NFL’in 7.haftası şüphesiz en heyecanlı haftalarından biri oldu. Cowboys – Panthers, Redskins – Giants, Bills – Titans, Buccaneers – Saints, Raiders – Jaguars ve Jets – Patriots maçlarının son anları oldukça büyük çekişmelere sahne oldu. Hatta ve hatta kağıt üstünde haftanın en sıkıcı maçı olarak gözüken Oakland Raiders – Jacksonville Jaguars maçı bile uzatmalara gitti. Bu hafta Aykut Bilir ile Washington Redskins – New York Giants maçını anlatırken son anlarda adeta yerimizde duramadık. Hatta maç bittikten sonra Cowboys maçının ve ardından Buccanners maçının son anlarına bağlandığımızda neye uğradığımızı şaşırdık. Ne maçlar olmuş derken günün ikinci maçları da benzer şekilde geçti. Pazar gününün 20.00 ve 23.30 maçları o kadar heyecanlıydı ki çoğu kişi yorgun düşüp haftayı orada kapattı.
Bu kadar heyecanlı bir haftanın sonunda NFLTR için haftanın gündemini oluşturmak oldukça zor oldu ama şansa bayram telaşı bu hafta birçok yazarımız soruları cevaplandıramadı. Az kişiyle kısıtlı bir yazı hazırlayabildik. Neyse geçelim gündeme, birazdan ilk soruda göreceğiniz üzere 195 yard ve iki touchdown ile Chris Johnson haftanın performansını ortaya koydu ama burada konuşulması gereken konu Johnson’dan çok Buffalo Bills savunması olmalı çünkü Bills karşısına çıkan her running back neredeyse sezonun en rahat maçını çıkarıyor. Bills, savunmanın zaafını güçlü koşu hücumu iki sezondur ligin ilk bölümünü oldukça iyi oynayan Harvard mezunu quarterback’leri Ryan Fitzpatrick ile kapatmaya çalışıyor. Her şeye rağmen sezonun en sıkıntılı hücumlarından Titans’dan 35 sayı yemek olacak iş değil.
Öte yandan sezona fırtına gibi giren Arizona Cardinals’ı burada aslında çokça konuşmuştuk. Kolb’un sakatlığı sonrası sezon başında starter olan Skelton tekrar ilk 11’e yerleşince Cardinals maç kazanamaz oldu. Önlerindeki zorlu fikstür ile şuan için tünelin ucunda ışık gözükmüyor ama kabul edelim, Cardinals hepimizi heyecanlandırmıştı sezon başında. Son olarak, diğer konularımız ise Texans’ın sakatlıklarla boğuşan Baltimore Ravens’ı eze eze yenmesi, Lions’ın tepe taklak oluşu ve geçtiğimiz hafta yazarımız Ozan Emre Yazıcı’dan gelen tepkiler üzerine Oakland Raiders oldu. Sanırım kendisi dört hafta boyunca Raiders’ı gündeme almamamız konusundaki sinirini hala atabilmiş değil. :)
Tennessee Titans – Buffalo Bills maçı başta olmak üzere bu hafta bir sürü maç son saniyeye gitti. Bills 35 – 34 yenilirken, dört touchdown koşusuna izin verdi. Bills bu savunmayla nereye kadar gidebilir yoksa bu maç Chris Johnson istisnası mıydı?
Görkem Şahinoğlu: Bills sezon başında Anderson ve Mario Williams hamleleriyle çok dikkat çekmiş ve ligin önde gelen savunmalarından birisini oluşturdukları ön görülmüştü. Ancak bu sezon ki performansları gösteriyor ki her şey kağıt üzerinde olduğu kadar güzel değil. Bills’ten bu sezonda bir başarı bekleyen var mıydı bilmiyorum ama ben bir şey beklemediğim için gidilecek bir yerleri de olduğunu sanmıyorum. CJ2K’nin bu seferki 100+ performansı ise Texans karşısındakine oranla daha gerçekçi.
Burak Korkmaz: Bufallo Bills defans çizgisinde değişiklik yapmak zorunda. Özellikle iç defans çizgisi oyuncularına ihtiyaçları var. Tamam CJ2K ekstra bir koşucu, ama bu Bills defansının hemen hemen tüm iyi takımlara karşı yerde 200 yard kadar verdikleri gerçeğini değiştirmiyor. Ya DT ya da ILB almaları lazım, trade bitmeden bir hamle yapacaklarını düşünüyorum.
Hilmi Çeltikçioğlu: Buffalo 7 maçtan 3’ünü kazanınca başarı mı oldu, hayırdır? Adamlar New York’tan 48, New England’dan 52 sayı yediler. Hadi bunlar Super Bowl takımları; Tennessee’den 35, San Francisco’dan 45 neden yeniyor? Kazandıkları maçlar ise Kansas City, Arizona ve Cleveland. Bravo. Chris Johnson diye de ayrım yapmam. Takım bir bütündür; Tennessee Titans’ı yeneceksen Chris Johnson’a rağmen yeneceksin.
Sezon başında çok övdüğümüz Arizona Cardinals ilk dört maçını kazandıktan sonra üç haftadır kaybediyor. Fikstür de çok zorlaştı, Cardinals şu dakikadan sonra toparlayabilir mi?
Görkem Şahinoğlu: Şahsen ben o öven kısımda değildim, övdüğüm tek noktaları da savunmaları olabilir. Ancak hücum iş yapmayınca savunma da bir yere kadar. Böyle bir düşüş bekliyordum, NFC West’teki yakın tabloyu da göz önüne alacak olursak Cards’ın işinin bittiğini düşünüyorum.
Burak Korkmaz: Güzel defans, güzel hücum ama işi sırtlanacak bir lider, oyun kurucu yok. Kurt Warner varken Matt Leinart yetiştirilemedi, sonunda da bu durumlara düşüldü. Tren kaçmadan Ryan Lindley’e şans verilmesi lazım. Colb ya da Skelton’la bir yere varılamayacağı ortada.
Hilmi Çeltikçioğlu: Arizona zaten yalandan çıkış yapan bir takımdı. Bir de QB değiştirdiler ki tam oldu memleket. Arizona’nın başarılı olması için öncelikle MVP kalibresinde oyun kurucu lazım. O da olmadığına göre? Kıymetli vaktimi böyle takımlar için harcamayın.
Oakland Raiders, Jones-Drew ve Gabbert’tan yoksun oynayan ve ligin en kötü takımlarından biri olan Jacksonville Jaguars’a bile az kalsın yeniliyordu. Sağlıklı McFadden’a rağmen bu takımın problemi ne sadece O-Line mı?
Görkem Şahinoğlu: Açılın ben doktorum! İşte benim soruma geldik. Bu haftaki yazımda bol bol bahsettim ancak kısa bir değerlendirme yapmak gerekirse bu takımın sorunu zaten McFadden. Bir türlü ritmini yakalayabilmiş değil ve bunda O-Line’ın etkisi de büyük. No Block=No Run sonuçta bu adamın kanatlanıp savunmanın üstünden uçacak hali yok. Ayrıca MJD’den ziyade Gabbert’ın maç içindeki sakatlığı Jax’i daha çok etkiledi çünkü Henne en kötü dediğimiz Gabbert’ın bile fersah fersah aşağısında.
Burak Korkmaz: Oakland Raiders beş seneye kadar ancak düzelir, Al Davis’in mirası için “bir enkaz devraldık” deseler pek abartı sayılmaz. Başka takımlardan toplanan oyuncularla bir başarı sağlamak çok mümkün değil ligde. Eğer draftlarda belirli bir yapı kurulmazsa sonuçları tatmin edici olamıyor. Tersi durumlarda ise Patriots gibi iyi bir örnekten bahsedilebilir. Welker, Woodhead, Moss…
Hilmi Çeltikçioğlu: Bak “Kıymetli vaktimi böyle takımlar için harcamayın” diyorum, Oakland’la, Jacksonville’le geliyorsunuz. Takımın problemi sadece O-Line değil. Her takım “tamamen draft’e yüklenme” ve “en iyi adamları transfer edip şampiyonluğa oynama” arasında bir yerde yer alır. Oakland ise transfere yüklendi yıllarca. Rahmetli Al Davis bu dünyadan göçmeden önce son bir kere eski günleri özlediğinden böyle davrandı. Adam öldükten bile peşinden gelenler yeni GM Reggie McKenzie’yi beklemeden takımın geleceğini Carson Palmer’a takas ettiler. Bu takımı düze çıkaracak tek şey zamandır. Gerisi yara bandı…
Ozan Emre Yazıcı: Açın da kendi takımınıza gülün!
Geçtiğimiz sezon harikalar yaratan Matthew Stafford ve Lions, Bears’a yenilerek gruplarının dibine demir attı. Lions’da geçtiğimiz yıldan beri ne değişti de bu hale geldiler?
Görkem Şahinoğlu: Lions geçen yıl zevkle izlediğim bir ekipti, bunda Stafford-Megatron ikilisinin de payı büyük. Bu sezon ne oldu dersen Stafford ciddi bir düşüş içine girdi. 5000+ yard sezonunun ona yaramadığı kesin. Savunmada aşırı bir dengesizlik var. Front Line gayet iyi ancak Secondary’de büyük bir kalite eksikliği var. Tabi bir de Calvin Johnson Madden kapağı oldu.
Burak Korkmaz: Gerçek bir koşu oyunu eksikligi Matthew Stafford’ın üzerine çok büyük ağırlık yapıyor. Önünde gerçek bir veteranla gelişmedigi için ligde dönemsel başarılar gösterebiliyor. Aslında yetenek olarak çok üst düzey bir QB olmasına rağmen bu sebeplerden ötürü tutarlı bir grafik yakalamıyor. Ligde sürekli hücumlardan bahsedilse de sürekli gelişen ve değişen oyuna uyum sağlayan bir defans olduğunu da unutmamak lazım. Geçen sene başarı yakalayan kimi oyuncuların ya da ekiplerin bu sene defanslar tarafından daha iyi calışılmış olmasına iki örnek olarak Matthew Stafford, Lions ve Cam Newton gösterilebilir.
Hilmi Çeltikçioğlu: Öncelikle Bears, Vikings ve 49’ers’a yenilmekte kötü bir şey yok; bunlar güçlü takımlar. Hayal kırıklığını yaratan şu; Detroit yıllarca ligin en kötü takımıydı ve taraftarlar bu en son çıkışı “Oh be kurtulduk! Artık yine zirvedeyiz” gibi gördüler. Sonuçta Lions takımı bir Falcons veya Texans gibi tam bir takım değil; eksiklikler var. Takım da Matthew Stafford ile büyüyüp her sene gelişecek diye bir zorunluluk yok nitekim. Bu seneyi geçelim Lions taraftarları. NFC North zor, çok zor…
Packers’a yenildikten sonra Ravens’ı 43 – 13 yenip adeta düşman çatlatan Houston Texans için bu sezonun en iyi takımı diyebilir miyiz?
Görkem Şahinoğlu: Eğer Packers’a o şekilde kaybetmeselerdi diyebilirdik. Fakat yine de en iyi bir kaç takımdan birisi. Önemli bir rakip karşısında alınan ağır bir yenilgiden sonra başka bir önemli rakibi farklı mağlup etmek gerçek bir karakter göstergesi. Baltimore benim AFC favorimdi ancak savunmadaki sakatlıklar ve bu maçtan sonra Super Bowl’un AFC tarafına Houston Texans yazıyorum.
Burak Korkmaz: Super Bowl’da görüşmek üzere! Go Texans! Houston Cush’un sakatlığına rağmen, üst duzey defans ve dengeli bir hücumla (Matt Schaub en zayıf halka) artık bir ileri seviyeye hazır. Bu başarıda klüp yönetiminin payı bence çok büyük. G.Kubiak senelerdir takıma değerli koçları getirip onlarla beraber takımı çalıştırıyor. Defansta yaşananlar yetenekli bir jenerasyon sonucu değil, başarılı yürütülen bir sürecin sonucu, yönetsel olarak B.Belichick’e benzer özellikleri var.
Hilmi Çeltikçioğlu: Ben 49’ers, Falcons, Patriots ve Packers’ın altına koyuyorum Texans’ı. Yani illa Power Rankings şeklinde yaklaşıyorsak beşinci gibiler. Ancak illaki playoff’lara çıkacaklar ve yenemeyecekleri takım yok. O yüzden bir maçın sonucuna fazla takılmayın.