Normal sezonun son haftasına girilirken son yıllarda ender rastlanan bir tablo ile karşı karşıyayız. Belki de tüm NFL’in en büyük rekabeti olan Redskins-Cowboys rekabeti son hafta bu sezon son kez sahne alacak. Üstelik bu maç normal bir mücadeleden çok daha fazlası, ölüm kalım maçı. Filmlere konu olabilecek bir sezon sonu için her şey hazır anlayacağınız. Hal böyle olunca ben de maçın oynanmasını bekleyemedim ve maç önü analizi yapmak için aldım kalemi elime. Lafı fazla uzatmadan iki ekibin geçen haftaki performanslarıyla başlayalım.
Washington Redskins’in son bölümde kabusun eşiğinden dönse de geçtiğimiz hafta Philadelphia Eagles karşında fazla zorlandığını söyleyemeyiz. Robert Griffin’in diz sakatlığından dönmüş olması yüzleri güldürüyor ancak Eagles karşısında RG3’nin fiziksel olarak tam anlamıyla hazır olmadığını gördük. Bu noktada Alfred Morris tüm sezon yaptığı gibi bu maçta da Griffin’in en büyük yardımcısı oldu. Hücum anlamında sıkıntı olmadığını söyleyebiliriz ancak savunma alarm vermeye başlıyor. Ancak ‘Skins bir şekilde kazanmaya devam ederek 16 yıl aradan sonra en uzun galibiyet serisini 6 maç ile yakalamış durumda.
Dallas Cowboys ise hücum perforansı olarak çok iyi oynadığı bir maçı büyük bir talihsizlik sonucu Saints karşısında kaybetti. Romo-Bryant ikilisinin son dönemdeki uyumu ve başarısı bu mücadelede tavan yaptı. Özellikle Romo vitesi birkaç seviye birden yükseltmiş durumda. Takımı 31-17 geriye düştükten sonra mükemmel bir geri dönüş ile maçı uzatmaya taşıdı fakat uzatmada çok şanssız bir fumble pozisyonu maçı Saints’e getirdi. Cowboys maçtan sonra lige havlu atmış durumdaydı ta ki 3 saat sonra Giants’ın mağlubiyet haberi gelene kadar. Son şampiyonun yenilmesi tie break kurallarına göre Dallas’a Redskins’i son hafta yenmesi koşuluyla play off hakkı veriyor. İşte bu da sezon başı fikstürler belli olduğu vakit “acaba?” diye sorulan senaryoyu gerçeğe çevirdi. Ezeli rakipler kaybedenin eve gideceği maçta karşı karşıya geliyor. Bundan daha güzel bir sezon sonu olabilir miydi?
İşin Türkçesi Romo ve arkadaşları bu tabloyu defalarca gördü ve her seferinde kaybedenler grubunda yer aldı. Dallas’ın buraları oynama konusunda en önemli iki oyuncusu da çaylak olan rakibine karşı daha tecrübeli olduğu bir gerçek ancak asıl sorulması gereken baskıyı hissedecek taraf kim olacak? Normalde bunun cevabı sürekli aynı noktada kaybeden Romo ve Cowboys olurdu ancak işler biraz değişmiş durumda. Romo’nun kariyerinin en iyi sezon sonunu oynadığını bir kenara bırakıyorum. Genel bir kanı şunu gösterir ki önde olan her zaman baskıyı daha çok hissedendir. Ben baskının Redskins üzerinde olacağını düşünüyorum. Genç bir takımlar ve 1999 yılından sonra ilk defa böyle bir maç oynayacaklar, hem de kendi sahalarında. Bu faktör onları olumlu etkileyebilir ancak Dallas’ı daha da olumlu etkileyeceğini düşünüyorum. Cowboys kendi sahasında hiçbir zaman başarılı bir takım olamadı ve büyük maçların tamamına yakınını kaybetti. Bunun aksine deplasmanda daha başarılılar ve kazanıyorlar. Sadece bu sezondan örnek vermek gerekirse iç sahada çok önemli olan Giants, Redskins, Saints, Bears maçlarını kaybederken dışarıda Giants, Steelers, Bengals maçları kazanıldı.
Washington’ın Dallas karşısında yine en büyük silahı Robert Griffin olacak. Griffin hafta içi yaptığı açıklamada dizinin artık daha iyi olduğunu ve Cowboys karşısında Eagles karşısındakinden daha iyi olacağını söyledi. Griffin’in son dört iç saha maçında 6 TD pası ve 0 top kaybıyla oynaması da başka bir etkileyici nokta. Bu maç aynı zamanda RG3’nin ilk Sunday Night Football karşılaşması olacak. Şimdiye dek çıktığı tüm büyük sahnelerden başarıyla ayrılan genç oyuncu bakalım bu kez ne yapacak. En az RG3 kadar tehtidkar bir diğer isim de Alfred Morris. Hatta kimine göre Cowboys savunmasının önlem alması gereken ilk isim. Morrris sezonun ilk maçından itibaren Griffin ile çok iyi bir ortaklık kurdu. Özellikle read option hücumlarında onları durdurmak çok zor. Cowboys’un da zaman zaman rakip koşucuları durdurmak konusundaki zaafı da göz önüne alınınca Morris maçın kilit isimlerinden biri oluyor.