdık. Çöl biyomundan Arizona Cardinals’ı 35-6 yendiğimiz maçtaki NFC West biyomuna akalım, buyurun.
6
Philadelphia maçından sonra ne demiştim? San Francisco’yu yenersek son iki maç garanti. Arizona, Carson Palmer sakatlandığından beri hücum edemiyordu. Field goal ve savunma sayılarına bel bağlamışlardı. 20 yard civarındaki pas oyunlarını kitledik mi bir şeycik yapamazlar dedim vs vs vs. Benim gibi takımımız da dersine iyi çalışmış. Evindeki yedi maçın hepsini kazanan Arizona taraftarlarına yenilginin nasıl bir şey olduğunu tattırdık.
Başlık 6, çünkü maçta Arizona’ya verdiğimiz sayı 6, Ryan Lidnley’in touchdown pası veremeden en fazla pas girişimi rekorunu kırmasına kalan pas denemesi sayısı 6… San Francisco maçına dördüncü quaterback’leri Logan Thomas ile çıkacaklarmış. Ryan Lindley rekoru haftaya kırar mı bilinmez ama biz yazımıza onla devam ediyoruz. Yoğun bir baskı ile dümeninde olduğu takımı alabora etmesi çok çok kolaydı. Lakin ilk yarı blitz, quaterback baskısı, hit ve sack’larda silik görünümdeydik. Quaterback’lerinin heyecanını gidermek adına maça koşu oyunlarıyla başlayıp şöyle bir nabzımızı yokladılar. Baktılar voleybol maçı misali bizim tarafa geçemiyorlar. Koşuda çok ısrarcı olmadılar. İlk yarı pas hücumlarında 15+ üzeri paslara yoğunlaştılar. Arizona OL hattı sağlam iş çıkardı doğrusu. Bizim baskımızı emen rakip OL yüzünden quaterback cebinde zorlanmayan, Lindley boştaki adama pas atmayı başardı lakin bu paslar yüksek ve özellikle alçak paslar olunca Arizona ilerlemedi. İlk yarının yıldızı Earl Thomas nicelback ve dimebackler’de double team desteğiyle sahanın her yerindeydi. Seattle için ne kadar önemli ve sayılara tam yansımayan işlere imza atan gizli kahraman, tüm sezon boyunca. Seattle Seahawks taraftarı olarak yılın savunmacısı ödülünde hatırı sayılır oy sayısına ulaşması gerektiğine inanıyorum.
İkinci yarıda OL’nin direncini kırdık. Nose tackle ve free runner koşularıyla Lindley’in işini bir kat daha zorlaştırdık. Out of pocket’lerde bir Russell Wilson olmadığı için -tırnağı bile olamaz- riskli paslara yöneldi. İlk yarı bir pozisyon dışında int heyecanından uzak durduk ama ikinci yarı Richard Sherman ile Arizona taraftarını susturduk. Gerek tight end hücumuna güvenmeyen Arizona, gerek ortayı etkili kapatan OLB ve SS/FS hattımız yüzünden ortadan pasları pas geçtiler. Wide reciever’ları kanata koşturup uzun paslara yöneldiler, olmadı olmadı olmadı… Oyun başına 1,9 yard koşabildiler. Bu değer Washington Redskins maçımızdaki savunma değeriyle, bu sezonki en iyi iki maç eforumuzdan biri. İkinci devre art arda üç kez three&out yaptıran savunmamız rakibin maça tutunma umudunu Steven Haucka’nın çabalarına rağmen yeşertmedi.
Hipotenüs Kenarı Beast Mode
50 sayıya rahat ulaşırdık NFLTR.com okuyucusu. ‘Abarttın sen de yahu’ demeyin. İlk çeyrekteki yard ve topa sahip olma süresini 10 sayıya çevirebilseydik, üstüne Steven Haucka’nın alan golü denemeleri Shaq O’Neill’ın serbest atışları gibi isabetsiz olmasaydı Arizona tarihindeki en ağır iç saha yenilgilerinden birini belki de birincisini alacaktı. Önümüzdeki senelere bakacağız artık… Rakibi 216 toplam yardda tutan Seahawks 596 yard ile kulüp rekorumuzu kırdı. Koşu oyunuyla galibiyetin kapısını tıklattık, pasla açtık, koşu touchdown’ları ile kapıyı Arizona’nın suratına çarptık. Biliyorsunuz ligin üçte ikisi geride kalmıştı ve koşu yükü Marshawn Lynch’in sırtına binmişti, option ve play fake ile gelen quaterback koşularını saymıyorum. Son haftalarda Robert Turbin nihayet yedek running back nasıl olur, onu gösteriyor ve sahada yaşıyor.
Üçüncü running back’imiz C. Michael de bu maçta aldığı görevi başarıyla yerine getirdi. Koşu oyununda Lynch, Turbin ve Michael üçgeni vardı. 90-60-30 dik üçgen misali hipotenüs tabii ki Marshawn Lynch’ti. DE ve TE sağlam blok yaptığında koşucularımıza patikalar sunuyoruz. Dikkatimi çekti: Marshawn Lynch DE’miz adamını tuttuğu vakit o cihetten güzel koşuyor. Kariyerinin en uzun koşusunu -79 yard- inanılmaz bir touchdown sayısı ile taçlandırdı. Marshawn Lynch denilince dillere pelesenk olmuş touchdown’u, 2010 wildcard’ında New Orleans’a karşı yıkılmadığı, yıktığı touchdown koşusudur. Hafızalardaki bu tanım artık değişecek. Öyle ki Lych bir pozisyonda, tüm Arizona’yı koluna taktı ve mendil misali kenara attı, meşhur(!) cornerback Patrick Peterson’ı tribünlere yolladı. Peterson’dan bir Lambeau Leap misali zıplayış gelebilirdi. Uzatmayalım, durdurulmaya çalışıldı, sadece ve sadece azıcık yavaşlatıldı, makasa giren Subaru Impreza STI’daki vites değişimindeki ufak zaman kaybı gibi…
Benzetmeleri bir kenara bırakıyorum, 2014 sezonunun akılda kalacak anlarından biriydi. En güzel koşu touchdown’uydu belki de, tüm lig genelinde konuşuyorum… Arizona’da DL yine güçlüydü, etkiliydi; ikinci hat ayaklarının üstünde durdu, SS-FS iyi değildi. Kısa ve orta uzunluktaki paslarda Doug Baldwin’i kullanırken uzun paslarda maçın yıldızı Luke Willson’dı. Tight end Luke Willson üç pas tutuşta 139 yard, iki touchdown yaptı. Russell Wilson’ın Luke Willson’a ortadan attığı paslar San Antonio Spurs’un point guard’ı Tony Parker’ın meşhur yağmur damlalarına benziyordu. Yağmur damlası ivmelenmesiyle çember yerine Luke Willson’a giden paslarda açık patikada koşarcasına endzone’a gitti Willson. Evet, Arizona ligin en iyi savunmalarından, son yıllarda savunma ekolleri var, önemli savunma isimlerine sahipler. Ama bu maç için bu cümleler geçerli olmadı. Arizona savunmasına haksızlık etmeyelim. Russell Wilson’ı koşularda durdurdular, koşmasına fırsat vermediler. Yine 6 sayısı karşımıza çıkıyor… 6 kez koştu Wilson toplam 88 yard. Bunların ikisinde touchdown’a giden oyunlara imza attı, birinde direkt kendisi touchdown yaptı.
Her şey güllük gülistanlık değildi sevgili Seattle Seahawks taraftarı. Preseason’dan beri övdüğüm kicker’ımız Steven Hauschka uzun mesafe üç alan golünü de benzer açıdan kaçırdı. Arizona’ya orta sahadan hücum fırsatı veren, moralimizi bozup Arizona’ya itici güç sağlayan bu hücum kayıplarını başımıza iş açmadan kapadık. Steven Haucka, playoff için güvenebileceğimiz, son saniyelerde takımı emanet edebileceğimiz bir isim midir, sorusu her Seattle’lının aklında artık. Ufak da olsa endişemiz var. Bu sene O-Line’dan bahsetmeden bir Seattle yazısı düşünülemez. En iyi maçlarını çıkarmadı arkadaşlar ama tüm takımdaki ikinci bahardan onlar da etkilenmiş durumda. Son haftalarda biraz daha iyi duruyorlar. Yine presnap hatası yaptılar, yine bireysel penaltılar oldu ama quaterback’imizi daha iyi korudular.
NFC’de playoff biletleri satıldı. Son maçta kendimize bir, iki, üç, beş numaralı koltuklardan birini beğeneceğiz. Rakip, deplasmanda saç baş yolduran hatalarla yenildiğimiz Rams. Kağıt üstünde Oakland Raiders maçından sonraki en kolay maç. Yazımızı burada bitirme adına normal sezon NFC sıralamasında Seattle spesifik yaklaşımını, olası playoff tablosundaki rakiplerimizin minimal analizini ve iç transferdeki önemli gelişmelere açacağımız ufacık pencereyi haftasonu yazısına bırakmak istiyorum. Pazar gecesi maçından önce yeni bir yazıda sizlerle olmak dileğiyle 12.Adamın başkentinden esen kalın.