Merhabalar değerli NFLTR.com okurları… Yine uzun süren bir football hasretinin ardından sevdiğimizle buluştuk. Biz, Packers severleri içinse bu buluşma çok hoş olmadı. New Orleans’ı vuran Ida kasırgası yüzünden Eylül ayında açılış maçını Jacksonville, Florida’da oynanma kararı alınmıştı. Wisconsin gibi soğuk bir bölgeden gelen Packers’ın sezonun en sıcak gününde en sıcak şehirlerden birinde oynaması bir dezavantajdı fakat sahada gördüklerimizin açıklaması tabii ki sadece bu değildi. Başta, “Son MVP” Aaron Rodgers olmak üzere tüm takımın felaket performansları 38-3 gibi devasa bir mağlubiyeti getirdi. Bu sonuçtan sonra gözler geçen sene yine aynı sonuçla sona eren Saints-Buccaneers maçınA dönse de sahanın diğer tarafındaki New Orleans temsilcisi geçen sezonlara göre birçok değerli oyuncusunu kaybetmiş, eski günlerinden uzaklaşması beklenilen bir takımdı. Green Bay Packers ise Super Bowl’u kıl payı kaçıran kadrosunu önemli ölçüde korumuş ve geliştirmiş bir şekilde sahaya çıkmıştı. Ancak sahada bunların hiçbir önemi olmadı…
Maçın Yıldızları: Sean Payton ve Jameis Winston
Sean Payton bir dahi diyerek başlamak istiyorum. Bu maçı Packers’ın kötü oynayarak kaybettiği kadar Saints’de iyi oynayarak kazandı bana kalırsa. Payton tarafından çok iyi hazırlanmış bir takım izledik. Maçın dinamiğini de arkalarını almaları galibiyetin en büyük yapıtaşlarından oldu. Sezona Winston ile başlamak gibi kendileri adına çok doğru bir karar vermişler. Taysom Hill’i ne kadar izlemeyi çok sevsem de asla starter olmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu maçtaki katkısı yine çok doğru ve başarılıydı ve böyle devam etmeli. Tim Tebow’un aksine çok iyi blok yapan bir quarterback. Blokları çok iyi kullanan ve dizayn eden Saints’i aşmak Packers adına pek fazla mümkün olmadı. Jameis Winston’ın ise Payton ile çalışmaya başlamasının ardından karar verme mekanizmasının iyi bir şekilde geliştiğini görmüş olduk. Adeta bugün sahada onun içinde Rodgers’ı, Rodgers’ın içinde onu izledik. Green Bay savunmasında özellikle arka taraftaki uyuşukluk da onun çok işine geldi. Merkezde de çok açık alan verildi ve buralardan koşarak çıkan Jameis özellikle ilk yarıda ekstra yardlar da kazandırdı. Alvin Kamara gibi bir oyuncunun varlığa da maçı ağırlığını yer yer koyduğunu belirtmek gerekir.
Mağlubiyetin Packers Tarafından Nedeni: Aaron Rodgers’ın Hücumu ve Front Office
Baktığımızda sıkıntının kaynağı takımın havasındaydı. Sahaya çıkıldığında andan itibaren verilen enerji felaketin habercisiydi. Henüz ilk maçtan sert olmak istemem ama Rodgers ile böyle bir off-season yaşanmasaydı sahadaki sonucun tam tersinin yalanacağını iddia ediyorum ve durumu buraya getiren de Front Office olmuştu. Yapılan hatalar bir noktada düzeltildiğinde bile başka problemler aracılığıyla bir yerlere yansımaya devam eder. Bu da gördüğüm en acı Aaron Rodgers performanslarından birine yol açtı. Hatta, üçüncü çeyreğin ortasından itibaren oyundan çıkarılıp yerine Jordan Love’ın girmesi için resmen içimden dua ettim. Sanki o an eğer maç dönecekse Love’ın döndürme olasılığı daha fazlaydı. Şimdi diyeceksiniz, koskoca Aaron Rodgers’ı bir maçta nerelere getirdin… Bu maçı buralara getiren şeyin onun pişkinliği olduğunu düşünüyorum. Evet, bu Rodgers’ın karakterinde var ancak tüm bu yaşananların ardından bunun takımda olumsuz bir hava yarattığını gözlemledim. Redzone’da gelen interception’ın olduğu drive ise bence maçın tartışmasız kilit drive’ıydı. Henüz bu hücumun başında oyun öldü denen anda Aaron Jones’a attığı flip pas ile kazanılan yardların ardından ilerleyen hücumda redzone’da bir flip pas daha denedi ve bu interception ile sonuçlandı. Her ne kadar Pat McAfee Show’da aldığı darbeye bağlayıp kendisine göre güvendiği bir pası olsa da Rodgers gibi bir isimden görmeye alışkın olmadığımız hadiseler bunlar ve daha bilinçli olsa böyle sonuçlanmayabilirdi. Aaron Rodgers farkındalığınız olunca sizden bunu beklerler. Her ne kadar bana bu oyunu sevdiren adam kendisi de olsa bu maçta divalığının tuttuğunu düşünüyorum. Bunu da off-season’daki bu ilgiyle bağdaştırıyorum. Bunun yanında, geçen senelerin aksine takımın çok daha zor bir fikstürü olduğunu belirtmek lazım. Bu sene her şeyin zorlayıcı olması bir yana takıma olan güven, henüz ilk hafta olmasına rağmen taraftar ve medya etrafında bir hayli düştü. Rodgers’ın bunu toparlaması çok zor olacak gibi.
Onu koruma konusunda ise en çok beş hafta daha oynayamayacak David Bakhtiari’nin eksikliği göze oldukça çarptı. O-Line’da maça iki tane çaylak oyuncuyla başlandı ve maçın başında hücumda akıcılığın sağlanamaması bundan kaynaklandı. Rodgers cepte iki-üç saniye beklediği andan itibaren hemen yaşadığı baskı büyük bir problem oluşturdu. Maçta çok iyi ilerlenemese de Rodgers’ın pasları seri bir şekilde çıkardığı oyunlar ile birazcık ilerleme olmuştu. Jenkins elit bir O-Line oyuncusu olup O-Line’ın her yerinde olabilir ama onun guard olarak kalmasının takıma daha hayırlı olacağı kanaatindeyim. Bakhtiari’nin nasıl döneceği takım adına çok büyük önem taşıyor. Burada yaşanan bir sıkıntı Super Bowl’da izlediğimiz Chiefs etkisi verebilir. Ancak, yine de yetenek açısından beklentilerimin olduğunu söyleyebilirim. Büyük sorunların yaşanacağı yerin ileride burası olacağını düşünmüyorum.
Ben, böyle bir mağlubiyetin Rodgers’ın ve takımın yüzüne sert bir tokat olmasıyla beraber çözülmesi gerekenler konusunda bir yol haritası oluşturacağını ümit ediyorum. Eğer başınızda Rodgers gibi bir isim varsa oyun anlamında işleri iyi yöne değiştirmek çok da imkansız hale gelmez. Her zaman sezon başında olan krizler ilerleyen zamanlar için daha değerlidir. Benim kanaatim, takımın süreci toparlayıp Super Bowl rayına gireceği yönünde. Belki deli dolu, ortalığı yıkıp geçerek olmayacak ama geçen sene Tampa Bay misali takipte olacaktır. Belki de en zor sezon ile karşı karşıyalar ama bunu yapabilecek potansiyele de sahipler; kilit kısım bu potansiyeli değerlendirebilmek. Yine 13-3’lük bir sezon olması mümkün değil, zayıf bir NFC North grubunda olduğunu göz önüne almakla beraber 10-7 gibi bir derece yapması bana muhtemel gözüküyor.
Bazı Packers Savunma Problemleri: Takım Defansı ve Joe Barry
Topa sahip olma probleminin yaşandığı maçta Packers adına tek skorun geldiği alan golü pozisyonu dışında ilk yarı rakip sahaya bile geçilememesi mağlubiyeti hazırlayan şeylerin başındaydı. Packers savunması da oyuna ağırlık verme konusundan geçen senelerden aklımızda kaldığı gibiydi. Hücum ağırlığını koyamayınca ezilen bir takım izlememize meydan oluşturdu. Tüm bu suçu coaching’e atamayacağımızı söylemek gerekir. Preston Smith ve Jaire Alexander dışında çok mücadele eden yoktu.
Barry, takımın başına geldiğinde vereceği enerji konuşulanları başında yer alıyordu fakat biz sahada bunu hiç göremedik. Takım duruş ve ruh açısından zemine kazılmış bir vaziyetteydi. Her tarafta sıkıntılar yaşandı. Pass rush’tan da beklediğini alamayan secondary’de birçok açık verdi. Koşu savunması açısından yine başarılı bir ekip yoktu ancak burada hemen bir yargıya varmak için çok erken bir diğer yandan Saints’in de koşu oyunundaki planlaması göz önüne alınca. Öncelikle, panik olmadan önce sakin olup önümüze bakmalıyız. Tüm defansın hemen bir senede sihirli bir değnek ile değişeceği de yoktu. Joe Barry sezon öncesi ekolünü düşünerek beklentilerimin olduğu bir isimdi fakat ilk maç itibariyle bir hayal kırıklığı yarattı. İlk maçtan karara varmak her zaman yanlıştır bu yüzden Barry’i dikkatli şekilde gözlemleye devam edeceğiz. Geçen sene ile kıyaslama yapmak istemiyorum ama Pettine ile bile defans açısından dokuzuncu sırada olan bir defans vardı. Barry’nin bunun üstüne koyması beklense de şu anki dinamiklere göre bu seviyeyi koruması takımı yine başarılı kılacaktır.
Başta Kevin King olmak üzere sınıfta kalan secondary’de takımada büyük bir darbe yarattı. King adına çanlar ise çalmaya devam ediyor. Ben yine kısa bir süre starter olması taraftarıyım ve zaman içinde yavaş yavaş formayı da Eric Stokes’un alması gerekiyor. Fark yaratabilecek özelliklere de sahip bir oyuncu ve iyi bir geleceğinin olacağına inanıyorum.
Önümüzdeki Haftanın Rakibi: Prime Time’da NFC North Derbisi & Detroit Lions
Monday Night Football’da inanılmaz heyecanlı bir haftanın ardından Packers-Lions eşleşmesi hevesleri kursakta bırakacakmış gibi gözükse de Packers’ın kötü performansı ve Lions’ın 49ers maçında gerilerden gelip son anlarda maça heyecan getirmesinin ardından daha ilgi çekici bir karşılaşma haline geldi. Böylelikle de sezonun ilk “NFC North” karşılaşması, ikinci haftada ulusal kanalda herkesin evine girmeye hazırlanıyor.
Detroit Lions, birçok otorite ve bana göre de Texans ile beraber 2022 NFL Draftı’nın ilk seçim hakkının en büyük favorisi pozisyonunda. Packers’ın böyle bir maçın ardından gelmesi oldukça avantaj getirici oldu açıkçası. İkinci haftadan bir Chiefs olsaydı 0-2’lik derece takımın ve taraftarın havasını oldukça bozardı. Kışkırtılmış bir Aaron Rodgers izlersek maçın tamamının domine edildiğini görebiliriz. Bu hafta Packers’tan kılçıksız temiz bir galibiyet bekliyorum aksi takdirde sıkıntı çok büyük demektir.
Önümüzdeki hafta görüşmek dileğiyle, sağlıkla kalın…