Amerikan futbolu maçları, nereye bakacağını bilmeyenler için kaos gibi gözükür. Bir sürü iri yarı adam birbirine girer, sertlik alabildiğine sınırsızdır. Bu algıya biraz da aktörün yakışıklı suratını gösterebilmek için pozisyonları yakın çekim gösteren filmler yol açmaktadır.
İşin gerçeği, Amerikan futbolu en ayı, kafasız gibi gözüken adamın bile önemli taktiksel görevlerinin olduğu, bu taktikleri ezbere kafasında tuttuğu bir spordur. Ayrıca her inç önemlidir; öyle ki, narin QB’nize kör noktadan gelen saldırılardan koruyacak olan “Left Tackle”‘ın kol uzunluğunun kaç inç olduğu draft’da kaçıncı sıradan seçileceğini etkiler.
Neyse, gelelim TV’de veya sahada nelere bakacağımıza. Bunun için takımları alt takımlara ayırmak yararlıdır. Bu alt takımları anlatırken aşağıdaki şemadan yararlanılacaktır.
İlk önce “line” adı verilen hattan başlayalım. Bunlar topun olduğu yerde kümelenmiş oyunculardır. Topu alacak olan QB’nin (Quarterback) önünde duran hücum hattında 5 tane oyuncu vardır: Ortada C (Center), iki yanında G (Guard) ve onların iki yanında OT (Offensive tackle). Bu cengaverlerin en önemli işi QB’yi korumaktır. Eğer maç sırasında bir takımın defansı habire QB’nin yanında bitiveriyor, onun narin vücudunu yere yıkıyor, ya da kaliteli pas atmasını engelliyorlarsa bu genelde hücum hattı (Offensive Line) zaafiyetini gösterir.
Hücum hattı ile ilgili önemli bir kısıtlama vardır: Bu oyuncuların pas almaları yasaktır. Dolayısıyla işleri güçleri cengaverliktir. Sahanın en iri oyuncularıdırlar. Genelde kilo rekorunu G pozisyonundakiler kırarlar. C bu adamların başkanıdır, saygı duyulan abidir.
Hücum hattının karşısında savunma hattı (defensive line) bulunur. Genelde 4 kişiden oluşurlar. Bunlar içte DT (Defensive Tackle), dışta ise DE (Defensive End) denir. Temel olarak oyun başladığı anda hücum ve savunma hatları birbirine girerler. Savunma hattının iki temel amacı vardır: QB’e erişmek ve koşu oyununu engellemek. Koşu oyununa geleceğiz, ama QB’ye erişmeye en yakın olan oyuncular dış taraftaki DE’lerdir.
Hücum hattı ve savunma hattı birer alt takım eder. Oyunun hemen başında bunlara bir gözatmak iyi olur.
Yukarıda hücum hattıyla ilgili ilk kısıtlamayı vermiştik. İkinci kısıtlama ise, hücum takımının en az 7 oyuncusunu topun hizasında bulundurma zorunluluğudur. 5 kişilik hücum hattının yanında bir TE (Tight End) bir de WR (Wide Receiver) bu hatta bulunurlar ister istemez. Geriye kalır 4 oyuncu; bu aşamada üçüncü kısıtlamayı da verelim: Hücum takımının 10 oyuncusu hücum başlayana kadar hareket edemez. Savunma takımı için bu kısıtlama yoktur. Hücum takımında bir WR hareket edebilir; bu adamı hücum başlamadan şaşırtmaca vermek için sağa sola hareket ederken görebilirsiniz. Karşısında daima paralel takip eden bir savunma oyuncusu vardır.
Hücum takımında 7 kişi hatta kaldı, biri de sağa sola oynuyor, etti 8. Kaldı 3 kişimiz. Bunlara topun gerisinde durdukları için bek (back) denir. Bizim futbolda bek deyince savunma akla gelse de, Amerikan futbolunda bunlar hücum oyuncusudur. Bu bekler 3 kişidir. QB topu C’den alan ve oyun kuran ilk kişidir. RB (Running Back) topu alıp koşmakla görevli kişidir. FB (Fullback) ise bu iki bekin, daha çok da RB’in cengaveridir. Bunlara bek alt takımı diyebiliriz.
Hücum ve savunma hatları itişe dursun, biz oyunu biraz ileri sararak oynatalım. İki hücum çeşidir vardır: Koşu oyunu ve pas oyunu. Koşu oyunu için genelde RB (Running back) kullanılır. QB C’den aldığı topu RB’ye verir. Bu esnada hücum hattı o anki taktiğe göre defans hattını ittirerek yer açarlar, RB de elinde topla o boşluğa dalar. RB’nin cengaveri FB, onun yanında veya önünde koşarak yer açma işine yardımcı olur. Yani RB ile FB bizim koşu alt takımımızı oluştururlar. Pek alt takım olmayan ve kendi başına takılan TE de bu koşu işine yardım eder.
FB oldukça iri bir oyuncudur. Bazen hücumda 1 yard veya daha az kaldığında topu alıp defansın ortasına bodoslama dalarak o kısacık mesafeyi kaba kuvvetle alabilir.
Eğer koşucu biraz ileri giderse savunma takımının savunma hattının gerisinde duran LB’lerine (Line backer) toslar. Bu LB’ler genelde 3 kişiden oluşurlar. Koşu oyununda koşanı koşturmamaya and içmişlerdir. Ayrıca bunlar bazen oyun başladığı anda “blitz” yaparlar, yani doğrudan QB’ye doğru koşarlar. Böylece normalde DE’nin saldırısını bekleyen hücum hattını şaşırtırlar. Kabaca, hücum takımı iyi koşu yapmışsa hem LB’lere, hem de DT’lere yazar.
Özet yapmak gerekirse, koşu oyununda hat alt takımları, bek alt takımı ve LB alt takımı karşı karşıya gelir. Defansın en arkasında S (Safety) adı verilen iki kişi vardır. Bunlar hücum takımı çok ilerlediyse son çare olarak bir libero gibi son müdahaleyi yaparlar. Bunlara da S takımı diyebiliriz.
İkinci hücum çeşidir pas oyunudur. Koşu oyununda QB topu RB’e verdikten sonra kenara çekilir. Pas oyununda ise QB başrol oyuncusudur; topu alır ve pas verir. Bu durumda diğer bek oyuncuları koruma işini hücum hattı ile paylaşırlar. Savunma hattı kendisini yere indirmek için (sack) LB’ler ise zıplayarak pasını bloklamak için saldırı halindedirler.
QB topu aldığı andan itibaren WR’ler ve TE pas almak üzere koşmaya başlarlar. QB’de bunlara pasını verir. Bazen paralel olarak RB’ye de pas verildiği olur. WR’ler bir alt takımsa, bunları birebir savunan CB’ler de (Corner Back) alt takımdır. Hücum takımı iyi pas yapıyorsa bu CB’lere yazar. Pas oyununda S’ler de CB’lere yardım ederler.
TE’ler hücum takımının en çok yönlü oyuncusudur. Hücum hattı ile beraber bloklama yaptıkları gibi, kendileri de WR’ler gibi top alabilirler.
Buraya kadar alt takımları sıralayalım.
Hücum: Hücum hattı, bekler, WR’ler ve TE.
Savunma: Savunma hattı, LB’ler, CB’ler ve SS’ler
TV izlerken bu alt takımlara blok olarak dikkat etmenin izleme kalitesini hayli arttıracağını düşünüyorum. Elbette bu mevkilerin varyasyonları vardır, ama genelde normal futboldaki 4-4-2 gibi çoğu durumu kapsadığını varsayabiliriz.