Geçen haftalar içinde ilk yazdığım yazıya iki yazılı tepki (sözlüleri kayda geçmediğinden bilemiyorum) gelmiş, biri çok net olmasa da hakemliğim ile ilgili ikincisi Bülent Atmaca (Batmaca) arkadaşımızdan genel olarak durum tespiti yaptığıma dair idi. Bugün başlıktan belli olduğu üzere hakemlik üzerine yazacağım. Aslında futbol ile ilgili olarak bir görev ve pozisyonda bulduysam da bugün herkesin aklında kalan hakemlik yaptığım zamanlardır. Türk sporunun genel hastalığı olan hakemi daimi olarak eleştirilmesi ve yenilgilerin hakemlere bağlanması bizde var. Bu hastalık ve üstüne hakemlik kurumunun yeni kurulmuş olması da eklenince hakemlik kurumu en çok eleştirileri alan bir yapı oldu. Ben eleştirilecek kurumun her zaman nasıl ve ne şartlar da kurulmuş olduğunun anlaşılmasının eleştirilerin sağlıklı yapılmasını sağlayacağını düşünüyorum.
Türkiye’de bugün gördüğümüz Amerikan futbolu hakemleri kadrosu 5 yıllık bir tarihi olan yapıdır. Ondan önce birçoğumuzun hatırlayabileceği gibi böyle bir yapı yoktu ve maçlar olunca başka takımlardan oyuncular hakemlik yapıyordu ve karşılıklı olarak birbirimizin maçlarını yönetiyorduk. O dönemde daimi olarak hakemlik yapan bir kaç kişi vardı ama sayıları üç veya dördü geçmezdi. İlk başlar da gönül yapılan uygulama UAFL ve AFK ayrımından bir iki sene önce maç başına para verilmesi uygulaması ile teşvik edilen hatta takımlara zorunlu hale getirilen bir uygulama oldu. O zaman bile hakem bulmakta zorlanmaktaydık. Nedense Türkiye’de hakemlik yapılmak istenen ve cazip bir iş haline gelemedi. Bu durumda yukarıda hastalığa bağlıyorum. TBSF Amerikan Futbolunu branş olarak eklediği zaman bu geçmiş uygulama artık uygulanamaz duruma gelmiş aslında zaten epey problem yaratan bir uygulama idi ve bir çok kez yetersiz sayıda hakem ile yapmıştık.
Federasyon’a katılmamız ile beraber ayrı ve bağımsız hakem yapılanmasının gerçekleşmesi zorunlu olmuştu. Bu zorunluluk, federasyonun ligine giren takımları en çok düşündüren konu idi ancak camia bu üzerinde yeteri kadar hassas değildi. Şu anda ki gibi herkes ya oynamak yada antrenörlük yapmayı istiyordu. O sırada merkez hakem kurulunda görev almasını planladığımız arkadaşlar bile görev almaktan çeşitli sebepler ile kaçındı. Bu durumda ben aslında farklı bir komitede görev almayı planladıysam da merkez hakem kurulun ihtiyaçlarını daha kritik olduğunu düşündüğümden hakemlik yapmayı kabul ettim. Lig 10 takım ile başlarken elimizde kısıtlı bir hakem kadrosu vardı. Bu kadroda tecrübeli ve daha önce Amerikan futbolu oynamış insan sayısı 5 idi. Geri kalan Amerikan Futbolu hakemleri aslında 2 günlük kursu ile yetişmiş ve genelde beysbol hakemlerinin federasyonun iteklemesi ile gelen insanlardı.
Amerikan fubolu camiası bu kritik kurum için alınan destek ne yazık o günde bugün ki gibi çok zayıftı. Hakemler eğitiminin zor ve vakit alan bir iş olduğunu genelde fark edilmeyen bir konudur. Bu konuda ancak bu yıl bir kaç adım atıldı. Hakem eğitimi ve Amerikan futbolu hakemlerinin gelişimi konusuna gelecek yazımda devam edeceğim.