Bir tarafta “Cincinati Bungles” bir tarafta “Same Old Jets” olarak bilinen iki takımın playoff maçı kimin laneti daha kuvvetli şeklinde düşünülebilirdi aslında. Medyanın ağız birliği etmişçesine playofflardaki en zayıf iki takım ilan ettiği takımların maçıydı ne de olsa bu. Bu bahsedilen takımlardan sadece bir tanesi yukarıdaki lakabına uygun oynadı Cumartesi gecesi.
Artık belli oldu ki Mike Tannenbaum ve Rex Ryan’ın Jets’leri o bildiğimiz Jetler değil. Bu seneki yazılarımda bol bol iki çaylak Mark Sanchez ve Rex Ryan’dan bahsettik ama bugün biraz da bu takımı kuran Mike Tannenbaum’dan bahsetmek istiyorum. Tannenbaum aslında benim bir meslektaşım, avukat. Medya’nın onu ilk farketmesi 1998 yılında Curtis Martin’in Patriots’dan “restricted free agent” olarak alınması sırasında oldu.
New England’dan Bill Parcells’i getiren Jets yine Parcells’in tavsiyesiyle ne pahasına olursa olsun Curtis Martin’i almaya kararlıydı. Ama sorun Curtis Martin’in henüz ligdeki 3. yılını bitirdiği için New England’ın ona gelen herhangi bir teklifi aynen yaparak Martin’i elinde tutabilmesiydi. O zamanlar “salary cap”den sorumlu Jets Genel Müdür yardımcısı olan Tannenbaum’un önerisiyle Jets, Martin’e New England için “zehirli bir hap” içeren, yani performansa bağlı artışlar ve daha çok ilk seneleri dolu bir kontrat önerdi. New England’ın aynı şartları sağlayamayacağı bir kontrat. Gerisini tarih yazdı zaten. Jets tarihinin en başarılı RB’si olan Curtis Martin “Hall of Fame”e girmesi pek sürpriz sayılmaz.
Jets GM’i Terry Bradway’in ayrılmasından sonra 2005 yılında Tannenbaum, Bill Parcells’in önerisiyle takımın Genel Müdür’ü olarak atandı, ilk işi Eric Mangini’yi Patriots’dan alarak takımın başına getirmek oldu. Daha sonra Tannenbaum takımı yeniden şekillendirmeye koyuldu. Özellikle Draft’lerde istediği adamı alması ile ün yaptı. Ligin en iyi centerlarından biri olarak kabul edilen Nick Mangold, yine ligin en iyi LT’larından biri olan D’Brickashaw Ferguson 2005 draftinin ilk roundunda seçildi.
Sonraki sene takım Darrelle Revis ve David Harris’i o kadar beğendi ki ikisi için de draftte yukarılara çıkarak kendilerini seçti. Şimdi bir tanesi Yılın Savunma Oyuncusu ödülünü bence hakeden adam diğeri de NFL’in en iyi savunmasında en çok tackle yapan adam. 2007 Draftinde Chicago ile ikinci round seçimlerini değişerek Thomas Jones’u takıma kazandırması, bir 3. round bir de 5. round seçeneklerine karşılık Kris Jenkins’i alması, Calvin Pace, Bart Scott, Alan Faneca, Damian Woody gibi takıma liderlik edecek ve sahada takım arkadaşlarının performansını olumlu yönde etkileyecek “free agent”ları ne pahasına olursa olsun takıma katması onun ününü pekiştiren şeyler oldu. Elbette Vernon Gholston gibi yanlışlar da yapıldı ama “Tanny”nin doğruları yanlışlarından çok daha fazla.
Gelelim maça. Aslında maç pek de Jets’in istediği gibi başlamadı. Daha ilk başlama vuruşunu 50 yarda geri getiren Cincinati evvelki haftanın gerçekten de bir önemi olmadığını ispat etmeye çalışır gibi oynuyordu. Topu sürmeye başladılar ve pek de Jets savunması tarafından durdurulacağa benzemiyorken eski bir dost olan Laverneous Coles’un fumble’ı ile Bungles geri döndü. Gerçi topu alan Jets pek bir şey yapamadı ve topu Bengals’a geri yollamak zorunda kaldı, bu sefer Coles ön sol köşede yakaladığı TD pası ile Bengals’ı 7-0 öne geçirdi.
Bundan sonra maç Bengals için, Cedric Benson hariç, bitti.
Maçın en önemli oyuncularından biri de Jets’in kendini linebacker sanan ve bir linebacker gibi konuşmaya bayılan kicker Jay Feely idi. Maçtan önce kalbinin düzensiz attığı tespit edilen punter Weatherford’ın oynayamaması üzerine hem punter hem kicker olarak görev yapan Feeley çok iyi bir maç çıkardı. Bir kaç defa puntlarda Cincinati’yi kendi 10 yarda çizgisinin gerisine attı ve FG’larda 3’te 3 yaptı (2 tanesi faullerden dolayı sayılmadı).
Maç boyunca oyunun kaderini Sanchez’in ellerine bırakan Bengals savunmasına, yaptığı 15 pas denemesinin 12’sinde başarılı olup toplamda 182 yard pas atan ve 139.4 QB rating’i tutturan Sanchez, playoff kariyerine muhteşem bir başlangıç yapmış oldu. Braylon Edwards’ın bomboş durumda düşürdüğü 50 yardalık TD pası yakalanmış olsa 15’te 13 başarılı pas yapıp 235 yarda ve 2 TD gibi herhangi bir QB’nin gayet memnun olacağı bir playoff performansı sergileyecekti. Ama asıl patlamayı yapan bir başka çaylak, Shonn Greene, oldu. Geçen sene Iowa Hawkeyes ile 1850 yarda’lık bir performans göstererek NCAA’in en iyi RB’ine verilen Doak Walker ödülünü kazanan Greene bütün maç boyu Cincinati defansını cezalandırdı. Son derece fiziksel bir koşucu olan Greene’in ilk kontaktta yere düştüğü hiç olmadı ve özellikle D’Brickashaw Ferguson, Alan Faneca ve Nick Mangold’un arkasında sol tarfa yapılan koşularda muhteşem bir başarı sağladı. Bunlardan birinde 39 yardalık bir TD koşusu yaptı ve maçı da 21 koşuda 135 yarda ile tamamladı.
Ufak bir not: Jets aynı maçta bir çaylağın TD pası attığı ve başka bir çaylağın TD koşusu yaptığı 1934’ten beri ilk takım oldu. Sanchez’in TD pasını yakalayan Dustin Keller ise henüz 2. senesinde olduğunu da belirtelim.
7-0 geriye düştükten sonra 2. ve 3. çeyreklerde üstüste 3 TD yapan Jets maçı 21-7’ye getirdi. Cedric Benson’un insanüstü gayretleri olmasa maç orada bitecekti aslında ama 146 yarda koşan Benson maçın bitimine 11 dakika kala 47 yardalık bir koşu ile Cincinati’ye umut verdi.
lanarak sol tarafa doğru bir “naked bootleg oyunu yaptı. Sanchez’den pası alan Dustin Keller (3 pas yakalama ve 99 yarda ile maçı bitirdi) 43 yardalık bir koşu ile Bengals’ın yakaladığı momentumu bitirdi. Jets topu daha sonra Cincinnati’nin 2 yarda çizgisine kadar götürmesine rağmen TD yapamadı ama FG yaparak 2 skorluk bir fark açtı.
Topu sürmeye başlayan Cincinnati topu 11 yarda çizgisine kadar getirdi ama orada takıldı ve Shane Graham kolay FG’u kaçırınca maç aslında orada bitti.
Darrelle Revis. 1990’dan beri amerikan futbolu seyrederim. Herhangi bir pozisyonda meslektaşlarından bu kadar daha iyi olan bir başka oyuncu sadece Deion Sanders ve Barry Sanders’ı gördüm. Bu sene Revis’ın sahadan sildikleri:
Bırakın yılın savunma oyuncusunu MVP için bile bu adamın en azından düşünülmesi lazımdı.