Şimdiden teşekkür ederim sana. Bu oyunu oynadığın, kişisel olarak bana ve milyonlarca kişiye kattığın her şey, yaşıtlarımın henüz gelecek ile ilgili bir fikri bile yokken bana yolumu çizdirdiğin, Ocak ayında hayatı hakkında aklı bir karış havada olan bir çocuğa umut bağlayıp, geleceği üzerine planlar yapmasına katkıda bulunup, yardımcı olduğun için sana şimdiden teşekkür ederim. Ssen henüz gençlik yıllarının demlerinde, yaşamı yeni yeni idrak etmeye çalışan bir çocuğa televizyon başında tahmin bile edemeyeceğin kadar önemli ve büyük dersler verdin, bana ve bizzat tanıdığım birçok okurumuza bu sporu okuma, araştırma, dinleme isteği kazandırdın. Bundan da önemlisi bunları hiçbir zaman lige adım attığın ilk gündeki değerleri unutmayarak ve bu kazanımları koruyarak yaptın. Henüz emeklilik iddialarını okuduğum gecenin sabahında verdiğin dersi ise hayatım boyunca unutmayacağımı sana ulaşma gücümün erişebileceği tek yer olan, buradan belirtmek istiyorum. 23 Ocak 2022 gecesi, geçtiğimiz güne kadar NFL kariyerinin son maçın olarak gösterilen tarihte, kazandığının ya da kaybettiğinin benim gözümde hiçbir önemi yoktu. Benim için asıl önemli olan; 44 yaşında, NFL tarihinin en iyi oyuncusu olduğunu kanıtlamanın üzerinden yıllar geçmesin karşın, daha da özeli bu maçı son maçın olduğunu belki de bizzat bilmene rağmen hala yerden ayağa kalkacak kadar azimli bir adam olduğunu görüp, yıllar önce bu sahalardaki en ezeli rakibin Peyton Manning karşısında kazandığın katil içgüdüsünü kaybetmediğine, doymamış bir karaktere sahip olduğuna ve kariyerinin geri kalanına da bu değerleri taşıyacağına bizzat gözlerimle tanıklık etmekti.
Peki NFL tarihinde daha önce eşi benzeri görülmemiş maçların mimarı içgüdü neydi? Seni 40 günlük emeklilik arasından çıkartıp, sahalara “Bitirilmemiş bir işimiz var’’ deyip, 23. sezonun için dönmeni sağlayan, yıllarca eşinle aranı papaz edecek kadar içini bu kadar huzursuz eden o şey neydi? İşte bugün kısa bir iç dökmenin ardından ortaya çıkarttığım kavram sebebiyle üzerinde duracağımız konu bu değerli NFLTR.com okurları. Hadi çok geçmeden, emekliliğinde bile Tom Brady’nin başının belası olan bu içgüdüyü belirli bazı tarihler ve maçlar üzerinden konuşalım…
İçgüdünün Doğuşu
2013 sezonundan henüz bir buçuk sene önce, Şubat ayında kardeş Manning’e kaybettiği Super Bowl sonrası bir takım eleştiriler yağmuruna tutulan Brady, Manning’lere karşı kendini ispatlama konusunda bazı şeyleri kişisel algılayacaktı ki; Broncos’lu Manning ile 2013 yılının normal sezon karşılaşmasında Brady – Manning kardeşler ekseni arasında geçen bütün tartışmaları maç sonunda yok etmeyi başaracaktı. Peyton’ın kaderini küçük kardeşi Eli, adeta yıllar öncesinde Tom’un içindeki içgüdünün fitilini yakarak belirlemiş gibiydi.
23 Kasım 2013 tarihinde oynanan, normal sezonun 12. hafta maçının, ikinci yarısına 24-0 mağlup durumda giren Brady, maçın ilk yarısını; “Bu maçın ilk yarısını unutun, inanılmaz kötü bir ilk yarıydı. Belki de kariyerimin en kötü yarısı’’ diye nitelendiriyordu. Gerçekten de öyleydi. Hiçbir zaman soğuk havalarda istikrarlı bir performans gösteren bir QB olmayan Peyton Manning, maçın oynandığı akşamın bir hayli soğuk hava teşkil etmesi sebebiyle hücum stilini bir nebze değiştirerek koşu oyunlarına bel bağladı ve sonuç çıkartmasını da fazlasıyla bildi. Fakat ilk yarı boyunca Brady’li Patriots’un nefesini kesen ne Peyton Manning’di ne de Broncos’un işletebildiği koşu hücumu. Brady’e yarıyı cehennem eden yegane sebep; Von Miller’ın liderlik ettiği Broncos savunması oldu. Yarı başlangıcından önce soyunma odasında Patriots adına ne döndü,ne bitti bilinmez fakat devreye önce Patriots savunması girdi sonra da Brady’nin intikam ateşi sıfatıyla nitelendirmemiz gereken katil içgüdüsü. Julian Edelman’ın intikam ateşini her umudumuz kaybolduğunda yenilediği, Brady’nin ise içgüdüsünün maharetine ilk defa şahitlik ettiğimiz, savunmanın ise havanın soğukluğunu Peyton Manning’e fazlaca hissettirdiği bir yarı oldu. İzledik diyemiyorum çünkü normal bir spor karşılaşması olur izlersin fakat bu bizler için bir spor karşılaşmasından çok bir tarihe tanıklık etmek oldu. Normal süresi 31-31 biten maçın son darbesini vuran playoff’un aksine Tom Brady ve askerleri oldu. Para atışı şansını başarıyla değerlendiren ekip, field goal ile tarih yazdı.
Fakat kaderin cilvesi mi bilinmez; o sezon playoff’ta yüzü bu sefer gülen Tom Brady değil, ezeli rakibi Peyton Manning olacaktı…
Skandalın Gücü
İlk eserinin ilhamını Manning kardeşlerden alan Brady, 2016 sezonuna gelindiğinde; Deflagate skandalının ikinci mahkemesinden çıkartılan karar gerekçesiyle sezonun ilk dört maçını kaçırmak zorunda kaldı. Kaldı ama, ne kaldı. Medya, takım, Bill Belichick üçgeni tarafından fazlaca yalnız bırakıldığını hissettiği o dönemin ilerleyen günlerinde hem Belichick’in Jimmy Garoppolo üzerine kurmak istediği gelecek planlarını sekteye uğratacak, hem de kaynağını skandaldan aldığı içgüdüsünün hünerini Super Bowl’da sergileyecekti…
Sezon boyunca ilk dört maç oynasaydı, MVP olurdu spekülasyonları dönen Brady, yine yeniden takımına Super Bowl yolunu açtırmayı başarmıştı, fakat bu sefer de Manning’e karşı olduğu gibi bir şeyleri zorlaştırarak zafer elde edecekti. Sanki tanrı Tom Brady’den tarihi bir fark yemesini isteyip, her seferinde ona dönmesi için görev veriyordu. Yoksa bu kadarı mümkün bile değildi. Atlanta Falcons’a karşı oynanan Super Bowl maçında yarı boyunca formasına bile dokunamadıkları Julio Jones harikalar yazıyor, hücum bir şekilde işleyemiyor, kontrolü elinde Falcons tutuyor, Georgia şehrinin taraftarları ise ilk defa Super Bowl kazanmalarının verdiği coşkuyla kutlamalara başlıyordu. Fakat unuttukları bir şey varsa o da rakiplerinin QB’sinin Tom Brady olduğuydu ve o, bu senaryoyu daha önce yaşamıştı. Alışkındı, temkinliydi, sakindi. Geçmişinden ve tecrübesinden aldığı gücü sahaya yansıttı. Önce Broncos maçında olduğu gibi maçı uzatmaya taşıdı sonrasında da Lombardi’yi takımına getirdi.
Maç sonunda 28-3 gibi bir skordan döndüğünde Brady önce bir franchise’ı bitirdi sonrasında Belichick’in gelecek planlarını suya düşürdü, önümüzdeki sezon da bunu takiben Jimmy Garoppolo takaslanarak 49ers’ın yolunu tuttu… Peki bu sefer katil içgüdüsünü kimden almıştı? Evet, doğru bildiniz Deflagate skandalından…
23 Ocak 2022 Gecesi, 40 Günlük Emeklilik ve 23. Sezon
Emekliliği bile iki aydan az süren, sözde son maçı olarak gösterilen, Ocak ayında Los Angeles Rams’e karşı oynanan maçta izleyenlere adeta 2017 yılının dejavusunu yaşatıp, 44 yaşında 27-3’ten skoru 27-27’ye getirip, Amerikan futboluna geri dönüşünde ise hala kanıtlayacak bir şeyim var imasını veren bir adam düşünün. 23 Ocak 2022 gecesi Rams maçını son saniyede kaybettiler ve Super Bowl’un eşiğinden döndüler. Brady’nin o günkü içgüdüsünün sebebini tam olarak bilemiyorum çünkü bu içgüdünün dışarıya tam olarak çıkmadığı görüşündeyim fakat bildiğim tek bir şey var ki; ustalık eserini hala kendisi bir yerlerde çiziyor. Bakalım bu eser, önümüzdeki sezon ona Lombardi’yi getirecek mi yoksa sadece 23 Ocak 2022 gecesi olduğu gibi bir içgüdü olarak kalmaya devam mı edecek, hep birlikte göreceğiz…