Başlığı atarken Hilmi’nin son yazısındaki ‘şahane kase’ terimini kullandığımı fark etmişsinizdir. Gerçi aklıma her geldiğinde ağzımdan kutsal kase çıkıyor ama bu karşılaşma için uygun bir başlık seçtiğimi düşünüyorum.
Patriots’a sezonun ikinci mağlubiyetini tattıran Steelers bunu başarmanın en onemli şartını farkında bir oyun planıyla çıkmıştı Pazar akşamı sahaya. Brady’ye vakit tanımayacaksın, hedeflerini baskı altında tutacaksın, ve erken öne geçip sonra geri çekilip izlemeyeceksin. Yoksa Tom Brady makinasına takımını (ve belki sezonunu) teslim edersin ve sonunda gülen o olur. Ki bu maçta da öyle olacaktı ama tanrılar istemedi.
Maç öncesi duruma baktığımızda favori gözüken Patriots bu sezon yaptığı ilginç hamlelere bir tane daha ekleyerek cornerback Bodden’ı kesti. Zaten defensive back’te sığ bir kadrosu olan takımda safety Josh Barrett’in de elinden sakat olması dolayisiyla neredeyse çaylak denebilecek bir secondary ile çıkılıyordu maça.
Hepimiz biliyoruz rakibinizin zayif noktalarini kullanarak kendinize avantaj saglamaya calismak gerekiyor Patriots gibi bir takimi bozguna ugratmak icin. Bir deyim var; “dağa çıktığınızda yaşamak için inmeniz gerekiyor, çünkü yukarıda olduğunuz sürece ölüyorsunuz zaten.” Patriots ile oynamak böyle bir şey, maça çıktığınızda skor 0-0 olsa bile kaybediyorsunuz, hayatta kalmak için mücadele etmeniz gerekiyor.
Roethlisberger oldukça iyi bir maç çıkardı, Patriots secondary’sini parça parça ayırırken neredeyse Brady vari bir performans sergiledi. Ayrıca erken gelen pas arasının da kendisini ve oyununu etkilemesine müsade etmedi.
Zaten benim Amerikan futbolundaki pas aralari konusunda bir dusuncem var, bence oyun kurucu topu receiver’a ulastiriyorsa ama onun elinden sekip rakip oyuncu pas arasi yapiyorsa bunu oyun kurucuya yazmamak gerekiyor. Tom Brady’nin 4 pasarası atarak ‘rekor’ kırdığı maçlara bakarsaniz pas aralarının neredeyse hepsi receiver’in tutamamasi ve topa yukari dogru bir ivme vermesi sonucunda olusmustur. Futbolda kendi kalesine gol atan kişiden ne farkı vardır? O durumda da kimse kaleciyi suçlamıyor ama bizim sporumuzda oyun kurucuya kesiyoruz cezasını, “Attığı 4 pasarasıyla maça etki etti” gibi söylemler üretiyoruz.
Neyse, Big Ben 50 denemede 36 başarılı pas ile 1 touchdown yaptı ve 365 yard pas attı.
Topun öbür tarafında ise Steelers savunması inanılmaz bir oyun sergiledi. 56 numaralı linebacker Lamar Woodley maçta 2 sack ve 2 tackle ile sürekli Tom Brady ve Patriots hücumunu zorladı. Sürekli topa hücum (“swarm”) eden, rakip oyuncuları fiziksel ve daha önemlisi psikolojik olarak etkilemeyi başardılar. Pas savunmasında da maç genelinde etkili olan Pittsburgh, verilen bilgiye göre sezon boyunca uzun pas olarak 30 yard’ın üzerinde sadece bir oyuna izin vermiş, o da 31 yard’lık bir pasmış. 8 haftayı geride bıraktığımız su gunlerde bu inanilmaz bir istatistik bence. Patriots’ın en etkili receiver’larının istatistiklerine bakmamız yeterli Steelers secondary’sinin ne kadar etkili bir maç çıkardığını görmek için: R. Gronkowski 7 – 94 yard, W. Welker 6 – 39 yard, D. Branch 4 – 36 yard ve 1 TD, A. Hernandez 2 – 9 yard ve 1 TD.
Hakemler konusunda bir şeyler yazmadan edemeyeceğim. Mac genelinde iyi bir yönetim gösteren hakemler maalesef en önemli zaman dilimi olan maçın son dakikalarında bazı hatalar yaptılar. Normalde yazmam ama maçın gidişatına önemli etkisi olunca belirtmem gerekiyor. Maçın son ceyreginde, bitime 6:03 kala Steelers field goal’u kaçırınca Patriots Tom Brady onderliginde topu kendi 33 yardında devraldı. Artık alışık olduğumuz ama bu maçta o ana kadar hiç tam anlamıyla göremediğimiz gerçek Patriots hücumu bir anda ortaya çıktı. Maçı izleyen neredeyse herkes ‘acaba?’ demiştir içinden, nasıl olsa dördüncü çeyrek oynanıyordu ve Cowboys maçı hala hafzalarda tazeydi. Emin adımlarla red zone’a ilerleyen Pats Steelers 9 yardından 2nd down ve 9 için dizildi ve Tom Brady 9 yardlık bir pasla end zone’un hemen içindeki Gronkowski’yi buldu. Ama hakemler touchdown vermek yerine topu hemen end zone’un dışına yerleştirdi. Touchdown olsaydı maçta hala oynanacak 4:15 olacaktı. Verilmedi ve Patriots bir kaç oyun sonra nihayet hak ettiğ touchdown’u yaptığında artık sadece 2:40 kalmıştı ve Brady’nin işi iyice zorlaşmıştı.
Elbette burada Belichick ve teknik kadronun da hatası var, unutmayalım bu adamların elinde bizim alışık olmadığımız olanaklar var. Tribünun üst bolumunde yardimci koclarin oldugu bir odalari var ve orada bizim televizyonda gordumuz tekrarlari gorme firsati olan gorevlileri. Madem oyle niye kirmizi bayrak atilmadi? Belki kesin bir kanaate varamadilar, unutmayalim ki videodaki kanit kesin olmasi gerekiyor sahadaki karari degistirmek icin. Maç sonrası basın toplantısında bu oyunla ilgili soruyu Belichick “Challenge etmeyi düşündüm ama bunu yapacak kesin görüntü yoktu. Benim açımdan görmem mümkün değildi ve yukarıda baktılar ama yeterli bulmadılar, bize bu yönde bir bilgi veremediler.” diye geçiştirdi. Bence Belichick bir yandan da nasıl olsa şurada 20 saniye sonra gireceğiz end zone’a, ne molamızı riske atalım ne de takımın ivmesini bozalım diye düşünmüştür.
Ayrıca genellikle sakatlanmaya neden olabilecek hareketlere hakkettikleri cezaları vermekte tereddüt etmeyen hakem ekibi vardi sahada. Baş hakem Mike Carey yıllardır bildiğimiz, kuralcı ve ihlallere ve insanlara taviz vermeyen kişiliğiyle benim şahsen sevdiğim bir hakemdir. Ama ekip olarak son çeyrekte öyle bir hareketi kaçırdiıar ki ağzım açık kaldı. Maçın bitimine 6:03 kala Steelers’ın başarısız field goal denemesi sonrasında topa sahip olan savunmasının tanınmış isimlerinden Polamalu Welker’i indirme niyetiyle hamle yaptı ama sonucunda Welker’in kaskına sarılarak tabiri caizse “clothesline” dediğimiz güreş hareketini yaptı. Bunu goremeyen hakemler cezayi vermediler, ama verselerdi Patriots 15 yard ileride, kendi 48 yardinda 1st down ile baslayacakti. Bir sonraki oyunda Brady Deion Branch’i 16 yardlık bir pasla buldu ama Polamalu’ya ceza verilseydi maçın son anlarında altın değerinde olacak bir 22 saniye daha olacaktı Patriots’ın ve daha önemlisi Tom Brady’nin elinde.
Hatalar hep sahada olacak diye birsey yok. Patriots son touchdown’unu yaptiktan sonra sasirtici bir sekilde onside kick yapmaya karar verdi. Uygulama kotuydu, Patriots’un suni ciminde sektigi gibi Steelers’in gercek ciminde sekmeyen top ancak 7 yard ilerledi ve Steelers sahada cok iyi bir konuma sahip oldu. Beni asil ilgilendiren onside vurma karari. Patriots en son 1994 senesinde başarılı bir onside kick yaptı, yani Bill Belichick dönemine ait başarılı bir onside kick (recover edilen) yok. Buna rağmen Belichick maç sonrası basın toplantısında “O oyuna güveniyorduk. Doğru uygulayabileceğimizi ve topu elde etme şansımız olacağını düşünmüştük. Görüldüğü gibi pek başarılı olmadı, yapmak istediğimizi yapamadık” diye açıkladı kararınız. Zaten basari yuzdesi yuksek bir oyun degil ama yine de 17 senedir başarı olarak yapamayan kac takim vardir acaba? Mantik der ki uzun vur, birak savunma halletsin, punt yapilirsa da yine de sayi yemeden belki onside recover edecegin noktada topa sahip olursun. Belki zamanın yeterli olmayacağı kaygısı, belki de mac boyunca Big Ben ve ekibinin başarısını göz önünde bulundurarak daha kısa bir sahanın kısıtlı zamanda kendi savunma oyuncularını daha iyi motive edeceği düşüncesi.
Maçın bitimine artık sadece 19 saniye kala Brady’ye DE Brett Keisel’ın müdahalesi sonucunda oluşan fumble’da Polamalu kasten topa ivme vererek end zone’a doğru gönderdi, fakat hakemler yine bunu fark edemedi. Sonuçta top end zone’un arkasından çıkmadan topa hakim olamadı Steelers oyuncusu ve hakemler sadece bunu görüntülerle teyit ettiler. Polamalu’nun topa ileri ivme vermesi olduğu ile kaldı ve maçtan sonra NFL’in eski Hakem Kurulu Başkanı (veya Director of Officiating in Türkçesi neyse) Mike Pereira bu oyunda kararın topa savunma tarafından ivme verilmesi dolayısıyla “touchback” olması gerektiğini açıkladı.
Ama bunlara çok takılmamak gerekiyor. Benim hakemler ve yaptıkları hatalar konusunda hep savunduğum bir nokta vardır. Art niyetli de olsalar, sadece görevlerini iyi yapamasalar veya Pazar akşamı olduğu gibi kilit pozisyonlarda yanlış kararlar verseler veya oyunu göremeseler de asıl suçlu takımlardır. Eğer takım olarak hakemlere bu olanağı veriyorsanız, eğer hakemlerin hatalarının size maçı kaybettirecek noktaya getiriyorsanız tek suçlu sizsiniz. Patriots 6 TD atacakken bunların 2 tanesi hakem hatalarıyla iptal edilseydi veya sekteye uğrasaydı yine de bu maçta galip geleceklerdi. O zaman da bunları konuşmuyor olacaktık. Ama Patriots yeterince iyi oynayamadı, hakemlere bu maçın sonucunu etkileme fırsatını tanıdı ve dolayısıyla bu konuda ağlama, sızlanma haklarını yitirdiler bence.
Böylece aynı galibiyet mağlubiyet sayılarına sahip olmalarına rağmen Bills AFC Doğu’da division içi karşılaşmalardaki 1.000’lık başarısıyla Patriots’ın önüne geçerek division birinciliğini elde etti. Haftaya ise Patriots evinde bir başka 5-2’li takım olan ezeli rakip NFC Doğu birincisi ünvanıyla New York Giants’ı konuk edecek. Maçı izleyerek bir yazı daha kaleme almak istiyorum ama Hollanda’da iş seyahatinde olacağım için ne kadar mümkün olur emin değilim.