Senenin en önemli maçına geldiğimizde artık ilginç bir başlık için uğraşmaya da gerek kalmadı. Diğer bütün maçlar sona erdi. Artık kazananın da, kaybedenin de “önümüzdeki maçlara bakacağız” dediği günler geride kaldı. Maçın sonucunun çok önemli olmadığı, 6-3’lük takımın 6-4 veya 7-3 olması gibi önemsiz sonuçlardan sıyrıldığımız güne geldik. Playoff’lar bile Super Bowl’un önünde önemsiz kalıyor. Öyle ki takımınız Division Round’da güzel bir maç kazanmış olabilir, ancak daha sevinmek için çok erkendir.
Fakat Super Bowl öyle mi ya? Dünyanın en güzel sporunun, en iyi iki takımının en önemli unvan için çarpışması. Tam bir ölüm kalım meselesi. Bu maçın artık geri dönüşü yok. Ülkeye, hatta dünyaya bu maça hazırlanmak için fazladan bir hafta verilmiş. Takımlar, televizyon kanalları, ponpon kızlar, devre arası konseri sanatçıları, seyirciler, pizzacılar hep hazır. 7 Şubat 2010 18:00 ET’da nefesler tutulacak ve seneye son noktayı koyacak maç başlayacak.
Başlayacak da, bu iş bu noktaya nasıl geldi, takip etmeyenlerin Super Bowl zevki eksik kalacak. Önce takımların Super Bowl’a nasıl ulaştıklarını bir inceleyelim. New Orleans Saints daha önce bu seviyeye gelemediği için onları misafir takım sayıp onlardan başlıyoruz.
New Orleans Saints takımının regular season maçları hafta hafta şu şekilde gelişti…
New Orleans Saints, ilk 13 maçını kazanırken öbür konferans’taki rakibi Colts ile başabaş gidiyordu. Ardından iki maçı asılmasına rağmen kazanamadı ve playoff’lara tam tabiriyle geri geri girdi. Division Round’da Green Bay ile düellosundan zor kaçan Arizona’yı 45-17 ezdi. Conference Championship maçında ise Vikings’i uzatmada zar zor 31-28 geçebildi.
Indianapolis Colts’a da aynı şekilde bir göz atalım…
Colts’un yenilmezlik serisi Saints’den bir hafta daha uzun sürdü. İlk 14 maçını kazanan Peyton Manning ve arkadaşları, kalan iki maçını önemli oyuncularını dinlendirerek kendi elleriyle kaybettiler. İyi mi kötü mü ettiler bunun tartışması çok sürdü, ve NFL’in geleceğinde bu gibi durumlar ortaya çıktıkça da sürecek. Senenin devamında Colts, Saints gibi Wild Card Round’u atladı, ve Division Round’da Baltimore Ravens’ı 20-3’lük skorla biraz zorlansa da geçmeyi başardı. Conference Championship maçında ise ikinci yarı savunmanın müthiş duruşuyla 30-17’lik skoru yakaldı ve Super Bowl’a adını yazdırdı.
Takımların buraya nasıl geldiklerini canınızı fazla sıkmadan görmüş olduk. Şimdi gelelim takımların değişik silahlarına ve rakibin bunlara nasıl karşı koyacağına. Ancak bunu da normal yazarlar gibi yazarsak ne kıymeti kaldı değerli okuyucular? Gelin farklı bir yöntem izleyelim: (Burada bir not düşeyim; aşağıda geçenler maçın anlatımı değildir. Tahmin hiç değildir, sadece okuyuşu hızlandıracak bir anlatımdır. Maç oynanmadı daha bu yazı yazılırken…)
Maç Başlıyor
Yazı tura atıldı, para atışını Colts kazandı. Colts’un öyle dev bir return oyunu olmadığından (ve açıkçası çok da gerekmediğinden) topu biraz ilerletip seriye başladılar. Colts’un en önemli silahı Peyton Manning ve altın kolu olsa da, koç Caldwell rakip savunmanın koşuya saygı göstermesini sağlamak için, biraz da kafasındaki script’e genelde öyle uyduğu için koşu oyunuyla başlar.
Colts Koşu Oyunu – Saints Koşu Savunması
Indianapolis RB’i Joseph Addai ligin en flaş koşucularından olmasa da oyun okuması iyi, ve center Jeff Saturday ile saz arkadaşlarının arkasında zincirleri ilerletebiliyor. Yine de Saints’in yetenekli savunma hattı Colts’u 2 ve 8, 2 ve 9’lara mahkum edebilir. Line’ı geçince pek göz korkutan (en azından Super Bowl seviyesinde) bir şey göze çarpmıyor. Linebacker üçlüsünün en dişe dokunuru olan Jonathan Vilma ortayı sağlam tutsa da Manning’e yoğunlaşmış bir secondary’den fazla yardım beklememek gerekir.
Joseph Addai sağa kayan line’ın arkasında biraz gider, ama fazla bir şey yoktur yapacak. Sola kırar, iki adım sonra Vilma ile buluşur ve huddle’a döndüğünde durum 2 ve 8’dir. Jim Caldwell için bu ilk drive çok önemlidir ve hemen pas oyununa yönelmekte sıkıntı görmez.
Colts Pas Oyunu – Saints Pas Savunması
Söylenecek bir şey yok. Pas oyunu söz konusu ve ligin, belki emekli olduğu gün tarihin en iyi oyun kurucusu olacak kişi sahada. Peyton Manning line of scrimmage’daki zekası, cepteki hareketleri, karar mekanizması ve güçlü koluyla rakip savunmaların korkulu rüyası. Attığı topu tutacak adamların başında Reggie Wayne geliyor, ve arkadaşları Pierre Garcon (bildiğin “garson” gibi okunur) ve Austin Collie boş değiller. Dallas Clark ise ligin diğer TE’lerinin arasında saygın bir yere sahip ve Manning’in frekansında işleyen bir oyunu var. Bu pas hücumuna karşılık Saints’in ilk silahi DE Will Smith. Will Smith’in (abartmayalım) iyi oyunu ve Colts tackle’larının vasat görüntüsüne kanmamak gerekir, çünkü blitz’i okuyup topu elinden çabuk çıkaran QB’lerin başındadır Peyton Manning. Receiver’ların karşısındaki ekip fena değil. Özellikle safety Darren Sharper savunmanın gerisinde güven veren maçlar çıkarttı bu sezon. Ancak screen oyunlara ve Clark’a karşı ne yapılacağı büyük sorun.
Netekim soldan yüklü gelen blitz’i gören Manning, sağ flat’te Clark’ı buluyor ve Clark bir de zavallı cornerback’in üzerinden geçerek first down’ı buluyor. Peşinden gelen down’da 60 yardlık bir pasla Pierre Garcon Super Bowl XLIV’ün ilk sayısını yapıyor ve takımını 7-0 öne geçiriyor. Endzone’a inip diz koyularak touchback’le sonuçlanan bir kick off sonrası Drew Brees ve ekibi sahaya çıkıyor. Daha ilk down’dan rakibin pas savunmasını görmek isteyen Sean Payton ve yardımcıları, mikrofondan Brees’e hayatının ilk Super Bowl pası için emir veriyor.
Saints Pas Oyunu – Colts Pas Savunması
Yazının geçtiğimiz kısımlarında Peyton Manning’i yere göğe sığdıramamış olabilirim, ancak bu rakibini küçümsediğim anlamına gelmez. Ligin belki en iyi ikinci oyun kurucusu olan Purdue (bir yere sığdıramasan okulu çatlardım) mezunu Brees’in top tutucu ekibi çok sağlam. Daha receiver’lara gelmeden Reggie Bush gerek slot’tan, gerek screen paslarda çok etkili. Robert Meachem, Marcus Colston ve biraz da zorlarsak Devery Henderson, ligin herhangi bir takımının receiver üçlüsünden daha iyi denebilir. Tight End’de Jeremy Shockey için aynı şey söylenemez belki, ama onun için de iyi veya kötü “ne yapacağı belli olmaz” diyelim. Rakipte ise Dwight Freeney’nin durumu hala belirsiz. Arkada ise Bob Sanders’ın yokluğu Colts için büyük kayıp. Super Bowl taminleri genelde tutmaz ama bu maç büyük skorlu geçebilir.
Lafı fazla eveleyip gevelemeyelim, Brees topu Colston’a atıyor, markajı beceremeyen cornerback ise rakibini endzone’a kadar kovalayıp bir yard kala indiriyor. Burada işi riske atmayıp bir, belki iki koşu oyunu yapacak durum var, ve Saints hücum koordinatörünü tatlı bir kararsızlık bekliyor.
Saints Koşu Oyunu – Colts Koşu Savunması
Öncelikle Saints hücum line’ının eksiksiz ve iyi bir ekip olduğunu belirtelim. Linebacker’da da Colts’un burada adını yazmaya değer bir oyuncusu yok (tekrar ediyorum, Super Bowl seviyesinde). Saints’in koşucuları ise çok iyi bir ekip. Reggie Bush çok hızlı ve iyi bir jokerken, 1 ve gol durumunda top elbette Mike Bell’e gidecek. Pierre Thomas ise bir maçın yükünü kendi başına kaldırabilecek bir oyuncu.
İlk denemede Saints hücum hattı güzel bir delik açıyor ama Bell’in ayağı kayıp düşüyor. Super Bowl heyecanı bu, bunu Saints takımında bol bol gözleyebiliriz Pazar akşamı. İkinci denemede bu sefer soldan yardırıp sayıyı buluyorlar ve skora denge geliyor. Ben de bu noktada maç gibi anlatmayı 7-7’lik skorda kardeş kardeş bırakıyorum.
Son Noktalar
Önemsiz gelebilir ama punt return’de Bush’a, kick’lerde Baltimore efsanesi Matt Stover’a dikkat. Onun dışında fazla da analize girmeyin, ve eğer bu noktaya gelememiş diğer 30 takımdan birinin taraftarıysanız tırnak kemirmeme lüksüyle maçın tadını çıkarın. Maçın başlama saati Türkiye saatiyle 01:00. Yani pazarı pazartesiye bağlayan gece, geceyarısından bir saat sonra. Yayın Digitürk kanal 78 – Spormax’ta.
O zamana kadar futbol sevginiz azalmasın, ve ne yapıp edin Ankara’da NFLTR ekibiyle beraber maçı seyretmeye bakın. Yukarıda atladığım noktaları ve katılmadığınız fikirleri orada yüzyüze konuşabiliriz.