Sezon başında bakıldığında Steelers, Super Bowl 51 için en büyük adaylardandı ve sezonun başında da beklenildiği gibi iyi bir başlangıç yaptılar. İlk beş hafta, dört galibiyetle geçti ve yendiği dört takımın (Redskins, Bengals, Chiefs, Jets) 2015 sezonunu %50 üzerinde bitirmesi Steelers’ın Super Bowl adaylığını perçinliyordu. Tek yenilgi bu dönemde çaylak QB Carson Wentz önderliğindeki Philedelphia Eagles’a karşı oldu ve elde edilen 34-3 skoru Steelers hanesine utanç olarak yazıldı. Eagles maçı takımın deplasman performansı ile ilgili alarm verdi ve Steelers’ın üst üste dört maç yenilgi serisi başladı.
Sırasıyla Dolphins, Patriots, Ravens ve Cowboys’a yenilen Steelers’ın durumu bir anda 4-5’e gelmişti. Neyse ki Cleveland maçı Steelers’ın imdadına yetişti ve son iki sezonda olduğu gibi ortalama başlangıçlardan sonra Steelers tekrar playoff’lara geldi. Bu sene de 4-5’ten gelip, yedi maç üst üste kazanarak sezonu 11-5 ile bitirdi ve kendine AFC’de üç numaralı playoff takımı pozisyonunu elde etti. Artık yeni soru Steelers yine Ocak’ta güzel maçlar oynayıp Super Bowl’u evinden mi seyredecek yoksa bu sene şeytanın bacağını kırıp Super Bowl 51’e gidebilecekler mi? Tabi ki bu soruların cevabını zaman verecek ama Steelers’ın Super Bowl’a gitmesi oldukça mümkün. Bunun nedenlerini iki kısımda inceleyelim… Birinci grup psikolojik nedenler…
Playoff’larda her takımın sahip olmak isteyeceği birinci faktör momentumdur. NFL’de playoff’larda genelde kazanan takımlar, o ana kadar en iyi olan takım yerine o gün en formda olan takımlar olmuştur. Şu an playoff’larda Green Bay Packers ile beraber Pıttsburgh Steelers en formda iki takım ve bu iki takımın oynayacağı Super Bowl 46 tekrarı tadından yenmez.
İkinci önemli faktör ise kararlılık… Son üç sezonda Steelers takımı birçok kilit oyuncularını kaybetmelerine rağmen bu yavaş başlangıçları ve sorunlu dönemleri atlatıp playoff’lara kalmayı başardı. Zaman zaman Ben Roethlisberger, Le’Veon Bell, Martavis Bryant, Maurkice Pouncey, Cameron Heyward ve Ryan Shazier gibi hem hücumda hem de savunmada kilit oyuncuların yokluğuna rağmen bu performansı göstermeleri Steelers takımının ne kadar kararlı olduğunu gösteriyor. Bu kararlılık sadece genel sezon anlamında değil bazen maç giderken 16. haftadaki Ravens maçında olduğu gibi epik geri dönüşler ile gösterildi ki unutmamak lazım ki Ravens takımı Steelers ile oynadığı son yedi maçtan altısını kazanmış ve Steelers’a en büyük problemleri yaşatan takım olmuştu.
Üçüncü ve en önemli faktör ise özgüven. Roethlisberger’in özgüveni zaten bilinen bir gerçek ama bunu bir Cam Newton gibi bas bas bağırmayıp, Brady yolundan sessiz sessiz yapıyor. Bell ve Brown şov yapmaya daha yatkın ve üçü bir arada sahada olduğu anda bunun takımın diğer parçalarına verdiği özgüven de gözle görülebiliyor. Eğer bu üç oyuncu sahada ise Steelers her maçta geriden gelebileceğini ve kazanabileceğini hissettiriyor. Unutmamak lazım ki, geçtiğimiz iki sene playoff’larda bu üçlü beraber oynamadı ve bu sezon ilk kez beraber playoff maçına çıkacaklar.
Bu psikolojik avantajlar büyük katkı sağlasa da yetenek olmazsa hiçbir işe yaramaz ama Steelers ligin en yetenekli kadrolarından birine sahip. Hücumda bu sezon hızlı ve pas oyunlarıyla rakiplerini darmadağın etmesi beklenen Steelers farklı bir hücum felsefesi ile topu koşturarak kazanma yoluna gitti. Tabi ki Bell’in sağlıklı sezonu bu geçiş sürecinde neredeyse hiç sıkıntı yaşanmamasını sağladı. Son yedi maçlık galibiyet serisinde 835 yard koşu ve altı TD performansı ile göz doldurdu. Koşu oyununu çok iyi oynuyorlar dediğimizden pas oyununu beceremiyorlar gibi anlaşılmasın. Roethlisberger çok zor zamanlarda (Ravens maçı son seri) sezon başında practice squad’ta oynayan Cobi Hamilton ya da DeMarcus Ayers gibi oyuncuları bile hücumun bir parçası yapabiliyor. Tabi ki bunun hepsini Antonio Brown’ın varlığına ve secondary’lerin Brown’ı en az iki bazen üç kişi ile tutma gereksinimine borçlu olan Ben özellikle TE Ladarius Green’i ve slot receiver Eli Rogers’ı büyük tehdit haline getiriyor.
İşin savunma tarafında ise çok göze çarpmasa da Steelers rakımı güzel performans sergiledi. Steelers savunması en az sayı yiyen dokuzuncu savunma oldu. 38 sack performansı çok efsane görünmese de bu sack’lerin 30’unun sekizinci haftadan (bay haftası) sonra gelmesi takımın defansının nasıl bir evrim geçirdiğini gösteriyor. İlk haftalarda mecburiyetten Steelers çok tutucu bir defans şeması izlemişti çünkü defansta bulunan üç çaylak (Artie Burns, Sean Davis ve Javon Hargrave) birebirler de sıkıntı çekmesin diye genelde zone savunma yapıyorlar bu da karşı hücumların işlerini kolaylaştırıyordu. Zamanla çaylaklar ligi öğrendi ve 10. haftadan sonra 2015 ilk tur draft’ı Bud Dupree’nin dönüşü ile Steelers savunması karşı savunmaları zorlamaya başladı. Yaşlanmayan LB James Harrison ve Bud Dupree köşelerden baskı getirirken, hızlı iç LB Ryan Shazier karşı takımların arka alanlarında QB avına çıkıyor. Buna artı Cameron Heyward’ın yokluğunda büyük rol alan üçüncü yıl oyuncusu Stephon Tuitt’de istatistiklerde çok görünmese de pakete uyguladığı baskı ile pek çok hücuma sorun çıkarıyor. Çaylak Sean Davis ve Artie Burns geliştikçe, savunma koordinatörü Keith Butler artık savunma playbook’unun tamamını kullanmaya başladı ve Dick Lebeau döneminden alışık olduğumuz ilginç blitzleri görmeye başladık.
Kulağa güzel gelse de Roethlisberger’in yolu hiçte anlatıldığı kadar kolay olmayacak. Önce Miami’den deplasmanı alıp sonra muhtemelen Arrowhead’te Chiefs ile oynadıktan sonra AFC’nin altın standardı New England Patriots’ı deplasmanda yenmesi gerekecek. Ama yüksek baskı altında iyi performans göstermeleri Steelers’ın Patriots deplasmanında şansını arttırıyor.
Şimdi gelin Steelers’ın (muhtemel) eşleşmelerini inceleyelim…
Öncelikle Steelers altıncı haftanın rövanşında Dolphins ile karşılaşacak. Dolphins bu sezon Eagles’tan sonra Steelers’a en kötü ikinci mağlubiyetini yaşatan takım. O zaman Miami bu maça 1-4 ile gelmiş umutsuz bir takımdı, Steelers ise evinde gayet güçlü galibiyetler almıştı fakat o gün gerek sakatlıklar gerekse de Miami’nin nemli havası sebebiyle (bahane ürettiğim çok belli) Steelers rezil bir performans ortaya koydu. Dolphins RB’i Jay Ajayi, 25 denemede 204 yard koştu ve iki TD ile de bu performansı taçlandırdı. Steelers tarafında ise Bell sadece 10 koşu denemesi ile sezonun en düşük deneme sayısını yaptığı bu maçta, Big Ben de Miami defansif line’ından iyi bir dayak yiyip üzerine menüsküsünü yırttı ve bu sebeple gelecek hafta Steelers’ın evinde oynadığı Patriots maçında forma giyemedi. Bu maç Steelers’ın sonraki maçlarını rezil ederken, Miami o noktada altı maçlık galibiyet serisini başlattı.
Eğer Steelers wild card maçını kazanırsa divisional hafta da bu sezon en çok fark attığı takım olan Kansas City Chiefs ile eşleşecek. Dördüncü haftada Heinz Field’te oynanan maçta gerek Alex Smith’in rezalet yağmur performansı gerekse de Roethlisberger’ın Marcus Peters’a QB’nin gözlerini okuma konusunda ders vermesi sebebiyle ilk devrede 22-0 ve maç sonucunda 43-14 Steelers galibiyeti gelmişti. Bu maçta Steelers takımı önceki hafta aldıkları 34-3’lük yenilginin acısını Chiefs’ten çıkarmıştı. Cezası dönüşü Bell 144 yard koşmuş, Roethlisberger beş TD pası atmış ve savunma Alex Smith’i dört kere sack’leyip bir de interception yapmıştı.
Dördüncü haftadaki performans çok farklı gösterse de Chiefs bu maçtan sonra sadece iki maç kaybetti ve AFC’de iki numaralı yeri aldı. Son iki sezondaki 23-9’luk performansı (en iyi ikinci tüm NFL’de) da Chiefs takımını istikrar abidesi yapıyor. Alex Smith gibi tecrübeli bir QB, fırsatçı savunma ve Andy Reid gibi Super Bowl geçmişi olan Chiefs takımı asla Steelers için kolay lokma olmayacaktır, hele ki Arrowhead’de.
Eğer tüm yıldızlar doğru sıraya girerse Steelers – Patriots AFC şampiyonluk maçı olacak. Bu da 1996’dan beri Steelers – Patriots arasındaki beşinci playoff maçı olacak. Aynı zamanda 2004 senesinden beri de Big Ben ve Brady arasında oynanacak ilk playoff maçı olacak. 2004 senesinde Ben çaylak iken, Brady, Ben’i AFC şampiyonluk maçında 41-27 ile geçmişti. Daha önce bu takımlar dört kere eşlemiş olsa da bu New England’ın ev sahipliğindeki ikinci eşleşme olacak ve Steelers ilk kez New England’ı playoff deplasmanında yenmeye çalışacak. Dokuzuncu haftada bu iki takım Heinz Field’ta karşı karşıya gelmiş ve Steelers yaklaşmış olsa da Patriots maçın kazananı olmuştu. Landry Jones, ilk devrede Steelers’ı altı kere red zone’a kadar taşımıştı fakat, bir interception, iki tane kaçan field goal ve holding yüzünden geri alınan Darrius Heyward-Bey TD’si ile ikinci devreye önde girmek yerine geri de girmişti. Maçın ikinci devresinde New England koçu Bill Belichik Steelers’ın, Patriots’ın iki TD görüntüsünde gördüğü her oyuna iki nickel paketi ile gitmesini avantaj haline çevirmiş ve sonuç olarak Patriots ikinci yarı da Gronkowski ve Blount’ın elinden bulduğu TD’ler ile maçı 29-16 kazanmıştı. Şu an Gronkowski sırt ve akciğer sıkıntıları ile boğuşurken, Big Ben sağlıklı ve yüksek formda.
Sonuç olarak; Steelers, dengeli hücumu, yeni yeni form yakalayan defansı ile Patriots’a karşı şu an AFC’deki en büyük rakip olarak görünüyor. Belki de Steelers, Patriots’a son dört sezonda üçüncü kez AFC şampiyonluk maçında yenilgiyi tattıracak ve belki de Lombardi Trophy yedinci kere Steelers’ın binasına gelecek…