Kulüpler Ligi’nde İlk Yarının Ardından

2009 – 2010 sezonu hava muhalefeti nedeni ile oynanmayan İstanbul Cavaliers – Yıldız Stallions maçı dışında tamamlandı. Her sezon olduğu gibi bu sezonda bir çok tartışma yaşanıyor. Bu tartışmalar bir yana, Türkiye’de football’un her sene biraz daha iyiye gittiği ve rayların yavaş yavaş yerine oturduğunu söylemek mümkün…

Bu sene de aksaklıklar oldu mu sorusunun cevabı tabi ki “Evet!!!”. Üniversite ligindeki belirsizlik ve an itibari ile katılan takım sayısındaki azalmalar var. İkinci ligde belirsizlik ve düzensizlik, ciddi problemler var… Ama aksamadan giden ve takımlar arasındaki dengenin göreceli olarak kapandığı 1. Lig bu sezonun en büyük artısı…

Lafı dolaştırmadan istatistikler ile 1. Lige bir göz atalım…

Hiç şüphe yok ki en büyük sürpriz 4 maçını da kaybedip ligin dibine yerleşen Hacettepe. Forum konuşmaları Hacettepe’nin çok aktif olarak katılmamasından dolayı çok net olmamakla birlikte takım içi yeni bir yapılanmaya gidildiği ve birçok yeni oyuncunun yer aldığı yönünde. Bu sene Hacettepe maçı izleme şansım olmadı ama son 2 senedir Hacettepe’nin lige iyi hazırlanamadığını ve 2. yarıya doğru potansiyel gücüne ulaştığını söylemek pekte hatalı olmaz. Bu 2 aylık arayı iyi değerlendirip tam potansiyellerine ulaşacaklarını tahmin ediyorum.

Ligin zirvesinde ise yenilgisiz 2 takım var; 4-0’lık ligin en çok sayı yapan takımı Gazi ve hemen arkasında maç eksiği ve 3-0’lık skoru ile ligin en az sayı yiyen takımı İstanbul Cavaliers. Bu iki takımın karşılaşması ise ligin son haftası olan 27 Mart’ta, bakalım o zamana kadar iki takımda yenilgisiz kalabilecekler mi? Gazi’nin kalan maçları sırasıyla ODTÜ ve İTÜ ile. Cavaliers ise ertelenen Yıldız maçına ek olarak Boğaziçi ve ODTÜ’yle oynayacak.

Geçen senenin şampiyonu Boğaziçi bu hafta sonu aldığı Gazi yenilgisi ile 3. sırada.  Boğaziçi’nin dikkat çeken yönü ise maçların çok yakın geçmesi. Oynadığı 4 maçta en farklı skor 20 – 7 biten Yıldız maçı. Oynadığı 4 maçtaki ortalama fark ise 9.75 sayı. Ligin 2. yarısının başında oynayacağı İstanbul AFK maçı Sultanlar için büyük önem taşıyor. Bu maçı kaybetmes halinde wildcard oynamak zorunda kalacak.

Ligin ortalarında ise sırasıyla İTÜ, ODTÜ ve Ankara var. İTÜ nefes kesen bir 4. çeyrek sonrası ODTÜ’yü yenerek 2-2’lik skorla 4. sıraya yerleşti. Medyatik takımımızın bu sene play-off’larda performansını en üst seviyeye çıkaracağını düşünüyorum. İTÜ bu sene finalin sürpriz adaylarından. Tigers’ın kalan 3 maçından en önemlisi Cats maçı. Kendi sahasında oynayacağı bu maçı kazanması halinde wildcard maçını evinde oynama şansı yakalayacak. Ki yeni sahasında, kendi seyircisi önünde ve büyük olasılıkla medya takibinde oynanacak bu maça moral patlaması ile çıkması muhtemel.

ODTÜ ise son dakikalarda kaybettiği İTÜ maçıyla evsahibi olma şansını büyük olasılıkla yitirdi. Kalan maçları ligin tepesindeki Warriors, Cavaliers ve ligin son haftasında oynayacakları Hacettepe. Bu maçlardan birini kazanması halinde wilcard’ı garantileyecekler.

Son wildcard’ın şu anki sahibi ise Ankara Cats. Ligin en çok sayı yiyen takımı olan Ankara ise 6 Mart’taki Yıldız maçını kazanması halinde büyük olasılıkla yerini garantileyecek.

Yıldız ise bu sene hücum takımı ile sorun yaşıyor, oynadığı 3 maçta sadece 1 skor üretebildi. Bu nedenle ligin en az sayı yiyen 3. takımı olmasına rağmen maç eksiği ile sondan 2. sırada. Wildcard şansını yakalamak için 5. ve 6. hafta maçlarında hem Red Deers’ı hemde Cats’i deplasmanda yenmesi gerekiyor.

Ligin ilk yarısında birbirinden keyifli maçlar izledik. En yüksek skorlu karşılaşma 50-30 biten Gazi – Ankara maçı olurken, en az sayı yapılan maçlar ise 7-0 sonuçlanan ODTÜ – Yıldız ve 8-0’lık Ankara – Hacettepe maçları oldu.

15 maçta 535 sayının atıldığı ilk yarıda maç başına 35.6 sayı yapıldı. Maç başına ortalama 10.2 sayı fark ise maçların ne kadar çekişmeli geçtiğinin göstergesi.

Eminim ki lige verilen 2 aylık arada takımlar ve oyuncular eksiklerini kapatıp ligin ikinci yarısında bizlere çok daha keyifli ve çekişmeli maçlar izletecekler. Keyifli ve sürprizlere açık bir 2. yarı bizleri bekliyor. Hepinize bol football’lu günler…