Geçtiğimiz Pazar günü, 31 Mayıs’ta saat 15.00’da Anadolu Hisarı Marmara BESYO Stadı’nda, 2014 – 2015 TAFL Kulüpler 1. Ligi sezonunu noktalayan final maçında Boğaziçi Sultans ile Koç Rams takımları karşı karşıya geldi. Büyük bölümünü savunma takımlarının dominasyonu altında geçeni mücadeleyi 10 – 7’lik skorla mağlup eden Boğaziçi Sultans üst üste üçüncü defa şampiyonluk kupasını kaldırmayı başardı.
Bir önceki sezon da aynı takımların karşılaştığı final maçını Boğaziçi Sultans, 30 – 23 kazanmasını bilmişti. Maltepe Stadı’nda oldukça güzel bir atmosferde geçen maçta, Koç Rams takımı, hem savunmada hem de hücumda oynayan oyuncularının da maç sonunda yorulmasının da sebebiyle, ikinci yarıda muhteşem bir düşüş yaşamış ve Boğaziçi Sultans’ın geri dönüşüne izin vermişti. 2014 – 2015 sezonu finalinde her ne kadar oyun ve organizasyon bir önceki yıldan oldukça farklı olsa da sahada yine bir geri dönüş söz konusuydu.
Maç boyunca iki takımın da hücum ekipleri beklentileri karşılayamadı ancak savunma futbolu severler için sahada adeta bir resital vardı diyebilirim. Interception’lar, sack’ler, big hit’ler açısından finale yakışır bir mücadele izledik. Özellikle Boğaziçi Sultans, Koç Rams offensive line’ından #77 numaralı yabancı oyuncularının sakatlanmasını fırsat bilip, maç boyunca tam 11 sack yaparak, Rams’in tecrübeli oyun kurucusu Burak Şenyuva’ya oldukça zor anlar yaşattı. Son yedi sezonun altısında final maçlarında boy gösteren, bir defa İstanbul Cavaliers’ı iki defa da Gazi Warriors’ı şampiyonluğa taşıyan, TAFL’nin en iyi quarterback’i olarak gösterebileceğimiz Burak Şenyuva, en zayıf finallerinden birine imza attı. Bunda ilk yarıda Koç Rams’in sürekli Amerikalı running back’i Jeff Ward üzerinden oynamaya çalışması etkili oldu diyebilirim. Ward’ın ilk çeyrekte yaptığı 62 yardlık touchdown koşusu, Koç Rams’in tek sayısı oldu ancak oldukça atlet oyunculara sahip Rams hücumunun maçın büyük bölümünde tek oyuncu üzerinden gitmeye çalışması Sultans’ın işine geldi.
Koç Rams savunması ise takımı, maçın içinde tutan yegane etkendi. Maçın son anlarına kadar Sultans hücumuna fırsat vermediler. İlk yarıda başarılı cornerback’leri Kerim Uzun çok güzel bir interception’a imza attı. Boğaziçi Sultans koşu hücumu açısından maç öncesi, Silverhawks takımına karşı oynanan Avrupa Şampiyonlar Ligi maçında sakatlanan Sertan Kutval’ın performansının, her zaman olduğu gibi belirleyici olacağını düşünüyordum. Ancak Sertan Kutval, sakatlığının etkisinden ziyade Koç Rams savunmasının muhteşem performansı sebebiyle beklentilerin altında bir maç çıkardı. Koç Rams savunması Sertan’ı aşağı yukarı 40-50 yardlık bir istatistiğe hapsetti. (Maç sonrası elimize istatistik geçemediği için kesin bir sayı veremiyorum, kusura bakmayın.) Burada özellikle Rams savunmasında Sırp yıldızları Milos Lisanin’in oldukça etkileyici bir performansı söz konusuydu. Sultans, pas hücumunda ise tecrübeli oyun kurucuları Abdülgani Atalay’ın eksikliğini oldukça hissetti. Koşu hücumunun pek işlemediği bir karşılaşmada Abdülgani gibi final maçları tecrübesi olan bir isim “game changer” olabilirdi.
Maçın ikinci çeyreğinde Boğaziçi Sultans, Şafak Yiğitoğlu’nun attığı alan golü ile skoru 7 – 3’e getirdi ve ilk yarı bu sonuçla bitti. WR Şafak, genel olarak maç boyunca sahanın en iyilerinden biriydi. Karşılaşmanın son anlarında yakaladığı touchdown pası, offensive pass interference sebebiyle iptal edildi. İlk başta biz tribünden bunu touchdown olarak gördük ancak tekrardan izleme gibi bir imkânımız olmadığından ve sahada da pek itiraz olmayınca doğru karar olduğunu düşündük. Bu kadar kritik bir karar Koç Rams ve Boğaziçi Sultans gibi iki tecrübeli iki takımın maçında değil de örneğin Üniversiteler 2. Ligi’nde olsaydı ortalık karışabilirdi. Koç Rams’in de yanlış hatırlamıyorsam iptal edilen bir touchdown’ı oldu ancak zaten final maçı da iki takıma yakışır derecede oldukça centilmence bir ortamda geçti. Field goal konusuna gelirsek, Koç Rams, bir alan golü kaçırdı ancak gerçekten kaçırdı mı kaçırmadı tam bir muamma. Goal post’lar öyle kötü bir durumdaydı ki gerçekten tribünden hiçbir şey anlaşılmıyordu.
Karşılaşmanın üçüncü çeyreği 7 – 3’lük skorla geçildi. Maçın bitimine aşağı yukarı üç dakika kala (Süreler her zaman olduğu gibi seyircilere açıklanmadığından kesin bir süre veremiyorum, kusura bakmayın.) yukarıda anlattığım Şafak Yiğitoğlu’nun iptal edilen touchdown pozisyonu gerçekleşti. Bu drive’ın arından tekrardan topu alan Koç Rams hücumunda, takımın en tecrübeli isimlerinden running back Saygun Ofluoğlu’nun fumble’ı geldi. Ardından gelen Boğaziçi Sultans drive’ında wide receiver Yiğit Can Parlak yakalayarak 10 – 7’lik skoru tayin etti. Ardından son bir hücum için Koç Rams hücumu sahaya girdi, 5-6 saniye kala gelen hail mary denemesinde Burak Şenyuva’nın pasına interception yapan Şafak Yiğitoğlu takımına üst üste üçüncü şampiyonluğunu getirdi.
Bu skorla birlikte, Kasım ayında başlayan yedi takımlı ve toplamda 43 maç oynanan TAFL Kulüpler 1. Ligi sezonu yedi ayda sonlanmış oldu. İki takımı da finale yakışır mücadelelerinden dolayı tebrik ediyorum. Boğaziçi Sultans üst üste üçüncü şampiyonluğunu ilan ederken, Koç Rams ise birinci ligdeki ikinci sezonunda da namağlup bitirdiği normal sezon sonrası yine Sultans’a finalde yenilmiş oldu. Yıllar önce Gazi Warriors’ın finallerde yaşadıkları şanssızlıkların bir benzerini yaşıyorlar. Kadrolarını korumaya devam ederlerse daha iyi bir coaching ile önümüzdeki yıllarda şampiyonluk kupasını kaldırmamaları için herhangi bir sebep yok. Ancak iki yıldır finallerin son anlarında yaşadıkları çöküş maalesef coaching staff’ı sorgulatıyor…
Her ne kadar final maçı organizasyon olarak son yılların en kötüsü olsa da tribünde oldukça eğlenceli bir ortam söz konusuydu. Saha çizgileri Marmara BESYO Stadı, Amerikan futboluna alışık bir stat olduğundan nizamiydi, geçtiğimiz yıl Maltepe Stadı’nda olan sıkıntılar burada söz konusu değildi. Ancak özellikle goal post’lara artık nizami direkleri geçtim, boru bile değil adeta sırık bağlanması hiç finale yakışmadı. Marker’ları da geçtim, en azından end zone’a pylon’lar konulması çok zor olmasa gerek. Çalıştırılamayan skorboard’da tüm maç boyunca “Yeditepe – İTÜ” yazması konusu ise başka bir yazının konusu olsun. Finale hiç yakışmadı. Bir diğer ilginç enstantane ise ilk yarıda Koç Rams sideline’ında açılan şemsiyelerdi. Oyuncuların güneşten etkilenmemesi için açılan bu şemsiyeler ilk yarı boyunca tribündeki seyircilerin saha görüşünü yarı yarıya indirdi ancak en azından kapandılar.
Umuyorum ilerleyen yıllarda federasyon final maçının şehrini ve stadını maça bir hafta kala değil de daha önce açıklar da takımlara iyi bir organizasyon yapma şansı verir. Zaten kimse artık federasyondan bir organizasyon beklemiyor. 2005’teki İnönü Stadı’nda oynanan final bize yetti, her sene bir önceki yılları arıyoruz…