Bu hafta NFL’in vatanı Amerika’ya gittiğim için futbol dolu bir hafta yaşadım. Önce Perşembe günü Şükran Günü nedeniyle oynanan üç maçı televizyondan seyrettim. Sonra Pazar günü Houston Texans – New York Jets maçını Giants Stadyumu’nda canlı, Giants – Titans ve Eagles – Colts maçlarını televizyondan seyrettim. Pazartesi gecesi Green Bay – Seattle maçıyla haftayı kapattığımda o hafta oynanan 16 maçtan 7’sini, yani neredeyse yarısını izlemiş olacağımdan haftayı iyi değerlendirmiş sayıyorum.
İşin içinde bu kadar maç olunca tek birinden bahsetmek zor. Takip etmeye vakti olmayanlar için gidişat ve genel notlardan bahsedelim o zaman.
Playoff yarışı kızışmaya başladı. AFC’de playoffları neredeyse garantileyen Baltimore Ravens ve Indianapolis Colts biraz rahatlar. Cleveland, Oakland ve Houston gibi gariban takımlar hariç bütün takımların ise playoff umutları sürüyor.
NFC’de ise çöplük division’ı NFC North’un horozu Chicago Bears rahat, onun dışında herkes diken üzerinde. Kazanma oranları 0.500’ün altında olan yığınla takım playoff’a gitme yolunda. Bu da herhalde sene başından beri söylediğim gibi NFC’nin bu seneki sürünmesine bir örnek daha…
Gidişat böyleyken gözüme şunlar çarptı bu hafta:
– Maç kötü gidince tribünden gelen kötü tezahürata orta parmağıyla cevap veren Atlanta Falcons oyun kurucusu Michael Vick, maç sonunda özür diledi taraftarlarından. Herhalde menajeri ve takım avukatı iyi öğretmiş. 166 yard koşması bir yana…
– İlk yarıyı 21-0 önde kapatan New York Giants, bir şekilde maçı 24-21 kaybetmeyi başardı. Tennessee Titans oyun kurucusu Vince Young yeni Vick olarak parlamaya başladı.
– Indianapolis Colts, oyun kurucusu Donovan McNabb’i diz sakatlığından kaybeden Philadelphia Eagles’ın üzerinden 45-21 ile geçti. Bu haftaya kadarki 10 maçta üç touchdown yapan RB Joseph Addai, bugün dört kere endzone’a girdi. Bir maçta dört koşu touchdown’u… Biri Al Bundy mi dedi?
– Peyton Manning 3000. başarılı pasını attı. Bu sayıya en hızlı ulaşan oyuncu da oldu. Sakatlıktan korunabilirse ileride bütün pas rekorlarını alt üst edecek gibi bu gidişle. Line of scrimmage’da yaptığı audible’lar ve huddle’sız hücumuyla Indianapolis Colts’un (o zaman Baltimore) efsane oyun kurucusu Johnny Unitas’a benzetiyorum Manning’i.
– Peyton demişken kardeşi Eli, New York Giants’ın yukarıda bahsettiğim mağlubiyetinde büyük rol oynayan bir interception attı. Maç sonunda koçu basın toplantısında çiğnedi genç oyun kurucusunu. Bence asla yapılmaması gereken bir davranış. 3-5 hatalı hareket olabilir ama maçları koçlar alır veya verir.
– Pittsburgh yedinci mağlubiyetini de aldı. Baltimore’a sayı atamayarak 27-0 yenildi. Düşüş devam ederken playoff’lara yavaş yavaş veda ediliyor çelik şehrinde. Demek ki gerçekten önemli olan tepeye çıkmak değil, tepede kalmakmış…
– Arizona Cardinals, Minesota Vikings’e karşı bir tane 99 yardlık kick return touchdown’u, bir tane de 99 yardlık fumble return touchdown’u atsa da maçı kazanamadı. Büyük oyunlar ve top kapmalar faydalı olsalar da, her zaman maçı kazandırmıyorlar.
– Efsane linebacker Junior Seau, sağ kolunu kırarak sezonu, ve muhtemelen de kariyerini bitirdi. Yazık. Her tackle’ından sonra türlü maymunluğa giren diğer bir takım linebacker’lar (Jeremiah Trotter, vs…) arasında severek izliyorduk.
Ayrıca:
– Amerikalılar futbola doymuşlar. Ben saniyesini kaçırmayayım diye tribünde koltuğuma yapışırken adamlar sosisli sandviç sırasına daha önem veriyorlar.
– Reklam araları insanın çok canını sıkıyor. Yayıncı kuruluşlar reklam verebilsin diye millet dakikalarca bekliyor. Huddle bitmiş; oyuncular birbirine bakıyor, hakemden sinyal bekliyorlar. Üzücü…
– Statta su gibi alkol alınmasına rağmen hiç kavga çıkmıyor. Gerçi benim gittiğim maçta oynayan takımlar Jets ve Texans gibi iki şimdilik iddiasız takım olsa bile gittiğim hiç bir NFL maçında tribün kavgası görmedim. NFL’in en büyük rekabeti olan Green Bay – Chicago maçında bile iki takım taraftarları yanyana oturuyorlar, en fazla kendilerine çok zeki gelen esprili laf atıyorlar birbirlerine.
İnşallah bizim de tribünlerimiz dolmaya başladığında aynı şekilde sorunsuz maçlar yaşarız. Bu temenniyle bu haftaki yazıma son veriyorum. Her zaman olduğu gibi soru / öneri / eleştiri / tebrik ve düzeltmelerinizi hilmic@yahoo.com adresine bekliyorum.
Futbol sevginiz azalmasın…