Bu hafta perşembe günü oynanan iki maçla başladı. Bu maçlardan bir tanesi şampiyonluk için iddalı olan West Virginia ile ACC’nin orta takımlarından Maryland’in maçı idi. Yıldızı Slaton’un performansı ile maça çok hızlı başlayan West Virginia ilk çeyrekte tam 28 sayı üretti. Bu dakikadan sonra dam aç kopmuştu. Slaton’un bu performansının ardında zamanında Maryland’in kendisine okul bursu vermemesi ve bunun üzerine West Virginia’ya gitmesi de gösterilebilir. Maçı West Virginia 45-24 kazandı.
Cuma günü ise cok da yüksek kalitede olmayan bir maç vardı. Fakat Cumartesi günü bir çok takimin çok önemli maçları olması sebebi ile Selection Saturday olarak adlandırıldı. İlk olarak Iowa State, bir eyalet debisi olan Iowa maçına deplasmana gitti. 16inci sirada bulunan Iowa ilk yarıyı 14-10 geride kapasa da maçı 27-17 kazanmasını bildi.
Günün ilerleyen saatlerinde Miami, deplasmanda Louisville ile oynadı. Miami sezona FSU mağlubiyeti ile başladıktan sonra bu maçı kazanmak zorunda idi. Fakat karşısındaki Cardinals da bu sene artik ciddi bir takim olarak ulusal tanınmışlık elde etmek istiyordu ve bu Temple gibi takımları yenerek değil Hurricanes gibi takımları yenerek olabilirdi. Zira kendi evlerinde oynamanın avantajı ile Miami’yi sadece 7 sayıda tuttular ve 31 sayı ürettiler, Miami gibi büyük bir savunma takıma karşı. Miami bu maçta T.Moss’u hiç kullanamadı desek yeridir. Ayni şekilde QB’leri Kyle Wright da etkisiz bir maç çıkardı.
Tam bu sırada South Bend, Indiana’da intikam şarkıları söyleniyordu. Gecen sene, Notre Dame deplasmanda 107bin kişinin önünde Michigan’I yenmişti. Bu sene Michigan, ulusal şampiyonluk yarışında olan Notre Dame’a konuk oldu. Herkesi şaşırtan bir sonuç çıkan bu maçta Brady Quinn çok kotu performans gösterdi ve Michigan , Notre Dame’I sorunlu secondary’sinden vurarak maçı 47-21 kazandı.
Güneyde ise başka bir mücadele vardı. LSU deplasmana Auburn’e gitmişti. Auburn seneye ulusal şampiyonluk yarışından uzakta başlamasına rağmen çok güçlü bir ekip oluşturmuştu. Bunu da çok kati defans yaparak gösterdiler ve bu SEC debisinden 7-3 galip ayrılmayı bildiler.
Bir başka önemli maç iki ACC takimi arasında Tallahassee’de oynanıyordu; Clemson vs. FSU. Clemson’in kocu Tommy Bowden’in, efsanevi FSU koçu Bobby Bowden’in oğlu olması sonucu Bowden Bowl olarak da adlandırılan esleşmede Clemson 15 seneyi aşkın bir suredir ilk defa deplasmanda maç kazanıyordu. Bunda yildiz RB’si James Davis’in rolü çok büyük.
Aksam saatlerinde 104bin kişilik Tennessee sahası dolmuştu ve Florida’yi bekliyorlardı. Gecen sene 5-6’lik performans sergileyen Tennessee için bu sene yeniden yapılanma yılı idi. Acilista California’yi yenerek bunu göstermişlerdi. Fakat Florida da Urban Meyer’in koçluğunda artik ciddi başarılar için çabalıyordu. Her SEC debisi gibi bu maç da kolay geçmedi ve Florida maçı 21-20 kazanmasını bildi.
Bu hareketli haftanın ardından önümüzdeki hafta bizi bekleyen bir tane büyük maç var; o da Big 10 mücadelesi olacak. Penn State efsanevi koçu Joe Paterno ile, deplasmanda şampiyonluğun en büyük favorilerinden biri olan Ohio State’e konuk olacak. Onun dışındaki maç programı bu haftaya kıyasla bayağı bir hafif.
Önümüzdeki hafta tekrar görüşmek üzere…