Saha içerisindeki mücadelenin üst düzey olmasıyla ekranlarda reytingleri alt üst eden ve aynı zamanda milyonlarca seyirciyi de peşinde sürüklemeyi hiç ihmal etmeyen Amerikan futbolunda asıl konuşulması gereken bir diğer boyutu ise saha ta kendisi; yani stadyumlar. Bu sporun olmazsa olmazlarından olan bu stadyumlar deyim yerindeyse madalyonun öteki yüzü.

Takımların evi olarak adlandırılan bu statlar, bir yandan taraftarların toplanma yeri olarak adlandırabilecekken bir yandan da takımların belki de en büyük gelir kaynağını oluşturuyor. Bu yüzdendir ki takımlar evlerine çok önem vermekte ve milyonlar gerekse milyarlarca paralar yatırmaktadır.

O zaman sadece Amerikan futbolu için değil, diğer çeşitli spor organizasyonlarıyla da kulüplerine sene boyunca katkı yapan stadyumları sıralayalım ve onlarla ilgili ilginç detayları da beraberinde öğrenelim…  30) Paul Brown Stadium, Cincinnati Bengals  

Açılış: 2000, Kapasite: 65,515 – Maliyet: 676 Milyon Dolar  

Listenin mimarisi ödül almış tek stadyumu olan Paul Brown  Stadium (Kısaca PBS), ismini takımın kurucusu Paul Brown’dan almakta. Lakabı “The Jungle” olan bu statta Cincinnati Bengals üst üste beş kere olmak üzere toplam yedi sezon playoff heyecanı yaşarken şimdilerde ise vasatı aşamamanın ve yeniden dirilmenin hesaplarını yapıyor. Ancak stadyumun Bengals kulübü dışında bir ortağı daha var: Hamilton şehri. PBS açıldıktan sonra yaklaşık bir milyar dolar para toplayan şehir stada ortak olmuş ve aynı zamanda Bengals’in maç gelirlerinin de ortağı haline gelmiş durumda.  29) Bills Stadium, Buffalo Bills  

Açılış: 1973, Kapasite: 71,608 – Maliyet: 150 Milyon Dolar  

Bu sezon başına kadar New Era Field olarak anılan Bills Stadyumu, sponsor firmanın isim hakkı anlaşmasının süresi dolması sebebiyle yapımından itibaren ilk defa herhangi bir başka kuruluşun adını taşımadan anılacak. Rich Products isimli firmanın 1973 yılında o zamanın parasıyla 1.5 milyon dolara 25 yıllık isim haklarını alması Kuzey Amerika’da ilk defa isim hakkı satılan stadyum olarak kayıtlara geçmişti. 37 yıl boyunca üç farklı isimle telaffuzedilen bu saha artık orijinal adıyla anılmaya başlanacak ve Bills Mafia’nın evi olmaya devam edecek. Nitekim şehrin dondurucu soğuğun ve yoğun kar yağışının özellikle sıcak yerlerden gelen takımlar için ne derece sıkıntı çıkardığı da bilinen bir gerçek.  28) FedEx Field, Washington Football Team  

Açılış: 1997, Kapasite: 82,000 – Maliyet: 500 Milyon Dolar  

35 yıl şehir merkezindeki RFK Stadyumu’nda oynadıktan sonra 1997 yılında yeni stadına geçen eski adıyla Washington Redskins, her ne kadar daha büyük seyirci kapasiteli bir stada geçmiş olsa da takımın maçı DC’de oynamamasından ötürü her sezon eleştiriler devam etmekte. Öyle ki ilk kurulduğunda 80 bin kişilik olan bu stat 2004 ila 2010 yılları arasında kapasitesi 91 bine kadar çıkarılmış fakat yeterli sayıda taraftar gelmediği için seyirci sayısı bir ara 79 bine düşürülmüştü. 2015 yılından itibaren şu anki kapasitesi 82 bin olarak belirlenmiş durumda. Son zamanlardaki Washington’un düşüşünü de göz önüne bulundurduğumuzda bu takım bir süre daha stadına seyirci çekemeyecek gibi gözüküyor.  27) Nissan Stadium, Tennessee Titans  

Açılış: 1999, Kapasite: 69,143 – Maliyet: 445 Milyon Dolar  

Houston Oilers’ın Tennessee’ye taşınıp bir sezon Tennessee Oilers olarak oynadıktan sonra isim değişikliğiyle beraber stat değişikliğine de gitti ve ilk ismi Adelphia Stadı olan bu stada taşındı. Daha ilk sezonunda Steve McNair önderliğinde yeni stadında 13 galibiyet alıp Music City Miracle ile bir anda kendilerini Super Bowl’da bulsalar da bir daha aynı başarıyı ne yazık ki yaşayamadılar. Stadın isim hakkını 2015 yılında alan otomobil firması Nissan ise 2016 yılında “Nissan Titan” adlı bir arazi aracı çıkararak stadın yanına yerleştirere çok ince bir detay ortaya koydu.  26) Solider Field, Chicago Bears  

Açılış: 1924, Kapasite: 61,500 – Maliyet: 878 Milyon Dolar (Toplam Bakım Maliyeti)  

Birisi tarihi stadyum mu dedi? İşte size o zaman NFL’in en eski stadı Solider Field. 1924 yılında açılan bu stadyum normalde bu sene başına kadar NFL’in en eski stadı değildi. Bunun sebebi Los Angeles Rams’in maçlarını 1923 yılında açılan Los Angeles Memorial Colesium’da oynamasıydı. Nitekim Rams, yeni stadına taşınınca Solider Field’da en eski stat olarak NFL’deki yerini almış oldu. Açılışı bu kadar eski olmasına rağmen Chicago Bears’a 1975 yılından beri ev sahipliği yapan bu stadyum, daha önce Chicago Cardinals, sadece bir yıl oynanan WFL ligi takımlarından Chicago Fire ve Chicago Winds’i ağırladı. Yapımının çok eski olması sebebiyle 2001, 2003 ve 2015 yıllarında bakıma alınan stat bugünkü halini 2015 yılındaki 194 milyon dolarlık harcamayla aldı. Walter Payton, Richard Dent, Mike Singletary, Dan Hampton gibi Hall of Fame oyuncularının forma terlettiği bu efsanevi statta şimdilerde Mitchell Trusbisky izlemek de bizim neslin şanssızlığı.  25) M&T Bank Stadium, Baltimore Ravens  

Açılış: 1998, Kapasite: 71,008 – Maliyet: 345 Milyon Dolar  

Eski Baltimore Colts’un Indianapolis’e taşınmasından sonra 1996 yılında kurulan Baltimore Ravens’ın iki yıl sonra evi olan eski adıyla Ravens Stadyumu, takımın talihini güzel bir şekilde etki etti ve takımın iki Super Bowl zaferine taraftarlar ile beraber şahitlik etti. Ravens’ın her touchdown sonrası açılıp kapanan stat ışıkları ve takımın taaa Baltimore Colts döneminden kalma 1947 bandosu olan “the Marching Ravens” ile NFL’in renkli bir stadyumlarından birisi.  24) Raymond James Stadium, Tampa Bay Buccaneers  

Açılış: 1998, Kapasite: 65,618 – Maliyet: 264 Milyon Dolar  

Eğer Raymond James Stadyumu’nun ismini ilk defa duyduysanız, merak etmeyin zaten sezon içinde Tom Brady’li Tampa Bay’in maçlarını izlerken aşina olacaksınız. Ancak stadyum ile ilgili söylenebilecek sadece pek fazla detay yok. NFL’in en “old-school” statlarından biri olması belki de bunun en temel sebeplerinden. Yine de Tom Brady’nin burada oynayacak olmasının dışında stattaki büyük korsan gemisini bir detay olarak sayabiliriz. 31 metre uzunluğunda olan korsan gemisinden Buccaneers her skor ürettiğinde gemideki toplardan konfetiler atılması stadın en ilgi çekici yanı. Stadın inşa edildiği alanın uzun bir süre boyunca beysbol takımlarından Chicago White Sox ve Cincinnati Reds’in  kamp yaptığı bölgeler olduğunu ve 2021 yılındaki Super Bowl’un bu statta oynanacağının notunu da buraya bırakalım.  23) Bank of America Stadium, Carolina Panthers  

Açılış: 1996,  Kapasite: 75,523 – Maliyet: 404 Milyon Dolar  

1995 yılında kurulan Carolina Panthers’tan bir sene sonra kullanıma açılan ve ilk adı Carolinas Stadyumu olan bu stat, NFL’in en tehlikeli stadyumlarından birisi. Hayır, tabii ki de bu Carolina Panthers’ın performansıyla ilgili değil; tamamen hava şartlarından dolayı. 2011 ve 2015 yılındaki yoğun yağışla birlikte fırtına ve 2016 yılında meydana gelen fırtınanın bu sefer yalnız gelmeyip yanında arkadaşları şimşekleri de getirmesi ve sahanın birkaç yerine şimşek çarpması gibi örnekler bu sahada, meteorolojik koşulların ne kadar ciddi sıkıntılar doğurduğuna örnek verilebilir. Geçtiğimiz sezon ise hatırlanacağı üzere ikinci haftadaki Tampa Bay karşılaşması aynı şekilde şimşek çakma tehlikesi yüzünden bir süre ara verilmişti. Peki hiç mi olumlu bir şey yok? Tabii ki de var. Stadın karşısında bulunan Duke Energy firmasına ait koca bina, Panthers’ın her sayı ürettiğinde renkli ışıklarını yakarak taraftarların coşkusuna ortak oluyor. Bununla birlikte stadın önündeki devasa panter büstünü de unutmadan söyleyelim. Ancak gelen haberlerde ise Panthers sahibi David Tepper ise yeni stat konusunda ilk adımları atmış gözüküyor. Tabii bunun için o büstlere güzel bir yer yapmaları lazım.  22) FirstEnergy Stadium, Cleveland Browns  

Açılış: 1999,  Kapasite: 67,895 – Maliyet: 434 Milyon Dolar  

Cleveland Browns’un o meşhur ateşli taraftar grubu olan “Dawg Pound”un bulunduğu FirstEnergy Stadyumu taraftarlar arasında başka bir isimle daha anılıyor: “Factory of Sadness” yani üzüntü fabrikası… Aslında bu söz bir Browns fanı olan komedyen Mike Polk’a ait. Kendisi bu sözü söyledikten sonra hızlıca taraftar arasında yayıldı ve bu stadın ikinci adı gibi bir şey oldu. Düşününce neden olmasın değil mi? Sonuçta kurulduğundan beri bir tane bile playoff maçı oynanmadı! Evet, First Energy Stadyum’u NFL’de hiç post-season maçına ev sahipliği yapmayan tek stat olarak kötü bir unvana sahip ama tabii ki de bunun suçu stadın değil. Umuyoruz ki Browns bir kere de olsa playoff yapar da şu stadın da bir yüzü güler.  21) TIAA Bank Field, Jacksonville Jaguars  

Açılış: 1995,  Kapasite: 69,132 – Maliyet: 209 Milyon Dolar  

Takımıyla aynı yaşta olan ve daha önce dört farklı isimle anılan TIAA Bank Field’ın en bilinen ayrıntısı stattaki kocaman havuz. Eğer isterseniz bu havuza gidip Jacksonville Jaguars’ın maçlarını takip edebilirsiniz. Zaten Jaguars pek iyi olmadığı için havuza girmek daha eğlenceli bir şey olabilir ancak bunu 69 bin kişilik bir statta yapmak ise kulağa ürkütücü geliyor. Ayrıca bu havuzda Jaguars’ın geleneksel olarak düzenlediği bir de “Havuz Partisi” mevcut. Yani futboldan alakasız bir şey varsa burada TIAA Bank Stadı’nda, tıpkı geçmişteki Blake Bortles gibi. Stadyum ile ilgili okuduğum ve çok hoşuma giden bana ait olmayan bir yorumu da son olarak sizinle paylaşmak istiyorum, “Stadın üç blok çevresinde sekiz tane kilise var; fakat takım hala berbat!”    20) MetLife Stadium, New York Giants ve New York Jets  

Açılış: 2010, Kapasite: 82,500 – Maliyet: 1.88 Milyar Dolar  

Ligin en kapasitesi en büyük stadı olan MetLife stadyumu, heybetli görüntüsüyle son derece göze hoş gelmekte. Ancak stadyum ile ilgili bir “Kiralama” problemi var. 2010 yılında imzalanan anlaşmaya göre 2025 yılına kadar Giants veya Jets takımlarından herhangi biri eğer başka sahaya geçmek isterse bunu bir yıl öncesinden kadar bildirmek zorunda ama bunu kafalarına göre her sene yapamıyorlar. Bunun için 2025 yılından itibaren her beş senede bir yapma hakkına sahipler. Her iki takımın böyle bir hakkı olsa da stadın işletme maliyeti yüzünden şu an için böyle bir anlaşma mümkün görünmediğinden her hafta o stadın end zone’daki çizgiler için tonlarca boya harcanıp yine aynı şekilde her hafta stadın led ışıkları o hafta maç yapacak ev sahibi takıma göre değiştirilecek.  19) Ford Field, Detroit Lions  

Açılış: 2002, Kapasite: 65,000 – Maliyet: 711 Milyon Dolar  

“Motor City (Motor Şehri)”nin takımı Detroit Lions, 1975-2001 yılları arasında Pontiac Silverdome’da oynadıktan sonra 2002 yılında bu stada taşındı. Otomobil firması Ford’un isim hakkını 20 yıl için 40 milyon dolara almasından sonra Ford Field olarak alınan stadyumda daha önce Super Bowl XL oynanarak bir nebze de olsa Lions taraftarlarının Super Bowl özlemleri dindirilmişti. Pittsburgh Steelers ise Seattle Seahawks karşısında kazanarak 26 yıllık Super Bowl özlemine son vermişti. Nitekim stadın en dikkat çeken noktası ise endzoneların yönünün doğudan batıya olması. Ne alaka diyecekseniz, normalde NFL’in stat inşası sırasında end zone’un hangi yönde olacağına dair bir kural yok. Ancak takımlar oyunculara maç sırasında güneş ışığı gelmemesi için statların end zone’larını kuzey ve güney olacak şekilde inşa ettirmektedirler. Lions ise herkesin tersine iş yapmış fakat bu problemi de hesaba katarak bir çatı inşa etmişler ve güneş ışıklarının sadece saha kenarlarına gelmesini sağlamışlar.  18) Lincoln Financial Field, Philadelphia Eagles  

Açılış: 2003, Kapasite: 69,596 – Maliyet: 712 Milyon Dolar  

Lincoln Financial Field, Philadelphia Eagles’ın ikinci evi olma özelliği taşıyor. Daha öncesinde 1971’den 2002’ye kadar kendisine hizmet eden Veteran Stadium’undan taşınan Eagles, 2003 yılından beri maçlarını şehrin merkezindeki bu statta oynuyor. Adını yine şehre yakın olan finans şirketinden alan stadın, ilk biletli organizasyonu ise 2003 yılında Manchester United ile Barcelona arasında gerçekleşti. Bu maçtan yaklaşık 20 gün sonra ise New England Patriots – Philadelphia Eagles arasındaki sezon öncesi hazırlık karşılaşmasıyla stat Amerikan Futboluna da merhaba demiş oldu. Lincoln Financial Field’ın en büyük özelliklerin birisi de dört yıl üst üste NFL’in en vejetaryen dostu stadı ödülünü alması ve bununla birlikte 11 bin solar panel ile ligin en yeşil stadı olma özelliğini barındırması. Ayrıca bu stadın 2013 ve 2018 yılında ünlü şarkıcı Taylor Swift’in verdiği konserlere ev sahibi yaptığını ve seyirci sayısının 100 bini aştığını bundan dolayı da bu iki konserin her birinden 11 milyon dolar hasılat elde edildiğinin notunu da buraya bırakalım.  17) Hard Rock Stadium, Miami Dolphins  

Açılış: 1987, Kapasite: 75,000 – Maliyet: 273 Milyon Dolar  

Kuruluşundan bu yana Joe Robbie StadiumPro Player StadiumDolphin Stadium ve Sun Life Stadium gibi farklı isimlerle anılan bu stadyum, Hard Rock Cafe firmasının 2016 yılında 250 milyon dolar karşılığında 18 yıllığına satın almasıyla birlikte artık sabit bir isme sahip oldu. Bundan önce altı Super Bowl’a ev sahipliği yapmasına rağmen stadın önemi sadece bu değil. Önemli olan husus ise, Peyton Manning, Drew Brees ve Patrick Mahomes gibi isimlerin ilk Super Bowl zaferlerini bu statta yaşamış olmaları. Dolphins’in sahibi Stephen Ross’un aynı zamanda stadın da sahibi olması dikkat çeken diğer bir ayrıntı olarak öne çıkmakta.  16) Lucas Oil Stadium, Indianapolis Colts  

Açılış: 2008, Kapasite: 67,000 – Maliyet: 843 Milyon Dolar  

Eğer NFL Combine’ı sıkı bir şekilde takip ediyorsanız Indianapolis Colts’a 2008 yılından beri ev sahipliği yapan 67,000 kapasiteli Lucas Oil Stadyumu’nu yakından tanıyorsunuzdur. Son derece otantik görünüme sahip olan stadın önündeki Peyton Manning heykeli ise adeta “Mekanın Sahibi”nin kim olduğunu hatırlatır derece tüm heybetiyle orada duruyor. Ayrıca yine Peyton Manning ile kazanılan en son Lombardi Kupası da maç günleri stada gelen seyircilerin huzuruna sunularak taraftarların özlem gidermeleri sağlanıyor. Stadın dikkat çekici özelliklerinin biri de açılıp kapabilen tavanı. Her birinin ağırlığı yaklaşık 1100 ton olan iki panelden oluşan ve açılıp kapanması ortalama dokuz dakika süren bu tavan, o hafta oynanacak maçtan 90 dakika önce Indianapolis Colts yönetimi tarafından kapalı kalıp kalmayacağı belirleniyor. Son olarak stadın bugüne kadar sadece bir Super Bowl’a ev sahipliği yaptığı ve o maçı da başta bahsettiğimiz mekânın sahibi olan Peyton Manning’in kardeşi Eli Manning’in kazandığını da hatırlatalım.  15) NRG Stadium, Houston Texans  

Açılış: 2002, Kapasite: 72,220 – Maliyet: 352 Milyon Dolar  

Houston Texans’ın kuruluşu ile aynı yıl hizmete açılan NRG Stadyumu NFL’in ilk açılır kapanır tavanına sahip olma unvanını taşıyor. İlk adı Reliant Stadyumu olan bu stadyumda, daha önce iki Super Bowl oynandı ve ikisinin de galibi Tom Brady’li New England Patriots oldu, bu yüzden Brady’nin en sevdiği statlardan birisi desek yanılmayız umarım. Amerikan futbolu dışında Monster Jam, kolej basketbolu gibi sporlar için kullanıldıysa da bunların en ilginç olanı her yıl düzenlenen RodeoHouston. Sadece bu rodeo turnuvası için yaklaşık altı bin metreküp toprak her yıl stat üzerine serilmekte ve turnuva bittikten sonra bu toprak kaldırılıp seneye olacak olan etkinlik için saklanmakta.  14) State Farm Stadium, Arizona Cardinals  

Açılış: 2006, Kapasite: 63,400 – Maliyet: 577 Milyon Dolar  

Normal şartlarda çimlerin güneş alması için ya statların üstü açılır-kapanır tavan şeklinde ya da geçmiş yıllardaki “old-school” statlar gibi komple üstü açık olur. Lakin eski adı University of Phoenix Stadium olan State Farm Stadyumu için bu iki durum da geçerli değil çünkü bu stadın özelliği çimlerin dışarı çıkması. Bu işlemin nasıl gerçekleştiğini merak edenler şu videoya bakabilirler. Daha önce Super Bowl XLII, Super Bowl XLIX, NCAA Football Playoffs ve Pro Bowl gibi organizasyonlara ev sahibi yapan bu stadyum’un en büyük dezavantajların birisi şehirden biraz uzak olması. Yine de stadın bulunduğu şehir olan Glendale’in, 9,5 milyon dolar vererek stadın inşasında katkıda bulunması güzel bir ayrıntı olarak öne çıkıyor.  13) Empower Field at Mile High, Denver Broncos  

Açılış: 2001, Kapasite: 76,125 – Maliyet: 615 Milyon Dolar  

Denver Broncos, kuruluşu olan 1960’tan 2000 yılına kadar kendine hizmet eden Mile High Stadyumu’ndan ayrıldıktan sonra yine aynı yere inşa edilen bu sahaya geçiş yapan turuncu lacivertli ekip, stadın isim hakkını firmalara satsa da eski Mile High geleneğini yaşatmak için bu isimden hiç vazgeçmedi. Geçmiş yıllarda Broncos Stadium at Mile HighInvesco Field at Mile HighSports Authority at Mile HighNew Mile High ve Mile High olarak anılan bu stadın isminin kalıcı olmasının sebebi ise geçmiş dönem Denver Belediye Başkanı’nın stadın isim hakkının satılmasını kabul etmemesi. Bu itirazdan ötürü bir oylama yapıldı ve bunun sonucunda stadın isim hakkını hangi firma alırsa alsın “Mile High”ın orada kalmasına karar verildi. Bahsettiğimiz gib eski Mile High geleneğini taşıyan taraftarlarının oluşturduğu atmosfer ile meşhur bu stadyumun Broncos’a gönül verenlerin maç sırasında bir de eğlencesi mevcut. Bu eğlence, rakip takım oyun kurucusunun her incomplete pas yanı her başarısız pasında ilk önce Broncos anonsçusun “[Oyun Kurucunun Adı]’nın [Receiver’ın Adı]’a attığı pas…” dedikten sonra tüm taraftarların bir anda “Başarısız” yani incomplete demesiyle gerçekleşiyor. Hatta Broncos taraftarları bu eğlenceyi Tom Brady’e karşı da yapmışlardı. Stadın en garip olayı ise 2013 yılında bakıma alınan statta ise eski Denver Broncos oyuncusu Neil Smith’in forması 50 yard civarına bir yere uğur getirmesi için gömülmüş olması.  12) Heinz Field, Pittsburgh Steelers  

Açılış: 2001, Kapasite: 68,400 – Maliyet: 406 Milyon Dolar  

“Old-School” ile modern stat arasında gidip gelen bir stat olan Heinz Field, Allegheny Nehri’nin kıyısında şehrin tam merkezinde bir stadyum olma özelliğini taşıyor. Özellikle soğuk ve yağışlı havalarda misafir takımlar için kabusa dönen Heinz Field’da hatırlanacağı üzere 2007 yılında soğuk bir pazartesi günü oynanan Miami Dolphins-Pittsburgh Steelers maçı yağıştan ötürü saha zemini çamura dönmüştü ve bu yüzden maç “Monday Night Mud” yani pazartesi gecesi çamuru olarak adlandırılmıştı. O maç 3-0 Steelers lehine sonuçlanmış ve maçta Dolphins punter’ı Brandon Fields’ın yaptığı punt sahanın çimlerine saplanması uzun süre konu olmuştu. Bununla birlikte Hollywood’da da ünü bulunan Heinz Field, Dark Knight Rises filmindeki meşhur Amerikan futbolu sahasının yıkılışında boy göstermiş, hatta Ben Roethlisberger, Maurkice Pouncey ve Ryan Clark gibi oyuncular da ekranlara gelmişti.  11) Gillette Stadium, New England Patriots  

Açılış: 2002, Kapasite: 65,878 – Maliyet: 462 Milyon Dolar  

Robert Kraft’ın 1994 yılında New England Patriots’u satın almasıyla başlayan hanedanlığın bir parçası olarak 2002 yılında katılan ekibe Gillette Stadyumu, bu tarihten itibaren Patriots’un dominasyonu sırasında önemli bir avantaj olarak öne çıktı. Nitekim iç saha maçlarındaki ambiyansıyla ünlü bu stadyumda Tom Brady harikalar yaratırken, Patriots’ta birer birer kupaları kazanıp yine bu statta defalarca gövde gösterisi yapmış ve maç izlemeye gelen taraftarlar 23 playoff maçının sadece dördünden mağlubiyet ile ayrılmıştı. Tabii, artık işler değişti. Bakalım Gillette Stadyumu o alıştığı zaferleri Tom Brady olmadan da yaşayabilecek mi? Son olarak gereksiz bir bilgi daha vermek gerekirse, Gillette Stadyumun’daki park alanı, tüm Boston şehrinin park alanının yaklaşık iki katı kadar olduğu biliniyor.  10) Levi’s Stadium, San Francisco 49ers  

Açılış: 2014, Kapasite: 68,500 – Maliyet: 1.3 Milyar Dolar  

Listenin en yeni statlarından olan Levi’s Stadyumu, San Francisco şehir merkezinden yaklaşık 64 km uzakta olmasıyla ünlü. Bu bakımdan şehir-stat ilişkisinde değerlendirdiğimizde Levi’s Stadı en uzakta yer alan stadyumların başında gelmekte ancak bu durum tabii ki de 49ers taraftarlarının stadı hınca hınç doldurmasına engel değil. Yapımı en maliyetli Amerikan futbolu sahalarından biri olmasının hakkını veren bu mabette maç izlerken yemeğinizi bir uygulama üzerinden sipariş edip bulunduğunuz yere kadar getirilmesi ve yine aynı uygulamadan tuvalette ne kadar sıra olduğunu öğrenebilmeniz bu sahanın en dikkat çekici özelliklerinden sadece birkaçı. Daha önce Super Bowl 50’ye ev sahipliği yapan bu statta, 49ers’ın altı yılda sadece bir kez winning rekor elde etmesi ise bir hayli ilginç bir detay.    9) Allegiant Stadium, Las Vegas Raiders  

Açılış: 2020, Kapasite: 65,000 – Maliyet: 1.84 Milyar Dolar  

Evet! Sonunda Raiders’ın kendisine ait gerçek bir stadı var. Oakland-Alameda County Coliseum’da ligin başlarında, şehrin baseball takımı Oakland Athletics ile fikstürler çakıştığı için sürekli gördüğümüz o toprak kısmını artık yeni stadyumda görmeyecek olmamız gerçekten sevindirici. Sadece biz izleyiciler için değil Raiders için de oldukça sevindirici çünkü o sahanın Raiders’ın evinde oynadığı her maç Amerikan futboluna uygun hale getirilmesinin maliyeti yaklaşık 250 bin dolar idi. Tüm bu maliyetlerden kurtulmuş olan Raiders yönetimi, takımı Las Vegas’a taşımanın da vermiş olduğu gazla süper lüks bir stat inşa ederek şehirde kalıcı olmanın ilk adımlarını atmış oldu. Nitekim bu stadın inşası için bir hayli bonkör olan Raiders yönetimi, sadece stat mobilyalarına 123 milyon dolar para harcayarak kendilerince rekor maliyetli bir stada sahip oldular. Bir hava yolu firması olan Allegiant’ın da stadın isim hakkını tam 30 yıl boyunca satın alması da stattaki yatırımın boyutunun ne derece yüksek olduğunu gösterir derecede.  Normal şartlarda pandemi olmasaydı açılış maçında Barcelona ile Real Madrid’i göreceğimiz stat, içinde bulunduğumuz durumdan dolayı ikinci haftadaki New Orleans Saints maçı ile büyük ihtimalle seyircisiz açılacak.   8) Arrowhead Stadium, Kansas City Chiefs  

Açılış: 1972, Kapasite: 76,416 – Maliyet: 875 Milyon Dolar  

Normal şartlarda üstü kapalı statlarda taraftarların gürültüleri elbette ki tüm stadyum boyunca duyulur ancak bunu Arrowhead gibi üstü açık bir statta yapmak gerçekten zor bir iş. Bu yüzden Kansas City Chiefs taraftarlarını ayrı bir kefeye koymak lazım. Bu hususta 2014 yılındaki New England Patriots maçında 142.2 desibel ile de bir rekorda kıran Chiefs taraftarlarının üstü kapalı stadyumlarda neler yapabileceğini tahmin bile edemiyorum. 142 desibeli tarif etmek için ise şöyle bir karşılaştırma yapabiliriz: Bir insanın gürültü kaynaklı fiziksel ağrı eşiği 125 desibeldir. 1972’den 1993’e kadar suni çim olan Arrowhead, 1994 yılında normal çime dönüştürülürken, 2007 yılında da 79 bin kişilik olan seyirci kapasitesi, lüks locaların eklenmesi sebebiyle 300 milyon dolarlık bir yatırımla birlikte şu anki kapasitesine ulaşmış oldu. Son olarak bu stadı diğerlerinden ayıran bir diğer özellik ise, sıkı bir Chiefs taraftarı olan trompet ustası olan Tony DiPardo tarafından bestelenen bir şarkısının olması. Ömrünün nerede tamamını Arrowhead stadında harcayan ve takım için besteler yapan DiPardo’yu unutmayan Chiefs takımı, geçen sezon kazanılan Super Bowl için DiPardo adına bir yüzük yaptırmayı da ihmal etmemişti.   7) CenturyLink Field, Seattle Seahawks  

Açılış: 2002, Kapasite: 68,740 – Maliyet: 611 Milyon Dolar  

Seattle Seahawks’ın taraftar grubu olan “12th Man”ın evi olan CentruyLink Field, belki de listenin en gürültü statlarının biri. Takımlarına gönülden bağlı olan Seattle şehri, her maçta bir şölen havası oluştururken bir yandan da deplasman takımlarının kabusu olmaya devam ediyor. Zor bir deplasman olması CenturyLink Field’ı daha önemli bir yere getiriyor. Stadyum ile alakalı enteresan bilgilerden birisi, herkesin çok iyi bildiği Marshawn Lynch’in 2010 yılında yaptığı o meşhur touchdown sırasında Pasifik Kuzeybatı Sismik Ağı, bu koşu sırasında stattan ufak bir depreme eş değer bir veri aldığını açıklamıştı. Bununla birlikte çok değil bundan beş sene önce 2015 yılındaki Seahawks – Packers playoff maçını hatırlarsak, Seahawks taraftarlarının ne derece oyuna ve takıma etki ettiğini anlayabiliriz. Maç sırasında bir seyircinin çektiği videoyu da buraya bırakıyorum.  6) Mercedes-Benz Superdome, New Orleans Saints  

Açılış: 1975, Kapasite: 73,208 – Maliyet: 637 Milyon Dolar  

Mercedes-Benz Superdome hem mimarisiyle hem de seyircilerin oluşturduğu atmosferiyle NFL izleyicilerinin ilgisini çekse de New Orleans şehri için anlamı gerçekten büyük bir stat. 2005 yılındaki Katrina Kasırgası, New Orleans şehrini yerle bir etmiş ve yüz binlerce insanı evsiz bırakmıştı. Tüm bu olumsuzluklar karşısında o zamanki adıyla Louisana Superdome, New Orleans şehrinin insanlarının sığınabileceği tek yeri, evi olmuştu. Bu kasırgadan nasibini de alan Superdome, kasırga sonrası bakıma alınmış ve 2006 yılında tekrardan açılmıştı. Kasırga sırasında insanlara ev olan Superdome, felaket sonrasında da yine New Orleans halkına bir ev oldu ve şehir ile takımın dirilişinde önemli bir rol oynadı. Yeniden açılışının ilk maçında o meşhur punt bloğu yapan Steve Gleason’un heykeli de stadın önüne dikilerek o an ölümsüzleştirildi. Nitekim misafir takımlar için son derece kabus olan Superdome’un en meşhur şeyi ise uğultuları. Öyle ki iki sene önce oynanan Los Angeles Rams – New Orleans Saints maçında Rams oyun kurucusu Jared Goff, stattaki uğultudan epey bir rahatsız olmuş ve hatta head koç Sean McVay’ı duyamadığı için birçok hücumda sıkıntı yaşamıştı. Ancak bu stadın bu kadar özel olmasına rağmen, geçtiğimiz seneki Vikings ve bahsettiğimiz Rams mağlubiyetlerinin pek yakıştığını söyleyemeyiz. Yine de Superdome, New Orleans halkına ve Saints’in uzun yıllar “evi” olmaya devam edecek.  5) SoFi Stadium, Los Angeles Rams ve Los Angeles Chargers  

Açılış: 2020, Kapasite: 70,240 – Maliyet: 5 Milyar Dolar  

“5 milyar dolara Amerikan Futbol sahası mı olur? Gezegen mi inşa ediyorsunuz kardeşim?” diye bir soru sorsak, umuyorum ki bu soru pek de yanlış bir soru olmaz. Yani, NASA’nın Uluslararası Uzay İstasyonu’na astronot ve kargo taşımak için üretti Space Shuttle’ın yedi milyar dolar olduğunu düşününce, beş milyar doların ne anlama geldiği daha net anlaşılabileceğini düşünüyorum. Ancak Rams’in ve Chargers’ın Los Angeles’a gelişinden sonra kesinlikle bir stada ihtiyacı olduğu bilindik bir gerçekti ve hayalleri de gerçek olmuş oldu.  Chargers’ın Rams’in kiracısı olacağı SoFi stadı ile ilgili konuşuyorsak stadın tam ortasındaki 136 metre genişliğindeki 4K videoboard’dan bahsetmezsek olmaz. Yaklaşık olarak 6,500 metrekarelik bir alanı kapsayan bu ekranın ağırlığı ise 997 ton olmakla beraber bir spor mabedindeki yapılmış en büyük ekran olarak tarihteki yerini aldı. Bu devasa ekranın maliyetinin ise dokuz sıfırlı bir rakam olduğu tahmin ediliyor ki bu da zaten stadın toplam maliyetinin neden beş milyar dolar olduğunu açıklıyor. Zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış diyerek bu yeni stadın açılışını ve bu statta oynanacak Super Bowl’u sabırsızlıkla bekliyoruz.  4) Mercedes-Benz Stadium, Atlanta Falcons  

Açılış: 2017, Kapasite: 71,000 – Maliyet: 1.6 Milyar Dolar  

Atlanta Falcons’a 2017 yılından kapılarını açan ve 2018 yılında Super Bowl’a ev sahipliği yapan bu stadyum tam anlamıyla göz zevkimizin tavan yaptığı bir şaheser. Dünya’daki en büyük 360 derecelik HD video ekranı ve yaklaşık 2,500 LCD ile stadın herhangi bir yerinden herhangi bir snap’in bile kaçırılmasının zor olduğu bu stadın tavanına özellikle bir parantez açmak lazım. Normal açılır kapanır tavanların aksine çatının sekiz adet panelden oluşan bu tavanın açılması için paneller bir raya oturtulmuş ve çatı açılmaya başladığı anda bu sekiz panel bulundukları rayın üzerinde kayarak stadın üstünün açılmasını sağlıyor. Normalde panellerin açılırken ki oluşturduğu şekilden dolayı bu tavana özel bir isim de takmışlar ama onu buraya yazmayayım, sizler şu videodan bakıp anlarsınız. Sadece bu tavan maliyetinin yaklaşık 500 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor ki bu da stadın toplam maliyetinin neden dokuz sıfırlı olduğunu açıklayabilir. Bunun dışında normalde tüm Amerika’da pazar günleri kapalı olan “Chick-fil-A” isimli ünlü tavuk restoranı sadece ve sadece Mercedes-Benz Stadyumu’nda pazar günü açık olması da stadı özel yapan başka bir ayrıntı.  3) U.S. Bank Stadium, Minnesota Vikings  

Açılış: 2016, Kapasite: 66,860 – Maliyet: 1.06 Milyar Dolar  

Philadelphia Eagles taraftarlarının çok sevdiği olan bu stat, dışarıdan bakınca değişik mimarisi ve ateşli Vikings seyircileriyle gerçekten bambaşka bir atmosfer olarak karşımıza çıkıyor. Bu güzel statta öne çıkan ayrıntılardan birisi ise 20 metre genişliğinde 35 metre yüksenliğindeki yaklaşık 40 bin ton olan dünyanın en büyük cam kapısı ve bununla birlikte stadın büyük bir bölümünün camla kaplı olması. Lakin stadın bu özelliği göç eden kuşlar için başlarda ciddi bir sorun oluşturdu çünkü stadın bulunduğu konum itibariyle tam Mississipi Nehri’nin  yanında olduğu ve stadın camlarının yansıtıcı özelliğinden dolayı bu rotada göç eden kuşların ölmüne sebep oluyordu. Bu konuda çevrecilerin baskılarından sonra yenilemeye giden Vikings yönetimi, bu iş için ise ekstra 10 milyon dolar harcadı. Yine de bu değişikliğin en başta Minnesota Doğal Kaynaklar Departman’ın uyarılarına rağmen yapılmaması da bir hayli eleştirilere sebep olmuştu. Ancak eleştiriler bununla da sınırlı kalmadı. Stadın mimarisi ise Kaliforniya’da bulunan meşhur Kristal Katedral ile karşılaştırılmıştı. Öyle ki stadın tepesinde yer alan devasa boynuzun (borunun) her maç başında ve Vikings sayı ürettiğinde çıkardığı ses gerçekten stadın ambiyansını ortaya koyuyor ve Amerikan futbolu izleyicilerinin ilgisini çekiyor.  2) AT&T Stadium, Dallas Cowboys  

Açılış: 2009, Kapasite: 80,000 – Maliyet: 1.15 Milyar Dolar  

Listenin kapasite bakımından en büyük üçüncü stadı olan AT&T stadyumu, inşaası yapıldığı sırada spor tarihinde yapımı en maliyetli spor alanlarının başında geliyordu. İlk ismi Cowboys olan bu stat, 2013 yılında AT&T firmasının yıllık yaklaşık 18 milyon dolara isim hakkını almasıyla şu anki bilinen ismini aldı. Ancak stattaki LCD ekran çılgınlığına kesinlikle bir parantez açmak lazım. Tüm stadın içinde toplam 3,000 tane Sony marka LCD ekran dışında, stadın tam ortasında bulunan 66 metre genişliğinde ve 28,8 metre yüksekliğinde olan Mitshubi marka HDTV, tüm heybetiyle statta yerini almış durumda. Yerden 53 metre olan bu devasa ekranı Amerikan futbolu topuyla vuran ilk oyuncu ise 2009 yılında Tennessee Titans’ın draft edilmemiş çaylak olarak takıma kattığı punter A.J. Trapasso oldu. Bu başarıyı hem de bu özel stadın ilk Amerikan Futbolu maçında yapan Trapasso, maçtan sonra niyetinin skorbordu vurmamak olduğunu söylese de Cowboys sahibi Jerry Jones’u inandıramamıştı. Jones ise maç sonrası açıklamasında Trapasso’nun topu bilerek skorborda vurduğunu iddia etmiş ve Trapasso’yu daha taksiti bitmemiş stada zarar vermekle itham etmişti. Ancak maç sonrası çıkan görüntülerde Trapasso’nun ısınma sırasında birkaç kere skorbordu vurmaya çalıştığı gözükmesi Jerry Jones’u isyanı konusunda haklı çıkarmıştı. Nitekim statta oynanan ilk NFL maçında ise Cowboys’un aynı grupta yer aldığı ezeli New York Giants’a karşıydı. Maçı 33-31 kazanan New York Giants’ta oyun kurucu Eli Manning maç sonrasında, rakip takım soyunma odası duvarına “Yeni statta ilk galibiyet” yazması ise güzel bir anı olarak kaldı.  1) Lambeau Field, Green Bay Packers  

Açılış: 1957, Kapasite: 81,441 – Maliyet: 410 Milyon Dolar  

Amerikan futbolunun beşiği olarak adlandırabileceğimiz Lambeau Field, NFL statları arasında bir takım tarafından en uzun işletilen stat olarak karşımıza çıkıyor. Her yerinden tarih akan bu stadın tam girişinde stadın da ismini aldığı Curly Lambeau ve Super Bowl galibine verilen kupaya ismi bahşedilen Vince Lombardi’nin heykellerini görebilmek mümkün iken, sıcaklık eksi bilmem kaç derece olsun Packers fanlarının ateşli halleri ve touchdown yapan Packers oyuncusunun o meşhur “Lambeau Leap” (Lambeau Sıçrayışı) gerçekten insanı başka bir boyuta götürecek derece enfes. Eğer bu statta maç izlemişseniz kendinizi şanslı sayabilirsiniz…