NFL off-season’ında geçtiğimiz birkaç hafta çılgınca geçti. Yaşanan bu hareketleri de adeta maç izler gibi patlamış mısırlarımızı almış takip ediyoruz. Bu takas deliliği devam ederken bizler de tarihe izini bırakmış, oyun değiştiren, sansasyon yaratan takasları sizler için derlemek istedik. Listemizde Hall of Fame’e giren ve geleceğin Hall of Fame’i seçilmesi beklenen isimler bulunurken aktif olarak oynayan ve halen potansiyelleri yüksek olan iki oyuncu da bulunuyor. Halen sıcak olan bu takasların meyveleri daha toplanmayı bekliyor. Ne yazık ki ilk 10’da bir defans oyuncusu bulunmuyor. Düşünüldüğüne akla hemen ilk gelebilecek Khalil Mack, Chandler Jones gibi çok önemli defans hamleleri olsa da şov dünyasının adiliği hep öne çıkan ve tüm görkemi üstüne toplayan hücum oyuncuları oluyor. Dileriz ilerleyen zamanlarda bu da değişir. Eğer mutlaka olmalıydı ve listeye girmeliydi dediğiniz takaslar varsa ve biz ekleyemediysek aşağıda yorumlarınızı bekliyoruz…
10) Herschel Walker
Eski Takımı: Dallas Cowboys
Takastan Elde Edilen: Jesse Solomon + David Howard + Issiac Holt + Alex Stewart + 1990, 1991 ve 1992 NFL Draftı birinci tur hakları + 1990, 1991 ve 1992 NFL Draftı ikinci tur hakları + 1990 NFL Draftı altıncı tur hakkı + 1992 NFL Draftı üçüncü tur hakkı
Yeni Takımı: Minnesota Vikings
Takastan Elde Edilen: Herschel Walker + Cowboys’tan 1990 NFL Draftı üçüncü tur ve 10. tur hakları + Chargers’tan 1990 NFL Draftı beşinci tur hakkı + Cowboys’tan 1991 NFL Draftı üçüncü tur hakkı
Takasa Dahil Olan Üçüncü Takım: San Diego Chargers
Takastan Elde Edilen: Darrin Nelson
Karşınızda NFL tarihinin en geniş takası… Böylesine bir takasın eşi benzerini kolay kolay göremeyiz. Herschel Walker, kolej futbolu tarihinin en iyi birkaç koşucusundan biri olduğu söylenebilir. Georgia’da geçen üç sezonda da All-American seçilmeyi başardı. İlk senesinde bunu başaran ilk oyuncuydu ayrıca kendisi. Bu üç yılda koşu rekorları kırarken Ulusal Şampiyonluktan Heisman Ödülüne kadar dolu dolu bir kolej kariyeri yaşadı. Zamanında USFL’in bir sene daha erken oynamaya izin vermesi ve takım seçme imkânı bulundurduğu için Walker’ın NFL kariyeri gecikmeli başladı. USFL’de başarılı birkaç sezon geçirmesini ardından Cowboys, ligin geleceğini sıkıntılı görerek Walker’ı 1985’te beşinci turda 114. sıradan draft ederek oyuncunun haklarını aldı. Dallas ile NFL kariyerine adım attıktan sonra etkileyici bir başlangıç yaptı ve kariyerinin en iyi sezonlarını geçirerek NFL’in en büyük takasıyla Super Bowl yarışındaki Minnesota Vikings’in yolunu tuttu.
O dönemlerde bugünlerden farklı olarak, başarıdan bir QB yerine bir RB uzakta olan Vikings için bu takas Super Bowl yolundaki tek eksik olan parçanın tamamlanması anlamına geliyordu. Ancak ilerleyen dönem ne yazık ki bu takas sonucunda Minnesota Vikings’in Dallas Cowboys tarafından adeta soyulmuş olduğunu gösterecekti. Walker’ın takasın hemen ardından tek bir antrenmanla çıktığı Green Bay Packers maçında yaptığı 148 yardlık başlangıç taraftarlarına ümit verse de bundan sonrası tam bir yokuş aşağı giden kariyer oldu. Walker, oldukça vasat geçen Vikings kariyerinin sonunda 1992 Calgary Kış Olimpiyatları’nda ABD kızak yarışı takımında yer aldı. Kariyerinin sonraki dönemlerde üçer sezon Eagles ve Giants ile arada sırada parlayan performanslar gösterse de son sezonunda yeniden Cowboys’a dönerek kick returner ve fullback olarak kariyerini tamamladı.
9) DeAndre Hopkins
Eski Takımı: Houston Texans
Takastan Elde Edilen: David Johnson + 2020 NFL Draftı ikinci tur hakkı + 2021 NFL Draftı dördüncü tur hakkı
Yeni Takımı: Arizona Cardinals
Takastan Elde Edilen: DeAndre Hopkins + 2020 NFL Draftı dördüncü tur hakkı
1992 yılının yazında sonradan üniversitesine gideceği Clemson, Güney Carolina’da dünyaya gelen Hopkins lise yıllarından itibaren spor anlamında çok özel yeteneklere sahipti. Lise hayatında Amerikan futbolu, basketbol ve atletizm ile uğraşan Hopkins’i ESPN en iyi yirmi dokuzuncu sporcu olarak gösteriyordu. Kolej kariyerinde de Clemson’a bağlılığını göstererek üçüncü sezonunda şahane bir performans gösterdi ve elde ettiği başarılarla 2013 NFL Draft’ının ilk turunda Houston Texans tarafından 27. sırada seçildi. Burada yedi yılını geçiren Hopkins, çeşitli Pro Bowl ve All-Pro seçimleriyle özel olduğunu defalarca gösterdi. Bill O’Brian ile beraber 2014 sezonuyla beraber NFL’in en iyi birkaç wide receiver’ından biri haline geldi. Ancak bu ikilinin başarıları çok uzun sürmedi ve yüzük şansının kaçtığı 2020 sezonuyla beraber ters düştüler ve sudan ucuz denecek bir şekilde çölün, Arizona’nın, yolunu tutmak durumunda kaldı.
Hopkins takası NFL tarihinin en tek taraflı takaslarından biri olması nedeniyle oldukça sansasyonel olmuştu. Texans kariyeri boyunca sürekli vasat QB’lerle oynamak zorunda kalmış olan Nuk için çaylak yılını bitirmiş umut veren bir QB ile yeni bir başlangıç yapmak adına oldukça mantıklı bir takastı. Cardinals’ın ise hem Hopkins’i alıp hem de performansı büyük düşüşte olan RB David Johnson’un senelik 10 milyon dolar üzerindeki kontratından kurtulması ise büyük bir GM başarısıydı. Hopkins takasın hemen ardından Cardinals ile imzaladığı 2 yıllık 54 milyon dolarlık sözleşme uzatımı ile NFL’in en pahalı wide receiver’ı ünvanını da kazandı. Arizona QB’si Kyler Murray ile bir arada 2.yılı tamamladıkları bu süreçte oldukça güzel bir uyum yakaladıkları söylenebilir. Hatta ilk sezonlarında belki de o sezonun en güzel anlarından birine de birlikte imza attılar. Ancak geçtiğimiz sezonki müthiş başlangıcın ardından sezonun ikinci yarısında Hopkins’in sakatlanması sonrası Arizona’nın tepetaklak olan sezonu onun ne kadar özel bir oyuncu olduğunun en önemli kanıtlarından birisi.
8) Marshawn Lynch
Eski Takımı: Buffalo Bills
Takastan Elde Edilen: 2011 Draftı dördüncü tur hakkı + 2012 Draftı beşinci tur hakkı
Yeni Takımı: Seattle Seahawks
Takastan elde Edilen: Marshawn Lynch
Marshawn Lynch dendiği zaman aklımıza hırçın, asi, ne dediği belli olmayan farklı bir kafa yapısına sahip bir isim geliyor. Oakland Teknik Lisesinde okuduğu zamanda birçok sporla uğraşırken futbolda da farklı farklı pozisyonlarda oynayabiliyordu. Kolej dönemi geldiğinde Adrian Peterson’ın ardından ülkenin en iyi koşucusu olarak gösteriliyordu. “University of California” seçimiyle uzaklara gitmeyen Lynch iyi bir kolej kariyeri geçirerek 2007 NFL Draft’ında ilk turda Buffalo Bills tarafından 12. sırada seçildi. 1,000 yard’ı geçtiği iyi bir çaylak sezonun ardından ikinci yılında da güzel bir performans göstererek Pro Bowl seçildi. Ancak, üçüncü yılında yaşadığı sakatlıklar ve silah taşıma suçlamaları sebebiyle oyuna tamamen konsantre olamadı ve düşüşe geçti. Sezonun geri kalanında ise böylelikle 1.000 yard’ı geçen Fred Jackson’a formayı kaptırdı. “Beast Mode” Bills ile son sezonuna girerken hazırlık maçında bileğinden sakatlandıktan sonra Buffalo’da dört maça daha çıkarak efsanesi olacağı Seattle Seahawks’a takaslandı.
Lynch Seattle ile, kariyerinin ilk playoff maçında yaptığı 67 yardlık TD koşusu ile elde ettiği “Beast Mode” ünvanına yakışır bir kariyer geçirdi. Super Bowl XLVIII şampiyonluğunu kazanan takımın hücumdaki en önemli parçalarından biri olan Lynch, bir sonraki sezonda yeniden yükseldikleri Super Bowl XLIX’un Medya Günü’nde 27 Ocak 2015’te beş dakikalık bir basın toplantısında manşetlere çıktı ve her soruya sadece “Ben sadece ceza almamak için buradayım” yanıtını vererek medyayla konuşmaktan ne kadar hoşnut olduğunu (!) bir kez daha sergiledi.
Lynch, Seahawks’ın New England Patriots’a 28-24 yenildiği Super Bowl XLIX’da, 102 yard koşu 31 yard pas yakalama ve bir koşu touchdown’u ile çok iyi bir maç çıkardı. Maçın son drive’ının en önemli anlarından birinde rakip beş yard çizgisinden başladığı koşusunun Dont’a Hightower tarafından ilk yard çizgisinde durdurulması adeta ikinci şampiyonluğa mal oldu. Bir sonraki hücum oyununda Seahawks, Lynch ile koşmak yerine pas oyununu seçti ve Russell Wilson’ın pası Patriots CB’i Malcolm Butler tarafından yakalandı. Lynch bu karara elbette çok üzüldü ve maçın ardından hiç kimseyle konuşmadan Seahawks soyunma odasından ayrıldı. Conan O’Brien ile daha sonra yaptığı bir röportajda, oyundan önce “topu beklediğini” belirtti.
Bu sezonun bitiminde American Football Without Barriers organizasyonu ile Türkiye’ye de gelen Lynch, anlattıkları kadarıyla bizim NFLTR ekibiyle de çok keyifli (!) anlar geçirmişti.
Kariyerinin sonraki kısmında geçici bir emeklilik kararı alan ancak sonrasında doğup büyüdüğü Oakland’da oynamak için geri dönen Lynch, vasat geçen iki sezonun ardından bir süre ara verdikten sora 2019 sezonun son haftasında döndüğü Seahawks ile biri normal sezon son maçı ve ikisi play off maçı olmak üzere üç maç daha oynayarak kariyerini tamamladı.
7) Russell Wilson
Eski Takımı: Seattle Seahawks
Takastan Elde Edilen: Drew Lock + Noah Fant + Shelby Harris + 2022 ve 2023 NFL Draftı birinci tur hakkı + 2022 NFL Draftı beşinci tur hakkı
Yeni Takımı: Denver Broncos
Takastan Elde Edilen: Russell Wilson + 2022 NFL Draft’ı 5.tur hakkı
Kendisini zaten hepimiz yakından tanıyoruz. Mükemmel yeteneklere sahip bir quarterback ve oyun değiştirebilecek nokta atışı bir takas gerçekleşti. Kolej yıllarında çarpıcı bir başarı elde edemese de üç yıl NC State’de ve mezun olduğu Wisconsin’de ortaya iyi performanslar koydu. 2012 NFL Draft’ının 3.turunda seçildi. Önünde tam 74 oyuncu seçilen Wilson, Pete Carroll ile farkını gösterdi. İyi bir çaylak sezonun ardından genç quarterback, ikinci sezonunda ilk ve tek yüzüğünü kazanmayı başardı. Sonraki sezonda da Super Bowl’a çıkmalarına rağmen yankılarının halen devam ettiği ve etmeye devam edeceği interception’ı yüzünden sahadan bir hüsranla çıktı. Kendisine çok hata payı çıkarılmasa da ilerleyen sezonlarında hücum oyununun iki tarafında da iyi performanslara rağmen aynı başarıyı gösteremedi. 2021 yazında çok darbe yediği için ayrılmak istediği dedikoduları çıksa da bir sene daha takımında kaldı. Bu beklenen ayrılık da çok geç gelmedi. Seattle’da geçen 10 yılda hiç MVP oyu alamadı ancak iyi bir takımda devam eden bir kariyeri bulunuyor.
Listemizde yeni takımıyla performansını henüz izlemediğimiz tek isim olan Wilson için bu takas aslında çok daha önce gerçekleşmeliydi diye düşnüyoruz. Yıllar boyunca OL ünitesine doğru düzgün bir yatırım yapmayan Seahawks’ın, Wilson’un mobilitesine fazlaca güvenmesi neticesinde oyuncuyu adeta takımına küstürdüğü söylenebilir. Tabii bu takasın arka planında Wilson’un belki kendisi kadar meşhur olan şarkıcı eşi Ciara’nın baskılarının da etkisi olabilir. Ancak başarıdan bir QB uzakta olan bir takıma gitmesine karşın, oynayacağı grubun zorluğu düşünüldüğünde Wilson için yine de hiçbir şeyin kolay olmayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
6) Eric Dickerson
Eski Takımı: Los Angeles Rams
Takastan Elde Edilen: Greg Bell + Owen Gill + Colts’un 1988 NFL Draftı birinci tur hakkı + Colts’un 1988 ve 1989 NFL Draftı ikinci tur hakları + Bills’ın 1988 ve 1989 NFL Draftı birinci tur hakları + Bills’in 1989 NFL Draftı ikinci tur hakkı
Yeni Takımı: Indianapolis Colts
Takastan Elde Edilen: Eric Dickerson
Takasa Dahil Olan Üçüncü Takım: Buffalo Bills
Takastan Elde Edilen: Cornelius Bennett
NFL tarihinin en değerli koşucuları arasında bulunan Dickerson’ın Los Angeles Rams’den Indianapolis Colts’a geçişinin tarihin gördüğü ilk büyük takas olduğu söylenebilir. Üç takımın girdiği ve Rams’in iki oyuncu ve altı draft hakkı kazandığı bu dev takas ligde adeta dengeleri değiştirdi. 1960 yılında doğan Dickerson “Southern Methodits University” mezunu olup dört yıllık kolej kariyerinde müthiş rakamlar ortaya koyduktan sonra 1983 draft’ında ikinci sıradan seçilerek NFL’e adımını attı. Lige girer girmez de anında etkisini gösterdi ve çaylak sezonunda rekorları kırıp geçerken yılın çaylağı da seçildi. İkinci sezonunda da hızını hiç kesmedi ve maç başına 131.6 koşu yardı ile sezon boyunca elde ettiği 2,105 koşu yardı ile halen günümüzde de kırılamayan “bir sezonda en çok koşu yardı kazanma rekoruna” sahip olma özelliğini koruyor. İlerleyen sezonlarda da eski hızını yakalayamasa da büyük bir tehdit olmaya devam etti. Rams ile geçen 4,5 yılda çok play-off başarısı elde edemedi ama kesinlikle bir iz bıraktı.
Colts ile ilk sezonunda sadece dokuz maçta oynamasına rağmen, yine de 1,011 yard koşarak sezonu (Rams’deki üç maçlık 277 yardlık performansıyla birlikte) 1,288 yard ile bitirmeyi başardı. Ayrıca, takımın son 10 yıl içerisindeki ilk winning season (ve ilk playoff) yolculuğuna öncülük etti.
1988 yılında Dickerson, 1,659 yard koştu ve bu, Dickerson’ın Colts’taki kariyerinin zirvesiydi. Ayrıca toplamda 1,311 yard koştuğu 1989 sezonu da toplamda 10.000 yard sınırını aştığı, bunu yapan en hızlı oyuncu olduğu (91 maç) ve bu başarıyı Jim Brown (98 maç), Barry Sanders (103 maç), Emmitt Smith (106 maç) ve LaDainian Tomlinson (106 maç) gibi efsanelerden daha hızlı başardığı yıldı. Ayrıca yine bu sezon sona erdiğinde, 1.000 yard üzeri yedi normal sezonla yeni bir NFL rekoru kırmıştı ve bu sezonların dördünde ligi lider bitirmişti.
Bununla birlikte, sakatlıklar, daha fazla para istediği sözleşme anlaşmazlıkları ve kadro dışı kalmalar, Colts ile son iki sezonunun gölgede kalmasına neden oldu. 29 yaşındaki Dickerson, NFL’de en yüksek maaşlı koşucuydu ve yıllık 1,4 milyon dolarlık bir maaş alıyordu. Uzun süreli sözleşme anlaşmazlıklarının ardından bıkan Colts, onu 1990 sezonunun başlangıcından önce inaktif listesine aldı ve burada yedi hafta kaldı ve maaşında 600.000 dolardan fazla kaybetti. Cezadan döndüğü altıncı maçında, Bengals’e karşı 22 taşımayla 143 yard koştu ve bu performansı onu Jim Brown’u geçerek NFL kariyer koşu listesinde Walter Payton ve Tony Dorsett’in arkasında üçüncü sıraya yükseltti.
Dickerson kariyerini bitirdikten sonra, Indianapolis’e takasını kariyerinin en kötü anı olarak nitelendirdi ve Colts’la geçirdiği zamandan hiç hoşnut kalmadığını belirtti.
5) Randy Moss
Eski Takımı: Oakland Raiders
Takastan Elde Edilen: 2007 NFL Draftı dördüncü tur hakkı
Yeni Takımı: New England Patriots
Takastan Elde Edilen: Randy Moss
Kendisini bilmeyen yok, oyunun gördüğü en değerli wide receiver’lardan biri. En iyi beş pas yakalayıcı sayıldığında ismi atlanmaması gereken bir isim. Marshall Üniversitesinden gelip 1998 NFL Draft’ında ilk tur yirmi birinci sıradan seçilerek görkemli bir NFL kariyerine adım attı. Minnesota Vikings ile ilk sezonunda en özel çaylak wide receiver performanslarından birine imza attı ve çaylak olmasına rağmen MVP oylamasında dört adet oy alması onun hakkında mutlaka bahsedilmesi gereken bir başarı. Vikings ile geçirdiği ilk yedi sezonun üçünde All-Pro seçilirken ilk altı senesinde çok dominant performanslar gösterdi. Ardından Raiders’e takas olan Moss’un sayıları aşağıda kaldı ve Oakland’ta mutlu olmadığı için iki yıllık Raiders macerası akılların uzağında kaldı.
Ancak 2007 sezonu başlarken düşen kariyerini yeniden yükselişe çeviren hamle ile Patriots’a takaslanan Moss ile Tom Brady tarihin en özel QB-WR performanslarından birini sergilediler. Moss o sezonu 98 pas yakalama, 1,493 toplam yard ve 22 TD ile tamamlayarak tarihin en etkileyici WR performanslarından birini sundu.
O sezon SB’a kadar tüm maçlarını kazanan Patriots’un “perfect season” başarısına ise Eli Manning ve New York Giants engel oldu.
O müthiş sezonun sonrasında uzun süren görüşmelerin ardından Patriots ile üç yıllık yeni bir kontrat imzalayan Moss 1,000 yard üstü iki sezon daha geçirdikten sonra kontratının son sezonuna girdiğinde beklediği uzatmayı alamayınca yaşadığı hayal kırıklığını fazlaca gündeme taşıdı ve bunun üzerinede 2009 sezonunun dört haftasında eski takımı Vikings’e takaslandı.
Kariyerinin son sezonunda 41 yaşındayken San Francisco 49’ers ile SB’a kadar ulaşmasına rağmen o çok istediği yüzüğü ne yazık ki kazanamadı.
4) Joe Montana
Eski Takımı: San Francisco 49ers
Takastan Elde Edilen: 1993 NFL Draftı birinci tur hakkı
Yeni Takımı: Kansas City Chiefs
Takastan Elde Edilen: Joe Montana + Dave Whitmore + 1993 NFL Draftı üçüncü tur hakkı
Playoff başarısı dendiğinde Tom Brady mutantını çıkardığımızda, Joe Montana’nın tarihin en başarılı oyuncusu olduğunu söyleyebiliriz. Dört Super Bowl’da dört galibiyet ile böylesine bir başarıyla böyle bir yüzdeye sahip başka bir quarterback yok ve muhtemelen olmayacak. Notre Dame’dan mezun olup 1979 yılında üçüncü turdan San Francisco 49ers ile efsanevi bir kariyere başlangıç yaptı. San Francisco’da geçen 13 yıllık süredeki ikonik anlarını anlatmak adına bu liste asla yeterli olmaz. Zaten NFL’in en ikonik isimlerinden biri olarak öne çıkıyor. Belki rakamları günümüz NFL’ine kıyasla çok göz alıcı gözükmeyebilir ancak oyuna damgasını koyan bir karakter ve yapıya sahipti. 49ers kariyerini uzun uzun anlatmak yerine başarılarından bahsedelim. Dört Super Bowl, üç Super Bowl MVP, iki Normal Sezon MVP’si, üç All-Pro seçimi en öne çıkan başarı apoletleri. Ancak yine listemizde bulunan Steve Young takası ile bu görkemli hikâye bir sona gelmek durumunda kaldı.
Kansas City’e takas olmadan önceki iki sezonunda dirseğindeki sakatlık nedeniyle bir tam sezonu kaçıran, son sezonunda ise Young’ın yükselen performansı nedeniyle yedek kalan Montana, son bir dans amacıyla Arrowhead’e gelme kararını vermeye adeta mecbur kalmıştı.
Montana ile beraber eski Super Bowl MVP’si Los Angeles Raiders RB’i Marcus Allen’ın da gelişi, Kansas City’de medyanın büyük ilgisini ve heyecanını yarattı. Chiefs GM’i Carl Peterson, 1993 sezonunu, bir zamanlar Montana ile 49ers’da oyun kurucu koçu olarak çalışan hücum koordinatörü Paul Hackett yönetiminde “Batı Yakası hücumunu” kurarak geçirmişti. Chiefs, takas sonrası Montana’ya üç forma önerdi. Hall of Fame QB’ler Jan Stenerud ve Len Dawson için emekli edilen 3 ve 16 numarayı kabul etmeyen Montana, 1979 sezonu öncesinde San Francisco’da training camp döneminde kısa bir süre giydiği 19 numarayı seçti. Chiefs’in ilk off-season antrenmanı sırasında, savunma oyuncularının tümü, idman seansları sona erdikten sonra hücum takımı antrenmanını izlemek için geride kalmışlardı. Joe Montana’nın oynadığını görmek istiyorlardı ve onun gelişi tüm takıma başarılı olacaklarına dair umut vermişti.
Montana 1993 sezonunun bir bölümünde sakat olmasına rağmen, Chiefs 22 yıllık aranın ardından ilk kez grubunu kazandı ve Montana da son kez Pro Bowl’a seçildi. Chiefs’i 1993 playofflarında Pittsburgh Steelers ve Houston Oilers karşısında iki kez geriden galibiyete ve konferans finaline taşımasına karşın AFC finalinde Buffalo Bills’e 30-13 yenildiler ve Joe Montana üçüncü çeyrekte beyin sarsıntısı geçirdi. O yılki iki playoff zaferi de dahil olmak üzere (Chiefs’in 1970’deki Super Bowl IV’ten bu yana yalnızca bir playoff galibiyeti vardı), 1993 Chiefs, 13 maç kazandı.
3) Marshall Faulk
Eski Takımı: Indianapolis Colts
Takastan Elde Edilen: 1999 NFL Draftı ikinci ve beşinci tur hakları
Yeni Takımı: St. Louis Rams
Takastan Elde Edilen: Marshall Faulk
New Orleans’da doğup büyüyen Faulk kolej futbolunu San Diego State’te oynadı ve 1994 NFL Draft’ının ikinci seçimi olarak Indianapolis Colts ile NFL’e adımını attı. Çaylak senesinde “Yılın Hücum Çaylağı” seçilirken Pro Bowl seçilip ilk Pro Bowl MVP’si seçilen ilk çaylak oldu. Sakatlanıp maç kaçırdığı sezon dışında her sene 1000 yard barajını aşmayı başardı. Özellikle, oyunun hem koşu hem pas yakalama kısmında etkili olabilmesiyle dikkatlerini üzerine topladı. 1999 draft’ında Edgerrin James’in draft edilmesiyle Colts’ta başka bir tarih yazıldı ve bunun üzerine Marshall Faulk, St. Louis Rams’e gönderildi. İşin sonunda iki takımında kazandığı bir hamle oldu ancak takasın özelinde Rams ligde tarihi baştan yazmayı başardı.
1999 sezonu başlarken hiç kimse St. Louis Rams için “Greatest Show on Turf” olarak adlandırılan bir sezonun yaşanacağını bilemezdi. İşte böylesine etkileyici bir sezonun yaşanmasının belki de en önemli etkeni Marshall Faulk’un 1,381 yard koşup ve 1,081 yard pas yakaladığı toplam 2,429 yardlık olağanüstü performansıydı. Bu aynı zamanda bir NFL rekoruydu ve 2009 yılında Chris Johnson tarafından kırılana kadar bu rekor Faulk’ta kalacaktı. Super Bowl şampiyonluğuna ulaştıkları o sezon Faulk Yılın Hücum Oyuncusu (OPOY) ödülünü de kazandı. Bir sonraki sezonunda hem NFL MVP hem de OPOY ödülünü kazanan Faulk bir sonraki sezonunda yine OPOY ödülünü almasına ve bir kez daha Super Bowl oynamalarına rağmen bu kez kutsal kâseye ulaşamadılar.
Bu üç muhteşem sezonun ardından yaşadığı sakatlıkların da etkisiyle performansı düşse de Faulk tarihin en değerli RB’lerinden biri olarak kariyerini Rams formasıyla tamamlayarak emekli oldu.
2) Steve Young
Eski Takımı: Tampa Bay Buccaneers
Takastan Elde Edilen: 1987 NFL Draftı ikinci ve dördüncü tur hakları
Yeni Takımı: San Francisco 49ers
Takastan Elde Edilen: Steve Young
Uğruna zamanının GOAT’unu takımdan gönderten ve bunun arkasını dolduran oyuncu… Oyunu iki yönüyle de iyi oynayabilmesiyle de mobil quarterback’lerin çok değerli temsilcilerinden. Üniversitede BYU’u tercih eden Young ilk senelerinde pas anlamında sıkıntılar yaşamasıyla pozisyon değiştirmesi gündem olsa da şahane bir üçüncü sezon geçerek “Unanimous All-American” seçildi. NFL’den önce USFL’e adım atarak Los Angeles Express forması giydi. Ancak Express’in operasyonlarının durdurulmasıyla Young, 1984’te CFL ve USFL oyuncularının hakları için yapılan tarihte benzeri olmayan draft’ta ilk sıradan seçilerek Tampa Bay ile NFL macerasına başladı. Buradaki performansıyla TD sayılarının INT sayılarını geçmesiyle “bust” olarak gözüküyordu. Ancak, Montana’nın arkasında gelecekte bir şans daha vermek üzere Bill Walsh’ın isteğiyle 1987’de 49’ers’a takaslandı.
49ers’daki ilk dört sezonunda çoğunlukla Joe Montana’nın arkasında yedek bekleyen Young ara sıra eline geçen fırsatları iyi kullanarak her an göreve hazır olduğunu gösterdi ve nihayetinde 1991 sezonunda Montana’nın uzun süreli sakatlığı sonrasında yakaladığı fırsatı çok iyi kullandı ve bir daha da formayı bırakmadı. Her ne kadar kariyer başarısı olarak Montana’nın derecelerine erişemese de bizim listemizde oyuncuların takas sonrası başarılarını göz önüne aldığımız için hem uzun yıllar süren hem de Super Bowl şampiyonluğuna ulaşmış olduğundan Montana’yı geride bırakıyor. 1992 sezonunu MVP olarak bitiren Young NFC konferans finalinde Cowboys’a kaybederek sezonu noktalamıştı. 1993 sezonu başında takım sahibinin Joe Montana’nın yeniden starter olmasını istemesine rağmen soyunma odası bu konuda adeta ikiye bölününce en sonunda Montana takasını istedi ve meydan tamamen Young’a kaldı. 1994 sezonunda ise ikinci kez MVP ödülünü alan Young o yıl kariyerinin tek Super Bowl şampiyonluğuna ulaştı ve aynı zamanda Super Bowl MVP ödülüne de layık görüldü.
1) Brett Favre
Eski Takımı: Atlanta Falcons
Takastan Elde Edilen: 1992 NFL Draftı birinci tur hakkı
Yeni Takımı: Green Bay Packers
Takastan Elde Edilen: Brett Favre
Bir nesle Amerikan futbolunu sevdirmiş ve oyun tarzı ve şekliyle oyunun müzesinde yeri çok ayrı olan isimlerden Brett Favre. Tarihin en iyi oyun kurucularından olduğu kesin ve bu takas bir ligin çehresini çok uzun bir sürede değiştirdi. Kolej kariyerinden itibaren kariyerinin başında yedek olup oyun isteğini ve arzusunu sahaya da stili ve ruhu ile göstermesiyle dikkatleri çekti. Southern Miss’ten NFL’e adım atan Favre, Falcons tarafından ikinci turun başlarında draft edildi. Atlanta’da geçen bir yılda iyi bir performans gösteremedi ve touchdown ve paslardan ziyade interception’larıyla gündeme geldi. Ancak zamanın Packers genel menajeri Ron Wolf ona güvenerek uzun vadede tüm dengeleri değiştiren takası gerçekleştirdi. (Favre bölümünün bu kısımlarını yazan bendeniz, Mete Ertuğrul, adına taraftarlık ve sevgi boyutundan dolayı yeri çok ayrı olmasından dolayı bahsetmesi oldukça zor olduğundan sizleri Onur Aşar ağabeyimin değerlendirmelerine bırakıyorum…)
Pek çok futbolsever gibi bizler de Favre’ı çok sevdik ve kariyerinde elde ettiği başarıları onun bu listenin en tepesinde olmasını gerektiriyor. 15 yıllık Packers kariyerinde üç sezon üst üste MVP ödülünü kazanan iki kez Super Bowl oynayan ve bunların ilkinde şampiyonluk sevinci yaşayan Favre bir Super Bowl’da üç TD pası atmasına rağmen MVP ödülü kazanamayan tek QB olma özeliğine de sahip. Brett Favre aynı zamanda uzun yıllar boyunca NFL’in TD pası liderliği apoletini de üzerinde taşıdı. Ancak kariyerinin son yılında üçüncü kez emeklilikten dönüp Green Bay Packers’ın ezeli rakibi Minnesota Vikings forması giymesi her ne kadar Packers taraftarlarını çılgına döndürse de en sonunda Favre’ın 2015 yılında Packers Hall of Fame’ine seçilmesiyle iki taraf arasında barış sağlanmış oldu.
Artık draft zamanının yaklaşmasıyla birlikte, NFL’in alt turlardan seçilmiş en iyi oyuncularını inceleyeceğimiz bir sonraki yazımızda yeniden görüşmek dileğiyle…