Divisional maçlarının belki de starları açısından en dikkat çekeni olan Denver Broncos – Indianapolis Colts karşılaşması Pazar akşamı Türkiye saati ile 23:40’da, ben de bu eşleşmenin bakılması ve irdelenmesi gereken taraflarına çomak sokmak için sizlerleyim sevgili okurlar.
Öncelikle her iki takımın da normal sezonu nasıl geçtiklerine kısaca bir değinelim…
Ne Umdu Ne Buldu: Denver Broncos
Kendi beklentisinin belki de bir tık altında kaldı sezon derecesiyle. Neydi o beklenti, playoff boyunca ev sahibi avantajına sahip olmak; bunu New England Patriots’a kaptırdılar. Geçtiğimiz sezon, hem normal sezonu hem de playoff’u kasıp kavurduktan, önüne geleni tekmeledikten sonra, Super Bowl’da Seahawks’dan çok sağlam bir tekme yemişti Broncos. Bu sezon defansa yaptığı yüksek profilli eklemelerle, hücumdaki ufak rötuşlarla geçen seneki kadar korkutucu bir tabloya büründüler, aşikar; yine de geçtiğimiz sezondan bir tık altta kalmalarının nedeni belki de Peyton Manning oldu. Sevdiğim ve saydığım okuyucu, bunu okurken sakın Peyton’ın kötü bir sezon geçirdiğini falan sanmasın, sadece geçtiğimiz sezonki kadar neredeyse el attığı her istatistiği kıracak gibi bir sezon geçirmedi, yoksa geçirdiği sezonun hesabını falan sormuyorum burada, onu geçtik. Sezonun ilk karşılaşmalarında ceza alan Wes Welker da biraz hücum ritimlerine eksi puan yazdırsa da –ki Welker sezonun geri kalanında da pek toparlayamadı kendini– Emmanuel Senders eklemesi ve performansı her şeyi değiştirdi, hücum yine tıkırına oturdu.
Aslında Broncos için hücum değil asıl problem, savunmaydı; nitekim ligi en çok yard kateden dördüncü hücum takımı olarak bitirirlerken, rakiplerine en az yard veren üçüncü savunma takımına sahipler. Önemli bir gösterge olduğunu söylemek lazım. RB pozisyonunda, Montee Ball’ın starter olarak başlayacağı ve geçtiğimiz yıla göre önemli bir sıçrama yapacağı düşünülürken, Ball sakatlandı, bu pozisyonda bir sarsılma yaşadıktan sonra C.J. Anderson ile olay tatlıya bağlandı. Aslında Manning’in bu sezon en çok TD pası atan QB olmamasının bir nedeni de Anderson. Bilhassa son karşılaşmalarda Broncos koçu Fox, koşu oyununa ağırlık verdi, C.J. Anderson kariyer ayı yaşadı, Peyton neredeyse TD pası atmadı.
Kısacası Broncos için Emmanuel Senders eklemesi, defans takımına eklenen önemli oyuncular ve sezon içinde RB için bir çözüm bulunabilmesi, Peyton’ın yine çok özel geçirdiği sezon, normal sezonun hikayesi oldu denebilir. Sezon içindeki St. Louis Rams karşısındaki mağlubiyet belki en kötü karşılaşmaları olarak göze çarptı.
Ne Umdu Ne Buldu: Indianapolis Colts
Aslında ne umduysalar onu buldular sezon içinde. Colts, Titans ve Jaguars’ı barındırması açısından NFL’in güç dengesi en düşük grubunda, bu zaten görünen köy ve daha da üstüne denecek bir şey yok. Bu iki takımla da sezon içinde ikişer defa karşılaşmak, kurtlar sofrasında size bonfile ayrılması gibi bir olay. Ha, başka grupta oldukları takdirde playoff’a kalamayacaklarını iddia etmiyorum, yanlış anlaşılmasın, sadece top-2 olarak kalıp kalamayacakları konusunda şüphem olurdu.
Colts, pas-koşu dengesinde pas ağırlıklı oynayan bir takım. RB pozisyonunda, geçtiğimiz sezon Browns’dan takıma katılan Trent Richardson isteneni vermedi maalesef. Ahmad Bradshaw’ın sezon içindeki sakatlığının ardından da Dan Herron, fena iş çıkarmadı. Pası tutan adamları muazzam bir sezon geçirdi, bilhassa T.Y. Hilton uzun pasa dayalı oyunlarda çok başarılı, redzone için ise bir canavar. Sezon içinde “beklenmedik” bir mağlubiyet aldıklarını söyleyemeyiz, aslında Colts’un 2014 sezonu, kazanmaları gereken maçları kazanıp, underdog oldukları karşılaşmaları da kaybettikleri yorumuyla anlaşılabilir. Andrew Luck, lige girdiğinden beri her sezon kendini geliştiriyor, her sezon kendine birşeyler daha ekliyor, bu minvalde de yavaştan olgunlaşan Luck’ın, olgunluğun son demini yaşayan Peyton’a karşı göstereceği performans da merak edilmekte tarafımdan.
Maçı İzlerken Nelere Bakıyoruz?
Peyton Manning – Andrew Luck Eşleşmesine
Hele ki NFL playoffundan bahsediyorsak QB eşleşmeleri çok değerlidir. Zira, playoff’a kalan 12 takımın QB’lerine baktığınız zaman (Cardinals ve Ridley’i atlıyorum, değerlendirme dışıdır), hemen hepsinin birbiriyle olan kariyer mücadeleleri, sezon içinde başardıkları işler ön plana çıkar. Manning ve Luck, başlı başına çok değerli bir eşleşme iken bir de bu işin manevi boyutu var. Bilmeyen ya da hatırlamayanlar için hemen kısaca anımsatalım. 2011 sezonu tamamlandıktan sonra, ligin, belki de lig tarihinin en iyi QB’si Peyton Manning, serbest bırakılıp Denver Broncos’un yolunu tuttu, Indianapolis Colts ise draft’ın ilk sırasından Andrew Luck’ı seçti. Manning, Broncos forması ile geçirdiği iki sezonun birinde konferans finali, birinde Super Bowl görürken, Manning sonrası nasıl toparlanacağı merak edilen ve performansı bilinmeyen, Luck önderliğindeki Colts da her iki sezonda da playoff yapmayı başarmıştı. Manning, emekli olduğu zaman Colts forması altında hatırlanacak daha çok fakat onun efsane olduğu Colts formasını, yeni altın çocuk gitmekte, keyfini sürmek de bize kalmakta…
Tahmin: 31-21 Broncos
New England Patriots – Baltimore Ravens: New England Patriots – Baltimore Ravens
AFC’nin diğer maçında da Patriots, sahasında Ravens’ı ağırlayacak. Daha önce muhtelif vakitlerde karşılaşmış bu iki ekipten Ravens, New England’da maç kazanmasıyla ün salmıştır. Peki bu yıl ne olacak? İşte yanıtı:
Nasıl Bir Sezon Geçirdi: New England Patriots
Tom Brady bu dümenin başında olduğu müddetçe Patriots’ın beli bükülmeyecek gibi. Hemen her sezon Brady önderliğinde playoff’a kalma başarısını gösteren Patriots, hücumunda ya da savunmasında ne kadar sıkıntı olsa da sezon içinde bunlara çözüm bulmayı başarmıştı, nitekim bu sezon da benzer bir tabloyla karşı karşıyayız. Sezonun ilk karşılaşmasında Miami Dolphins’e yenilmelerinin haricinde sürpriz bir yenilgi aldıklarını söylemek zor. Son karşılaşmada Bills’e yenilmeleri de elbette top1’i garantilemelerinden kaynaklanmakta, orası da aşikar. Yine sezon içinde en büyük sıkıntı yaşadıkları soruna, RB’e, LeGarratte Blount ile bir çözüm bulduklarını, hatta sezon içinde Jonas Gray’i dahi parlattıklarını göz önünde bulundurmak gerek. Ayrıca, Danny Amendola her ne kadar “bust” olduğunu belli etse de WR pozisyonu da Brandon LaFell ve Julian Edelman önderliğinde tıkırında gitti, ayrıca ligin en “sağlam” pas opsiyonu olan Rob Gronkowski’nin de sakatlık öncesi formunu yakalaması, yanına ikinci TE olarak Tim Wright’ın şahane oturması, bol paslı bir Patriots hücumu izleyeceğimize delalet olabilir. Yine de unutmayalım, delalet, gerçeği yansıtmaz. Nitekim 2013 sezonunun division maçında Colts’u ağırlamıştı Patriots. Tom Brady’den muhteşem paslar beklediğimiz karşılaşmada, dört koşu TD’ı yapan LaGarette Blount yıldızlaşmıştı. Ha bir de, Patriots’ın müthiş bir pas savunmasına sahip olduğunu da söylemek lazım, Darrelle Revis, Jets sezonları kadar olmasa bile formunu yakalamış duruyor.
Nasıl Bir Sezon Geçirdi: Baltimore Ravens
Playoff yarışının açıkara en çetin olduğu gruptan Steelers ile çıkmayı başardılar. Bu başarı yetmedi, Steelers’ı deplasmanda devirdiler. Ravens, Flacco önderliğinde playoff’ta çok iyi oynuyor, buna diyecek bir şey yok. Flacco çok basit ve doğru oynayarak maçları kazandırmayı biliyor, aldığı risklerde de hem şansının hem de becerisinin yardımı ile henüz playoff’larda neredeyse teklemedi, adına bir leke getirmedi.
Üstelik, Ravens’ı ne zaman takip etsem, her daim sağlam bir defansları olmuştu. Ray Lewis, işin biraz hem medyatik hem de goygoy yüzüydü kanımca, defans onun önderliğinde değil, onu da içine alarak çok iyi bir defans oluyordu. Nitekim bu sezon da değişen bir şey yok. Terrell Suggs, C.J. Mosley, Elvis Dumervil, Hloti Ngata… Bu adamları defans takımında toplayan takım, elbette defansı iyi yapacak.
Geçtiğimiz senelere göre, bir şey daha geliştirdi Ravens, hücum. Üstelik ilk opsiyon RB’i Ray Rice’ın saçma sapan hareketinin karşılığını misliyle aldığı sezonda geldi bu hücum. Eski Texans baş koçu Kubiak, takımda hücum koordinatörü olduğundan beri, hem pas hem koşu dengeli kullanıldı, hücum akıcılığa kavuştu. Yıllar yılı bir oraya bir buraya gezen Justin Forsett, ne kadar etkili olabileceğini sergiledi örneğin, hücum çizgisinin başarısıyla Joe Flacco, sezon boyunca 19 sack yedi sadece örneğin. (Bu satırları da QB’si bir maçta yedi sack yiyen bir Bears taraftarı gözyaşları içinde yazıyor örneğin!). E daha ne olsun birader?!
Maçı Nereye Bakarak İzlemeli?
Defanslar
Her iki takım da neredeyse birbirinin panzehiri gibi defansta. Patriots, Flacco’nun maç kazandıran derin toplarını nasıl savunacak görmek eğlenceli olacaktır. Diğer yandan Brady, az önce sıraladığım defans oyuncularına karşı ne kadar ayakta kalabilecek, hücum çizgisi kendisini müdahaleden ne ölçüde koruyabilecek, izlemek çok keyifli olacak! Bir de daha önce de belirttiğim üzere bir mazisi, geçmişi var bu iki takımın playoff hikayesinin. Brady’nin, tekrar Flacco’ya üstelik kendi sahasında kaybetme lüksü var mıdır yok mudur, bunu izlemek keyifli olacak.
Tahmin: 34-28 Patriots
NFC Cadı Kazanı
Dallas Cowboys – Green Bay Packers karşılaşması çok keyifli geçecek. Gerçi hangi divisional maçından bahsedersem bahsedeyim hepsinin keyifli geçeceğini söyledim sanırım. Her neyse. Biraz duygusal olarak yaklaşıp, objektif açıdan bana göre çok ortada olan bu maçı Cowboys’un kazanacağını düşünüyorum. Hala beklentimin üzerinde savunma yapıyorlar, Packers hala koşu savunmakta zorlanıyor, Romo’nun sihri de hala sönmüş değil.
Seattle Seahawks – Carolina Panthers karşılaşması ise defans sevenler açısından keyifli geçecek gibi. Panthers’ın bu karşılaşmada 10 sayının altında kalma ihtimali olduğunu da düşünüyor, Seahawks’ın rahat kazanacağını eklemek istiyorum.