Bu yazımda da geçen yazımda olduğu gibi izleme şansı bulduğum preseason maçlarında gözüme çarpanlardan bahsedeceğim siz sevgili NFLTR takipçilerine. Bazı olumsuzluklar nedeniyle bu hafta sadece dört maç izleyebildim. Bu maçlardan ikisi tahmin edebileceğiniz üzere Oakland Raiders ve Dallas Cowboys’un maçlarıydı. Diğer iki maçı da kendimce sebeplerden dolayı seçtim. İşte başlıyoruz.
İlk olarak Green Bay Packers – Cincinnati Bengals maçındaki izlenimlerimle başlıyoruz. Normal şartlarda pek Packers maçı izleyen biri değilimdir – Kaan Özaydın’a selamlar :)- Zaten bu maçı izleme nedenim de onlar değildi. Geçen yıl AFC North gibi zor bir division’dan fazla göz önünde bulunmayan çaylak bir QB play off yaparak herkesi şaşırtan Bengals bu maçı izlememdeki ana nedendi. Bengals’i geçen yıl zevkle takip ettim ve bu offseasondaki hamleleri ve draft seçimleriyle önümüzdeki sezonunda izlemesi en zevkli takımlarından biri olacaklarını düşünüyorum. Öyle genç ve gelecek vadeden bir kadroları var ki heyecanlanmamak elde değil gerçekten. Sadece bu draftte seçtikleri CB Dre Kirkpatrick, G Kevin Zeitler, DT Devon Still ve WR Mohammad Sanu çok potansiyelli isimler. Bir de draft edilmeyen LB Vontaze Burfict var tabi. Mock draftlerde ilk turda gösteriliyordu ve draft edilmemesi beni oldukça şaşırtmıştı. Ancak Bengals onu kaparak çok iyi bir hamle yaptı. Bu genç isimlere geçen yıl yıldızlarını parlatan QB Andy Dalton ve WR A.J Green ile takımın hali hazırda yıldızları TE Jermaine Gresham, DT Geno Atkins, FS Reggie Nelson gibi isimleri ekleyince heyecan verici bir kadro çıkıyor ortaya. Neyse artık maça girelim. Öncelikle şunu söyleyebilirim ki maç beklentilerimi karşılamadı.
Heyecanla beklediğim CB Dre Kirkpatrick maçta forma giymeyince fazla izleme hevesim de kalmamıştı zaten. Beklentileri karşılamama noktasına gelince de sahada çok kötü bir Bengals vardı. QB Andy Dalton sahada kaldığı süre boyunca Packers’ın bunaltan pas savunmasına karşı etkisiz kaldı. Bu nedenle en etkili silahı A.J Green’i sadece bir kez topla buluşturabildi 6 kez hedeflemesine rağmen. Tabi burada Packers’ın coverage takımının da hakkını yememek gerek. Yerden hücumlarda ise daha beter sınıfta kaldı Bengals. Bildiğiniz üzere RB Cedric Benson takımdan ayrılarak Packers’a katılmıştı. Onun yerine takıma katılan Green-Ellis bu maçta forma giymedi. Diğer önemli RB’leri Bernard Scott da sakatlı nedeniyle sahada yer alamayınca koşu oyunlarında yedek koşucular bekleneni veremedi. Green Bay’i ise sezona çok hazır ve formda gördüm. Özellikle Aaron Rodgers ve Clay Matthews formdalardı. Rodgers her ne kadar TD pası atmadan maçı tamamlasa da koşu oyunlarında çok etkiliydi ve Bengals savunmasını sayısız kez tuzağa düşürdü. Bunun karşılığını da yaptığı iki koşu TD’si ile aldı zaten. Yenilerden Jeff Saturday’in çabuk uyum sağladığını gördüm. Yıllarca Peyton Manning gibi büyük bir QB’nin korumalığını yaptıktan sonra aynı işi Rodgers için yapmak pek zor olmasa gerek. Eski takımına karşı oynayan RB Cedric Benson da bu yıl Packers hücumuna zenginlik katacak gibi görünüyor. 6 taşımada 38 yard ile iyi bir oyun ortaya koydu.
Haftanın en ilgi çekici maçı kuşkusuz sezona damga vurmaları beklenen iki çaylak QB’nin karşı karşıya geldiği Washington Redskins – Indianapolis Colts mücadelesiydi. Ben de doğal olarak bir çok futbol sever gibi geleceğin en büyük rekabetlerinden olması beklenen Griffin-Luck rekabetinin ilk kıvılcımını izlemek üzere ekran karşısına geçtim. Tabi burada benim adamım Griffin olduğundan kendisini çok fazla översem sakın bunu doğal karşılamanızı bekliyorum :) Robert Griffin III kendi evindeki bu maçta sahaya görkemli bir giriş yaptı. Son anons edilen isim kendisiydi ve tünelden büyük bir şovla çıktı. Kendisi de konu hakkında bunu ilk defa yaşadığını, daha önce ne lise ne de üniversite de anons edilmediğini söyledi. Skins koçu Mike Shanahan maça da bir şovla başlamak istemiş olacak ki daha ilk hücumda Griffin derin bir top gönderip Garcon’ı topla buluşturmak istedi. Aslında oldukça iyi bir pastı ve Garcon yakalayabilse maça TD ile başlamaları yüksek ihtimaldi. Maç boyunca aynı senaryo iki kez daha gerçekleşti. Griffin birinde yine Pierre Garcon’u diğerinde ise Leonard Henkerson’ı hedefledi ancak bu iki pasta başarısız oldu. Griffin ile Garcon arasında daha tam bir uyum yakalanamadığını gördük ancak ilerleyen haftalarda aynı frekansta buluştuklarında çok tehlikeli bir ikili olmaya adaylar. Shanahan Griffin’in bacak yerine kol kuvvetini kullanmayı tercih ediyor. Bu maçta da kendisini sadece bir kez koşarken gördük. Ancak bunun için koçunu suçlayamayız. Gerçekten çok kuvvetli bir kola sahip. Griffin maç boyunca çok gösterişli olamasa da oldukça faydalı oynadı. Rakamları Luck ile kıyaslandığında iyi olmayabilir ama bunun nedenlerinden en önemlisi sahada müthiş bir çaylak Skins RB’si olmasıydı. 6. tur seçimi Alfred Morris şahane bir oyun çıkardı. 14 kez top taşıyan genç oyuncu 107 yard koşarken bir de TD yaptı.
Morris’i izlerken aklıma gelen ilk şey DeMarco Murray oldu. Eğer Morris bulduğu şansları böyle iyi kullanmaya devam ederse önümüzdeki sezon yeni bir Murray etkisi yapabilir. Redskins’in geçtiğimiz yıl en çok sorun yaşadığı bölgenin backfield olduğunu da düşünecek olursak onun böyle oyunlarına çok ihtiyaçları olacak. Konu RB’lerden açılmışken geçen yıl ACL sakatlığı yaşayarak sezonu kapatan Tim Hightower da iyi bir geri dönüş yaptı. Diğer RB’ler Roy Helu ve Evan Royster’ın da sağlam dönmesiyle birlikte bol seçenekli bir RB rotasyonu olacak Shanahan’ın elinde. Oyuna girince yuhalanan QB Rex Grossman da hem taraftarlara hem de RG3’ye nazire yaparcasına kısa sürede 8/8 pas oranı 127 yard pas ve 2 TD pası ile dikkatleri üzerine çekti. Karşı tarafta ise bir numaralı seçim Andrew Luck ilk hafta kadar olmasa da yine etkili bir oyun ortaya koydu. Çaylak WR T.Y Hilton’a attığı TD pası gerçekten şahaneydi. Maçı 151 yard ve 1 TD pası ile tamamladı. Luck’ın en çok dikkati çeken özelliği de oyunu çok olgun bir şekilde oynaması. Yukarıda Griffin-Garcon için söylediğim Luck içinde geçerli. Takımın yıldız WR’si Reggie Wayne ile daha tam bir uyum yakalayabilmiş değiller. Bu maçta Colts’un canını en çok yakan ise sakatlıklar oldu. NT Brandon McKinney ve CB Jerraud Powers maçı tamamlayamadılar.
Gel gelelim bizimkilere. Dallas Cowboys nihayet olumlu görüntülerle karşımıza çıktı. Tony Romo’nun en iyi 3 recieverları Jason Witten, Dez Bryant ve Miles Austin maçta forma giymemesine rağmen çok etkili bir Romo vardı sahada. Özellikle Dwayne Harris’e attığı 61 yardlık TD pası çok şahaneydi. Romo durmadı ve daha ilk çeyrek bitmeden Dwayne Harris’e bir TD pası daha attı. Eğer izlemediyseniz bu TD’yi kesinlikle izlemenizi tavsiye ediyorum. WR Dwayne Harris topu aldıktan sonra iki Rams savunmacısının arasından öyle bir sıyrılıyor ki filmlerdekilere taş çıkaran cinsten. Harris demişken onunla devam edelim. Geçtiğimiz sezon çaylak yılını geçiren ve fazla şans bulamayan Harris Rams karşısında adeta patladı. Bryant ve Austin’in yokluklarını da çok iyi değerlendiren Harris maçı 3 reception 118 yard ve 2 TD ile tamamladı. Geçtiğimiz sezon büyük çıkış yakalayan ve sezon sonunda takımdan ayrılan Laurent Robinson’ın ardından Dallas için en büyük soru boşalan No3 WR pozisyonunu kimin alacağıydı. Harris bu oyunuyla bunun için bir adım öne çıktı diye düşünüyorum. Geçtiğimiz sezon oldukça dem vurduğumuz Cowboys’un savunma sorunları bu karşılaşmada iyiye doğru gidiyor gibi göründü. En önemli sorunlardan biri pas savunması ve QB üzerinde yeterli baskının kurulamamasıydı. Ancak Rams karşısında müthiş istekli ve baskıcı bir pas savunması vardı. Rakip QB’ler 4 kez çizgi arkasında yakalandı ve daha birçok başarılı baskı izledik. Hem de Ware olmamasına rağmen. Savunmanın diğer sorunu coverage meselesi de kısmen düzelme yolunda. Hele ki Rams’in red zone hücumunda çaylak Morris Clairbone’un end zone içinde yaptığı bir pass deflection var ki dillere destan. Genel olarak yıldız isimlerden yoksun Cowboys’u böyle iyi görmek beni oldukça sevindirdi diyebilirim.
Ve son olarak Oakland Raiders. Hem Cowboys’un hem de Raiders’ın aynı anda kazandığı bir hafta oldukça nadir olur. O yüzden bu haftayı özel bir hafta ilan ettim. Doğrusu preseason da olsa Lions karşısında galip gelmeyi hiç beklemiyordum. Matthew Stafford sakatlanana kadar bu düşüncem değişmemişti. Keza Palmer’ın şahane(!) oyunu da hiç ümit vermiyordu. Palmer demişken Palmer ile başlayalım. Geçtiğimiz sezon onu takas ederken çok yanlış bir hamle olduğunu ve bile bile kazık yediğimizi düşünüyordum. Bunu birçok yerde dile getirip yola Pryor ile devam edilmesi gerektiğini bas bas bağırdım. Ancak olan oldu çok değerli iki draft hakkı play off heyecanı için heba edildi ve sonuç olarak play offun “p”sini bile göremeden bir sezon daha kapattık. Her zaman Palmer için içimde bir umut oldu ve olmaya da devam edecek ancak bunun pek gerçekçi bir umut olmadığını kendisi sürekli yüzüme vuruyor. Evet, Palmer felaket bir maç çıkardı. Bir maçla adamı asıp kestin sende diyebilirsiniz ama görünen köy kılavuz istemiyor ne yazık ki. Ha umarım yanılırım.
Neyse olumlu noktalara değinmek istiyorum. Terrelle Pryor maçın en olumlu hareketlerini yapan ve biz Raiders taraftarlarının içine umut serpen adamdı. Genç QB Raiders forması altında en iyi performansını sergiledi. Daha önce onun pas yeteneklerini bu kadar net görememiştik. Zira kendisi koşmayı seven bir QB. Ancak Lions karşısında birbirinden güzel 2 tane TD pası attı. Hem de öyle böyle paslar değil. Birisi 39, diğeri 76 yard. Sadece bu değil, 5 kez top taşıyan Pryor 90 yard koşarak bu kategoride de Raiders’ın en iyisi oldu. Üstüne bir de koşu TD’si yaptı. Benim ve birçok Raiders taraftarının aklına gelen soru şuydu; bu çocuk Palmer’ı kesebilir mi? Ancak koç Allen konu ile yaptığı açıklamada Pryor’ın Palmer’ın işini tehdit etmediğini söylemesiyle hevesimiz kursağımızda kaldı. Ancak sezon içerisinde birçok şeyin değişebileceğini düşünüyorum. En azından Palmer’ın başına bir sakatlık gelirse Pryor yerine formayı Leainart’a vermeyeceğini düşünüyorum. Artık bir şey olmayacağı anlaşılan bir adamı almamız bile hatayken umut veren bir genç yeteneğin önünün kesilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Bu maçın bir başka özelliği de Ford ve Moore dışında tam kadro çıkmış olmamızdı. Tüm RB’lerimiz sahne aldı ancak Dennis Allen hala McFadden’ın başına bir şey gelmesinden korkuyor olsa gerek kendisine fazla top vermiyor. Aslında doğru olanı yapıyor. McFadden bir kez daha erken sakatlanırsa bu sezon Raiders için bitmez. İlk hafta Rod Streater’ın performansını beğenmiştim. Bu sefer ise sahneye çıkan Juron Criner oldu. 2 kez topla buluşan Criner bunun kıymetini bilip 2 TD ile oynadı. Tabi bir de yüreklerimizin ağzımıza geldiği an vardı. Lions kick return’ü sırasında Janikowski rakibi kovalayayım derken birden sekmeye başladı ve saha kenarına alındı. Kicker’ı sakatlandığı için üzülen tek taraftar da biz olsak gerek. Ancak o kicker 1.tur seçimi olunca ister istemez değerli oluyor.
Bu haftalıkta bu kadar. Bir dahaki yazıda görüşmek dileğiyle hoşça kalın.