Hepinizin bildiği gibi Raiders adına oldukça duygusal bir haftayı geride bıraktık ve efsane Al Davis son yolculuğunu uğurlandı. Ölümünün ertesi gün oynanan ve çok çekişmeli geçen Texans maçında Michael Huff’ın son saniyede end zone içinde yaptığı interception ile kazanılan galibiyet ona armağan edilen son hediye olmuştu. Maç sonun da yaşanan duygu patlaması özellikle koç Hue Jackson’ın gözyaşları ve soyunma odasında yaptığı göz yaşları içinde yaptığı konuşma haftaya damgasını vurmuştu. İlgili videoyu buradan izleyebilirsiniz. Ama sadece bu yetmezdi ve yetmemeliydi. Al Davis için oynamalıydı artık Raiders. Sıradaki iç saha maçını da kazanmalıydı. Hatta tüm sezonu onun için oynamalıydı.
Pazar günü O.c Coliseum’da ‘AL’ yazılı kasklarıyla ‘akıncılar’ Cleveland Browns karşısına çıktı. Üzerlerinde ise matemi simgeleyen siyah renkli Raiders forması vardı. Kazanmaktan başka yol yoktu.
Maç yıldız kicker Janikowski’nin kick’iyle başladı. Ben ve çoğu NFL takipçisinin şaşıracağı üzere kısa bir kick izledik Janikowski’den. İlk topu iyi kullanamadı Browns ve etkili savunma sonucu top Raiders’a geçti. Maçı ilgi çekici kılan bir başka özellikte ligin elit RB’leri arasında gösterilen Darren McFadden ve Peyton Hillis’in karşı karşıya gelecek olmasıydı. Maça ‘Run DMC’ ile hızlı başladık. Nitekim 15 oyun ve 88 yard sonrasında McFadden’dan 4 yard rush TD geldi. Maçın başında bizleri şaşırtan Janikowski ise kick’te topu tribünlere göndererek merak etmeyin ben buradayım dedi adeta.
Maçın başından itibaren çok baskılı Raiders savunması izledik. Rakip QB McCoy’u tüm maç boyunca çok iyi baskı altında tuttuk ve ikisi SS Matt Giordano’dan olmak üzere 3 kez sack yaptık. Zaten rakip QB’ye en çok sack yapan 3. Takım olan Raiders savunması bir kez daha kendini gösterdi. Bu maçta özellikle Safety’lerin etkili oyunları vardı Raiders savunması adına. Rakibe baskı da DT ve DE’lere yeterince yardımcı oldular. Ancak aynı şeyleri CB’ler için söylemek zor. Yalnız bu maç için konuşmuyorum. Geçtiğimiz haftalarda da bu sorunu çok net gördük. Patriots maçında Wes Welker’ı bir türlü durduramadık. Geçtiğimiz hafta da neredeyse bu nedenle maçı kaybediyorduk. Çaylak Van Dyke yaptığı pass interference ile Texans’a büyük bir avantaj verdi ki Texans FB’si Vickers hataya hatayla karşılık verip açık alanda topu elinden düşürmüştü. Görünen o ki Raiders bu sezon Nnamdi Asomugha’yı çok arayacak. Browns maçına dönecek olursak rakip neredeyse tüm yardları pas oyunlarıyla geçti ve Raiders’ın bu açığını iyi kullandı.
Raiders savunmasının QB’ye yaptığı baskı dışında yaptığı diğer iyi şey koşu savunmasıydı. Daha ilk yarıdan Peyton Hillis’i oyundan soğuttular. Bunun sonucunda Hillis uzun bir süre kenarda oturmak zorunda kaldı. Hillis’i bir daha maçın son anlarında oyunda görebildik sadece.
Raiders’ın bu sezon başını ağrıtacak başka bir nokta ise yapılan penaltılar sonucu rakibe verilen ekstra yardlar. Maç başına en az altı penaltı yapıyorlar ve şuanda en çok penaltı yapan takım olarak açık ara ligin zirvesindeler. Üstelik bu penaltı performansı böyle devam ederse bir sezonda 148 penaltı ile tüm zamanların en çok penaltı yapan takımı KC Chiefs’i geride bırakıp yeni bir rekor sahibi olabilirler. Penaltı dağılımına baktığımızda ise en çok savunma, sonra hücum, sonra da özel takımın penaltı yaptığını görüyoruz. Umarım önümüzdeki haftalarda Hue Jackson bu soruna bir çare bulur.
Mücadelede farkı yaratan taraf ise Raiders özel takımıydı diyebilirim. Maçın skoru 24-17 ve Raiders’ın skor dağılımı üç TD ve bir FG. Bunlardan yalnız bir TD hücum takımı sayesinde maçın başında geldi. Diğer iki TD özel takımın ürünüydü. WR/KR Jacoby Ford yaptığı Kick Off Return TD ile kariyerinin dördüncü return TD’ını gerçekleştirdi ki bu Raiders takım rekoru oldu aynı zamanda. Raiders’ın diğer TD’ı ise Fake FG sonucu geldi.
Geçen hafta muazzam bir Fake Punt oyunu oynayan Raiders özel takımı bu hafta çıtayı biraz daha yükseltti ve yapılan Fake FG sonucu TD ile süslendi. Zaten maçı izleyenler bilir spiker her punt sırasında Texans maçında ki Fake Punt’ı hatırlatıyordu ve sonunda o da istediğini aldı. Pozisyondan biraz bahsetmek gerekirse punter Shane Lechler kimsenin beklemediği anda topu boşa çıkan TE Kevin Boss ile buluşturdu ve TD geldi. Lise yıllarında QB oynayan Lechler topu tekmelemenin yanında hala fırlatabildiğini de göstermiş oldu.
Maçta Raiders adına kötü bir an yaşandı. QB Jason Campbell ilk yarının sonunda yaptığı koşu sonrası kendini yerde buldu ve oyuna devam edemedi. Daha sonra yapılan açıklamada Campbell’ın köprücük kemiğinin kırıldığı ve en az 6 hafta sahalardan uzak kalacağı açıklandı. Maçı Kyle Boller ile tamamladı Raiders. Boller birkaç iyi hamlesi dışında pek yeterli görünmedi ve Campbell’ın sakatlığı sonrası savunmayla ayakta kaldık.
Bir parantezde koç Hue Jackson’a açmak istiyorum. Daha önce hücum koordinatörü olarak görev yapmanın getirdiği bir şey olsa gerek verdiği hücum play call’ları gerçekten muazzam. Yaptığı fake oyunlarının yanı sıra pas oyunlarındaki call’ları benim çok hoşuma gitti.
Son olarak maçtan iki gün sonra yapılan takasa değinmek istiyorum. Campbell’ın büyük ihtimalle sezonu kapatacak olmasından dolayı Raiders yeni bir QB arayışına gitti ve Bengals’in yıldız QB’si Carson Palmer’ı 2012 birinci tur ve 2013 ikinci tur draft hakları karşılığında takas etti. Benim bu takas için yorumum şöyle; 2002’den beri play off yapamayan bir takımız ve bu sezon bu özlemin sona ermesini istiyoruz. Bu doğrultuda takım ışıkta vermiyor değil. Bu yüzden takımı kaliteli ve tecrübeli bir QB’ye emanet etme yoluna gidildi. Yoksa yola cezası sona eren çaylak QB Terrelle Pryor ile de devam edilebilirdi. Ancak Raiders’da hedef yüksek ve bu yüzden 2003 draftı birinci sıra seçimi Palmer takıma katıldı. Burada kimsenin Palmer’ın kalitesini tartışacağını düşünmüyorum. Eğer tutarsa çok iyi bir takası gerçekleştirmiş olacağız. Bana tutar gibi geliyor ve umarım yanılmam.
Haftaya görüşmek, üzere hoşça kalın…