12.Adamın başkentinden herkese merhaba. Değerli ve sevgili okuyucu baştan uyarayım: Bu yazı sitedeki diğer Super Bowl yazıları gibi tarafsızca yazılmamıştır. Aksine, okuduğunuz satırlarda taraflılık vardır, Seattle odaklayımıyla yazılmıştır. Yazımızın fanatik bir hal almaması için kelimeleri seçerken mülayim anlamlar yüklemeye çalıştım. Kupanın Kuzey Atlantik’e değil de Kuzey Pasifik’e daha yakın olmasının bir öznel, bir de nesnel iki sebebi var. Öznel sebep: Yazarı olduğum Seattle’ın New England’dan daha iyi bir takım olması. Nesnel sebep: Seattle’ın Boston’a göre kupanın kaldırılacağı Glendale şehrine daha yakın olması. Yılların Lakers’lısı olarak Boston şehrinin profesyonel sporlardaki takımlarını sevmem. Son günlerde izlediğim tüm NBA maçlarında muhakkak Super Bowl konuşuluyor. Amerika’da hayat yavaştan, idareten Pazar gününe kadar akıyor sanırsam. Biz de heyecanlıyız değil mi? Rakip sıradan bir Super Bowl finali oynayacak ekip, normal bir AFC şampiyonu değil. 2000’lerin ekolü var karşımızda.
Seattle’ı Kısaca Analiz Ediyoruz
Bobby Wagner’ın dönüşü ile Kansas City deplasmanındaki yenilgiden sonra oyun ve sonuç olarak güzel bir çıkış yakaladık. Ritmimizi düşürmeden bu noktaya kadar geldik. Hücumda center Max Unger formasını aldı ve zayıf karnımız O-Line biraz daha toparlandı. Doug Baldwin, Jermaine Kearse başta olmak üzere receiver’larımız dibe vuran pas oyununun düzelmesi adına olumlu işler yapmaya başladı. Çaylak Paul Richardson güzel bir çıkış yakalamıştı sezonun son döneminde. Sakatlığından ötürü kendisi muhtemelen finalde olmayacak. Paul Richardson’ın yokluğu wide receiver mevkisinde kartlarımızı azaltırken, kick return tutucusunda alternatif isim bulmamızı zorlaştırdı. Doug Baldwin var, demeyin! Green Bay maçında bir fumble başta olmak üzere kick return koşularında neler yaptıkları ortada. 20 yarda ulaşması zor görünüyor. Bryan Walters denenmeli miydi, denenirse başarılı olur mu, denenecek mi, sorularının cevabını bu pazar alacağız.
Hava trafiğinde tight end mevkisinden tüm sezon boyunca orta şekerli yararlandık. 20+ yard oyunlarında ve red zone alanındaki pas trafiğinde efektif kullanıyoruz. Golden Tate’in gitmesinden sonra iki başlı canavara dönüşen (düşen) Wilson & Lynch hücumda birinci, ikinci, üçüncü önceliğimiz ve umudumuz olacak. Hücumda ve savunmadaki oyuncularımızın neler yapması gerekeceğine dair bir şey söylemiyorum. Gerekli analizler yazımızın aşağısında New England bölümünde ele alınmıştır.
Savunmamıza geçiyoruz… Richard Sherman, Earl Thomas, Bobby Wagner ortaklıklarıyla başlattığımız dominant Seattle Seahawks çağında en başarılı savunma dönemini son iki aydır izliyoruz. Sayılarla ve sahadakilerle NFL tarihine geçecek performanslara şahit olduk. Ayrıntılar için New England bölümüyle başlayalım isterseniz.
Kuzey Atlantik
New England demek yönetimde Robert Kraft (Kraft ailesi de diyebiliriz), saha kenarında Bill Belichick, sahada Tom Brady demek. Son yirmi yılın en başarılı takım New England. Bill Belichick maç öncesi çalışmalarıyla takımını maça gerektiği gibi hazırlayan bir koç. Seattle Seahawks oyun hücum ve savunma düzenine göre farklı, zekice, marjinalce taktiklerle çıkabilir. Kağıt üstünde ligin en iyi üç-beş takımından birine sahip olduklarını düşünmüyorum. Peki niye o zaman Super Bowl’a çıktılar? İşte, ekol. Brady çevresinde kurulan bir franchise, Belichick ekolü ile birleşti mi oyuncular kendini geliştiriyor ve tıkır tıkır işleyen bir çarkın dişlisi oluyorlar. Sezonun ilk çeyreğindeki Kansas City deplasmanındaki ağır yenilgi takımda yetenek eksikliği mi var, sorusunu gündeme getirmişti. Zaman geçti, oyuncular gelişti ve sistemin bir parçası oldular.
İşini Bilen Savunma
Rakibin elit pas tutucularını safety Devin McCourty yardımıyla ikili markaja alıyorlar. Bizim kadromuzda bir Calvin Johnson gibi WR, bir Julius Thomas gibi TE yok. O yüzden pas tutucularımız genellikle cornerback’lerle birebir kalacaklardır. Patriots safety’leri adam markajından ziyade alan savunmasında düşünecektir. Russell Wilson’ın yağmur damlası şeklinde uzun mesafeli paslarına özel önlem alacaklardır. Başarılı olamazlarsa, tıpkı Green Bay’in uzatmada maçı kaybetmesine neden olan touchdown pası gibi paslarla canları acıyacaktır. Savunmanın ön hattı blitz’lerde etkili, aynı zamanda oldukça geniş kulaç uzunluğuna sahip olan D-Line abilerimiz Russell Wilson toplarına blok tehdidi oluşturabilir. Pocket dışı savunmada onları vurabiliriz. Patriots’ın önceliği Marshawn Lynch koşusunu durdurmak olacaktır. AFC Finali’nde koşu oyunu olmadan hücum eden Indiana’yı ve elit quaterback’leri Andrew Luck’ı pas oyunlarında gayet güzel durdurdular. Koşu oyunu ile tehdit oluşturamazsanız; New England savunmasıyla işinizi zorlaştıracaktır. Lynch mutlaka ama mutlaka 100 yard üzeri koşmalı. Ancak ortadan koşabileceğini pek sanmıyorum, rakip ortayı iyi kapatıyor, kanatlara topu yayacağız çocuklar, kanatlara. İngiltere modeli bir nevi!
Marshawn Lynch Yan Sanayisi: LeGarrette Blount
LeGarrette Blount, kolay kolay yere indiremeyeceğiniz, müdahaleye rağmen koşan, koşuda hız değil fizik gücünden yararlanan running back. Hızı da olsaydı al sana Marshawn Lynch. New England’ın O-Line’ı savunmadaki ön hatları gibi sağlam ve ağır abilerden kurulu. Koşu oyununda dikine delikler açıyorlar. Orta halli bir savunmaya karşı koşu başına dört-beş yard ortalama tutturabilecek bir isim, Blount. Koşuyu bir iki maçı saymazsak mükemmel savunan Seahawks’a karşı işi kolay olmayacaktır. Patriots, koşu hücumunda sezonu Ridley ile başladı, Vereen ve ardından Gray ile devam etti. Son söz Blount’ta. Koşu hücumunu efektif kullanamazlarsa koşu-pas dengesinde ayar bozulacak ve top kazanma ihtimalimiz artacak.
Pas Hücumunda Ne Toplar Dönecek
Playoff tarihinin en çok maç kazanan QB’si Tom Brady’i burada eleştirirsek, zayıf yönleri var diye ayarsızca atıp tutarsak alnımızı karışlarlar. Tom Brady’i Kıvanç Tatlıtuğ’a benzetiyorum. Kısa bir magazinel cümleden sonra yazıya devam edelim. Basketboldaki backdoor tarzı tersten gelen, kendini unutturan ve çapraz koşularla pas hücumunu genellikle 10 yardlık mesafede şekillendiren bir quaterback. New England’ın en değerli hazinelerinden biri ise tight end Rob Gronkowski. Bu sezon adeta kol ve bacak sakatlıklarını atlatmış görünen Gronk’un sezonuydu. Sayılara baktığımızda ligin en dominant TE’si olduğunu görüyoruz. Bizim de en büyük sorunumuz TE savunması. Tom Brady – Rob Gronkowski iletişiminin başarılı olup olmaması maçın sonucuna direk etki edecek faktörlerden biri. Gücü, el ve ayak çabukluğu ile Gronk’a atılacak kısa ve orta mesafeli paslarda onu iki kişiyle durdurmak zorundayız. Savunmada alan ve adam kaybına/boşluğuna neden olacak bir durum bizim açımızdan. Rob Gronkoswki savunması maçın anahtar noktalarından biri olacaktır.
Algı Yöneltme ve Algı Değiştirme
New England’ın playoff’larda yaptığı sekiz touchdown’un yedisinde farklı isimler mevcuttu. İşte ekol bu demek. Gronk’a yoğunlaşan savunmamız enerjisinin hepsini orada harcamamalı. Julian Edelman hızı ile punt-kick return’lerde etkili bir isim. Patriots özel takımı Edelman’a ilk hareket için yeterli zaman, ivmelenme için de bloklama yapıyor. Bu sene özel takımların iki kanadında da güç eksiğimiz var ve basit hatalar yapıyoruz. Tom Brady’nin sahamıza yakın şekilde drive’a başlamaması için özel takımlarda Edelman’ı koşturmamak gerek. Edelman hızlı dedik. Snap sonrası koşularında kendine pas patikaları açabilen, kendini unutturabilen biri. Boyu bir Kevin Benjamin kadar uzun olmadığı için hava trafiğinde bizi bu açıdan bizi tehdit edemeyecek ama hızı Seattle savunması açısından ciddi bir sorun olacaktır.
Grafiksel Sonuç
Yazımızı bir grafik ve yorumuyla sonuca bağlayalım. NFL’de son iki sezonda şampiyonlar ertesi yıl playoff’a kalamamıştı. Sene başında Seattle için bu mevzu bahis değildi. “Seattle bu sezon da şampiyon olabilir mi?” sorusu gündemdeydi. Bunu ilk haftaki Green Bay maçından sonra da yazımda söylemiştim. İki sene üst üste şampiyon olan en son takım New England Patriots. Bu sekiz senedir bozulamayan bir seri. Tarihte dokuz kez başarılmış. Biz önce onuncusu için sahaya çıkacağız. Sonrasındaki amaç bir ilk: üç kez üst üste şampiyon olabilmek.
‘I’m Shipping Up to Boston’ rakibimizin resmi marşları. New England bölgesiyle anılsa da merkezi, can damarı Boston’da. Zaman Boston’ı ve Boston’lıları üzme zamanı. Sahada çok kaliteli bir oyun izleyeceğimizi düşünmüyorum. Finallerin adı büyüktür, sahadaki mücadele ise adı kadar büyük değildir. Bence en zor maçımızı Green Bay’e karşı oynadık. New England onlar kadar zorlu bir ekip değil ama bu, kupa garanti demek de değil. Her şey sahadaki oyunla, X faktörlerle, sahaya kendini atan seyirciyle (giyinik olsun) belli olacak. Bize de izlemesi kalıyor. Sitemizin kurucusu big boss Kaan Özaydın maçı canlı olarak yorumlayacak. Son şampiyonun yine şampiyon olması dileğiyle 12.Adamın başkentinden herkese sevgiler, saygılar.