32…12…8…4…2. Sevgili NFLTR okuyucuları artık 2013 NFL sezonundan geriye sadece iki takım, bir maç, dört çeyrek ve 60 dakika kaldı. Tabii bu kısıtlı zamana sığabilecekleri düşündükçe insanın içi içine sığmıyor. Sezonun başından beri seyir keyfi bakımından herkesin gönlünde olan karşılaşma, sezonun en büyük maçında sahneleniyor ve Peyton Manning’in ofansı ile Richard Sherman’ın defansı karşı karşıya geliyor.

Tabii düşündükçe insan üzülmüyor da değil… Çoğumuzun tuttuğu takımlar için sezon çoktan bitmiş olsa da NFL’siz bir ilkbahar-yaz sezonu bizi bekliyor. Bundan önce geriye kalan son maç, Super Bowl, ise bu uzun zamanı dolduracak bir heyecan yaratmaya aday. Eğer siz de benim gibi NFL Draft’ını izlemeyi bile baseball’a tercih edenlerdenseniz, eğleneceğiniz son Amerikan spor olaylarından birini kaçırmayın, bu haftayı da iyi değerlendirin derim.

Kafa Kafaya
 
Peyton vs. Wilson
Peyton Manning’in istatistiklerine bakıp da imrenmemek mümkün değil. NFL tarihinin bir sezonda en çok pas yardına ulaşan ve en çok TD pası atan oyuncusu olmak her yiğidin harcı değil. Tabii son günlerde (Richard Sherman’ın röportajı kadar olmasa da) konuşulan olaylardan birisi Dan Marino’nun “Bugünün NFL’inde ben 6000 yard pas atardım” sözleri olsa da, Peyton seneye Marino’ya bir elini yatay bir şekilde kapalı olan diğer elinin üzerine koymak suretiyle “Mutlu musun?” gibisinden bir hareket yapabilir, bu nedenle Seahawks QB’si Wilson’dan üstün olmadığını söylemek gerçeklik dışına çıkmaktır.
Wilson’ın 6000 yard pas atmak gibi bir iddiası olmasa da yeterlinin üzerinde bir oyuncu olduğunu söylemek doğru olur. Wilson’ın en büyük özelliği ise ne güçlü kolu ne de isabetli pasları. Onun en büyük avantajı zekası. Tabii yetenek bakımından eksik olduğunu söylemiyorum fakat benim gördüğüm en zeki futbolculardan birisi. Ofansında koşunun önemi büyük olsa da bir flarmoni orkestrası yönetirmiş gibi playleri yönetmesine hayranım. Tabii bu Peyton’ın veya başkalarının (Öhö, Blaine Gabbert?) IQ seviyesinin düşük olduğu anlamına gelmez ama benim tuttuğum Chargers’ın tarihinin en kötü oyuncusu Ryan Leaf’i bu kategorinin dışında tutuyorum.
Denver Defence vs. Seahawks D-Fence
Bu konuda kimin tarafında olduğumu alt başlıkta biraz belli ettim. Denver savunması sezonun sonuna doğru ve özellikle playoff’larda performansını artırmış olsa da Seahawks defansının yanında dış kapının dış mandalı bile olamaz. Seahawks secondary’sinin en kilit üç ismine bakalım: Earl Thomas, Kam Chancellor, Richard Sherman. Eğer Peyton’ı bunlar durduramazsa Deion Sanders’ı 23 yaşına getirip 4-5 tane klonlayıp bir takıma koymak lazım. Tabii 2014 NFL Draftı’nda (spoiler alert) 32. pick ile Seahawks Leon Sandcastle’ı seçip bu üçlünün yanına koyarsa farklı. Ayrıca Seahawk DE ve DT pozisyonundaki oyuncuların yer oyununu durduruşuna bayılıyorum. Üstüne özellikle Chancellor da yardıma gelince muazzam bir defansif sahne ortaya çıkıyor ortaya.
Colorado vs. Washington
Marijuana’nın legal olduğu iki eyaletin temsilcileri karşılaşıyor. Tesadüf?
Uzun Lafın Kısası
Sonuç olarak yılın başından beri Chargers yazılarımda kullandığım “Ofans size maç kazandırır, defans ise şampiyonluk” sözünün beni üzmeyeceğini düşünüyorum ve turnover’ların fazla olacağı bu Marijuana Bowl’un kazananının Marshawn Lycnh’in müthiş 100+ yard, 2 TD’lık performansı ile 24 – 21 Seahawks olacağını düşünüyorum. Seahawks son FG ile maçı kazanır. Soğuk hava ve kar Peyton’ın performansına büyük etki eder. Tabii ben bir Chargers taraftarı olduğumdan maça pek objektif baktığım söylenemez ama olsun, iddia yatsa bile tek maçtan yatmış olacak. #PrimeTime
Pazar gecesine az kaldı, iyi dinlenin ve Super Bowl sonrasında buluşuncaya kadar sağlıcakla kalın, iyi haftalar.