Chicago Bears güçsüz Cleveland Browns karşısında 30-6’lık galibiyet alarak 4-3 ile tekrar yüzde 50’nin üstüne yükseldi. Ayrıca bu maç Bears için biraz da istatistiki düzeltme fırsatı yarattı.
Bears’ın grubunda lider 7-1 ile Minnesota Vikings. Playoff’a çıkmanın en az karışık yolu grup birincisi olmak, ayrıca Bears’ın kalan 9 maçının ikisi Vikings ile; dolayısıyla sezonun hemen hemen yarısı olan 8. hafta maçları sonunda 2.5 olan maç farkını 0.5’e indirmenin yolu Vikings’i yenmek. Tabii bu öyle kolay bir iş değil. Elbette Bears ile aynı galibiyet sayısına sahip Green Bay Packers’ı kaale almıyor değiliz, ama playoff yolunda öncelikli rakip şu an için Vikingler. Eğer bu yazının ikincisini yazacaksak büyük ihtimalle karışık wild card hesapları ve Green Bay Packers da yazıda olacak.
Malum NFL’de 32 takım, ama sadece 16 maç var. O yüzden sezon başında rakiplerin güçlülüğü güçsüzlüğü çok tartışılır. Bears sezon başında en kolay takvime sahip takım olarak gösterilmişti, ancak şu ana kadar kazın ayağı öyle olmadı: Şu an Bears’ın yenildiği 3 takımın galibiyet mağlubiyet rakamı 13-7 (.650). Geçen sezon sonunda bu takımların GM rakamı ise 21-26 (.447) idi. Buna karşın kazandığı 4 rakibin bu sezonki GM’si 9-20 (.310), geçen sezonki ise 20-43 (.317) idi. Yani oran olarak hemen hemen aynı. Bu açıdan bakınca Bears’ı biraz şanssız bulabiliriz.
Vikinglerin sadece tek mağlubiyeti olduğundan galibiyet mağlubiyetlere göre karşılaştırma saçma olacak. Ancak genel olarak bu sene kazandıkları maçların GM’si 18-33 (.353) olduğunu söyleyelim. Geçen seneki rakam ise 36-76 (.321) idi. Bu sezon kaybettikleri tek maç Pittsburgh’a karşı idi, ve onların da 5-2 GM’si olduğunu ekleyelim.
Vikinglerin zayıf rakiplerle oynamış olması onların da çok da parlak olmadığını gösterdiğini söyleyebiliriz. Yine de Chicago maçlarını dışarıda bırakarak kalan maçlardaki rakiplerin sezon ortalamasına baktığımızda 20-23 (.465) sayısını görüyoruz. Bu rakam Chicago için 22-28 (.440) Böylece başa dönersek, kalan 2 Viking maçının Bears için kazanması elzem olduğunu söyleyebiliriz.
Bu durumda şu ana kadarki istatistiklerden Vikinglerle Ayıları karşılaştırabiliriz. Ham sayılarla Vikinglerin Bears’dan hücumda daha iyi, savunmada ise aynı olduğunu söyleyebiliriz. Aradaki fark ise Vikinglerin koşu oyununda daha iyi olmasından ileri geliyor. Vikingler maç başına 119.9 yard koşarak yaptığı 9 TD var. Buna karşılık Ayıların 80.7 yard ve sadece 3 tane TD’ı var. Sıkıcı sayılardan sonra Minnesota’nın RB’inin yetenekli Adrian Peterson olduğunu hatırlatmak yeterli sanırım.
Chicago’nun koşucu beki Matt Forte ayrı bir yazı konusu olabilir. Ancak şöyle bir tespitimiz var: Şu anda en fazla koşan dört kişinin soyadları Johnson, Jackson, Peterson ile Benson. Yani soyadların -son ile bitmesi önemli, ardından Thomas Jones ile Maurice Jones-Drew ile de Jones etkisi var. Lider Chris Johnson’ın hem John hem de -son’ı içermesi neden lider durumda olduğu konusunda şüphe bırakmıyor. Matt Forte ise son derece alakasız bir isme sahip. Şaka bir yana, Chicago’nun koşu oyununda daha iyi olması gerekiyor. İşin kötüsü Minnesota koşu oyunları için maç başına verdiği 95.4 yarda ve sadece 2 TD ile (pas oyununda izin verdiği TD sayısı 10) koşu savunmasında da iyi bir görüntü çiziyor.
Minnesota QB’leri tam 18 kere sack edilmişler. Burada hücum hatlarının zayıf olduğu sonucunu çıkarabiliriz. Buraya çalışılabilir. Ancak kendileri de tam 25 sack yapmışlar; yani Chicago hücum hattının da daha iyi olması lazım. Ancak top QB’nin elindeyken Chicago tam 10 interception yaptırmış, Minnesota ise sadece 3.
Özel takımlarda Chicago’nun herkesçe bilinen üstünlüğü devam etmesine rağmen, rakamsal olarak Minnesota’nın da pek geride kalmadığını görüyoruz.
Son olarak alınan yarda başına sayıda Minnesota’nın .083’e .069 üstünlüğü olduğunu ekleyelim.
Gelecek hafta maç Arizona Cardinals ile. Cardinals hem şehrin iki beyzbol takımından biri olan Chicago Cubs’ın amansız rakibi St.Louis Cardinals ile aynı ismi taşıyor, hem de geçmişte bir dönem Chicago Cardinals adıyla Bears ile yerel rekabet yaratmış bir takımın devamı. Ama bundan öte ligin en iyi koşu savunmalarından biri bu takımda ve Matt Forte için yine zor bir maç olacak gibi gözüküyor.