Ligin ilk yarısının bittiği şu günlerde,geçtiğimiz dönemin bir değerlendirmesini yapmak istiyorum.İlk yarı aslında birçok tahminin doğru çıktığı süprizlerin pek yaşanmadığı bir dönem olarak geçti.Açıkçası hem skorlar hemde maçlar açısından TAFL-Batı’da tahminlerin ötesinde pek bir gelişme olmadı.Playoff biletindeki parmak izleri şu anda üç takımı işaret ediyor.Ve sıralamadaki değişiklikler sadece bu takımların aralarındaki oynayacakları maçlarda olabilir.Galatasaray Tigers,Boğaziçi Sultans ve İstanbul Caveliers bence gelecek dönemki iki kilit Galatasaray maçından sonra sıralamayı oluşturup playoff yolculuğuna başlayacaklar.Ve ne hikmetse bu iki kilit maçta ligin son iki haftasına rast geliyor.
TAFL-Doğu beni en çok şaşırtan grup oldu desem abartmış sayılmam.İlk haftadan itibaren alınan sonuçlar ligin başındaki METU,Hacettepe ve Başkent tahminimizin çok da gerçekçi olmadığını ispat etti.Şöyleki;birinci haftanın süprizleri ,Ankaranın iri ve eski takımı Gazi’nin kazandığı maçta deneyimsiz Bilkent’ten 24 sayı yemesi ve Reddeers’ın METU’nun işine 26-0’lık bir skorla son vermesi oldu.Ayrıca ilk hafta Başkent Ankara’yı son anda yenerken,ikinci hafta benzer bir drum Ankara’nın METU’yu 7 saniye kala 20 yardlık bir field goal’le yenmesiyle ortaya çıktı.Kısacası Ankara’daki durumun ne olacağı 6 maçının 4’ünü kaybeden Judges’ın playoff ümidi olmaması haricinde belli değil.
TAFL-Güney’de ise tahminlerimiz az çok doğru çıktı.Beni tek şaşırtan olay açılış maçında Konya’yı yenen ve sonrasındaki hafta Ege Dolphins gibi bir takıma karşı son çeyreğe önde giren Rangers’ın sonrasında Ege’ye,EMU’ya ve sonrada Konya’ya yenilerek mücadeleden bir anda kopması oldu.
Doğu grubundan Hacettepe ve Gazi bir ileriki safhaya yakın gözüküyor fakat üçünçü takım kim olur derseniz,En büyük aday halen Başkent bence ama METU ve Ankara’da bu konuda çalışmaya devam eden takımlar.Batı’da Tigers,Sultans ve Caveliers üçlüsü kendi içlerinde yer değiştirselerde playofflarda batıyı temsil edecek üç takım olarak gözüküyor.Güneyde ise değişmeyen ikili EMU Crows ve Ege Dolphins post season için hazırlıklara başlayan takımlar diyebiliriz.
Bu dönemde en çok tartışılan konulardan biride hakemlerimiz ve kararları oldu.İzlediğim bir çok maçta gördüğüm hakem hataları oldu ama gerçekten bunların hiçbiri maçların kaderini etkileyecek türden kararlar değildi.Maçlardaki fark zaten oldukça açılmıştı.Tabi aradaki fark adil yönetim istemek hakkını elinden almıyor takımlarımızın ancak hakemlerimizinde ligimiz gibi genç olduğu ülkemizde bizler bu işin doğum sancılarını yaşayan ekip olacağız ve bizden sonrakilere daha iyi bir organizasyon bırakmanın mücadelesini vereceğiz.Hakemlerimizle ilgili değinmek istediğim bir kaç nokta var.Arkadaşlar iyi niyetinizden kuşkumuz olamaz fakat rica ediyorum ,özellikle çizgideki arkadaşlar oyunu izliyorlar top kalktıktan sonra arkada insan ölse çoğu zaman haberleri olmuyor.Ayrıca kenar yönetimlerinden gelen baskı sonucu(sadece amaçlarının kimsenin hakkının yenmemesi olduğuna eminim)bayrak kullanmaları.Merkez hakem kurulunun sayın başkanı Ahmet İzer’ede bu konulara dikkat etmesi konusunda ricada bulundum.Fakat bundan daha hayati bir konu varsa o da oyuncuların oyundan çıkarılması ve ceza yönetmeliği konusu.Hakemlerimizin bu sporun mantığını biraz değişik öğrendikleri kanaatindeyim.Normalde 2 kez personal faul alan bir oyuncu diskalifiye edilir.Ciddi bir olay olmadığı sürece oyundan oyuncuları atmak yerine oyuncuları kenara alıp kendilerini topladıktan sonra oyuna almak daha tercih edilebilir bir yöntem aslında.Kaldıki birde bu adamlara 1 2 hatta 3 maç ceza verilmesi durumu var bu apayrı bir husus. Bu yarının yönetsel anlamda bu sorunların giderilebileceği bir aralık olmasını diliyorum. Oyuncularımızında hakemlerle olan ilişkisinde ciddi bir güven problemi gözüküyor.Eğer kimse bu arkadaşlara güvenmeyecekse bu insanlarında bu kadar emek vermesine gerek yok.Artık hakemlerle oynamayı bırakmamız gerekiyor.Gerçekten konsantre olmuş ve kazanmak için kenetlenmiş bir takımı hiçbir hakem kararı yenemez.Ancak oyuncularımızın emeklerinin boşa gitmemesi açısından hakemlerimizin düzeyininde yükselmesi şart.
Sahalarımıza bakarsak,bir kaç küçük olay dışında maçlarımız sakin olaysız geçmekte bu sevindirici.Ama ciddi bir seyirci sorunumuz var.Sahalara daha çok seyirci çekmemiz gerekiyor.Bunun için takımlarımızın kendi okullarında çalışma yürüttüğünü duyuyoruz.İkinci devrede daha başarılı maç organizasyonları beklediğimi ifade etmeliyim.
Artık Türkiye’nin Doğu,Güneydoğu ve Karadeniz bölgesi haricinde heryerinde takım bulunan büyük bir spor organizasyonuyuz.Renklerimiz farklı fakat aynı organizasyon için sahaya çıktığımız gerçeğini herkes anlamalı.Önümüzdeki dönem için bence en büyük sorumluluğumuz,Türkiye Amerikan Futbolu Ligi Ailesi olarak tüm Türkiye’de bilinecek,izlenecek,medya tarafından takip edilecek ve kalitesi takdir edilecek bir playoff ve final maçı organizasyonu hazırlamaktır.Bunlar için şimdiden çalışan komisyonlar kurulmalı ve final maçında koltuklar kesinlikle doldurulmalıdır.Eğer işbirliği yaparsak 18 takımın el ele vereceği bir final organizasyonu unutulmaz olacaktır.
Herkese iyi çalışmalar dilerim…