Bu yaz Football için son derece çalkantılı geçti. Önce hepimizin yüreğini hoplatan bir gelişmeyle başladı. Milli takımın İtalya’da bir turnuvaya katılacağı açıklandı. Ben dahil olmak üzere büyük çoğunluğumuz bu hayalin büyüsüne kendimizi bıraktık. Göreve çağrılan koçlar ve oyuncular hummalı bir çalışmaya başladı. Çünkü hedef bir rüyanın gerçekleşmesiydi ve zaman dardı. Ama göremediğimiz nokta bunu ulaşılması neredeyse imkansız bir rüya olmasıydı. Sebebi:
Ülkemizin oyuncu, koç ve idareci açısından bu tür organizasyonları kaldırabilecek kapasitede olduğuna inancım tam. Suçlu aramak kesinlikle mantıksız bulduğum bir konu. Kimseye faydası olmaz. Ama neden aramakta bir o kadar önemli olan bir konu. Herhangi bir sorunla karşılaştığımızda genel olarak çözümü kısa vadede aramak son yıllarda Football camiasının bir hastalığı haline geldi. Halbuki organizasyonumuz artık kısa vadeli hedeflerden orta vadeli hedeflere kaymalı. Milli takım hüsranıda bu kısa vadeli düşüncenin bir yansıması…
Üç haftalık bir süreçte bir takım toplamak ve bu takımı maç yapabilir hale getirmek… Belki başarılabilir bir hedef, hele ki elinizde bu konuda hevesli yeterince oyuncu varsa. Ama bu takımı ciddi bir organizasyona çevirmek, Milli takım gibi, öncesinde ve sonrasında ciddi hazırlık istemekte ve bu süreç, organizasyonu eksik ve idaresi tamamen Milli takım teknik direktörünün omzuna yüklenmiş olunca tabiki sonuç kaçınılmaz oldu. Bunu ön göremeyen bizlerde bu enkazın mağdurları olduk.
Aynı sıkıntı federasyonda dahil olmak üzere tüm football camiasının üstünde dolaşmaya devam ediyor. İstikrarlı bir organizasyonsuzluk var. Takımlar kendi içinde gittikçe kuvvetlenen bir idari yapıya ulaşırken. Takımlar arası iletişim, kişisel ilişkilerden öteye geçemiyor. Takımlar arası iletişimde olan sıkıntı takımlarla, federasyon ve federasyonun yetkili kurulları arasında da mevcut. Federsayonun iş yapması gereken kurullarında da tam bir yetki karagaşası var.
Bu sıkıntı çözülmediği müddetçe de lig, hakem eğitimi, antrenör eğitimi ve benzer organizasyonlar orta ve uzun vadeli çözümlere geçemiyor. Sadece sezonluk çözümlerle sınırlı kalıp her sezon başında karşımıza tekrar çıkıyor.
Aynı sıkıntı bu sezon yine karşımızda… Bu seneki liglerin başlangıç tarihleri yine alakasız, ne olacağı belirsiz. Benimde içinde olduğum kurullar harıl harıl çalışmakta. Ne yazık ki yapılan çaışmalar kapıya dayanmış sezonu kurtarmaya yönelik. Kulüplerin, üniversite takımlarının, oyuncuların ve hatta hakem ve antrenörlerin talepleri bir ağızda bu kurullara iletilmedikçe de böyle devam etmeye mahkum.. Sonuç yine karışık bir sezon, ve sezon sonunda yine aynı problemlerden öteye geçemeyecek… Ve harcanan zaman ve sarf edilen emekler bir defa daha boşa gidecek…
Bu sene için artık geç önümüzdeki sezona mantığından vaz geçip bir an evel organize olmalıyız, aksi takdirde sonuç yine bildiğimiz hikaye olacak…